1. 26.
    0
    Mahmut Bayrampaşa’da

    Selamiyi geberttiği için mahkemede yargılanacak olan Mahmut mahkeme gününü beklemektedir. Mahkeme günü gelip çatar ve Mahmut hakimin karşısına çıkar. Hakim Mahmuta Selamiyi neden öldürdüğünü sorar, Mahmutta ‘’bi kızı s*kmiş bende dayanamadım çünkü ben kız s*kmeyi hiç seven insan değilim, o nedenle içimde birden onu öldürme isteği oluştu’’ diye cevap verir. Hakim Mahmuta ‘’gerizekalımısın oğlum sen sanane s*ktiyse s*kti senimi s*kti sanki s*ktiyse s*kti sana giren çıkanmı var’’ der. Mahmut hakime ‘’olurmu s*ktiyse s*kti nasıl yani s*ktiyse s*kti tavukmu s*kiyor, sonuçta tavuk değil, sonuçta genç ve açılmamış bir goncadan bahsediyoruz, açılmamış bir goncayı s*ke s*ke ne hale getirmişti, zorla ırzına geçmişti buna gözyumamazdım’’ der. Hakim ‘’gözünü s*kim senin’’ diye karşılık verir. Mahmut bunu duyunca içindeki pgibopat birden harekete geçer ve hakimin üzerine saldırır. Mahkemenin içindeki inzibatlar hemen olaya müdahele etmek ister ama Mahmut hakime kafa kombinasyonlarını sıralamıştır bile. Hakim yediği kafa darbeleri sonucu oracıkta can verir ve inzibatlar Mahmutu yandaki mahkeme salonuna zütürürler. Yandaki mahkeme salonunda yargılanacak olan Mahmut sanık kürsüsüne geçer ve duruşma başlar. Hakim Mahmuta Selamiyi ve yandaki hakimi neden öldürdüğünü sorar. Mahmut ‘’valla hakim bey Selami açılmamış gonca gülü s*kti bende öldürdüm, yandaki hakimde bana terbiyesiz itamlarda bulundu onuda ölürdüm’’ der. Hakim gonca gül kim diye sorar Mahmuta. Gonca gül kim ya onu nerden çıkardın hıyarmısın der Mahmut. Hakim Mahmuta terbiyeli konuş ecdadğunu skerunn der. Mahmutun içindeki pgibopat bir kez daha harekete geçer ve hakimi öldürücü kafa darbeleriyle yere serer. Ardından yandaki mahkeme salonuna zütürülen Mahmut ordaki hakimide öldürür ve 9. mahkeme salonunda 77 yıl hapis cezasına çarptırılır. Cezasını çekmek üzere Bayrampaşa cezaevine gönderilen Mahmut mapushanedeki ilk gününde kendisinden haraç isteyen bir mahkumu şişler ve ardından kafa atar. Bu olaydan sonra Mahmutun kaldığı koğuşun ağası satar ramazan, Mahmutu yanına çağırıp konuşmak ister. Mahmut kabul eder ve satar ramazanın yanına gider. Satar ramazan Mahmuta bu koğuşun ve bu mapushanenin ağasının kendi olduğunu ve buna karşı geleni paramparça edeceğini söyler. Mahmut ‘’tehditmi ediyon lan sen beni dümbük adın bile faul senin satar ramazanmış, ne satıyon lan sen beyninin kıvrımlarını s*kerim lan senin’’ der. Satar ramazan hemen cebindeki bıçağı çıkarır ve Mahmuta doğru sallar. Mahmut çevik bir hareketle bıçağı alır ve satar ramazanın kıçına sokar. Ramazan kıçına aldığı bıçakla birlikte hastaneye kaldırılır ve doktorların kıçına yaptığı tüm müdahalelere rağmen kurtarılamaz. Ardından mapushanenin müdürü koğuşa gelip satar ramazanı kimin öldürdüğünü sorar. Bütün mahkumlar ‘’ben öldürdüm, hayır ben, ben öldürdüm’’ diye bağrışırlarken, Mahmut ortaya çıkar ve ‘’ben öldürdüm lan bi daha olsa bi daha öldürürüm, alabiliyosanız alın lan’’ der. Müdür Mahmutun alnından öper ve Allah senden razı olsun Mahmut yıllardır ölmüyordu bu, sonunda kurtulduk der. Mahmut bu olaydan sonra koğuşun yeni ağası olur ve kumarı serbestleştirir.
    Tümünü Göster
    ···
  2. 27.
    0
    Mahmut Ve Nilüfer'le Macera Bitmez

    Mahmut mapushane hayatına ağa olarak devam etmekte ve çocukluk alışkanlığı olan kumar aktivitelerini buradada sürdürmektedir. Bir gün kekeme Nilüfer Mahmutu ziyarete gelir. Mahmut Nilüferi görünce birden kuşu havalanır ve çok mutlu olur. Nilüfer Mahmuta seni buradan kaçıracağım kuşum der kekeme bir lehçeyle. Nasıl kaçıracaksın der Mahmut. Sen orasını bana bırak 1 saate kadar kuşlar kadar özgürsün, bekle beni diye cevap verir Nilüfer. Nilüfer gider ve tam 1 saat sonra elinde mapushanenin anahtarıyla bacakları ayrık ayrık yürüyerek gelir Mahmutun yanına. Nasıl aldın lan o anahtarı helal osun sana niye g*tten yemiş gibi yürüyon der Mahmut. Yok ne alakası var bi yerden yemedim pişik olmuşumda o yüzden olabilir diye cevap verir Nilüfer. ikili mapusaneden çıkarken Nilüfer bütün gardiyanlara el sallayıp göz kırpar ve mapushaneden çıkarlar. Mapushaneden çıkalı 15 dakika olmuşturki Mahmutun beyninde şimşekler çakmaya başlar ve içindeki durdurulamaz pgibopat harekete geçer. Nilüfere dönüp ‘’lan sen mapushanede verdinmi lan herkese, bu g*tten yemiş yürüyüşün sebebi bumu lan, beni çıkarmak için gardiyan kuşumu yedin lan o*uspu’’ der ve kafayı gömer. Nilüfer kekeme bir Türkçeyle ‘’yok Mahmut valla fazla yemedim sadece 1 posta’’ diye cevap verir. Mahmut ‘’lan mapushanede 13 gardiyan var (parmak hesabı yaparak) 1er postadan 13 posta yapar(Mahmut bunu söylerken çarpım tablosunun ne kadar yararlı bir şey olduğunu anlar ve iyiki ezberlemişim diye düşünür) 13 posta kuş ne demek lan, bide utanmadan arkalı önlü vermişin k*hpe soyu’’ der. Nilüfer Mahmuta sarılarak senin için yedim Mahmudum senin gibi bir kuşun kafeste kalmasına dayanamadım, ne yediysem senin için diyerek ağlamaya başlar. Biraz olsun sakinleşen Mahmut ‘’neyse en azından gardiyanlar zenci değildi, bide zenci olsaydı valla ağ*ına s*çardım’’ der. Daha sonra Mahmutun askerde olduğu dönemde Nilüferin kaldığı gecekonduya giden ikili sabahlara kadar kuş cıvıltıları içinde hasret giderirler. Sabah olduğunda Mahmut ilk iş olarak tekrardan zengin olma planları kurmaya başlar. Mapushaneden Nilüferin yuvası sayesinde kaçan Mahmut, her an yakalanma ihtimali olduğunun farkındadır ve Fransaya kaçma kararı alır. Ardından gecekonduyu satıp, Nilüferle kendine kaçak Fransa yolculuğu için bir tırın içinde yer bulur ve Fransa yolculuğu başlar. Mahmut ve Nilüferin Fransaya kaçtığı tır muz yüklüdür ve ikili muzların arasında uzun bir yolculuktan sonra Fransa sınırları içerisine giriş yaparlar. Mahmut ve Nilüfer tırdan inip Fransaya ayak bastıklarında ilk iş olarak birbirlerinin kıçına kaçan muzları çıkarırlar ve ayrık ayrık yürüyerek yeni bir maceraya doğru ilerlerler...
    Tümünü Göster
    ···
  3. 28.
    0
    Mahmut'la Son Tango - Bir Kuşun Düşüşü

    Mahmut ve Nilüfer Fransanın Paris kentine ayak basarlar ve Nilüferin beni Eiffel e zütür Mahmut şeklindeki ısrarlarına dayanamayan Mahmut ilk olarak Nilüferle birlikte Eiffel e gider. Nilüfer’in Eiffeli gördüğü zaman ilk tepkisi ‘’off Mahmut senin kuştan bile uzunmuş bu’’ olur. Mahmut ise Eiffeli bek beğenmez ve ‘’benim kuşun şekli bundan daha güzel lan’’ der. Mahmut ve Nilüfer Eiffelin tepesine doğru çıkarlarken Mahmut aniden içinde bir kıpırdanma hisseder. içindeki bu kıpırdanmayı pek önemsemeyen Mahmut galiba gazım var diye düşünür. Fakat içindeki bu kıpırdanma biraz daha acı verecek bir boyuta ulaşmıştır. Mahmut hala bunu önemsemez ve Nilüfere bir şey söylemez. ikili Eiffelin tepesine ulaşmıştır ve manzarayı izlemektedir. Mahmut içindeki acıya inat ne iş yapsamda voleyi vursam diye düşünmektedir. O sırada Nilüfer Mahmuta seni seviyorum der. Mahmutta ‘’bu Eiffelin ve Parisin büyüsüne kapılma lan turist çekmek için yapılan şeyler bunlar, para tuzağı bunlar, neymiş aşıklar şehriymiş’’ şeklinde cevap verir. Bi kere bu Fransada ahlak denen birşey yok (sağ taraftaki çifti göstererek) görmüyonmu burada s*kişiyorlar namussuzlar aşk bumu lan der Mahmut. içindeki acı artarak dayanılmayacak boyuta gelen Mahmut’un yavaş yavaş gözleri kararır ve başı dönmeye başlar. Hala Nilüfere bir şey söylememekte ısrar eden Mahmut, içindeki acıyla savaşır. Nilüfer Mahmuta bakıp bi tuhaflık olduğunu sezer ve Mahmut neyin var der. Bişeyim yok ne yapacağımızı düşünüyorum diye cevap verir Mahmut. Nilüfer ilerdeki Sen nehrini göstererek bak Mahmut ne güzel nehir der. O sırada gözleri kararmış olan Mahmut Nilüfere belli etmemek için nehre bakıyormuş gibi yaparken birden dengesi bozulup Eiffelin tepesinden boşluğa düşmeye başlar. Düşerken Nilüfere kuş muş yok ha doğru Türkiye’ye dönüp ailenin yanına gideceksin der. Nilüfer Mahmut’un arkasından donmuş bir vaziyette bakarken kendini birden Mahmut’un arkasından boşluğa bırakır ve düşmeye başlar. Mahmut arkasından gelen Nilüferi görüp gelme lan gelme gerizekalı nereye geliyon geri çık salak der. Mahmut düşerken Eiffeldeki güzel kızları görür ve el sallar. Kuşu her daim uçuşta olan Mahmut kuşunun üzerine Eiffelin zeminine çakılır ve kuşu zemini deler. Arkasından gelen Nilüferde Mahmut’un üzerine düşer ve havaya zıplayıp tekrar düşer. Olay yerine gelen polis ve sağlık ekipleri ilk olarak Nilüferi hastaneye kaldırırlar. 7 saatlik kurtarma çalışmaları sonucunda kuşu betono çakılan Mahmutu zeminden ayırırlar ama çok geçtir. Mahmut hayata gözlerini yummuştur. Hasteneye kaldırılan Nilüfer ise zorlu bir ameliyat sonucunda yaşama döndürülmüştür. Aradan 5 gün geçmiş ve Nilüfer yoğun bakımdan çıkmıştır. Uyandığında ilk olarak Mahmutun nerde olduğunu sorar doktorlara. Türkçe bilmeyen doktorlar bu duruma Fransız kalmışlardır. Sonradan olayın farkına varan doktorlar Mahmutun öldüğünü söylerler Fransızca bilmeyen Nilüfere. 2 saat süren Nilüferle doktorlar arasındaki konuşma sonucunda sonunda Nilüfer Mahmutun öldüğünü anlar ve gözyaşlarına boğulur. Daha sonraki günlerde Mahmutun otopsi sonuçlarını Nilüfere açıklarlar. Otopsi sonucu şöyledir: Mahmut ve Nilüfer muz yüklü tırla Fransaya gelirlerken, g*tlerine muzlar girmiştir. Mahmutun g*tüne giren muzun içinde bir hamam böceği vardır ve bu hamam böceği Mahmut’un g*tünden girerek iç organlarına ulaşmıştır. G*tüne giren bu hamamböceği Mahmut’un içinde dolaşarak vücudun sistemini bozar ve buda Mahmutta acı yaratır. Daha sonra gözü kararır ve başı dönmeye başlar. Başı dönerken dengesini kaybedip Eiffelden aşağı düşer ve yere çakılır. Fakat Mahmut yere ilk çakıldığında ölmez, daha sonra Nilüfer Mahmut’un üstüne düşer, Mahmut yine ölmez. Ama Nilüfer Mahmuttan sekip tekrar düşünce bu kez Mahmut hayata gözlerini yumar. Bu otopsiyi duyan Nilüfer şoka girer ve yani Mahmut benim yüzümdenmi öldü der. Aklına Arena programındaki adam ve o adamın hamam böcekleri muzların içinde Afrikadan geldi deyişi gelir. Mahmut’un ölümünden kendini sorumlu tutarak Eiffelin zeminindeki Mahmut’un deldiği yere gider. Deliğin başında günlerce ağlayan Nilüfer deliği gözyaşıyla doldurur ve günler sonra yanına polisler gelip sınır dışı edileceğini söylerler. Nilüfer gitmemek için direnir ama çağresiz bir şeklide gitmek zorunda kalır. Artık yanında onu koruyan Mahmut yoktur. Nilüfer Mahmut’un cesedini alıp Türkiyeye zütürmek ve orda gömmek ister. Ama Fransızlar Mahmut’un cesedini Nilüfere vermezler ve Nilüferi ilk uçakla sınır dışı ederler. Türkiyeye gönderilen Nilüfer bir süre sonra delirir ve akıl hastanesine kaldırılır. Şimdi Nilüfer ne zaman bir hamamböceği ve muz görse oracıkta katleder. Her kuşu Mahmut sanarak heyecanlanır ve bakın Mahmut geldi der yanındaki delilere. Mahmut ise dünyaya mührünü basıp öyle gitmiştir bu yaşamdan. Aradan 140 yıl geçer Nilüfer çoktan ölmüştür, Eiffelin zeminine Mahmut’un kuşuyla açtığı deliğe bir direk dikilip direğin üzerine bir kuş yuvası koyulmuştur. Yıllardır o kuş yuvasına binlerce kuş, konup konup uçmaktadır.
    Tümünü Göster
    ···
  4. 29.
    0
    aha demek okuyan var hee çok mutlu oldum lan
    ···