gelin lan size roman tadında hikaye paylaşıcam

Orta 1

ilkokulu bitirdikten sonra yaz tatilinde çok düşünmüştür Mahmut. Ticarette daha çok kazanmak ister. Ve bunun için matematiği biraz bilmek gerektiğini düşünür. Çarpım tablosunu öğrenmeye karar verir ve 3lere kadar ezberler. Artık 2 kere 2nin 4 olduğunu biliyordur. Yan komşunun kızı Nilüfer'i soyup pul koleksiyonunu gösterir ve ilerde bu gösterimin daha acılı geçeceğini buna kendini şimdiden hazırlaması gerektiğini söyler. Nilüfer bu sözlerinden Mahmut'un ne kastettiğini anlayamaz ama açıkçası Nilüfer için bu hiçte önemli değildir çünkü Mahmutta para vardır ve Nilüfere sürekli hediye almaktadır.
Yaz tatili bu şekilde biter ve Mahmut artık ortaokuldadır. Babasına ortaokulda başka okula gitmek istediğini söylemiş ve babasıda başka okula vermiştir Mahmutu. Mahmutun başka okula gitme isteğinin nedeni o okulu yeterince sömürmüş olması ve kendine yeni sömürgeler arayışıdır. Mahmut yeni okulunun ilk gününde bütün kızları soyar, aynı zamanda bütün erkeklerede kafa atmak ister. Ama yeni okulundaki Süleyman isimli bir öğrenci dişli çıkar ve Mahmut'un kendisine kafa atmasına izin vermez. Mahmut kafasını uzattıkça Süleyman çeker 5, 6 dakika boyunca bu böyle gider ve en sonunda Süleyman kendisinden beklenen hareketi yapıp Mahmut'a kafayı gömer. Mahmut bu zorlu yolda karşısına bu tip engellerin sıkça çıkacağının bilincindedir ve Süleyman'a bir yumruk sallar. Artık Süleyman dişli bir rakip değildir çünkü Süleyman'ın dişleri Mahmut'un yumruk darbesiyle dökülmüştür. Süleyman ağlayarak olay yerini terkeder. ilerleyen zamanlarda Mahmut'a kafa tutacak kimse çıkmaz. Herkez ondan korkar çünkü o gelmeden önce okulun ağır topu olan Süleyman, o geldikten sonra hafif topa dönmüştür. Mahmut ilkokulda tenefüslerde oynattığı kumar'ı ortaokul'da ders saatlerinede yansıtır. Kumardan güzel paralar kazanır ve sürekli yeni yatırımlar yapar. Bir ara okula küçük çaplı bir rulet bile sokar ama yakalanması uzun sürmez. Hergün okuldaki kızları soyup tekrar giydirir. Bu okuldada kızlar duruşuna yollar gidişine hasta olur. Denizde kum Mahmut'ta para vardır. Mahmut okuldaki sınavların hepsinde kopya çeker. Her sınavda sınıfın çalışkan öğrencilerinden birine soruları yapıp kağıdına kendi ismini yazmasını söyler ve her sınavda iyi not alır. Mahmut'un hocaları bu işten şüphelenir ama arabalarını riske atmak istemezler. Bu şekilde orta1 biter.

Yaş 20
Mahmut şimdi 20 yaşında askerlik çağında biri olmuştur. Ama askerlik onun aklına bile gelmemiştir, zaten Türkiyede değildir. Amerikada ne yapsamda anında köşeyi dönsem diye düşünürken aklına bir fikir gelir. Çalıştığı kumarhanenin güvenlik sistemini en ince ayrıntısına kadar bilen Mahmut, kumarhaneyi soymaya karar verir. Kendisi, Nilüfer ve Las vegastaki arkadaşlarından 11 kişilik bir ekip kurar ve ekipin ismini ''Mahmut'un ilk 11'ikoyar. Bütün planları, çizimleri hazırlar, tüm ekip elemanlarına görevlerini verir ve soygun için gün sayılmaya başlanır. Soygun günü gelip çattığında bir aksilik olur ve Mahmut şahiniyle Las vegas caddelerinde hız yaparken kaza geçirir ve şahin pert olur. Neyseki Mahmut yara almadan kurtulmuştur. Nasıl olsa bu geceden itibaren zenginim artık ferrari alırım diyen Mahmut, şahini kaza mahalinde bırakıp gider. Soygun saati yaklaştığında tüm hazırlıklar tamamlanır veMahmut'un ilk 11'i'' ekibi Nilüferin kilotlu çoraplarını kafalarına geçirirler, ama sonra Mahmut bunlara gerek olmadığını düşünür çünkü çorap sadece banka soygununda kullanılır diyerek, çorapları çıkarttırır. Kumarhanede herkes Mahmut ve Nilüferi tanıdığından dolayı, kılık değiştirmeye karar veren Mahmut, Nilüfere bıyık ve şapka takar, kendide sarı bir perukla gözlük takar. Bu şekilde kumarhaneye giden Mahmut'un ilk 11'i önce dikkat çekmemek için biraz kumar oynarlar. Daha sonra yavaş yavaş işe koyulan ekip, Mahmut'un daha önceden verdiği görevleri yerine getirmeye başlar. Yaklaşık 20 dakika sonra paraların ve mücevherlerin olduğu zırhlı odaya ulaşırlar ve herşeyi poşetlere doldurmaya başlarlar. Herşeyi poşetlere doldurduktan sonra kaçmak için çıkışa yöneldikleri sırada, poşetlerden bazıları yırtılmaya başlar ve paralar dökülür. Mahmut buna çok sinirlenir ve Nilüfere bağırır. Ben sana dört beş tane bavul bul demedimmi gerizekalı naylon poşetle soygunmu olur der. Nilüferde 'nee bibililiimm bebenn dadahaa önönccee sosoyygguunmuu yayaptıtımm' der. Mahmut tüm ekibe emir vererek dökülen paraları kilotlarına sokmalarını ister. Bunun haricinde büyük bir aksilik olmadan kumarhaneden paralarla kaçarlar. Onlar kaçtıktan bir dakika sonra kumarhanenin alarmları çalışır ve tüm polisler oraya doluşur. Aradan 2 hafta geçmiştir ve polisler soygunu kimin yaptığını hala bulamamıştır. Mahmut ise o süre zarfı içerisinde hangi ülkeye kaçsam diye düşünüyordur ve Türkiyeye dönme kararı alır.

MAHMUT ASKERDE

Las vegasta alnının teriyle çarptığı paraları, Türkiye’de büyüten ardından da batıran namı diğer Kuş Mahmut artık askere gitmek zorundadır. Acemiliği Antalya’ya düşen Mahmut, Nilüferden ayrılacağı için çok tedirgindir. Çünkü Nilüferin başka kuşlarla birlikte olmasından korkmaktadır. Yıllardır Mahmut’un kuşuna yuvalık yapan Nilüfer kuşsuzluğa ne kadar dayanabilecektir. işte bu sorular Mahmut’un kafasında dolaşmaktadır. Bu düşüncelerle Nilüferi başka bir kuşu yuvana alırsan yuvanın içine dinamit ve 750 gram C4 koyar uzaktan kumandayla patlatırım diye tehdit eder. Sonra en büyük kuş bizim Mahmut sloganları eşliğinde Antalya otobüsüne binip yola koyulur. Antalyaya çok fazla olay yaşamadan (şöförü çişim var dediğinde durmadığı için otobüsten aşağı atıp direksiyona kendi geçmesi, sigara içtiği sırada yeşil aycı birinin tepkisine karşılık sigarayı adamın kıçında söndürmesi ve otobüsle 140 la giderken polislerin dur ihtarına uymayıp yolcuları rehin alarak Antalyaya kadar gitmesi dışında) varan Mahmut hemen iki rus bulmak için yola koyulur. Aradığı Rusları kısa süre içinde bulup hamile bırakır ve askeriyenin yolunu tutar. Askeriyeye vardığında ilk iş olarak askeriyenin heryerini gezerek ortalığı kolaçan eder. Askeriyedeki 2. gününde kendisine torun gel lan buraya diyen bir askeri kendi elleriyle acile kaldırır. Ardından komutan kendisini yanına çağırıp tekme tokat girer Mahmutta ona karşılık vermek ister ama bunu daha sonra yaparım diye düşünüp vazgeçer. Komutandan yediği dayak içine oturan Mahmut gidip kendine torun diyenleri komaya sokarak sinirini almaya başlar. Aradan 3 ay geçmiştir ve Mahmut acemi birliğini acı tatlı, kanlı bıçaklı, sessiz sakin ve olaysız bir şekilde bitirip usta birliğine gitmeye hazırlanır. Usta birliği Sivas Temeltepeye düşer. Bir hafta istanbula gelip Nilüferin yuvasında hasret gideren Mahmut ardından Temeltepe yolunu tutar. Sivasa ayak bastığında maruz kaldığı soğukla buz kesen Mahmut’un Temeltepeye vardığında kuşu soğuktan düşecek kıvama gelmiştir. Bu ne *mına goyum kuzey kutbunamı geldik lan alaskamı oğlum bura diye söylenmeye başlar. Ama Mahmut ne kadar pgibopat ne kadar fırlama ne kadar vurucu bir timde olsa içinde büyük bir vatan sevgisi yatıyordur ve vatanın heryeri cennet diye düşünüp donan vücüdunu ısıtmaya çalışır. Temeltepeye geleli 3 gün olmuştur ve 3 günde kendini bütün askerlerin lideri kabul ettirmiştir. Şafağı 30 olanlar bile Mahmuta karşı gelemeyip şafaklarını beklerler. Topçu olan Mahmut top eğitimlerine çok başarılıdır. Atış talimlerinede sürekli 12den vuran Mahmut, nasıl usta bir atıcı, nişancı ve vurucu olduğunu komutanlarınada ispatlamıştır. Temeltepedeki sürgün pgibopatların arasında en pgibopatı Mahmuttur ama komutanlar yinede onu sevmektedirler. Çünkü Mahmutta şeytanın bütün tüyleri mevcuttur. inanılmaz bir kelime cambazıdır ve herkesi kendine hayran bırakmaktadır, özelliklede kızları. Askerde kızlardan ve Nilüfeden uzak kalan Mahmut, hemen bir yuva bulup girmek ister. Bir çarşı gününde bir kızı dalgaya düşürüp kuşunu uçuşa hazırlar. Kız Mahmuta aşık olmuştur ve sürekli askeriyeye gelip Mahmutu görür. Mahmut kız her geldiğinde dövüp geri gönderir ama kız birkere Mamutun kuşunu tatmıştır artık ölsede bırakmaz. Mahmut neyse askerliğim bitene kadar mikerim daha sonra birdaha görmem nasıl olsa diye düşünür ve kızla birlikte olmaya devam eder. Nilüferide sürekli arayıp ne yaptığını sorar ve dikkatli olması konusunda uyarır. Birgün Selami isimli bir arkadası sevdiği kızın ailesi tarafından başka birine verileceğini öğrenir ve hemen Mahmutun yanına koşup ben askerden kaçıp sevdiğim kızın yanına gidecem, benle gelirmisin der. Mahmutta hiç düşünmeden kabul eder. Ve bir çarşı gününde otobüse binip Adananın yolunu tutarlar. Adanaya ayak basan ikili hemen kızın evine giderler. Mahmut kızın babası kapıyı açar açmaz kafayı gömer ve adamı yere yıkar. Ulan ***ler bu kızı niye başkasına veriyorsunuz. Selamiyle bunlar birbirini seviyor der. Sonra birden arkalarında bir ses duyarlar ve ellerinde kılıçlar, döner bıçakları, silahlar, zırhlarla duran 15, 20 Adanalı görürler. Daha sonra Mahmut olayın ciddiyetinin farkına varır ve ortamı sakinleştirmeye çalışır. Ortamı kısa sürede sakinleştirdiktan sonra Selaminin sevgilisinin aslında Selamiyi sevmediğini ve Selaminin kıza daha önceden tecaüz ettiğini öğrenir. Ardından içindeki pgibopat harekete geçer ve ortamdaki kesici aletleri eline alıp Selamiyi delik deşik eder. Zaten Selami istanbullu’dur. Askere gelmeden önce istanbulda kahvede otururken içeri bir Adanalı girmiştir. Belinden bir bıçak çıkarıp kahvedeki masaya saplamıştır ve bıçağın sağ tarafındakilerin anasını sol tarafındakilerin bacısını s*key*m demiştir. Kimseden ses çıkmamıştır ama bu olay Selaminin içine oturmuştur birgün yolu Adanaya düşen Selaminin aklına bu olay gelir ve bir kahveye girer. Kahvenin ortasındaki masanın önüne gelir ve belinden bıçağı çıkarır. Daha masaya doğru hamle yapmadan herkesin elinde silahlar, zırhlar, kılıçlar görür. Sonra sağ taraftakiler anamı sol taraftakiler bacımı s*ks*n der. işte o kızlada Adanaya bu gelişinde tanışıp, sevmiştir ama kız onu sevmemiştir oda kıza tecavüz etmiştir. Mahmut bu pezev*nk yüzünden askerden kaçtığına yanmaktadır ve ilk otobüsle Temeltepenin yolunu tutar.

MahmutMapusYolunda

Mahmut P*zevenk Selamiyi öldürüp tekrar askeriyenin yolunu tutar. Otobüse bineli henüz yarım saat olmuşturki ön sırada oturan 3 adam birden ayağa kalkıp ceketlerinin içindeki keleşleri çıkarırlar. Daha silahların dipçiği görünmeden Mahmutun içindeki pgibopat kişilik birden şaha kalkmıştır. Yaklaşık saniyenin onda biri sürede beyninin içindeki kıvrımlardan 27 plan çıkmıştır. Saniyenin 43de birlik bir diliminide hangi planı uygulamaya sokacağını düşünerek harcayan Mahmut. Anlık bir tepkime süresiyle xwîşk hê zû (kardeş daha erken) diye bağırır. Herkes buz kesmiş bir şekilde adamlara bakarken Mahmutun bu bağırışıyla herkes Mahmuta döner. Adamlar ise birbirlerine bakıp ne olduğunu anlamaya çalışırlar. Aralarında Kürtçe bir şeyler konuşurlar. Sonra Mahmut yine kürtçe hemen siz inin ben biradan inecem der. Adamlar hiç itiraz etmeden otobüsü durdurup inerler. Herkes ne olduğunu anlamaya çalışırken. Mahmut hostes mikrofonunu alıp yolculara basın açıklaması yapmaya başlar. ‘’Sayın otobüs halkı, az önce sınırları içerisinde bulunduğumuz bu otobüsü büyük bir tehlikeden kurtarmış bulunmaktayım. Çünkü az önceki adamlar otobüsümüzü kaçırıp kirli emellerine alet etmek isteyen ***lerdir. Ama ben kıvrak zekam sayesinde saniyenin onda biri sürede onların kürt olduğunu anlayıp Kürtçe bişey söyledim ve beni kendi gruplarından sandı salaklar. Şu anda tehlike geçmiş durumda değil. Çünkü bu dünyada benden daha büyük tehlike yoktur. Saygılar, sevgiler, kuş dolu günler dilerim.’’
Mahmutun bu açıklamasından sonra otobüstekiler Mahmuta sevgi gösterisinde bulunurlar. Mahmut buna karşılık onlara gövde gösterisinde bulunur ve otobüsteki kızları kuş yağmuruna tutar. Otobüs Sivas sınırları içerisine girmiştir artık. Şimdi Mahmutun aklında askerden neden kaçtığını açıklamak için ne söyleyeceği vardır. Otobüs durur ve Mahmut kuşunu yerine koyup otobüsten inmeye hazırlanır. Tam fermuarını kapatıp, otobüsten inecektirki iki el bir kelepçe dokunur bedenine. Bir anda iki yanında iki jandarma elleri kelepçede, gözleri hala otobüsteki güzellerde, kuşu hep yükseklerde, sözü şiirlerde, falan filan. Mahmut hemen ne olduğunu anlamaya çalışır ve sorar jandarmanın birine ‘’Selamun aleykum hacı hayırdır ne oldu bir olaymı var ne ayaksınız olum siz’’ diye. Jandarma klagib bir cevapla karşılık verir’’Karakolda öğrenirsin serseri’’. Jandarma karakoluna varan Mahmut ve süper ikili jandarma kardeşler, hemen komutanın yanına çıkarlar. Komutan Mahmutu görür görmez önce alnından öper sonra an*sını, avr*dını bide b*cısını s*ker. Mahmut bu çelişki karşısında pgibopatamı yoksa normal bir insanamı dönüşse diye bir türlü karar veremez. Komutan önce neden alnından öptüğümü açıklayacam der. Mahmutta senin atardamarını s*kim diye karşılık verir içinden. Komutan Mahmutun otobüstekilerin hayatını kurtardığını duymuştur ve bu yüzden alnından öpdüğünü söyler ve Mahmuta üzerinde ağaçkakan türünden bir kuş resmi olan plaket armağan eder. Ardından askerden kaçtığı için an*sını s*ktiğini, otobüsteki kızları s*ktiği için avr*dını s*ktiğini ve son olarak Selamiyi öldürdüğü için b*cısını s*ktiğini söyler. Mahmut komutanın bu son söylediği sözden sonra çok rahatlamıştır çünkü Mahmutun bacısı yoktur, bu yönden rahattır. Daha sonra komutan adam öldürmekten yargılanacağını söyler Mahmut’a. Mahmutta ulan bende bişey oldu sandım ya, bide utanmadan kelepçe takıyosunuz süper salak ikililer, gerizekalılar, vallaha çok rahatladım der. Ardından yargılanmak üzere mahkemeye sevk edilen Mahmut, son olarak Nilüferi arayıp halini hatırını sorar. Ve ona önemli bişe olmadığını yalnızca idam edilme ihtimalı olduğunu söyler. Nilüfer Mahmutun iyi olduğunu öğrenince çok sevinir. Mahmut artık çok yakında mahkemede yargılanacaktır.