-
27.
0boş boş uplamıyım ekstra bilgi yazayım.. şimdi beyler, einstein (sizin aynştayn dediğiniz herif) görelilik diye bir teori ortaya atıyor.. belki şu versiyonunu duymuşsunuzdur: geceyi güzel bir kızla geçir, 1 saat 1 dakika gibi geçer. elini yanan bir sobanın üzerine yapıştır, 1 saniye 1 saat gibi geçer...
şimdi bunlar sadece zamanın göreceli olduğunu (herkese göre değiştiğini) anlatmak için basit hikayeler.. einstein'in söylediği esas teori şu.. zaman her yerde aynı akmaz. bazı durumlarda zaman daha yavaş akar.. bu bilimsel olarak da kanıtlanmış birşey.
peki zaman nerelerde yavaşlar? iki durumda: 1. çok hızlı hareket ederken. 2. kütleçekimin çok fazla olduğu yerlerde..
örnek1: uzay gemisine biniyorsun, ışık hızında değil de, ışık hızına yakın bir hızda uzayda dolaşıyorsun.. senin için 1 hafta geçti diyelim. Dünya'ya bir dönüyorsun, Dünya'da 1 ay geçmiş.. işin ayrıntıları var ama kabataslak böyle birşey..
örnek2: kütleçekimin fazla olduğu yer dedik.. mesela dünyanın çevresinde dönen uydular var.. onlar bize göre Dünya'nın merkezine daha uzak.. Bizim saatimizle o adamların saati aynı gitmiyor. Hatta biliyorsunuz yerimizi belirlemek için GPS kullanıyoruz. Uydudan yerimizi tam olarak saptayabiliyoruz... Bu uyduların saati bizimkilerden birkç saniye farklı ve bunu hesaba katıyorlar. Bunu dikkate almasalar çok fazla hata olur...
Son olarak, kütleçekimini en çok hissedeceğimiz yer neresi? Evetttt, tabiki konunun başlığı neyse o: karadelikler... interstellar filmine gittin mi? gitmediysen hemen indir izle.. orda mesela adamlar karadeliğin yakınındaki bir gezegene gidiyorlar.. gezegen karadeliğe çok yakın olduğu için, orda zaman öyle yavaş akıyor ki.. adamlar orada sadece 1 saat geçiriyorlar, bi dönüyorlar gerçekte kaç yıl geçmiş... -
26.
0sonunda birileri okumuş lan mutlu oldum.. bir daha up up up o zaman
-
25.
+1 -1tam da cosmos'u izliyordum güzel tesadüf oldu bu başlığa denk gelmem
-
24.
0Okuyanın anasını gibsinler.net
-
23.
+1nedense hepsini okudum lan
-
22.
0@1 fizik dersin iyi fizikçi olmayı düşünmüyormusun?
-
21.
0gitmeden up up up, belki görüp okuyan olur..
-
20.
0@19 alıntı değil kardeşim, okuduğum kitaplardan, saolasın
-
19.
+1güneşteki patlamalar, bir gazın yanması gibi basit bir kimyasal olay değildir.. eğer böyle olsaydı güneşin enerjisi hemen biterdi.. güneş, enerjisini atom bombası gibi, veya atom bombasının 1000 katı büyüklükteki hidrojen bombası gibi nükleer patlamalardan alır.. bu konuyu araştırmak isteyen "fisyon", "füzyon" tepkimelerine baksın..
her neyse, birgün darwin (bildiğimiz, evrim konusunda araştırmalar yapan darwin) ingiltere'deki bazı yüzey şekillerini inceliyor ve diyor ki, bunlar en az 300 milyon yıllık erezyon sonucu oluşmuştur..
kelvin karşı çıkıyor (bildiğimiz kelvin, hani var ya cantigrat, kelvin falan..) kelvin zaten ısı sıcaklık konusunda uzman.. ama o zamanlar daha atomun yapısını daha tam bilmiyor ki nükleer enerjiden haberleri olsun.. güneş'in enerjisinin sadece bir gazın yanması sonucu oluştuğu sanılıyor.. kelvin bir hesaplama yapıyor ve diyor ki, güneşin enerjisi 3000 yılda bitecek.. güneş'in ömrü 3000 yılsa, dünya da güneşten kopmuş bir parçaysa, o zaman dünyanın yaşı daha da az diyor kelvin..
300 milyon yıl nereeee, 3000 yıl nere.. kelvin, darwin'e şiddetle karşı çıkıyor.. bilimsel tartışmalar, sandalyeler havada uçuşuyor falan.. hadi diyor kelvin, güneşe sürekli meteorlar çarpıyor falan, onları da hesaplayalım, en fazla 20 milyon yıl.. yine de o söylediğin 300 milyon yıl çok saçma, lafını geri al diyor.
kelvin'in bilimsel otoritesi daha fazla.. darwin mecburen "dünyanın yaşı" ile ilgili araştırmasını kitabının son baskısından çıkartıyor.. -
18.
+2Konuya hakimiyetin kurduğun cümlelerden belli zaten eğer ki alıntı değilse. Sonuç olarak başarılı ve bilgilendirici bir yazı. Teşekkürler
-
17.
+2neyse ben yatıyorum, yatmadan size son bir ilginç bilgi vereyim..
-
16.
+2@16 evet öyle söyleyebiliriz fakat "dışarı saldırmak için enerjisi olacak" cümlesi biraz yanlış oldu gibi.. çünkü kütleçekim dışarı doğru değil hep içeri, merkeze doğru olan bir kuvvet.. güneşin bütün maddelerini merkeze doğru çekmeye çalışıyor.. patlamalar dışa doğru, kütleçekim içe doğru çekiyor.. patlamalar bitince, yani yıldız sönünce, yıldız çöküyor...
bunu şöyle de düşünebiliriz.. bir cismi 2 taraftan zıt yönde çekiyoruz.. iki kişi de kendine doğru çekiyor.. cisim ortada dengede.. 1. kişinin gücü bitiyor, yorulup bırakıyor.. böylece cisim bu kez nooluyor? 2. kişiye doğru ilerlemeye başlıyor.. (yıldız, kendi merkezine doğru çekilmeye başlıyor) -
15.
+1yani şöyle diyebilir miyiz: güneşin kütle çekimi şuan gezegenleri yörüngede tutup kendi içerisinde patlayan gazların dışarı çıkmasını engelleyecek düzeyde ise bu gazlar azaldıkça/bittikçe kütle çekimi rahatlayacak ve dışarı saldırmak için enerjisi olacak?
karadelik dediğimiz olay iğne deliğinin sonsuz uzantısı şeklinde biliyorum ve bunlardan galaksimizde de fazlasıyla mevcut hatta bunların devası yıldızları nasıl yuttukları da nasa tarafından gözlemlendi geçen sene sanırım. cern'de bu yöndeki deneylerde ne derece aşama kaydedildi bilmiyorum.
bir sonraki konuların ışık hızı ve kara madde olabilir ama konu ile bağlantılı devam niteliği taşır hem -
14.
+1@14 arkadaşım kütleçekimin başlangıcı veya sonu yok.. yıldız parlarken de, yıldız söndüğünde de belli bir kütlesi var, doğal olarak da yıldızın bir kütleçekimi var... o gezegenler de bu kütleçekim sayesinde yıldızın etrafında yörüngedeler..
kütleçekimin uzaklıkla da alakası var.. karadeliklerin etrafında "olay ufku" denilen bir sınırı vardır. o sınırı geçen karadeliğin içine düşer.. o sınırın dışındakiler ya karadeliğin çekim kuvvetinden tamamen kurtulup uzay boşluğuna yayılıp gider, ya da karadeliğin etrafında bir yörüngede dönüp durur..
bu arada dediğin teoriyi bir yerde okumuştum ama hangi kitapta okuduğumu hatırlamıyorum.. dünyanın sonunda güneşle çarpışacağı teorisi.. eğer hangi kitapta okuduğumu hatırlasaydım şimdi açıp bakardım.. -
13.
0üstat fırsat buldukça uzay konulu belgeselleri heves ve keyif ile seyrediyorum fakat güneşin patlamasından önce (içeride kalan gaz sıkışmasından yola çıkıyorum ) kütle çekimi sönene kadar devam edecek dedin . bu kütle çekimi sırasında yörüngesinde bulunan gezegenleri de çekmeyecek mi? dünyanın yaklaşık 4-5 milyar yıl sonra bu çekim sırasında güneşle çarpışacağı teorisi şuan için bahsettiğin kütle çekimi teorisinden yola çıkarak kuvvetle muhtemel . bu konu hakkında ne diyorsun?
-
12.
+1hepsini okuyan var mı? olum bazen incide boş boş yazıyom gibi geliyor..
-
11.
+1@9 kardeşim sen kütleçekimiyle atmosferi birbirine karıştırdın sanırım. ayda kütleçekimi vardır, atmosfer yoktur.. çünkü ayda gaz falan yoktur.. haa vardır tabiki de bizim için gerekli gazlar, onları üretecek bitkiler yoktur..
diğer soruna gelince, gazlar niye yere yapışmıyor diye.. bu "ay neden dünyaya düşmüyor" gibi bir soru.. bunları açıklamak için daha uzun anlatmalıyım.. ama ufak bir ipucu vereyim: fizikte sadece "kütleçekim" yok, başka kuvvetler de var.. bir kuvvet o gazın yükselmesi için yukarı doğru iterken başka bir kuvvet (kütleçekimi) aşağı doğru çekiyor..
ayrıca o gazlar zaten dünyadan ayrılabiliyor mu? kütleçekimini yenebiliyor mu? atmosfer dediğimiz şey ne? dünyanın çevresini saran hava.. kütleçekimi denen birşey olmasaydı bütün hava, uzaya yayılır, dağılır giderdi... -
-
1.
0düzeltme:
beyler birisine cevaben şöyle dediydim, "ayda kütleçekimi vardır, atmosfer yoktur.. çünkü ayda gaz falan yoktur.. haa vardır tabiki de bizim için gerekli gazlar, onları üretecek bitkiler yoktur.. "
düzeltme şu: ayda sadece bizim ihtiyacımız olan gazlar değil, hiçbir gaz yoktur. az önce onedio'da gördüm. hani ünlü tüy ve demir deneyi.. ikisini aynı anda bıraktığımızda havanın sürtünmesinden tüy daha yavaş düşer.. herifin biri ayın üzerinde bu deneyi yapmış, ikisi aynı anda düşmüş, demek ki ayda hiç gaz yok..
http://img-13.onedio.com/...1a2ec49ec14b43d08767.webm
-
1.
-
10.
+1şimdi gençler, güneş de dahil, çok büyük olmayan yıldızlar karadelik oluşturmazlar.. belli bir noktaya kadar çökerler ve dururlar.. daha fazla çökmeye gücü yetmez.. ama büyük yıldızların kütleçekimi daha fazla olduğu için, merkeze doğru çökme devam eder ve karadelik oluşur..
şimdi bir yıldızın yakıtı bitti diyelim (yakıtları helyum bu arada).. yakıt bittiği için çökmeye başlıyor.. fakat yıldızın merkezinde bir miktar helyum daha var.. yıldız çöküyor çöküyor, çöktükçe o helyum sıkışıyor, sıkışıyor veee, bommmmmmmmm... çooooooook büyük bir patlama oluyor.. güneşin parlaklığından 100 milyon kat daha büyük bir patlama.. buna "süpernova" deniyor..
bu patlamayala yıldızın kütlesinin büyük bir kısmı uzaya saçılıp gidiyor.. geriye %60'ı falan kalıyor.. bu kalan kısım kendi içerisine çöküyor.. ama kütlesi azaldığı için, artık kütleçekimi de az.. o yüzden çökmesi bir yerde duruyor.. öööyle kalıyor.. bunların büyüklüklerine göre birkaç çeşidi var.. "nötron yıldızı" veya "beyaz cüce"
bakın size bir tane beyaz cüce resmi göstereyim:
http://upload.wikimedia.o..._A_and_B_Hubble_photo.jpg
gördüğünüz yıldız Sirius-A yıldızı.. resmin sol alt köşesinde küçük bir nokta görüyor musunuz? işte o bir beyaz cüce.. onun adı da Sirius-B
evet anlatacaklarım bu kadardı.. son olarak, ilginç birşey daha söyleyeyim.. düşünün bu beyaz cüceler eskiden güneş boyutundaydı, şimdi dünya boyutunda.. ne kadar yoğun olduğunu düşünebiliyor musunuz? koskoca bir binayı, elinizde tutacağınız bir taş kadar küçülttüğünüzü düşünün.. işte beyaz cücede durum bu.. orada kütleçekimi o kadar fazla ki, oradaki ufacık bir madde bir "dağ" kadar ağır.. -
-
1.
0Soruma cevap ver hafız
-
1.
-
9.
0Madem öyle gazlar nasıl uçuyor dünya nın küylesiyle bir gaz molekülünün kütle oranı çok yüksek olduğundan yere yapışması lazım
-
8.
+1@5 kim demiş ayda yer çekimi yok diye? vardır, ama dünyadakinden daha azdır. çünkü ayın kütlesi dünyanın kütlesinden daha küçük
başlık yok! burası bom boş!