gelin lan buraya bu sikik hayatı okumanız lazım

alın buda aşırı dindar hristiyan bir annenin zararlarını anlatan teksas katliamı:
Edward Theodore Gein (27 Ağustos 1906 – 26 Temmuz 1984), ABD'li seri katil ve mezar hırsızı(en). Cinayetleri birçok hikâyelere ve filmlere ilham kaynağı olmuştur: Sapık (1960 film) (Alfred Hitchcock), The Silence of the Lambs (Thomas Harris / Jonathan Demme) ve Teksas Testere Katliamı (1973) en bilinen örnekleri.
Biyografisi[değiştir | kaynağı değiştir]
Ed Gein dört kişilik bir ailede büyür: alkolik bir baba, dominant ve aşırı dindar bir anne ve abisi Henry. Annesinin kendisine olan etkisi çok büyüktür. Babası ve abisinden sonra, 1945’te annesi de vefat ettiğinde, Ed dünyada tek başına kalır.
Bu yalnızlık, insanların zaten garipsediği Gein’i, iyice deliliğe iter. Merhum annesini tekrar diriltebilmek için, anatomi bilimini incelemeye başlar ve mezarlıklardan çaldığı cesetler üzerinde öğrendiklerini uygulamaya koyulur. Kendisini özellikle büyüleyen, kadın vücududur.
Annesini diriltmeyi başaramadığını anlayınca, annesinin yaşında bir kadının cesedinin derisini yüzmeye karar verir ve arada sırada bu deriyi (annesinin eski elbiseleriyle birlikte) elbise niyetine giyer.
Hayatı boyunca cinsel ilişkide bulunmamış olan Gein, kadınlara karşı hissetiği karmaşık duyguları pek anlayamaz ve bir kadın olma isteği geliştirir. ilk başlarda kendi kendini hadım etmeyi düşünen Gein, bir kadın derisinin kendisini yeterince kadınsı gösterdiğine inanarak, bu düşüncesinden vazgeçer. Kadın vücutlarına duyduğu isteği gitgide daha da büyüyen Gein, bir süre sonra sadece mezarlardan ceset çıkarmakla kalmaz, 1954 yılından itibaren bir cinayet işlemeye karar verir ve kurbanını annesinin öldüğü yaştan seçer.
Deri işlemesinde gün geçtikçe daha da hamaratlaşan Gein, bir süre sonra meme uçlarından kemer, kafatasından bardak ve diğer süs eşyaları yapmaya koyulur.
ilk cinayetinden sonra kasabanın şerifi Ed Gein’in izini bulur ve tutuklar. Evde arama yapan polis, birçok kadavra, insan dudaklarından yapılmış kolyeler ve diğer garip nesnelerle karşılaşır. Gein’in birden çok daha fazla cinayet işlemiş olması gerektiğini düşünür, ama daha sonra yapılan incelemelerle bu ceset parçalarının yakındaki mezarlıktan çıkarılan yaşlı kadın cesetlerinden kesildiği anlaşılır. Gein, ölü sevicilik ve yamyamlık gibi suçlamaları şiddetle inkar eder: kendisine göre cinayetleri sadece evini süslemek için işlemiştir.
Doktorlar Gein'e kronik şizofreni tanısı koymuşlardır. Ayrıca yaptıklarından yola çıkarak, onun, gizli eşcinsel olabileceği de düşünülmüştür.
Deli raporu sayesinde hapse konulmayan Gein, geri kalan hayatını ıslahevlerinde geçirir ve 1984 yılında 77 yaşında uzun zamandır çektiği kanser hastalığı sonucu yaşdıbını yitirir.

@56 uzun yazmadım aq, millet bin sayfalık kitap okuyo sen bir sayfa mı okuyamayacaksın. ayırca bir çok yeri atladım ve özet geçtim, dahasını da merak edersen konuşuruz. ilgini çekerse.

yalnızca iyi ya da yalnızca kötü bir tanrı yoktur, tanrı bir atom gibidir. proton, elektron ve nötrondan oluşur. ki zaten bildiğimiz gibi bilimsel olarak tüm evren tamamiyle atomlardan, dolayısıyla enerjiden oluşur. tanrı da atomdur. tanrının içinde kötülük/negatiflik ( elektron ), iyilik/pozitiflik ( proton ) gibi ögeler vardır. bir atomun içinde proton, nötron ya da elektron olmazsa o atom patlar, üçüne de ihtiyaç vardır. tanrı, hem iyiliğe hem de kötülüğe hükmetmek için kendi varlığını, kendi içinde ki ögelerin ikisinden de muaf kılar. yani proton ve elektrona hükmetmek için kendisini nötron yapar, "nötr" olur, yani "ne iyi, ne kötü." nötron olmak bambaşka bir seviyedir. tanrı bir atomdur, iyiliği ve kötülüğü içinde bulundururken aynı zamanda bir nötron olarak onlara hükmeder. bak sana kabala öğretisini anlatayim biraz, ibranilerin mistik yolu kabala. burada üç çeşit varlık vardır, bunlardan birisi elohim'dir, diğeri beherit'tir, üçüncüsü ise en yüceleri yani bizim bildiğimiz "ilah"tır. insanın amacı ilah'a ulaşmak, yani vahdet-i vücudu gerçekleştirmektir. bunun için de mevlana ve yunus emre, hatta budizmin öncüsü buda, taoizmin kurucularından sayılan Lao tzu gibi adamların yaptığı gibi, insan-ı kamil olmak gerekmektedir. arınmak ve insan-ı kamil olmak. insan-ı kamil olmak demek, iyilikten ve kötülükten arınarak yüceliğe erişmek ve kendini tamamiyle tanrı gibi, "nötron" kılmak demektir. tanrı olmak demektir. hallacı mansur ve imameddin nesimi bunu "ana al-haqq," yani enel hakk, ben hakkım, ben allahım diye açıklarlar. ve bu ezoterik sırrı açıkladıkları için idam edilmişlerdir. her neyse, ilah'a ulaşmak için belirli metodlar vardır. işte bunlardan birisi islamiyet öğretisinin özü olan tasavvufdur mesela. bir çok öğreti var, budizm, taoizm, zen, dzogchen, hinduizm, vesaire vesaire. bir de kabala öğretisi var işte. iyi ve kötü öğretiler var. kötü, karanlık öğretiler gizli oldukları için pek bilinmezler. kabala öğretisi çatısı altına iki çeşit yol vardır mesela, sefirot ve klifot yolu. sefirot yolu aynı tasavvuf gibi aydınlık bir yoldur,ve sefirot ağacı denilen, sefirot yolunu belirten ağacın sonuna geldiğinizde elohim denilen iyi tanrısal varlıkla birleşirsiniz. daha sonra elohim yoluyla en yüce olan "ilah"a ulaşırsınız. bir de klifot yolu vardır ki, bu tamamiyle karanlık bir yoldur, sefirot'un zıttıdır. bu arada tabiki karanlık kötülük yapmak demek değildir. karanlık, sadece gecenin, karanlığın bilgeliğini anlamak manasına gelir. karanlık uygulamaları falan vardır mesela ama gidip de kedi kesmezler. bir nevi satanizm öğretisi gibidir. satanizmi kedi kesmekten ibaret görenler sadece ergenlerdir. satanizm bir öğretidir ve kabala'da bahsedilen "beherit" isimli şeytana ulaşmayı, onunla birleşmeyi amaç edinir. araştır internetten, "beherit" süryanice de şeytan demektir. ayrıca beherit diye eski bir black metal grubu vardır. işte satanizm, ve de kabala'da ki klifot yolunun sonuna gelindiğinde, elohim'le değil de elohim'in zıttı olan beherit, yani şeytanla birleşir, vahdet-i vücut yaparsın. şeytan yoluyla ise daha sonra ilah'a ulaşırsın. sonuçta bir piramidin tepesine nerden çıktığın önemli değildir, soldan da sağdan da çıkabilirsin ve sonunda ulaşacağın yer mutlaka piramidin tepesi, yani "ilah" olur. sol el yolu ve sağ el yolu vardır. sağ el yolu sefirottur, islamdır, budizm öğretileridir. sol el yolu ise, satanizm; kara paganizm, klifot gibi yollardan oluşur. soldan da sağdan da çıksan bunun sonucu tanrıya ulaşmaktır, islamiyetin özü de budur, islamiyeti yanlış anlayan insanlardan da nefret ederim. bu tür bilgiler yüzyıllarca insanlardan gizli saklı tutuldu. din denen olguları insanlar kötülük yapmak için kullandılar. şu anda islamı kullanarak diktatörlük yapan zengin bir başbakanımız var örneğin, al sana bir de geçmişin hristiyan işkencecilerinin resmi, ortaçağa karanlık denmesine sebebiyet veren ve dünyanın düz olduğunu iddia eden gerizekalı herifler...

https://scontent-b-vie.xx...5108800465150519745_n.jpg

16.Yüzyıla ait bir işkence metodu

Aşağıda duran ateş sayesinde, kolu çevirdikçe kişini ayaklarından başlayarak yüzü vs. yanıyor.