gelin lan bisey anlatıcam

beyler şimdi size başından beri şahit oldugum bir olayı anlatıcam olay tamamen gerçektir bu nedenle kişileri zamanları ve yerleri tamamen dogru vermicem olayın aşırıya kaçan bir tarafı yok normal hayatta olan şeyler ama üzerinden yıllar geçmesine rağmen hala anlam veremedim

edit:ben yatıyorum beyler yarın iş var takip eden iki üç kişi ses verirse memnun olurum hikayenin aksiyonlu kısımına yarın başlıcam normalde olaylar çok karışık 5 senelik bir zamanı kaplıyor vaktim olsa daha güzel şeyler çıkardı ortaya bu seferlik böyle oldu kusura bakmayın

çok zaman geçmeden ofise tekrar gittim kamil abi beni görünce ooo aslanım gel gel seni hakan abinle tanıstırıyım dedi. mehmet abinin suratına baktım adamın yüzünde güller açıyodu tarık abi için aynı sey söylenemezdi yine her zamanki gibi sinirli bir ifadeyle sanki ısırcakmıs gibi etrafa bos bos bakıyordu. hakan abi kamil abinin mahalleden arkadaşıymış maddi durumu iyimiş gerekli parayı ondan almışlar. haliyle bende sevindim. hakan abiyi yolcu ettiler. kamil abi mehmet abiye yarın şu arsaya bir bakalım satılır falan gib gibi kalmayalım dedi. arsayı almışlardı ama ellerinde çivi alıcak paraları yoktu kamil abiyle mehmet abi tarık abinin üstünden kredi çektiler tarık abi her zamanki gibi bunuda kabul etmicekti ama bu seferki iş büyüktü tartışmayı büyütmek istemedi. krediyi çekip harcamaya başlamışlardı çoktan. cüzzi bir miktar oldugundan para hemen bitmişti tekrar hakan abinin kapısı çaldılar.bu hakan abi bizimkilerin kredi borcu oldugu halde üstlerine kredi çekebiliyordu çektigi kredininde yüzde yirmisinide kendine alıyordu bunu çogu kez tekrarladılar nasıl böyle bisey oluyor şu zaman oldu hala anlamadım paraları belgeleri görmesem inanmıcam

düzeni oturtmuştuk. krediler çekilmiş milletten borç paralar alınmış bir şekilde sermaye oluşturulmuştu. ofise bir tane sekreter bir tanede mimar almışlardı. işe koyulma vakti gelmişti. pendikte gebzede tekirdagda ucuza arsaları alıp ev yapabildiklerine ev yapıp satıyolardı. bütceleri çok olmadıgından istanbulda çok ekmek yiyemeyeceklerini anlayıp şehir dışına yönelmişlerdi izmir ankara konya adana. işleri yoluna koymuşlardı akmasada damlıyordu ufaktan emlakcılıklada ugrasıyolardı. ekim kasıma kadar böyle gitti benimde okul başlamış rutin hayatıma tekrar dönmüştüm arada bir yanlarına ugrayıp hal hatır soruyodum. cuma günü okuldan çıktım bayadır abilerimin yanına gitmiyorum bir gideyim bakayım nasıllar diye kendi kendime söylendim. ofise gittigimde kamil abi tekti bana çok büyük bir iş peşinde oldugunu çok para gerektigini bu iş olursa beni bile kurtaracaklarını söylediler. bilenler bilir tarabyada şimdiki minübüs duraklarının oldugu yokuştan yukarı dogru hacıosmanla tarabyaüstü arası bir yerde bir arsa bulmuş kadının teki zorunluluktan satıyomus arsayı alırsa istanbul belediyesinden tanıdıkları varmıs evi arabayı satıp buraya site falan yapıcakmıs trilyonlar ediyomus burdaki evler ama o kadar çok paralı yokmus.2 saat konustuktan sonra ofisten ayrıldım eve giderkende düşünüyorum ulan bir evde bize verirler lüks yerlerde otururuz olmadı satar parasını yeriz daha 20 yaşına bile gelmeden ailemi kurtarıcam bu sefil hayattan diye avutuyorum kendimi.

bir sigara molası vereyim

ofisin işi hemen hemen bitmişti mehmet abide kahveyi çoktan satmıştı hayatta gerçek anlamda ilk defa o zaman üzülmüştüm çocuklugumun geçtigi yer artık yoktu içimde kocaman bir boşluk oluşmuştu yıllar sonra mehmet abide ne kadar büyük bir hata yaptıgını anlamıstı.ilk olarak kamil abinin babadan kalma bir arsası varmış bunlar o arsaya ufak tefek bir bina yapıp imarlı arsa diye satıp sermaye oluşturmaya çalışcaklarmıs sonra aynı şekilde arsalar alınıp satılacak evler yapılacak kısacası mütahitcilik oynamaya başlıcaklarmıs. ofisi tamamen bitirdik masaları yerleştirdik telefon hattını çektik artık ofiste takılıyorduk şimdi tek bir işimiz vardı binayı yapacak parayı bulmak

final;
a)organ mafyası
b)uyuşturucu satıcılığı/üreticiliği
c)fuhuş mekanı
d)hiçbiri

ben b diyorum ama hadi bakalım

artık hep birlikte oturup konusuyoduk ne yapalım nasıl bişey yapalım diye.1 hafta sonra bişey bulmuş olucaklarki tarık abiyle bizi ofis bulmak için gönderdiler.ilk gün bisey bulamadık 2. 3. gün sonunda uygun bir yer bulduk 600 lira kirası vardı mehmet abi ve kamil abiyle konustuk onlarda gidp bir bakalım dediler adamlar koşa koşa gittiler dükkan sahibiyle konusup anlastılar 4 5 gün sonra sözleşmelerde imzalandı dükkanı kiralamışlardı. banada oyun gibi geliyodu o zamanlar böyle koşuşturma işleri hoşuma gidiyordu. insan sonradan sakin kafayla düşününce bunlar niye bu kadar hızlı hareket ediyolar amk ne aceleleri var diye aklına binbir tane soru geliyor. artık ofisi kiralamıştık kamil abinin hesaba göre 2 hafta içinde dükkanın dekore edilmesi biticek onlarda iş yapmaya başlıcaktı mehmet abi kahveyi satılıga çıkarmıştı bile

dur birez alak

ertesi gün kamil abi tekrar geldi saat aksam 5 6 gibiydi kapıları kapatıp beni dısarı gönderdiler. bende sokaklarda 2 3 saat boş boş dolaştım 9 gibi tekrar kahveye gittim sadece tarık abi vardı ona sordum ne oldugunu ilerde ögrenirsin dedi işin içinde kamil abi oldugu için biraz kıllandım. aradan bir ay falan geçti tarık abi olayı anlattı bana mehmet abiyle kamil abi ortak olup bir inşaat firması açıcaklarmıs. tarık abi ben yokum falan bu işte diyordu kalıcak yeri olmamasından ve mehmet abinin yüzünden mecbur kabul etti. inşaat işi iyidir sende üç beş bişey yersin niye istemiyon amk diye içimden geçirdim. sanki bunu anlamış gibi ben halimden memnunum kamil muallaksinin ayakcısı falan olmam diyip durdu.

anlat amk anlat

rezerved

W8ing

bir kaç kişi rezerv alırsa daha iyi olur böyle boşa anlatıyo gibiyim

kahve boş oldugu için mehmet abi ve tarık abiyle oturup sabaha kadar çay sigara yapıyoduk arada kamil abide katılıyodu bize. gene bir akşam kamil abi elinde litrelik rakıyla geldi. mehmet abinin talimatıyla masayı hazırladım rakıları koyup yavastan içmeye basladık banada yaşım küçük diye çay bardagının dibiyle azar azar verdiler. mehmet abi işlerinin çok kötü oldugundan aileme çocuklarıma bakamıyorum diye yakınıyordu. kamil abide hemen hemen aynı derten muzdaripti onunda bankalara milyon borcu varmıs. kamil abi vakit geç oldu diyip kalktı giderkende mehmet abiye merak etme tüm bu sorunları çözücem diye yüksek bir sesle söyledi ve gitti. tarık abiye baktım hemen suratında anlam veremedigim sinirli bir bakış vardı.bu adam ne zaman bir işe olumsuz yaklaşsa o iş başlamadan bitiyordu 6.hismidir nedir bende anlamadım

hersey rutin düzeninde ilerliyordu benimde hayatım ev okul kahve arasında geçip gidiyordu. okulların kapanmasına yakın yanlıs hatırlamıyorsam mayıs aylarıydı mehmet abinin çocukluk arkadası vardı kamil abi bu adam ögrendigimiz kadarıyla mühendismiş bir takım kirli işlere bulaşmış ıslak imza naylon fatura vs vs.haziran aylarıydı semtte kimse kalmamış haliylede kahveye gelen giden azalmıştı. bende yazları normalde evde geçirirdim ergenlik döneminde heleki yazın ev çekilmez oluyo bu sebeple aksama kadar kahvede takılıp temizlik işlerine yardım ederdim.

sene 2004 2005 liseye ilk basladıgım o yıllarda bizim bir mahalle kahvesi vardı arada okulu eker arkadaşlarla batak oynardık. kahveyi iki kişi işletirlerdi sahibi mehmet abi ve tarık abi mehmet abi 38 39 yaşlarında 190 boy 105 kilo falandı anlattıgına göre laylada korumalık falan yapıyomus gençliginde. tarık abide 30 lu yaşlarda evi barkı olmayan kahvede yatıp kalkan bir adamdı ailesi var mı yok mu şehir dışında mı orasını ilk zamanlarda hiç sormadım sorduysamda cevap vermedi daha sonra ögrendim zaten neyin ne oldugunu bide bu adamın acayip bir matematik yetenegi vardı imkan verilse ikinci cahit arf olurdu arka arkaya 3 basamaklı 5 6 tane sayı söylüyoduk 10 saniyede çarpıyodu herif.

http://www.youtube.com/watch?v=ASSxEonSF1s kanka gibtir et onu bunu gel bizimle rap e başla al youtube dan para kazanıyoruz izlenim basına cidden iyi para var bu işte al yeni klipde bu

rezerved