1. 1.
    0
    işyerim istiklal caddesinde. yoğun bir haftadan sonra cuma akşam üzeri ofisten çıktım. tünelden galatasaray lisesine doğru yürümeye başladım. haftanın ve günün tüm yorgunluğu üzerimdeydi. omuzlarım düşmüş bond çantam elimde ağır ağır yürüyordum ki paşabahçenin kenarında taburesine oturmuş hüzünlü gözlerle insanları seyreden bir adama takıldı gözlerim. ayakkabı boyacısıydı adam başını 2 elinin arasına almış gelen geçeni seyrediyordu fakat yüzünde "hepinizin dıbına koyiim" gibi bir ifade yoktu. belli oda geçim derdinden insanların ayaklarına bakıyor iş çıkmamasının sebebi olan kumaş ayakkabıları izliyordu.

    yazayım mı panpalar korkmaya isteklimisiniz ?
    ···
  2. 2.
    0
    yanına yanaştım "selam" dedim. "buyur abim dedi sandığı düzeltti tabureye oturdum ayağımı uzattım. yılların ustalığı işte otomatik kadifeye uzandı eli ayakkabının tozunu almaya başladı. "abim" dedi istersen yan çevireyim sandığı sende öyle otur. geleni geçeni izler sıkılmazsın" dedi. bende aynı samimiyetle " yok abim sağol sıkıldım 20 yıldır aynı model kalabalığı görmekten sen bak işine" dedim. önce sağ sonra sol ayakkabının tozunu aldı ve tekrar sağ ayakkabıdan boyama işine başladı. çok geçmedi ki "cebinden sigara paketi çıkardı. samsun içiyordu. "içermisin abi ?" dedi. şöyle bir baktım. karnımda açtı ama bir sigara iyi gelir diye düşündüm kendi yabancı sigaramdan çıkarıp " sağol abi ben içemiyorum samsun sert geliyor. sen burdan yak" diyerek sigaramdan ikram ettim.

    devam değil mi panpalar ?
    ···
  3. 3.
    0
    "yok" dedi "o da bana sert geliyor" 2 miz kendi sigaralarımızı aldık kibritini çıkardı önce benim sonra kendi sigarasını yaktı ve ayakkabımı boyamaya devam etti. sigaradan çektiğim ilk nefes karnımın ciddi şekilde acıktığını hatırlattı bana... "hay amk ulan acıkmışım" diye geçirdim içimden. boyacı hiç konuşmadan işini yapıyor arada ağzında tuttuğu sigaradan bir fırt çekiyor uzayan külü ustaca tek tıkla sağ tarafına atıyordu.
    "sen" dedim. "yıllardır her akşam buradan geçerim seni hiç görmedim" diye de devam ettim.
    ···
  4. 4.
    0
    "çok uzun yıllardır yokum abi" dedi. sigarasından derin bir nefes çekti ve "çok uzaklardaydım. sadece bugün için buraya uğradım. bir nevi kaçtım" dedi gülerek. gülünce adamın kara yüzünde dişleri inci gibi parlamıştı. şaşırdım. yine klagib ön yargı adam boyacı ya adam kara ya adam sigara içiyor ya; dişlerinin standart sapsarı olması gerekiyor sanki... aklımı okumuşçasına "abi anladım ben seni" dedi. ben aptal aptal yüzüne bakarken "dişlerime çok önem veririm abi" dedi ve devam etti "küçük kızımla beraber her sabah ve her akşam dişlerimizi fırçalarız" dedi yine gülerek ve ekledi " ağzımızı çalkalarken komik sesler çıkarırım ve bebeğim çok güler buna" ...

    devam geliyor panpalar
    ···
  5. 5.
    0
    "ne güzel" diye düşündüm yaşım 40 olmuştu ve bırak çocuk sahibi olmayı düzgün bir ilişkim bile olmamıştı. imrendim kıskandım bir an adamı... ayakkabıların boyanması işi bittiğini elindeki fırçayı sandığa vurarak ritim tutturduğunda fark ettim. kızına duyduğu sevgi ve insanın bir ailesi olması hali beni derin düşüncelere daldırmıştı.

    "borcum ne kadar" diye sordum. "abi at işte gönlünden ne koparsa" dedi. elimi sol pantolon cebime attım 2 tane kağıt para çıktı. 5 tl ve 20 tl. 5 vermeyi yediremedim kendime adama da yazık diye düşündüm sanırım ve 20 tl yi unuttum. "hooop abi" dedi gülerek. "senin de elin çok açıkmış 20 çok" dedi ve elimden 5 lirayı hızlıca çekti.
    ···
  6. 6.
    0
    olurdu olmazdı derken adam teklifsizce "abi sen çok kalender ve iyi kalpli birine benziyorsun. gözlerinden ruhun okunuyor" dedi. içimden "hasgibtir " dedim ne oluyoruz. adamın seçtiği kelimeleri düzgün konuşma tarzını nedense hiç bir boyacıdan duymaya alışık değilmişim gibi hissettim ve kendime kızdım. "eyvallah abi o senin güzelliğin" dedim ve "hadi hayırlı işler" diyerek döndüm ve yürümeye başladım. 2 adım gittim gitmedim boyacı seslendi " abi hafta sonu geldi. takılacaksan imam adnan sokakta takıl" cuma geceleri çok eğlenceli olduğunu duydum" ...

    hiç aklımda yokken bir anda "eşeğin aklına karpuz kabuğu düşürmek" misali gece takılmayı sokuverdi kafama. dönüp gülerek " sağol abim hadi iyi akşamlar" dedim ve hafiften odakuleye doğru yürümeye başladım
    ···
  7. 7.
    0
    odakulenin önüne geldiğimde durdum. içimden bir ses "lan oğlum yürü amk git evine ye yemeğini zıkkımlan geç pc nin başına al biranı sigaranı takıl yorgunluk at" derken içimdeki öbür yan haylaz bin şeytansı taraf "lan adam haklı amk. bütün hafta deli gibi çalıştın. yakşıklısın cebinde para var ağzın laf yapıyor hem 10 gündür de tık yok amk" diyerek kendimle çatışmamı pekiştiriyordu.

    hali ile tahmin edersiniz ki içimdeki bin ciks kozunu kullanarak galip geldi.

    yürümeye devam etttim. yürüdüm yürüdüm. kalabalık sel gibiydi. genç güzel kızlar yakışıklı çocuklar. marjinaller kezbanlar hepsi bir arada omuz omuza yürüyorlardı
    ···
  8. 8.
    0
    imam adnan sokağın başına geldiğimde hava hafiften kararmaya başlamıştı. sokağa girdim bir kaç mekan sonra "burası iyiye benziyor" diyerek bir yere oturdum. yemek söyledim yemeği beklerken bir bira ile patates kızartması aldım önden... yavaş yavaş tüm sokak gibi mekanda dolmuştu. gülmeler kahkahaya fısıldaşmalar bağrışarak konuşmaya dönüşmüştü.

    sokak çalgıcıları mekan mekan dolaşaral güzel şarkılar söylüyor insanlar keyifle yiyip içip eğleniyordu.

    yemeğimi bitirmeme yakın nereye gidip takılsam diye düşünüyordum ama şu elimde ki gib gibi bond çanta bana deve yükü gibi ağır gözüküyordu.
    ···
  9. 9.
    0
    bir an garson yanınma yanaşarak "afiyet olsun abi. varmı başka bir arzun?" dedi. bira hafif gelmişti "bir ufak ver " kardeşim dedim. garson "hay hay hemen " dedi fakat halen başımda duruyordu. kafamı kaldırdım "hayırdır? " dedim. "abi" dedi "yanlış anlamazsan bir müşterimiz var sürekli gelir." "eee" dedim "abi yerler dolu sende yalnızsın masana alabilirmiyiz. iyi bir ablamızdır" dedi. "ablamız" anahtar kelime gibi olmuştu benim için içimden "inşallah güzeldir" diye geçirerek fazla umursamaz gözükmeye çalışarak "kendisi rahatsız olmazsa buyursun gelsin" dedim. garson sevindi "sağol be abim" "masana güzel bir kalamar göndeririyorum rakınla beraber." dedi ve "müesssemizden afiyetle ye abim" diye ekledi.
    ···
  10. 10.
    0
    yazayım mı panpalar ?
    ···
  11. 11.
    0
    ses ses ? amk okuyan yoksa uğraşmayayım
    ···
  12. 12.
    0
    2 dk geçmemişti ki garson yanında bir kadınla beraber yanaştı. ne güzel ne çirkin orta karar bakımlı bir hatundu. çalışan biri olduğu ve iyi kazandığı saçının fönünden tırnaklarının maniküründen parfümünden giysilerinde belliydi. hatun a her şekil giderdi açıkçası. tokalaşırken hafifçe ayağı kalktım ve " buyrun lüften oturun " dedim. kadın memnun bir ifade ile "teşekkür ederim. uzun zamandır böyle kompliman yapan birine rastlamamıştım" dedi ve ekledi "ben hale"... "memnun oldum bende can" dedim...
    ···
  13. 13.
    0
    masaya temiz servis geldiğinde benim rakım ve kalamar da geldi. garson "hale abla her zaman ki gibi mi ? dedi. göz ucu ile bana bakarak "bende beyefendi gibi rakı alayım" dedi hemen atladım " dostum o zaman şu ufak rakıyı büyükle değiştir hale hanımla beraber paylaşırız" garson şık bir kafa hareketi ile hiç konuşmadan masadan uzaklaştı. olurdu olmazdı faslından sonra hesabı ortak ödeyeceğiz dedim ve ikna ederek (kandırarak tabi ki centilmen adamız ısmarladıysak biz öderiz) yemeklerimiz yiyip içkilerimiz içmeye ve sohbete devam ettik. gece güzelleşmişti hali ile kafamda güzelleşmişti
    ···
  14. 14.
    0
    hale şuh kahkahalar atıyor yaptığım esprilere gülerken kolumu tutuyordu. bu iyiye işaretti ama yinede gibim elimde kalabilir endişesi taşıyordum. dakikalar saatler su gibi akıp gitmiş biz iyice kaynaşmıştık. büyük rakı bittiğinde "hadi sana tekila" ısmarlayayım dedim çapkın bir ifade ile. güldü ve aynı çapkın ifade ile "tamam ama benim bildiğim bir mekan var oraya gidip içelim. hem daha sessiz hem de evime yakın" dedi.

    heyecanladım tamam bu iş dedim. lavaboya gidiyorum bahanesi ile kalkıp hesabı ödemeye gittiğimde garson gülerek abi hale hanım ödedi dedi... bir an için inci sözlükte ki binlerin hep birbirlerini uyardıkları "böbrek.avi" geldi aklıma. hasgibtir dedim. ama içimde ki bin ısrarla ciks ciks diyordu
    ···
  15. 15.
    0
    masaya giderken aklımda bin tane komplo teorisi geçiyordu. açıkçası alışkın değildim hesabı bir kadının ödemesine o yüzden tırsmıştım. masaya gelipte şirin bir ifade ile göz kırparak " kızmadın değil mi ?" dediğinde içimde ki erkek coştu ve açıkça şaka ile karışık "beni evine atıp böbreğimi çalmayacaksın umarım " dedim. bu kez şen bir kahkaha ortalığı çınlattı " yok be deliiii. eve attımda böbreğini çaldım ha ? belki senin evine geçeriz belki sen avucunu yalarsın " kızardığımı hissettim ama 10 saniye sonra içimde ki huur çocuğu onuda unutturdu bana. kol kola girip istiklalde yürümeye başladığımızda elimde ki bond çantaya içten içten küfrediyordum...
    ···
  16. 16.
    0
    halenin dediği mekan hoş bir yerdi loştu hafif sesle müzik vardı mekanın önündeki minik masaların yarıya yakını da boştu. kapıda hoş geldiniz dediler haleye gülerek ve bizleri içeri buyur ettiler. mekanın en dibindeki masaya oturduk. hale garsona "acil 2 tekila fazla kalmayacağız "dedi. garson arkasını döner dönmez hale kravatımdan tutarak beni kendine çekti ve dudaklarıma yapıştı. kalın dudakları tutku ile dudaklarıma yapışmıştı. içimde ki huur çocuğunu seviyordum...
    ···
  17. 17.
    0
    dudakları dudaklarımdan ayrıldığında garsonun gelip masaya tekila kadehlerini tuzları ve limonları bıraktığını ve çekip gittiğini gördük
    ···
  18. 18.
    0
    şatları hızlıca attık ve hemen toparlanıp kalktık bir an önce birlikte olmak istiyorduk

    dışarı çıktık hiç konuşmuyorduk. elimden tuttu ve o önde ben peşi sıra yürümeye başladık
    ···
  19. 19.
    0
    içimdeki tırsaklık gitmiş amk alırsa alsın 2 böbrekten 1 i ile idare ederim diye kendime gaz veriyordum
    ···
  20. 20.
    0
    evinin önünde kısa süreli çantasından anahtarı arayıp bulması için beklemek bile 1 yıl gibi gelmişti. kapıyı açtı içeri girdik girişteki düğmelere basarak ışıkları açtı. lüks bir evdi rahatça girdim içeri kapıyı kapadı. ve hemen orada ayak üstü sevişmeye başladık
    ···