Biliyorum okumayı sevmeyen bir avuç dolusu muallaklersiniz, okuyanınız da zütünden okuyacak bunu da biliyorum ama ben yine de nacizane bu kısa denemeyi paylaşabileceğim bir mecra olarak siz değerli incici kardeşlerimi seçtim. Baştan söyleyeyim emmeli gömmeli, işlemeli sıçmalı bir hikaye değil, aşk var,bol bol betimleme var. iddialı da değilim.
Okursanız ne ala, en fazla mutlu edersiniz. Onuda kahıra, gama, kedere alışmış ruhum, çok da aramaz.

Düdüt:Hikaye çok uzun değil. Yorumlarınızı bekliyorum. Biraz daha toplaşın, başlıcam.

NEEEEEEE HiKAYE Miiiiiiiiiiiiiiii

REEEEEEEEEEEEZZZZZZZZZZZZZZZZZZZZZZ

Okumadım

şuradan bi rez alıyım umarım işemeli sıçmalı ayin çıkmaz...

REZERVUAAAAAAAARRRRRRRRRRR

2.
Gözüm hızlıca mekanı tarıyor, bugün mekan çok kalabalık - heh! Orda. Tüm endamıyla bara yanaşmış, barmen iyice eğilmiş benim kıza doğru, yine bir içki söylüyor herhalde. Nasıl da güzel, belinin iki yanını açıkta bırakan, göğsünün yarısını sergileyen kıpkırmızı-ateşten sanki- bir elbise giymiş; - saklayacak hiçbirşeyim yok, dermişçesine.
dur! hareketlendi sanki. - gidiyor mu yoksa hıh? Elinde bardak var. yok! masaları yararak sahneye doğru geliyor. - napıyor? Dans mı edicek? Şu endama, şu portakal gibi yusyuvarlak popoya bir bakın. şarkı da bitmedi gitti. - bitir be Erhan! Uzattın da uzattın. Ne söyleyesin varmış.
bu kız tek başına dans etmeye başlarsa hemen dibinde biter saplar. o kadar da dedim ihsan abiye, - alma şu mekana sapları, diye. Dinletemedim.

1.
Bugün sahnede daha bir heyecanlıyım, sebebini birazdan anlarız gibime geliyor. Yıllardır onlarca mekanda sahne aldım, en iyi bildiğim şeyi yapıyorum, yaparken de kendimi en rahat hissettiğim zamanı yaşıyorum. bunun sahne heyecanı olmadığını, üstelik yıllardır aynı sahnede çaldığımdan, en azından bu sahnenin heyecanı olmadığını çok iyi biliyorum.Bu heyecan başka, bu kalp atışı bambaşka, uzun zamandır unuttuğum bir şeye ait; Aşka. Gitarın tellerine hızlı hızlı, ihtiraslı bir şekilde vururken, bir an gözümden kaçırıyorum;görseler nice güller yaprak döker, heyecanıma sebep;afet-i devranı.

3.
Erhanla 10 yıldır birlikte çalıp söylüyoruz. Yani ben çalıyorum, o hem çalıyor hem de söylüyor. Emre de var, davul da, o da bizim yeni çocuk, deneyeceğiz dedik ama Erhanla iyi anlaştılar, kalıcı olacak gibi, fena da çalmıyor zırtapoz. - dur, dur, dur! Yaklaşma lan benim kıza. Sallana sallana geliyor bir dangalak, benim kızın yamacına doğru. Basit, eskimiş dans figürleriyde. - Erhan gibicem şimdi mikrofonunu. -Bitir lan sende. oğlan  birşeyler diyor benimkinin kulağına. - benim evde devam edelim mi? Mi diyordur lan bu.kesin - dans etmeye evde devam edelim, diyor. yine yanaştı bak. kulağa fısıldama bahanesiyle, parfümünü içine mi çekiyor bu sapık.

4.
- nasıl kokuyordur acaba? - Misk-i amber? - Yok! Lavantadır kesin. - hoops! Dur! Yanlış notaya Bastık. Elindeki gitarı unutma. - kendine gel! Senin kızdan başka 50 kişi var, rezil olmayalım. Mekanda ardı ardına yakılan sigaraların dumanı altında Erhanla göz göze geliyoruz. - kendine gel, ne yapıyorsun? Der gibi bakıyor. Hiç sevmez hata yapmayı, ben yapınca da hemen kızar - kafan nerde? Diye söylenir. Çok alıştık birbirimize, Bi bakışla anlatırız derdimizi.-bunun da suratına karıyı boşadıktan sonra nur indi resmen, adam parlıyor. Eski eşi; lale. O söyler, biz çalardık. solistimizdi yıllarca. Her programdan sonrada kavga ederlerdi eften püften. Hatta benimle bile defalarca kavga etti, lale. severdim, deli doluydu, ama çatlaktı. Son zamanlarda iyice kayışı koparmıştı, erhan da yol verdi istemeyerek te olsa. 2 yıldır lalenin yerine erhan geçti, o söylüyor. Güzel söylerdi ama lale, sesi güzeldi. Ahh birde enerjimizi emmeseydi, daha nice sahnelerimiz olabilirdi beraber. Nerde şimdi acaba, ne yapıyor? Neyse. Neyse.

Asılmayıp, boşta duran 5 kişi miyiz namussuzlar?

Kısa bir bölüm daha yazıp bırakıyorum gelen yok amk.

Okuyacak mısınız lan binler.

Rezerve

Reserve

Rrzerve

Rezerve

Rezerve

Ulan şeref yoksunları, okumayacaksanız söyleyin.