gelin dini sosyolojik olarak ele alalım panpalar

bence din insan uydurmasıdır; ama insanlığa yararlıdır. en büyük otoritelerin, kralların, devletlerin sağlayamadığı düzeni dinler sağlar. din insanların afyonudur; ama afyonun motive edici etkisi göz ardı edilmemelidir. aksi takdirde kaosun hakim olduğu bir zihni her insan kaldıramaz ve bu zihnin yapabilecekleri tahmin edilemez. ama evrimin gidişi bu yönde. zihinler geliştikçe dine olan bağlılık azalıyor. tabii ilkel dinlere. bence tüm insanlık birleşmeli ve Auguste Comte'un yapmaya çalıştığı gibi bilimsel ve evrensel ilkelerle dolu yeni bir din yaratmalı. uydurma olduğunu bildiğimiz, ama ona yabancılaşmadığımız bir din. hayatımızı sınırlamayan, aksine hepimizi motive eden ilkelerle bezeli manevi bir dünya.

liseli savar

@3 katılıyorum ama bu söylediğin ancak bin yıl sonra mümkün olabilir panpa. henüz herkes o seviyeye ulaşmadı.
@4 kendi görüşüm panpa, sen de kendi görüşünü söyle.

@5 ağlama kardeşim git çalış para kazan.

@7 müslümanlık, hristiyanlık, yahudilik, budistlik.. bunları öğretilerine uygun yaşayanları insanlık için tehlike olarak görmüyorum. senin bahsettiğin sözde müslümanlar (ya da sözde inananlar diyelim) dinin özüne yabancılaşmış insanlar. toplumlar gelişmedikçe o insanlar da gelişemiyor malesef. insanların dine bakışları devletlerinin gelişmişlik seviyesiyle paralel ilerliyor.

     

@11 bunlar güzel temenniler; ancak dünya'da yaşayan 7 milyar insan var ve bunların 4/3 ü benimsediği dine göre yaşıyor. onlar dinlerinin yalan olduklarını anlayınca dünya ne hale gelir düşün. çoğu insan tanrı'nın var olmadığını söylediğinde bile bilinçaltında tanrı'ya başkaldırmanın verdiği hazzı yaşıyor. bu insanlar tüm otoritelere baş kaldıracak olsalar dünya kaynakları 10 senede tükenir.

edit: dinlerde iyileştirmeler yapılmalı. kutsal kitaplar çağa uygun hale getirilmeli ve diğer dinlere olan nefret yok edilmeli. insanları, iinsanlık üst diniinde birleştirmenin tek yolu bu bence.

@13 aslına bakarsan ben bu hayalin zaten uygulama aşamasında olduğunu düşünüyorum. bu medeniyetler ittifakı, dinler arası diyalog falan gibi projelerle bu süreç ağır ağır yürütülüyor. zaten hiçbir din bir anda oluşmaz. yeni bir din oluşması için o dinin başka bir dine tepki olarak doğması lazım tıpkı edebi akımlar gibi. boş bardağı doldurmaya çalışırsan, sıfırdan başlarsan islamiyetteki gibi 40 yılını alır. ama dolu olan bardağı boşaltıp doldurmak dediğin gibi çok çok daha fazla zaman alacaktır. biz zaten göremeyiz bunu ama torunlarımızın torunları belki o günü yaşayabilir.

yani özetle biz ne yaparsak yapalım insanlığın gidişi o yöne. aslında bir öze dönüş gibi bir şey bu. ilk din olan şamanizmin özü, doğanın yıkıcı etkilerine karşı insanlar olarak mücadele etmekti. yani şamanizm herkesi kapsıyordu. sonradan bazı toplumlar bu dini evirerek kendilerine özel hale getirdiler. bundan sonraki amaç bu dinleri tekrar birleştirmek olacaktır. rousseau'nun savunduğu şey de aşağı yukarı böyle bir şeydi: ilkelliğe dönüş..

@14 bunu hissettirmeden yapmak sadece 2 nesil zaman alır. kimse diyanetin bir önceki baskısıyla bugunku baskısı arasındaki farkı önemsemez, farklı mı diye bir bakayım demez. böyle yürütmek lazım. kelime kelime gerekirse..