1. 11.
    0
    http://inciswf.com/1292972964.swf
    ···
  2. 10.
    0
    okuyun beyler arıyip seçiyorum ben
    ···
  3. 9.
    0
    kandil günü yapma mübarek
    ···
  4. 8.
    0
    1990yılında çorumun iskilip ilçesinde bir inşaat firmasıyla 2 yıl çalıştım. firmanın sahibi hayrına bir cami yaptırdı. bitincede geçici olaraktan mehmet adında emekli bir imamı görevlendirdiler. mehmet abi yaşını başını almış degerli bir abimizdi.
    Bir gün başından geçen bir olayı benimle paylaştı. Aynen naklediyorum."Köy imamlıgı yaparken bizim köye yakın ama imamı olmayan bir köyden,bir kadının ölmek üzere oldugu benimde oraya gitmem gerekyigini söylediler.ben de kuranı kerimi alıp gittim.Eve vardıgımda bir odanın içinde 10-15 kişi yatakta yatan hasta kadının başında aglıyor, feryat ediyorlardı. Amadaha kötüsü kadının bogazından çıkan hırıltılarla birlikte gözleri öyle büyümüş ve tavana dikilmiştiki, korkumdan ne yapacagımı bilemedim.bes belli kadın can veremiyordu. hemen odadakileri dışarı çıkarttım, kuranı açıp okumaya başladım.ben okdukça kadın rahatladı ve akşam üstü o ızdırap çeken kadın uykuya daldı.Ben eve döndüm. ertesi günbeni tekrar çagırdılar.
    Yine aynı hali almıştı. Kuranı okudukça kadın tekrar rahatlıyor, sanki acıları bitiyordu. akşamolunca tekrar eve döndüm. Ertesi gün yine çagırdılar. Yinekalkıp gittim yine okumaya başladım.ben okurken kadın rahatlamış çoluk çocuguda beni dinliyorlardı.Bir an öyle bir gürültü koptuki, tavandan topraklar dökülmeye başladı. Tavandaki agaçların çatırtısı kulaklarıma geliyordu.Ben bir an deprem mi oluyor diyetavana baka dururken, kadının bogazından öyle bir hırıltı geldiki, sanki yanımda deve kesiyorlardı. çünkü o hırıltıyı başka bir şeye benzemiyordu. gözleri yuvasından çıkmışcasına koskoca olmuş tavana öylece bakıyordu.ben donup kaldım. korkumdan kalkıp kaçmak istedim,ama gücüm taakatim kalmamıştı.
    O kadın hırlaya hırlaya gözümün önünde simsiyah olarak can verdi. nice sonra kendime gelip arkamı döndügümde,o kadının ne çocukları,ne eşi, nede akrabaları kalmıştı. hepsi korkudan dışarı kaçmışlardı. gerçi bende kaçacaktım ama taakatim kalmamıştı. dışarı çıktım çocuklarını çagırdımve annelerini gösterdim. çocukları annelerini halini görünce korkudan aglayamadılar bile. Sonra köylüye göstermeden kapalı bir yerdezor bela yıkatıp hemen defin işlemini yaptık.Bu benim bu güne kadar ne aklımdan çıktı nede gözümün önünden gitti."
    Ben sonra mehmet abiye sordum.abi acaba nasıl bir insanmışki bunca eziyete maruz kalmış. Oda sordum soruşturdum dedi.Ama kimse bir şey demedi. Bende üstüne varmadım dedi.
    Tümünü Göster
    ···
  5. 7.
    0
    yolla panpa
    ···
  6. 6.
    0
    @5 korktunmu niye okumadın xd
    ···
  7. 5.
    0
    okumadım.
    ···
  8. 4.
    0
    hahahahahah olum nas felak ayetel kursi okuyup dalacaktin bi temiz dovecektin orda onlari hata sende bayilmalar falan hiç yakistiramadim
    ···
  9. 3.
    0
    beğenilirse devamı var beyler
    ···
  10. 2.
    0
    okumayın tırnaklarım adama gitti
    ···
  11. 1.
    0
    içindeymiş kendin yaşıyormuş gibi düşünun tamammı
    Çok güzel birgündü. En sevdiğim
    arkadaşlarımı evime çağırmıştım. "Beraber
    çay içeriz, oturup dertleşiriz." diye
    düşünmüştüm. Beklemeye başladım. Tabii
    boş durmuyordum. Müzik dinliyor, günün
    keyfini çıkarıyordum. Olacaklardan
    habersizdim. Her zamanki gibi, fondaki
    müzik her ne kadar hareketli de olsa içimde
    birşeyler oluyordu. Gündüzdü ama
    karanlıklar hissediyordum. Kapı çalındığında
    korkmadım desem yalan olur. Gelenler
    onlardı: arkadaşlarım. "En sonunda geldiniz."
    deyip eve konuk ettim onları. Bir kenara
    oturdular. Gülüp eğleniriz diye gelmişlerdi;
    ama suskunlardı. Konuşturmak için çok
    çalıştım ama çabalarım boşunaydı.
    içeceğimiz bir bardak çayın bizi
    neşelendirebileceğini düşünüp oradan çay. çeceğimiz bir bardak çayın bizi
    neşelendirebileceğini düşünüp oradan çay
    getirmek üzere ayrıldım. Garipti; çünkü
    birbirleriyle bile konuşmuyorlardı. içimi
    tarifsiz duygular kapladı. Neler oluyordu
    acaba? Yanlarına çaylarla geldiğimde ikisi
    birden bana öyle bir baktılar ki, gözlerinde
    nefret vardı. Havayı dağıtmak istedim yine
    sustular. Tam o esnada arkadaşım, çayını
    upuzun tırnaklarıyla karıştırmaya başladı.
    Tırnaklarını gördüğüm an, üstüme sanki
    kaynar sular boşandı. Korkuyordum nasıl
    uzaklaşabilirdim... (Cinler insan kılığına
    girdiklerinde ya tırnakları uzun olur yada
    vücutlarının bir bölümü farklı olur) Son
    çırpınışlarımdı. Kaçmalıydım. Tam o esnada,
    bugüne kadar sesine sinir olduğum kapı zili,
    bana en güzel şarkılar gibi gelerek çaldı.
    "Müsadenizle... " diyip kapıya yöneldim. Sessiz
    durmaları, beni korkutmuştu; ama kapıyı
    açmak son çaremdi. Kapıya yöneldim. Kapıda
    abim vardı. Hızla olayı anlattım. "Hadi gidelim.
    Çabuk olmalıyız, kaçmalıyız." dedim. "içerde
    cinler var." "Nerden anladın?" dedi. Kısaca
    önemsemeyerek, "Uzun tırnakları vardı."
    dedim. Abim, hızla yüksek sesle tırnaklarını
    gösterip, "Böyle mi!" dedi. O anda
    bayılmışım. Sonra geciken arkadaşlarım
    geldiğinde beni ayıltılar...
    ···