gelin beyler müthiş bir hikaye yazıyorum

başlıyoruz binler toplanın

eee amk u ne şimdi ille uplamak mı gerek

up up up

up up up

up up up

up up up

up up up

up up up

okuyan var mı? iyi mi bişey söyleyin lan çok uzunmuş :(

@133 abicim okuyan var 9 takipçim de bugün online degiller :(

iyi hikayeir yazıcam ama bir iki kişi daha okuyacam desin öyle

boş beleş yazıyoz amk

Hadi geldik yine bekliyoruz

@135 ya amk keşke göreymişim geldigini
abcim bana pm at gelince pmmm

lan okumadım ama takdir ettim bin. haa şöyle yazın lan o ne öyle her hikaye için 1 ay bekle o değil . "anlatsam mı anlatmasam mı" başlıklı hikaye harbi 1 yıl oldu dıbına goyim. bizim de canımı var lan. tamam sakinim

@137 başlıyom ozaman

yol boyunca burçin hakanın sorununu düşündü. kafası önüne eğik düşünceli bir şekilde yolda yürüyüşüne devam ediyordu. hakan ise pek aldırmaz bir tavırdaydı. sanki yıllardır böyle bişeyden muzdarip gibi. nihayetinde eve vardılar. burçin cebinden ucuna beyzbol topu asılı olan anahtarlıgını çıkarıp delige soktu. içeri girdiler. hakan angiblopedileri salona koydu ve yatağına uzandı. herhalde düşünmediği tek an oydu ki sanki bir hafiflik üzerindeydi. derken içeri burçin girdi
- öyle kaytarmak iyi para bayıldım bunlara okuyacaksın !!
- okuma işini halletsek önce.
-dogru dedin. deyip odasından boş bir defter ve kalem aldı.tek tek bütün alfabedeki harfleri yazdı.
-bu a dır. a a a . sen de tekrarla
-a a ... bu böyle geçti bütün öğleden sonralarını bun a ayırdıktan sonra hakanın kaybolan okuma yetisi yenden yerine geldiğini hissedince tamam dedi. artık sorun yok okuyabilirim dedi ve ilk fagibülü eline aldı a fagibülü. ilk metin abaküs...

"burçin cebinden ucuna beyzbol topu asılı olan anahtarlıgını çıkarıp delige soktu." sanki yarra var burçinin sornadan travesti oldugu ortaya cıkcak gibi

okumaya devam etti.bi ara burçin ben arkadaşlarımla buluşmaya giiyorum 2-3 saat kadar yanlız kalacaksın. tuvaletin yerini gösterdi ve hızlıca evden çıktı. hakan tek başına kalmıştı ama uslu bir çocuk olup tekrar angiblopedisinin başına yöneldi. bilmediği kelimeleri de sözlükten kontrol ediyordu. deli gibi okuyordu buna müteakip çok çabuk aklına yerleşiyordu bilgiler. boş bir sünger misali beyni angiblopedileri fagibül fagibül emiyordu. aradan 2 3 saat geçmiş olacak ki burçin tekrar eve döndü. elinde kağıtlar ve sebze poşetleri vardı.
-onlar ne? diye sordu hakan
-hiiç arkadaşımın verdiği notlar işte.sen ne yaptın?
-nasıl bıraktıysan öyleyim hala okuyorum.
-a da mısın?
-bitmek üzere.
-tamam.sen okumaya devam et ben şunlarla yemek yapmayla uğraşıcam hazır olunca haber veririm.
-tamam saol. dedi hakan ve burçin yemek yapmaya koyuldu. hakan ona buyrulan emri yerine getirmekten başka görevi olmayan bir robot gibiydi. hala sorgusuz bi şekilde okuyordu. belki de cevap aradığı soruların cevabını orada arıyordu. belki de oyalanabileceği tek şey kitaplardı. belki de birşeyleri kuralına göre oynamsı gerketiğini düşünüyordu.

@140 olum uyardılar betimleme az yapıyossun diye. şimdi de agatha cristie mod olduk betimleme yardırıyoz.

akşam yemekleri hazır olunca burçin
-hakaaan gel hazır sofra! diye seslendi mutfaktan. hakan kitabı yatagına koyup mutfaga doogru gitti ve
-çok güzel kokuyor. nedir bunun adı?
-taze fasülye. şu pilav. ikimize yetecek kadar ekmeğimiz biraz da kolamız var. buyur otur dedi. hakan amsaya oturdu ve ellerini dizlerinin arasına sıkıştırdı. annesinin agzına sebze çorbası dolu kaşığı uzatmasını bekleyen bebek gbiydi.
-ne oldu neden yemiyorsun?
-önce sen ye.
-merak etme zehirlemem seni. ayrıca çok iyi yemek yaptığımı söylerler hep.
-ondan değil bunların nasıl tutlacagını bilmiyorum. öğrenmek istiyorum. dedi hakan ve burçin hemen yanına geldi kendi çatalı ile. çatalın nasıl tutulup nasıl batırılacağını bıçakla beraber nasıl kullanılacagını ve çatalın sol elde olması gerektiği gibi temel şeyleri öğrettikten sonra uygulamasını istedi.pek zorluk çekmedi hakan ve hızlıca yemek yedi.
-eve geldiğinden beri yemek yemiyorsun. aptallık bende ya sen niye yemk bişey ikram etmezsin adama.
-senin suçun değil kenimle boğuşurken yemek yemem gerketiğini dahi unutmuşum. suçlama kendini. dedi yemek esnasında pek konuşmadılar. yemekden sonra hakan bir incelik yapmak istedi. tabakları sofradan kaldırmak istedi.ama hepsini bi taraftan alıp bir tarafa yığmaktan başka bişey yapmadı. bulaşık makinasının varlıgını öğrenmesi için daha zamanı olugunu düşünen burçin çok teşekkürler. deyip onunla beraber salona gitti.

salona oturdular. hakan kitabı tekrar eline aldı fakat burçin televizyonu açar açmaz kitabı yere bırakıp televizyona odaklandı. televizyon hala onun için üyük bir sırdı. hayretle izliyordu. burçin de onu izliyordu. davranışlarını yaptıklarını. hakan bi ara duraksadı ve
-şimdi bu adamlar burada günüz yaşıyor fakat şuan gece nasıl oluyor.
-bunlar kayıt. gündüz gece ne zaman gerkeiyosa ozaman kayıt yapıyorlar her hafta haftanın belirli bir akşamı yayınlıyorlar. dedi burçin. televizon ile zaman öldüre öldüre akşamlarını geçirmişlerdi. saat 12 gibi burçin televizyonu kapadı ve
-iyi kafa için iyi de bir uyku gerekli dedi.
- sen yarın biryere gidecek misin?
-hayır dediğim gibi yüksek lisans yapıyorum. hergün gitmem gereken biyer okul iş yok. dedi burçin. nasılsa yüksek lisansın ne oldugunu ögrenene kadar bu dediklerimi unutur diye hiçbir uğraşısının olmadıgına sadece onunla ilgileneceğine inandırmak istiyordu hakanı.
-hadi sen de yat geç oldu artık.iyi geceler
-iyi geceler.