gelin beyler en daşşaklı entryleri yazıyorum

evet bundan bi 15 dk önce vuku buldu arkadaşlar. hala elim ayağam titriyo. bim in o viyana kapıları gibi aşılması güç kapılarından geçerek içeriye girdim ekmek reyonuna göz attıktan sonra haribolara bakmaya gidiyordum ki "o" nu gördüm.. mor renk üzerine beyaz çizgili adidas eşofmanı üzerine giydiği tişört ve hırkasıyla fiziken ilk bakışta beni cezbetmese de öyle davetkar bir bakış attı ki beyler artık hiç bir kuvvet durduramazdı bizi, family comfort marka iç çamaşırı giyen bim müdavimi o kadına değil onun içinde derinlerde saklı kalmış leopar desenli tanga giyen şehvetli kadına bakıyordum. bakışlarımızla 1.5 saniyelik bir ön sevişmenin ardından başka hiç bi katalizöre ihtiyacımız yoktu artık. vücutlarımızın bir olması kaçınılmazdı.. le portalardan holland caramel waffle ların oraya gelene kadar 2 miz de çırıl çıplak kaldık.. tabii bu esnada bikaç şeyi etrafa saçtık. çok hararetli bir sevişme yaşacağımızın adeta göstergesiydi yerdeki patito yığını..
binvezir ezine peynirlerinin tam önünde tenlerimiz artık temas halinde, ben onun içinde o benim içimdeydi.. bim in o mübarek zemininde sürünerekten misyoner pozisyonunda aşk ederken mz ege rus salatalarına gözüm kaydı ve sadece 1.55 tl olduğunu öğrendim. dağhan sucuk larına vardığımızda ise 2 mizde zevkin doruklarında idik.. arş-ı ala ya selam çakan haşmetli küheylanım artık patlamak istiyor ancak dost yoğurt reyonuna kadar dayanabileceğinin sinyallerini yolluyordu bana.. fakat tecrübeli bir mature ile sevişiyordum beyler.. güzeltepe antep fıstıklı narlı fitil sucuk reyonunun oralarda pozisyon değiştirirken kulağıma "biraz daha içimde kal aşkım" diye fısıldadı.. bu sözü beni patlamaya daha çok yaklaştırır gibi olsa da nefesinin sıcaklığındaki yurdum marka patlıcan közleme yi hissetmemin geciktirici etkisi oldu.. fakat organımın üzerinde adeta eşşeğe tahtadan dildosuyla binen saf bir anadolu kadını gibi zıplıyor beni iyice çıldırtıyordu.. dushy duş jelleri nden geçerken 2 miz de klimaksa ulaşmış ter içinde kalmıştık.. çıkışa kadar iki yabancı gibi davranma kararı aldık.. kasaya geldik önüme geçti.. "benim bi tek buono var teyze şunu geçireyim mi hemen" diye sordum kendisine.. çakaal tabii durur mu o da az önce hunharca meşk etmemişiz gibi " tabii yavrım yi de vitamin olsun " dedi ve bir daha görüşmedik arkadaşlar..¦

zamanında topladığım entrylerdir hepsine gülersiniz amk

kız arkadaşımın zütünde tümör çıktı
züt kanseri olmuş ne yazıkki. kemotrapi gördü 3 ay.zütündeki amındaki tüm kıllar tüyler döküldü. malesef züt deliğini dikmek zorunda kaldılar. poposunun sağ lobundan bi delik açıp boru taktılar. artık oradan sıçacaktı. nihayetinde züt kanserini moralle yendi. gelelim maruzatıma
simdi ben bunun zütünden nasıl gibicem.
kapanmış züt deliğini matkapla delsem sorun olur mu ?
yada sağ lobdaki boruyu gibsem aynı zevki alır mıyım ?

---

o zamanlar üniversitedeyiz, ev arkadaşımın yazlığına bodruma gitmiştik. gece baya parti marti muhabbetleri çok içmiştik. öğlen başım zonklayarak hafif hafif uyanıyorum, neredeyim napıyorum derken karşımda ayla'yı gördüm. ayla arkadaşımın liseye giden kızkardeşiydi. noldu neredeyim derken bana soda limon hazırlamış onu getirdi. altında daracık minicik bi şort, üstünde tülden bi gömlek vardı ve içine hiç bişey giymemişti. bana sodayı verirken eğildi ve -bizimkiler alışveriş merkezine gitti akşamdan önce dönmezler- der demez afalladı ve sodayı üzerime kendi üzerine döktü, düğmelerimi kopartarak gömleğimi çıkardı -hemen makinaya atayım dedi, artık çıldırmıştım gözüm kararmış ve hiçbişey görmüyordutam arkasını dönecekken kolundan tuttum kendime çektim, saçları önüne düşmüştü ve dudaklarını yalıyordu artık dayanacak gücüm kalmamıştı iyice gerindim ve suratının ortasına yumruğu çaktım. evet çaktım. ve dedim ki dıbına koduum kızı hiç keten gömlek makinada yıkanır mı??

---

BM binası diye yanlışlıkla BiM'in önünde eylem yapmışım. Bana fakir muamelesi yapıp 1 koli makarna ve Le Cola ile eve gönderdiler

---

beyler koparmadan kaç metre sıçtınız?
la yarraaam tek seferde koparmadan metre olmaz. ama bu konuda şöyle bir anım var. askerliğimin ilk 4 günü nedense sıçamadım sadece ben değil tüm bölükte aynı problem vardı. bir süre sonra bölükte sıçmalar başladı, her sıçan akşam koğuşa geldiğinde sıçtımmm aq! diye seviç çığlıkları atarak zaferini koğuşla paylaşıyordu. çok kıskanıyor ve uyuz olurdum bu duruma çünkü bağısağım düğümlenmek üzereydi. beşinci gün o sinirle ee! yeter aq diyip gittim tuvalete, sonra hunharca! yarınlar yokmuşcasına! bi abandım, o an itibariyle yüzümdeki 3 adet sivilce patladı, gözlerim yerlerinden çıkacak gibi oldu ve büzükten sanki bir yılan çıkmaya başladı, müthiş bir rahatlama hazzı yaşarken, yılan çıktıkca çıkıyor ben ise endişelenmeye başlıyordum bağırsakta gelirmi acep diye. sonra yılan tamamen çıktı. bir baktım alafranga tuvaletin deline odun gibi sert yaklaşık 35 santim takum kalemliğe konulmuş bir kalem gibi oracıkta duruyordu. 10 kova su döktüm gitmedi, baktım olmıcak bende wc fırçasıyla takumu 3 parçaya böldüm bastım suyu gitti. sonra ne mi oldu, bende diğer askerler gibi koğuşa altın golü atmış bir futbolcu edasıyla dizlerimin üstünde kayarak sıçtım la yaaaarrrrrraaaaam diyerek girdim.

ara ara atıcam beklemede kalın