gelin beyler en daşşaklı entryleri yazıyorum

+türbanlı bayan eczacı olur mu lan
-dıbınakoyayım prezervatif almaya girdim, vermidon aldım gibicem.

başlık: siz siz olun kimsenin kavgasına karışmayın

entry: bugün yannan var gibi bi kavgaya müdahil oldum.
veznedarla bi yavşak tartışıyordu. ben de yavşaa savunmaya kalktım. veznenin cdıbına eğilip, sen kim olduğunu sanıyorsun diyordum ki, züt kadar camdan bi yumruk çıkarttı ırıspı evladı, kendimden geçtim, kargaşada zütümü de ellediler. biraz da dayadılar sanki.

sonuç olarak gözüm şu an ayazda kalmış bekçi büllüü gibin morardı, demek ki neymiş her taka burnunu sokmayacakmışın.

o değilde iyi ki karambolde gibmemişler lan beni. valla halime şükrettim.

kız arkadasımı giberken rahmi çıktı
bi baktım rahmi abi. dedim sen nabıyon burda birader. hiç ya sigara içmeye cıktım dedi

rezerde

güzel başlık reserved

rizörvıd kanka

rizorvid

şuku şuku baba

reserve devam

irrezervasyonale bin. sevdim hepsini

reserved

bunu anlatıp anlatmamak konusunda kararsızdım ama nasılsa rezalet diz boyu aq.
mesleğe ilk başladığım yıl, anadolunun bir dağ köyüne tayinim çıktı. köy anasının amında. gittim. bir öğretmen daha var. terörün olduğu yıllar. zütüm üç buçuk atıyor. adam bana okulu ve kalacağım lojmanı falan tanıttı. akşam oldu, gibtirip gitti. lojmanda tek başıma kalakaldım. tuvalete gidecem ama lojmanın tuvaleti tıkalı. en yakın tuvalet, okulun öte tarafında yüz metre ilerde. gibseler gidemem.
altıma sıçmak üzereyim. çaresizlikten, bir poşet buldum. lojmanın tuvaletine gidip, poşete sıçtım. ağzını güzelce kapattım. pencereyi açtım. poşeti salladım salladım ve fırlattım. dıbına kodumun poşeti elime takıldı. uygun anda elimden çıkmadı. optimum uzaklığa atamadım. bir ses duydum ama nereye gittiğini anlamadım.
neyse sabaha bakarız diyip gidip yattım. ertesi sabah, diğer bin kapımı çalarak uyandırdı. aklıma hemen poşet geldi ama adam yanımdan ayrılmıyor. ilk teneffüste, bahçede dolaşırken, adamın gözü lojmanın çatısına takıldı. siyah bir poşet. hasgibtiiiirr! dedim içimden. adam, allah allah, bu poşet ne ola ki? falan demeye başladı. rüzgar uçurmuştur hocam. falan dedim ama nafile. adam bir öğrenci çağırdı. çocuğu lojmanın çatısına çıkardı. poşet tam çatının kenarında duruyor. adam çatının altına yaklaştı. çocuk çatıdan uca doğru yaklaştı ama poşet çok uçta durduğu için alamadı. bir sopayla aşağıya dürttü. bizimki, çatının dibinde, poşeti yere düşmeden yakaladı. merak içinde açtı. açar açmaz ana avrat sövmeye başladı. ne oldu hocam? dedim. huur çocukları sıçıp çatıya atmışlar. bu şerefsizlere iyilik yaramaz. türünden epey laf söyledi. hiç üzerime alınmadım ama içimden huur çocuğu sensin. demeyi ihmal etmedim.
özet:poşete sıçtım

ardaşlar olay tamamen gerçek. benim başıma geldi sizin başınıza gelmesin. bu açıklamayı okuyun okutturun.. paylaşmayana hakkımı helal etmiyorum.

... arkadaşlarımla bir süredir akdenizin tatillik bir beldesindeydik. beldenin sakinlerinden aysel teyzenin 21 yaşındaki kızı akşam saatlerinde ayağına deniz anası yapışması sonucu boğulma tehlikesi geçirdi. hemen çıkarttık filan bende biran önce suni tenefüs yapılması gerektiğini düşündüm ve işe koyuldum. lafı uzatmıyorum kl zaten olay da daha fazla uzamadı dudaklarım dudaklarına değidiği an boşaldım... evet arkadaşlar saniyesinde pert oldum. o an öyle bi of çekmişimki kız da kollarımın arasında ölmüş.

uyuyorum beyler yarın devam ederim

reserved+ suku amk devam panpa

yıl 87 ilkokula başladım. askerlere çok özenirdim o zaman. neyse okulun ilk günü hoca bize siz sabahçısınız, sizden sonra gelenler de öğlenci demiş. bn bunu, siz şavaşçısınız, sizden sonra gelenler de öğrenci diye anlamışım. bir ay falan okula uygun adımda ayakları yere vura vura gittim, millet bana bakıyo, ben gururlanıyom falan. baktım bunlar bize tüfek vermiyo, savaşmayı öğretmiyo onun yerine derslerde ali gel, ayşe topu tut, bilmem kim ılık süt iç falan öğretiyolar, sabrım taaştı, hocam ne zaman savaşacaz be dedim kızgınlıkla. ne savaşı len dedi, ben de anlattım durumu, osura osura güldüydü bin.
bir de kızılay kolunu kızlar kolu diye anladıydım. bütün kol derslerinden kaçmıştım. çok salakmışım len ben.

evet beyler. çalıştığım firmada (ad vermeyim gelen olur yeminlen) normal bi gündü. sabah evden çıkarken sıçasım gelmiş, ama acele etmem gerektiği için sıçmamıştım. titiz olan panpalar bilir böyle işyerinde camii de falan sıçamam ben. her neyse yaklaşık saat 14.00 gibi sıçma isteği kendini iyiden iyiye hissettirmeye başladı. saat 15.00 da ise toplantı var amk. neyse tutmak zor değil benim için çok olur bu bana. hatta sigara içince direk sıçasım gelir mesela. neyse amk toplantıya girdik. artık tabi tutmak daha zor. 3 buçuk gibi iyice geldiğini hissettim ve hani çok gelince salarsınız biraz rahatlarsınız ya o taktiği uygulayım dedim. birazcık bıraktım dona. klima var camlar açık kimseye koku gitmez sanıyorum. dıbına koyim etrafı bir koku aldı sanki sıçtık. patron falan yüzünü buruşturmaya başladı. bende onlara uyup etrafımdakilere sanki başka biri sıçmış gibi hissettiriyorum. patron da birinin tutamadığını anladı ve toplantıya ara verdi. tutamayacağımı anlayınca tuvalete gittim ve hayatımda ilk kez umumi bir tuvalete sıçacaktım. girdim tuvalete ve patır patır sıçmaya başladım. ama nasıl sıçıyorum pat pat ses geliyo. neyse biraz rahatladım tam çıkacağım tekrar geldi. bi hızla hemen pantolonu falan tekrar çıkardım ve klozete oturdum. tam o sırada patron kapıya tıkladı boş muu? dedi. değil diyecektim ama ıkınmaktan sesim çıkmadı kısık sesle değiil diyorum ama patron duymuyo. çaat diye kapıyı açtı. açar açmaz o anın verdiği şokla patronun gözlerinin içine bakarak patır patır patır sıçmaya başladım. osuruyorum da bi yandan. o da kitlendi kaldı şoka girdi heralde diye düşündüm. adam tuvaletten çıkarken hala arkasından patır patır sesler gelmeye devam ediyodu. azcık bıraktığım donu da atıp sifonu çekip direk arabama koştum. çıkarken dışarda sigara içiyodu. bi de orda göz göze geldik. bu gibtir git der gibi baktı ve bende arabama binip eve geldim. ama arabamın içi hala kokuyo..

evet ben bir adrenalin bağımlısıyım

-her sabah uyanır uyanmaz yastığı kafama bastırıp birinin o sırada beni boğduğunu hayal ederim gözlerim kararmaya başladığı anda bırakırım.
-en soğuk havalarda çıplak ayaklarla betona basarım.
-traş olurken gözlerimi bağlarım.
-polis babamın silahını alıp, emniyetini açarım ve namluyu ağzıma sokup tetiğe dokunurum.
-yağmurlu havalarda binaların paratonerlerinin dibinde otururum.
-her gün 3-4 saat flash tv izlerim.
-sınav sırasında cebimde hiç birşey olmadığı halde elimi cebime sokarak etrafı süzerim sonra yavaş yavaş elimi çıkarırım ve avucuma bakarım sonra elimi tekrar cebime sokarım.
-minibüse bindiğim zaman ineceğim zaman bunu söylemem benimle aynı yerde inen birinin olmasına güvenirim. yoksa da son durağa kadar giderim.
-osbirimi oda da biri varken hallederim. şu ana kadar yakalanmadım.
-geceleri destur demeden çimenlere işerim ve cinlere küfrederim, eve gelip yatağımın altına ekmek kırıntıları dökerim öyle uyurum.
-metroda sarı çizgileri geçerim.
-manitayla buluşmadan önce pis boxer ve delik çorap giyerim. olur da eve gelmek ister adrenalin bombardımanı yaşarım diye. beklemedeyim :(
-terlediğim zamanlar buzlu su içerim.
-sigaramı tehlikeli madde taşıyan tırların altına atarım.
-asansöre bindiğimde iki katın arasındayken asansörü durdururum, içerde hava kalmayıncaya kadar sessiz sessiz otururum.
-cumaya giderken haçlı kolye takarım, rükuda boynumdan sarktı sarkacakken kalbim deli gibi atar.
-manitayla msn de sohbet ederken 'senin dıbını öyle bi gibecem ki bi daha osman bi daha osman diye tezahürat edeceksin' yazıp enter tuşunu hafifçe ittiririm sonra yazdıklarımı silip 'bende seni çok seviyorum aşkım' yazarım.

var mı benim gibi çılgın insanlar?

ben ateistim, sınıfta da benle aynı görüşte olan bir arkadaşım daha var adı mehmet biz bunla oturuyoruz din tartışıyoruz sınıfın hepsi ağır şakirt allah yok de çarmağa gererler öyle tipler bizde oyüzden kıytı köşede konuşuyorz böyle konuları sonra birden kız geldi dedi siz atayızmısnz ben cevap vermedim mehmette cevap vermedi kız sordu dedi kimsye söylemem felan mehmette evet ateistiz dedi kız birden siz nasıl insanlarsınız allah var allah olmasa siz nasıl varsınız bu ülke müslüman ülke gibtirin gidin bu ülkeden felan bağırıyo çağırıyo bunu duyan diğer şakirtler ellerinde kalem felan ne varsa ellerine geçirip allahu ekbel allahu ekbel yakalım keselim gibelim sokalım gibi üstümüze saldırdılar mehmet sağa sola yumruklar savuruyo ben hemen çakallık yapıp allahu ekbel eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne muhafaziden abdûhü ve resûlü diyerek müslüman oldum e müslüman olmanında bazı görevleri var hemen çantamdan cetveli çıkarıp allahu ekbel diyerek mehmetin üstüne saldırdım ilk önce dövdük sonra hoşgörü dini olduğumuz için onu müslümanlığa davet ettik kabul etmedi biraz daha dövdükten sonra kabul etti şuan 5 vakit namazında bir arkadaş

tutar burası.