gelin beni akp den vazgeçirin lan

gezi olaylarını körükleyen cia değil devletin ta kendisiydi kardeşim... orada amaç halkı galeyana getirip sokaklara dökmek, sonra bu isyanı bastırıp gücünü ispat etmekti... plastik mermiler havada uçuştu, provakatörler molotoflar atarak halkı silah kullanmaya teşvik etmeye çalıştı (ki bu provokatörlerin polis olduğu ispatlandı) eğer halk sillah kullanmaya başlasaydı devlette silahla karşılık verecek, böylelikle kendinden olmayanlara toplu temizliğe gideceklerdi... temizlemese bile sağlam sindircekti... sence dış mihraklar ayaklandırma çıkarmak istese istanbulda mı çıkarır ? ben şahsen bi ülkede hükümeti devirmek, hadi devirmesem bile korkutmak istesem, gider meclis binasının olduğu başkentte örgütlerim... istanbuldan ankaradaki hükümeti devirmek gibi bi olay mümkün değildi... hatta işler kontrolden çıkıp ankaraya sıçrayınca ilk önce kızılay meydanını kapattı hükümet... çünkü ordan çok değil 100-150 metre yürüdüğün zaman meclis binasına varıyosun ve meclisin halkın eline geçmesi demek hükümetin düşmesi demekti... ankarada olaylarla alakası olmamasına rağmen sırf öğrenci diye evinden alınıp karakolda sorgulanan arkadaşım var benim... ankarada eskişehirde halka "size ne la istanbuldaki parktan, hadi evinize gidin" diye anons geçen polisleri de gördük... amaç istanbulda şov yapmaktı, bu kadar basit... izmirde niye büyümedi olaylar? kaldı ki en büyük provokasyonu izmirde yaptılar, barlar eli sopalı adamlar tarafından basıldı, bir kızın 10 tane polis tarafından dövüldüğünü gözümüzle gördük... hem de hiç bir protesto olayı yokken... kaldı ki tayyibe en düşman şehir olmasına rağmen en son tepki veren illerden oldu izmir... ama zorla halkı topladılar meydanlara, çünkü amaç tayyibi en sert dille eleştiren kesimi bertaraf etmekti... halk provokatörleri yakalayıp, önce kendi dövüp sonra polise teslim edince izmirde bi tak yapamayacaklarını anladılar...

özetle; önce halkı kışkırtacak, halk silah kullanmaya başlayınca dünya kamupyunu kendi yanına çekecek, böylece hazır elinde tezkere varken ordu yönetimini ele alıp sıkı yönetim ilan edecek, sonra kafasına göre anayasayı dilediğince değiştirip başkanlık sistemi getirerek diktatörlüğünü ilan edecekti... gezi olaylarının özeti bu kardeşim...

hiç bir süper güç, elindeki kuklanın yönettiği ülkede karışıklık çıkmasını istemez, çünkü çıkarsa uyutmak için senelerini verdiği halk uyanabilir, bu da işlerine gelmez... hele ki uyuyan halk türklerse... cia falan yalan geç onu, amerikalılar bizimkiler kadar aptal değil...

1- halk uyanıp baştakine gibtir çekerse abd karışıklığa mahal vermemek için baştaki ismi değiştirir... baştaki isim devrilmeyecek kadar güçlenmişse böyle sırlarla gözden düşürülür... al benden de sana bir örnek; kemal kılıçtaroğlu ne halt yemeye gitti amerikaya, niye görüştü abd dışişleri bakanıyla ? tayyibin abd gözünde vadesi doldu, sıra onda çünkü, icazet almaya gitti... yani chp ye vereceğiniz oylarda da aynı olacak, aynı takun laciverti, sadece isim değişecek...

2- cemaatin kimle görüştüğü değil ne görüştüğü önemli... türkiyede fetoya halife gözüyle bakan dangalakların oluşturduğu büyük bir islami grup var... fbi ile ortak çalışan bu fetoş, bu grubu rahatlıkla yönlendirebiliyor... daha 2 ay önce fetonun okuluna baskın yapıldı farkındaysan, amaç fetonun fbi ortaklığının ortaya çıkmasıydı, hani biz beraber değiliz bakın baskın yapıyoruz diyolar... dexer bunların başına geleceğini bildiği için "gel özledik" diye yırtıyodu kendini... gelse kodese tıkıp içerde bitircekti işini... böylece amerikanın tutunacak tek dalı olacak ve diktatörlüğünü ilan edecekti... cemaatin bahsettiğin görüşmesinde tayyibin vadesinin dolduğu, buna rağmen 10 yılda kendisine körü körüne inanan koyunlar ordusu oluşturduğu, bu koyunların nasıl uzaklaştırılacağı konuşuldu ve kaset skandalları planı yapıldı... şöyle düşün, bir oyuncağın var, bozuldu çalışmıyor fakat evdeki çocuklar onu çok sevdiği için atamıyorsun... işte o oyuncağı nasıl def ederiz konusu tartışıldı...

3-dexer'in oluşturduğu korku demokrasisi... oğlunun evine baskın yapılırsa ne olur o baskını yapanlara düşünebiliyor musun? burada amaç, yakalananlar öterse "aha gelin bakın, ev boş, bizde bişey yok" diyebilmek... cemaat konusuna da az önce değinmiştim, cemaat kukla dexer onun kuklası... ama iktidar hırsı tayyibi de ele geçirdi, yunan ordusu gibi giderken yağmalayıp yakıp yıkarak kaçmaya çalışıyor... cemaatte kasedi olduğunu bile bilmiyordu muhtemelen, cemaat koz olarak hiç kullanmadı belkide, bunlar gizli olaylar, ama bildiği bir şey vardı, evine baskını erteleyebilirdi ve yakalananların cemaatin baskısıyla yakalandığını ve ötmeleri halinde başının yanacağıydı... bu yüzden evi boşalttırdı, kendinden olmadığını gördüğü savcıları gibtir etti, kendine bağlı savcıları istanbula çekti, sonra da bilal efendi çıkıp "benden istenirse savcılıkta ifade veririm" diye demeç verdi...

yani olaylar tamamen tayyibin fetonun yerine geçme çabası kardeşim... kuklanın kuklası değil, direkt birinci elden kukla olma çabası...

ben lafa değil icraate bakarım diyenlerdensen bi örnek vereyim... dexer gelmeden önce altımda cbr600r motor vardı, dexer geldi 2. bir çift ayakkabı alamıyorum... o çok övündüğü ekonomi dibe vurmuş durumda... dexerten önce 110 lira olan asgari ücretle aile geçinirdi, bugün 850 lirayla geçinilmiyor... yol yapmış, zütüne soksun, yola gidecek arabayı bulamıyoruz, hasbel kader bulsan bile bu sefer de benzin bulamıyorsun... baban zengindir belki, geçim derdi yoktur evinde, ben senelerdir işsizim, babam yok, kardeşlerimin yükü omzumda, gel bir de bana sor bakalım dexer nasıl yönetmiş ülkeyi... bu kadar yalanı ortaya çıkmış bir adama nasıl güveniyorsunuz, bu kadar akıldan yoksun musunuz ? yapmayın etmeyin kardeşim ya, bu halk bu kadar gerizekalı olamaz, inanmıyorum ben buna...

kardeşim merhaba öncelikle..

1. amerika'nın rte'yi istemediğini kim söyledi? tam aksine, şu an onlara en çok lazım olan şey rte, neden mi? belki biliyorsundur ama bilmiyorsan; böl, parçala, yönet , bu tırnak içindeki kısmı google'a yazıp araştır, bu taktik hakkında 1-2 satır bir şey okusan da yeter.. böl, parçala, yönet toplumu yönetip kontrol altına alma adına en iyi taktiktir.. parçaları sayayım mı? dindar kesim (akp), kemalist kesim (chp), cemaat tarafındakiler, kürt bağımsızlığını isteyenler (hdp) vs vs.. şimdi de rte'nin istifa ettiğini düşün, ülkenin başına da bağımsız bir partinin geldiğini, şu yukarıdaki dört kesimin hangileri birbiriyle sorunlu olur? hiçbiri.. ülkeyi bölen biri varken, amerika onun gitmesini neden istesin ki?

2. atatürkçü olmama ve chp'ye oy vermeme rağmen kemal kılıçdaroğlu'nu sevmem, böyle başlayayım.. sadece yemek dense de büyük ihtimalle gezi parkı hakkında konuştular, amerika gezi parkı için kılıçdaroğlu'na destek verdi, fişekledi veya başka bir şey, hiçbir şey değilse bile Frank Ricciardone harika bir hareketti deyip üstü kapalı yanındayız mesajı vermiş olabilir, ki ne türkiye'de destek verdikleri rte yılsın, ne de gezi'ye güç veren kılıçdaroğlu, ki kaos büyüsün, yani yine böl, parçala, yönet olayı..

3. bilal erdoğan'ı yakalamazlar, çünkü cemaat'in hala akp'nin elinden tutma şansı var, hala birleşme ihtimalleri var, oğlunu yakalattırmak demek akp ile ilişkilerin bitmesi demek, cemaat bunu ancak kaybedecek hiçbir şeyi kalmadığında hayata geçirir.. kaset olayına gelince, neden cemaatin dediğini yapsın ki? yapmazsa ne kaybeder? halkını mı? hayır, hiçbir şey kaybetmez, bilakis mağdur edebiyatı yapıp işin içinden daha güçlü sıyrılabilir bile, çünkü akp kesimi başbakana bir başbakan gözüyle değil, aşık olunan adam gözüyle bakıyor, açayım biraz daha.. kaç akpli kasetler ortaya çıktığında lan? acaba başbakan dedikleri gibi suçlu mu? deyip şüphelendi? çok az bir kesim, çok az.. ne yaptılar biliyor musun? o yapmaz düşüncesi ile başbakanın temiz olduğuna dair kanıt aramaya başladılar, kendilerini buna inandırmak istediler, sorgulamaktan kaçındılar, çünkü hiçbir akpli başbakanın düşmesini istemez.. en basit örneğini vereyim, bugün başörtülü bir kız akp kazanamazsa bizi bu ülkede yaşatmazlar düşüncesi içinde (halbuki alakası yok), bu nedenle akp ne olursa olsun iktidarda kalmalı ve hataları görmezden gelinmeli.. oysa güven en büyük silahlardan biridir, başbakan da bunu ustalıkla kullandı, kullanır, böyle bir halkım olsa ben de kullanırdım, olay bu..

edit: imla