şimdi biraz uyu biraz dinle, yandığım sokakları bir bir gezdim, küllerim saçılmış etrafa, duvarları boyamışlar kan rengine, tanımak zormuş unutunca..

insanlara güvenirsen yolda kalırsın, kendine güvenirsen yol alırsın clem..

insanlar içinde kendini insansızlaştır clem..

yaşatmak istedim seni, her tende her bedende, seni belki yaşattığımı sandım ancak sen her yeniden doğduğunda ben öldüm parça parça, her tende her bedende..

sanrı, zaman, kalmak, savaş, nefret, didişmek, bebek, gün, evren, koku, duymak..

o araba, o ay ışığı, sahte, son demli çay ve son gevrek simit, balıkçılar, pazar sabahı, o son pazar sabahı, insan sadece kendisi hakkındaki anıları unutacağından korkmazmış clem, başkalarının olan ancak kendisinin dahil olmadığı anıların da unutulmasından korkarmış, olmuyormuş öyle, ucuz plastik sandalyeler ve deniz kenarına atılan tahta, bacağı kırık masa.

gerekmezmiş, her şeyin yalan olduğunu anladığın zaman, beyninde oluşan o anlamlandırma paradoksu, aslında o da yalan biliyorum, kalbinde öldürdüğünü beynine gömüyormuşsun, sen öyle olmadığını sansan da her gülüşte her düşte her düşüşte ve yükselişte her gidişte o mezarlığa uğruyormuşsun farketmeden, yalan.

hayata hangi pencereden bakarsan bak, aynı yeri görmüyorsun, zaman algısı içinde sadece fotoğraflar var, kime göre, gözler, dudaklar, saçlar, eller, zaman almıyormuş bazı şeyleri, boş düşünceler, istesen de istemesen de, gözler, dudaklar, saçlar, eller, sadece fotoğraflar.

kaybolmak istemek özgürlüğü, kimse ile hiçkimse arasındaki farkı anlamak, sensiz yaşamak ile sensiz yaşamamak, gitmemek ile kalmak arasındaki farkı anlamak, korkmamak ile cesur olmak arasındaki farkı anlamak, anlamak ya da anladığını sanmak, sanmak.

aldatmaca, yalnızlık tam bir aldatmaca, kendini mi yoksa insanları mı, sözsel ifadeler bir karşılık bulmuyor, her şeyin bir karşılığı var mıdır hayatta.

disiplin bir sonuç içermez clem, kor gibi dudaklar ve kızıl saçlar, aslında sona zütüren trene bindiğini anlamanı sağlar, okşasam sonsuza kadar, sonu olan, hayır karmaşıklık içermez, düzenlemeye de ihtiyaç yok, sadece anlamak isteyene, sadece.

acele etmeye gerek yok, gelecek geçmişten daha yakın, her şey kendine bir köle seçmeyle alakalı, ya zamanı seçersin ya bir insanı ya bir hayvanı ya parayı ya soyut bir kavramı, aslında bu kadar basit, tahakküm istersen her şey ortada, basit.

suçlamak kolay göğüslemek zor, üstelik bir tercih meselesi de değil artık, başlangıç ve son neresi, rüyada olduğuna inandırabilmem için açabileceğim bütün kapılar artık sonsuza kadar kapalı, sonsuz var mı, kavramlar soyut mu somut mu.

sensiz pazarlara günaydın serisi..

si la reine veut rire, les rois ne deviennent pas des clowns, ils trouvent des clowns.

kör zaman bizi eskitirse, ömrüm düşe kalka seni arar o zaman..

affet beni..

kaybetmek kadar savaşmak da önemli clem..

sensiz pazarlara günaydın serisi..

arkana bakman çok anlamsız, yaşlı çocukluğun seni eleverir..