/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 1.
    +19
    Dudaklarınızı ısırarak emiyor, ıslatarak öpüyordunuz. Dilinizi birbirinizin ağzına itiyor dişlerinde gezdiriyor ve dans ettiriyordunuz ağzınızın içinde.Bir ara durup "olanlardan sonra nasıl böyle şeyler hissedebiliyoruz" diye sordu beyza.Sen "seni gibmek istiyorum sus" diyip yatağa itip üstüne çıkmıştın. Birbirinizin tişörtlerini çıkarıp ellerinizi vücudunuzda keşfe çıkardınız. Hayvansı dokunuşlarla yokluyordunuz birbirinizi ve abanıyordun bütün ağırlığını vererek. Sütyenini açmak istediğinde elini tuttu "hayır onu çıkarmak istemiyorum" dedi beyza.Üstünde durmadan devam ettin. Karın kısmını dilini değdirerek dişlereyek öptün ve aşağıya geldin. Siyah taytını ve hemen sonra beyaz penye kilodunu çekip çıkardığında beyzanın kadınlığından o mükemmel sıvının kokusu yayıldı. Temiz bir kadınlık sıvısının kokusu doğal viagraydı. Dilini dudakların arasına gömüp bir kepçe gibi kullanarak emmeye başladın o sıvıyı. Klitorisinde geziyor, dudaklarını emiyor çekiyordun o kusursuz güzellik altında inleyerek kıvranırken. Titreyerek ilk orgazmını yaşadığında hiç vakit kaybetmeden pantolonunu çıkardı ve ardından baksırını. Penisin onun ıslak, tükürük dolmuş ağzına girdiğinde beynine bir mesaj gönderdi nöronlar aracılığıyla. Beynin bu mesajı açıp okudu ve şunlar yazılıydı

    "Dostum bu mal bir harika!"

    Kız uçmuş şekilde gırtlağına kadar alıyor, diliyle çevresinde geziyor biraz nefeslenip tekrar ağzının içini dolduruyordu penisinle. Sanki duygularınız birbirinizin içine akıyordu. Hafızanı kaybedecekmişsin gibi bir his vardı içinde,bu öyle bir tutkuydu ki beynini durduruyordu.Bir anda kalktı ve semsert olmuş erkekliğini tutup vajinasının üstüne yerleştirdi.Bir hamlede oturup vajinasının içinde kazık gibi olmul gibini yoketti. Boyun damarları birden belirginleşmiş, gözünden yaşlar süzülmüş ve nefessiz kalmıştı. Dayanılmaz bir acının yavaş yavaş zevke dönüştüğü gözlerinden okunuyordu.Saf acı saf zevke doğru amansızca ilerliyordu.Çok geçmeden ince sızılar halinde kan süzülmeye başladı amından.O bakireydi.Ve hiç düşünmeden tek seferde içine almıştı seni. Yarı baygın şekilde zıplarken aynı anda doruklara çıkıp saniyeler boyunca uzun uzun oralarda gezdiniz.Üstüne yığılıp kaldığında gözlerini kapatmış neler olup bittiğini anlamaya çalışırken uyuyakaldın
    ···
  2. 2.
    +26
    Uyandığında duştan sesler geliyordu.Çırılçıplak bir kızın yatağında uyanmak insanı 5 yaş büyütürdü. Olanları zihninde canlandırmaya çalışarak duşa yöneldin.Bir ilacın etkisindeymişsin de geçmiş gibi hissediyordun. Gerçekten ilaç aldığını hiçbir zaman hatırlamamak üzere unutmuştun, hepiniz murat abinin ilacının etkisindeydiniz. ciksin sizi ele geçirmesine izin veren uzun soluklu bir ilaçtı bu.

    Duşun kapısını açtın ve duşakabine doğru ilerlemeye başladın.

    "Dur" dedi billur zütlü beyza. Artık karındı ya da onun gibi birşey. Duşakabinin üstünden sütyenini çekip aldı ve taktı.

    "Gelebilirsin" dedi. Sürgüyü nazikçe çekip içeri girdin.O kadar güzel sıkı bir vücudu vardı ki doyumsuz bir şekilde çekiyordu seni kendine.

    "Şey.. Ben nasıl olduğunu anlamadım"

    "Canın yanıyor mu?"

    Evet anlamında başını salladı ve göğsüne kapattı yüzünü. Sıcak suyun altında öylece durdunuz.

    "Göğüslerin çok güzel, neden göstermiyorsun ki?"

    "Lütfen sorma tamam mı? Onu karıştırma hiç"

    Merak için içini kemiriyordu. Birkaç ısrardan sonra daha da kaçırıyordu kendini senden.

    "Beyza tüylü falan mı dıbınakoyim göster işte dıbını gösteriyosun memeni niye göstermiyosun?"

    Sıkıntılı bir offfff çekerek çıktı duştan. Hızlıca kurulanıp yattı yatağına. Arkası dönüktü ama titreyen bedeninden ağladığı anlaşılıyordu.
    "Benden uzaklaşırsın" dedi hıçkırarak.

    iyice amsalak olmuştun artık bir aşık gibi davranıyordun."beyza ben senden uzaklaşamam, sana aşığım" dedin yumuşak bir ses tonuyla.Ama içinden "züt kadar okul dıbınakoyim nereye uzaklaşayım" diye geçirip gülmekten son anda aldın kendini.

    Beyza bir anda doğruldu yatakta. Gözyaşlarını sildi. Karşında duruyordu şimdi. Ellerini arkaya zütürdü. Sütyenini çözdü ve askılara yavaş yavaş düştü. Sütyen vücudundan aşağı kayıyordu
    ···
  3. 3.
    +22
    "Babam göğüs uçlarımı yedi" dedi gözyaşları içinde sütyen göğüs uçlarını gözlere sunarken. Daha doğrusu uçsuz memelerini.

    içinden tam hakeden bir hassssgibtir koyuverdin.iki memeninde uçlarının olması gereken yerde küçücük sarkan et parçaları ve iki tane 3cmlik dikiş izleri vardı.

    "Beyza"

    "Efendim? Gördün işte al."

    "Baban tam bir katıksız huur çocuğuymuş."
    Bir anda sinirlerin gerilmişti.

    "Lan bir baba kızına bunu neden yapar nasıl yapar lan? Anlat nerde şimdi o neden yaptı?"

    Billur zütlü beyza gözyaşları içinde anlatmaya başladı sütyenini hızlıca geri takıp.

    "Babam beni bebekliğimden beri taciz ediyormuş. Annem söylemişti ama engel olamamış, boşanamamış da.Ben büyüdükçe artmış, babam sapıklaşmış. Defalarca annemi satmış, bazen bedava bile vermiş. Benim göğüslerimi küçüklüğümden beri emdi, elimi alıp kilotunsan içeri sokardı elime boşalır odama yollardı. Böyle sapık bir baba işte.Bir gece kendini kaybetti emerken ve çıldırdı.Şimdi tımarhanenin birinde. Söz veriyorum birdaha bu görüntüyle karşılaşmayacaksın."

    içinden inşallah diye geçirdin.

    "Öyle şeyler söyleme lütfen ve artık çekinme göster. Söz veriyorum sana sadece 3gün kaldı. Ailelerimize her şeyi anlatıp çıkıcaz buradan"
    ···
  4. 4.
    +21
    Baban sinirlendiği zaman dağı taşı yarak delisi eden bir adam olduğu için değil özel okul bakanlık bile karşısında duramazdı. Eski mahallesinden hala bazı pis arkadaşlarıyla görüşür arkasını sağlam kişilere yaslardı.

    O gün odana gittin ve adam gibi bir duş aldın. Akşamüstü olduğunda yemek anonsu geldiğinde kapının önüne çıktınız. Billur zütlü beyza çok tatlı bir tebessümle bakıyordu sana. Seni benimsiyordu artık.

    Yemekler yenirken melisa bir anda koşarak kusmaya gitti. ciks delisi küçük prenses artık böyle şeyler düşünmekten uzaklaşmıştı fakat organizasyon bunu kabul edemezdi.Bu 6 genç ciksin tam ortasında olmalıydı.

    Melisa yüzünü yıkayıp aynada kendine baktı fakat arkasını dönemeden bir el ağzını kapatıp şortunu aşağı indirdi.iri yarı steroid adam parlak, damarlı gibini tek seferde kızın içine itti. Melisanın gözleri kapanmış sadece saçlarını savurarak çırpınıyor kurtulmaya çalışıyordu. Kendimi tutamayıp kusmaya başladı fakat adam git gellerine boşalana kadar devam etti.

    içinden çıkmadan saçını sıkıca tutup eğdi

    "Bunu sevsen iyi olur huur havuç"
    ···
    1. 1.
      +10
      huur havuç ne amk yarım saattir kahkaha atıyorum alfjwkdjqjsnsksbbajsbs
      ···
  5. 5.
    +20
    Melisa titreyerek geldi. Olanlardan habersiz özge iyi misin diye sordu. Melisayı sevmediği belliydi ama özge ayırt etmeden gruptaki herkesi kurtarmak istiyordu.

    Sessiz sessiz ağlayarak yemeğini yemeye devam etti Melisa. Burada kusmaya bile izin yoktu artık. Furkan en ufak bir kaşık tıkırtısında korkup altına kaçırıyordu. Yemeğini bitirdin ve gruptaki en güvendiğin elemanın kim olduğunu düşündün. Tartışmasız özgeydi bu kişi.Her şey normal olmalıydı,bu oyun oynanmalıydı.En iyi oyun arkadaşı Özgeydi

    "10 dakika içinde ders başlayacak canlarım dikkat dikkat 10 dakika içinde ders başlayacak yemeklerinizi bitirin"
    ···
  6. 6.
    +17
    Arasında kalın tahtalarla birbiriyle iletişimi engellenmiş 6 masa görünüyordu sınıfta.

    "Herkes adının yazdığı masalara otursun ve kağıtları açsın. içinizden geleni seçin çocuklar. Kimse tek kelime konuşmayacak"

    Ulan babamgil sizi gibtiğinde siz konuşamayacaksınız derken kağıdı çevirdin.5 isim vardı. Beyza,Onur, Furkan,Melisa,Özge ve altında onlarca seçenek vardı.

    Bir kişi ve bir şık seçmek gerekiyordu.Şıkları okudukça midene bir ağrı girdi.Bir tür test olmalıydı. isimlerden Onuru seçtin ve şıkları tekrar okudun. Hepsi insanlık dışıydı.

    Son 10 saniyeniz kaldığını öğrendiğinde "K" şıkkını işaretleyivermiştin.

    Sınav bittikten sonra istediğiniz müzikleri dinlemenize izin verildi hatta özgenin istediği oyunu bile getirmişlerdi.1 saat sonra 6 iri yarı güvenlik görevlisi geldi.Her birinize alıp farklı yönlere doğru ilerdiler. Güvenlik görevlisi seni odana kapatıp " gözüm üzerinde. Birkaç saat dışarıya çıkmayacaksın şanslı huur çocuğu" dedi.

    Şans mı? diyemedin.Çaresizce beklemeye başladın
    ···
  7. 7.
    +10 -1
    Oda no:32
    isim:Furkan
    Şık:B

    Sandalyeye oturmuş çaresizce bekliyordu Furkan. Bildiği bütün duaları okula geldiği gün okumuş ve sonrasında da unutmuştu. Odasında gerçekten de içindeki ciks tanrısını çıkartmaya çalışan bir görev adamıydı o.içeri uzun saçlı her yeri dövmeli bir adam girdi.Bol kıyafetlerini çıkardığında Furkan ağlamaya başladı.

    Adam çıldırmış gibi gülüyor pirana gibi ağzını açıp kapatıyor dişlerini kenetliyordu. Furkan ayağa kalkıp odanın bir köşesine sinmeye yeltendiği anda adam üstüne atladı. Yüzüstü yatırıp başını ellerinin arasına alıp hızlıca yere vurmaya başladı. Furkan burnundan akan kanları yutmamaya çalışıyor nefes almaya çalışıyordu. Cılız kolları bu deliyi durdurmaya yetemeyecek kadar güçsüzdü. Deli hızlıca Furkanı soyup siyahi penisini zavallı çocuğun arka deliğine geçirdi. Girmiyor fakat zorluyordu. Girmeye başladığında Furkan artık yarı baygın sayıklıyordu. Delinin için gidip gelirken bir yandan da kulağını yiyip çiğnemesine aldırış bile etmedi. Gözlerinin önüne tükürüp içine boşaldı.Bir yandan da furkanın sargısını açıp parmağını patlamış penisinden içeriye sokmuş iyice parçalamıştı. Furkanı kurban seçen bir sınıf arkadaşıydı, diğer herkes gibi
    ···
  8. 8.
    +12
    Oda no 51
    isim:Melisa
    Şık:H

    Mide bulantısı yeni yeni geçmeye başlamıştı kızın. Sandalyesinde oturmuş önceki hayatını düşünüyordu. Zengin ailesi bir yıl önce iflas etmiş fakat o alıştığı yaşamdan kopamamıştı.Bu yüzden kabul etmeleri için zorlamıştı ailesini. Okulun kaşarı fakat bir o kadar da içine kapanık bir kızdı.Ve şimdi içeriye giren iki adama korkulu gözlerle bakıyordu.

    Ellerindeki kutuları açıp içinden bir poşet çıkardılar. Melisa ne olduğunu anlamasa da bunlar önceden kesilmiş penislerdi. Melisa kalkıp sandalyeyi onlara doğru doğrulttu ama bu boşa bir çırpınıştı.Onu yere yatırıp soydular.

    Penisleri biri makatından içeri iterken diğeri melisanın dudaklarını yalıyor emiyor öpüyordu.Bir torba penis makatından içeri itilmişti kısa süre içinde. Daha sonra onu arka deliğinden uzun uzun giberek odanın ortasında bıraktılar. Bundan sonra bir süre kegib penis sıçmasını hayal ederek
    ···
  9. 9.
    +16
    Oda no 43
    isim:Özge
    Şık:Ö

    Özge içeri giren kadınları sayıyordu ki 6 da sonlandı bu matematik.En son ne zaman matematik dersi görmüştü,ne hissetmişti. Mutsuzdu,zil çalsın diye dua eden bir kızdı.Şimdi ise o derslere girmek ve birdaha da çıkmamak istiyordu.30 kişilik bir sınıfta matematik dersi görmek istiyordu.Çırılçıplak soyuldu kadınlar tarafından. Midesine,kaburgalarına defalarca tekme yumruk yedi. Yüzüne hiç vurulmuyordu.Ama geri kalanı kısa sürede kızardı ve morardı. Acımasızca dövüldü. Ayağa kaldırılıp göğüslerine gelen tekmeyle yere serildi ve bu hepsi üstünde aynı vuruşu deneyene kadar tekrarlandı.

    içlerindeki en atletik kadın -ki hepsi öyleydi- beline bir strapon taktı.15 cmlik fakat kalınca birşeydi. Kemikleri sızlayan kızın üstüne yatıp içine girdi ve acımasızca abanarak bitkin düşüne kadar devam etti. Bekaretini bozmuş olmanın sevinciyle gülüşüyorlardı. Hepsi sırayla üzerinden geçip değişik pozisyonlarda özgeyi kullandılar.Özge kollarından sürüklenerek dışarıya çıkarıldı ve revire zütürürken yüzünde yalnızca şeytana yakışacak bir gülümseme vardı.

    "Kuralına göre" dedi iki dudağının arasından
    ···
  10. 10.
    +12
    Oda no 45
    isim:Beyza
    Şık:A

    Oda soğuk değildi fakat tüyleri diken diken olmuştu. Odanın ortasında duran televizyona bakıyor açıldığında ne göreceğini hayal ediyordu.En sevdiği şey açılacaktı televizyonda. Samurai jack onun kahramanıydı.Onu izleyecek ve sonra güzel güzel uyuyacaktı.

    Televizyon açıldığında annesi 4 ayak pozisyonunda yüzü kameraya dönük şekilde bekliyordu. Göğüs uçları kesilmişti ve acıdan bayılıp yeni ayılmış gibi bir havası vardı. Dövüldüğü belliydi, sessiz sessiz ağlıyordu.O sırada içeriye iri kıyım göbekli bir adam girdi. Aynı anda televizyonda da aynı adam annenin arkasına geçmişti.Bu bir bant kaydıydı.

    Beyza kendini savunma cesaretini bile daha bulamamışken adam onu hızlıca soyup dört ayak pozisyonuna getirdi. Kendi soyunurken kız sadece dört ayak pozisyonunda durmuş televizyonda annesini izliyordu. Arkasındaki adam şimdi kendi arkasındaydı.

    Evrenin en sessiz gözyaşlarını döktü göbekli, kıllı adam içeriye girdiğinde. Acıyan yer yüreğiydi. Biraz da amı.
    Annesinin gözlerine baka baka aynı adam tarafından aynı pozisyonda lekeleniyorlardı. ikisinin de göğüs uçları yoktu. Adamın salyalarını, tükürüklerinin sırtındaki anlık soğukluğunu hissedip öylece bekledi kız. Sesini hiç çıkarmadı. Adamın işi bittiğinde televizyonda da aynı anda işini bitirmiş ve gitmişti. Beyza yalnızca televizyona bakıyordu diz çökerek.

    Annesi kameraya yaklaştı ve gözlerini sonuna kadar açıp başını biraz yana eğdi
    "Kızım kızım biliyor musun, hiç de fena değildi hihihihihi" ve televizyon kapandı
    ···
  11. 11.
    +14
    Aradan 7 saat geçtiğinde geceydi. Sabah Cuma sonra Cumartesi ve Kurtuluş Günü. koridorda ard arda kapı sesleri duyunca hemen çıktın. Koridorda kan kokusu vardı. Hemen beyzanın kapısını çaldın açmadı tekrar tekrar çalmana rağmen açmadı. içerde olduğunu hissedebiliyordun

    Hemen Özgenin kapısının önüne gittin.Bir dakika sonra anca açılabildi kapı.iki değnek yardımıyla yürüyebiliyordu. Vücudunun heryerinin bandajlı olduğu kıyafetlerinden belli oluyordu.
    "Noldu sana böyle?" Derken aslında cevabı biliyordun.Bu bir test değildi bu kurban verme oyunuydu. Kimse seni yazmamıştı.O zaman bir kişiye iki işkence.Kim? Diye düşünürken neredeyse kalp krizi geçirecektin.

    "Biraz hırpaladılar sadece kanka"

    "Lan huur çocuğu bunlar ya okul diye getirdiniz bu mu lan insan mısınız lan siz anası gibilmişler" diye kameraya söyleniyordun.Bu sadece izleyen güvenlikçeleri güldürüyordu.Özge seni susturdu ve neredeyse duyulmaz bir sesle "kaçabiliriz" dedi.

    "Nasıl" diye sordun ve bir kalem kağıt çıkardı. Kameraların göremeyeceği şekilde birşeyler yazıp verdi.

    "Kanka revirdeki duvarda bir bina haritası var tablo gibi koymuşlar. Yemekhanenin ikinci çıkış kapısından alt bodruma iniliyor. Binanın dışındaki atık noktasına kadar da acil çıkış tüneli olarak kullanılıyor bu geçit"
    Özge senin okuduğunu anlar anlamaz kağıdı alıp yuttu. Bütün vücudu mosmordu fakat yüzüne hiç dokunulmamıştı.

    "Pazar günü ailem gelecek ve bizi buradan kurtaracak,sen şimdi dinlen. Yemekte görüşürüz"
    ···
  12. 12.
    +17
    Odana gitmeden önce billur zütlü beyzanın kapısını çaldın tekrar. Hissediyordun içerdeydi. Melisanın odasından ise ağlama sesleri geliyordu. Sifon sesi. Ağlama sesi. Sifon sesi ve ağlama sesi. Onur için seçtiğin şık aklına geldi kapısını görünce. Elinle kalbine bastırıp bir süre öylece kaldın. Kapısını çalmak için tıkladığında kapısı ileri doğrı gitti. Açıktı.içeriye girdin bir köşede dizlerini göğsüne çekmiş sallanıyordu.

    "Hav hav"
    "Kardeşim?"
    "Hav hav hav"

    Kısılmış sesiyle belli belirsiz havlıyordu sabit bir noktaya bakarak. Yüzü,elleri,her yeri çizikler içindeydi. Pansumanı iyi yapmışlardı fakat derisi tahrip olmuştu. Odasından çıkmadan önce birkaç kelime alabildin sadece ağzından.

    "Hav hav... köpekler... çok köpekler var.. siyah köpekler... içimdeler... Hav hav... içimdeydiler"
    ···
    1. 1.
      +4
      Hocam daha uzun yaz hasta oldum
      ···
  13. 13.
    +15
    Melisa yemekte 4 kere tuvalete gitmişti. Beyza odasında yemek istemişti o akşam. Furkan hastalandığı için revirde denmişti fakat o ölmüştü.Eti şimdi onura tecavüz eden köpekleri beslemekteydi.Özge ve sen ise yemeğinizi yiyordunuz.

    Onur ise titreyen elleri yüzünden özgenin kendisine yedirmesini bekliyor sık sık havlıyordu."içimde köpek vardı köpekti içimde hav hav"

    Ertesi gün beyza çıktı odasından yemek için. Fakat ısrarlarına rağmen tek kelime etmedi. Melisa ise 3 kere tuvalete gitti. Yemekteyken ilk öğretmeniniz olan o ciksi kadın geldi. içimden geçirmeden edemedin "ulan şunu bir gibebilsem" diye. Fakat pazar gününe kadar her emre uyulması gerekiyordu.Siz ezik bir ciks oyuncağından başka birşeu değildiniz. Kadın günlerdir hissedemediğiniz bir neşeyle çınlattı kulaklarınızı

    "Canlaarıııııım ballarıııım tatlı kurabiyelerim bugün sizin için harika birşey düşündüm ve sizi bahçeye çıkarmak istiyorum örnek öğrenci olduğunuz için. Hadi bakalım yemekten sonra dışarıya çıkın kapılar açık kalacak."

    insan sevinemiyordu ama bir gökyüzünü kısıtlama olmadan izlemek güzel hissettirmişti. Yemekleriniz bittiğinde kadının arkasından yavaş yavaş yürüdünüz.Özge hızlı iyileşiyordu.Her gün pansumanları yapılıyordu. Dışarıya ilk adımınızı attınız. Anlamsızca çevreye bakıyordunuz.Bir yanında beyza diğer yanında özge vardı. Melisa ve onur ise ayrı iki köşede birbirinden uzakta durmuş güneşe bakıyorlardı. Hepiniz gözleriniz yanmasına rağmen güneşe baktınız. Güneş çok güzeldi, gökyüzü maviydi.Yer yer hizmetliler görünüyordu bahçede. Güvenlikler ve başka başka adamlar size tuhaf tuhaf bakıyordu.

    "Güzel ama dimi canlarım. Yarın ailelerinize kavuşuyorsunuz. Beyza senin annen öldü, özge senin de büyükanne ve büyükbaban"

    Kimse mimiğini bile oynatmamıştı.Öylece durdunuz kıpırdamadan uzun uzun. Daha sonra konuşmadan odalarınıza gittiniz
    ···
  14. 14.
    +12
    Gece o kadar heyecanlıydın ki uyumak için iki defa 31 çektin yine de döndün durdun. Kardeşini düşündün, acaba ne kadar büyümüştü. Baban terfi almış mıydı. Sanki bir hafta değil de bir yıldı geçen zaman. Annen hangi yemekleri yapacaktı sana gelirken. Arkadaşların hiç soruyor muydu? Yarın basit bir pazar değil yarın Kurtuluş Günüydü

    Bütün bu arkadaşların, kandırılan bütün aileler adına intikam alacaktın hem de hepsinden.Bir daha asla ferre izlemeyecektin. Hayır hayır bu iptal ferre izlemeden olmazdı.31siz de olmaz ama evet derslerine çalışacaktın.Eve gittiğin zaman babanın karşısına geçecek ve
    "Baba ortalamam 100 olmazsa zütümü gib baboooo" diye bağıracaktın. Eninde sonunda yine kardeşinin yeşil dantelli sütyenini dolduran göğüslerini düşünerek uyuyakaldın.

    Sabah olduğunda anons gelmeden önce kalktın ve beklemeye başladın. Saat 8:30da anons geldi.
    "DiKKAT DiKKAT veli görüşme saati başlamıştır lütfen kendi veya ailesi ölmemiş öğrencilerimiz yemekhaneye insinler" mikrofon kapatma sesi. mikrofon açma sesiyle birlikte duyulmadık bir erkek sesi "ananızı gibiyim"
    ···
  15. 15.
    +11
    Ah evet işte oradalar. Görür görmez gözyaşların o kadar yorgun bir şekilde aktı ki yanaklarından aşağıya, onların kollarına kendimi bırakıp günlerce uyumak istedin.O kadar sıkı sarıldın ki boyunlarına hiç bırakmak istemedin. Annen yemek yapmamıştı ama eve gittiğinde bol bol yerdin. Yanıma özge ve beyzayı da alacaktın sonra baştan çizecektiniz yolunuzu. Daha güçlü ve de daha dikkatli.Tek bir dakika bile kalmaya tahammül edemezdin babangil buradayken.

    "Baba burası korkunç biryer. Beni buradan zütürün"

    "Anlamadım oğlum ne ?"

    "Bize tecavüz ediyorlar, işkence yapıyorlar. Dövüyorlar ve daha da fazlası. Lütfen hadi hemen alalım kaydımı. Daha sonra gelip günlerini göstere... " Babanın kahkası bölmüştü sözlerini.

    "Ahahahha benim canım oğlum ne güzel bir hayal dünyan var senin. Burası mükemmel bir okul, bahçede çocuklar oynuyordu biz gelirken, havuzlar,parklar. Ayrıca sadece 6 ayda mezun olacaksın. Alışma sürecinde bunlar gerçekten normal."
    Babanın yüzündeki gülümseme bir an bile geçmedi. Annen de farklı görünmüyordu.

    "Lan kafa mı buluyorsunuz benimle tecavüz ettiler diyorum işkence yapıyorlar ders falan yok"

    "Olur mu oğlum her zaman notlarını bize bildiriyorlar. Sınıflarınız ferah, rahat.Hem sessiz biryer çok güzel. Değil mi güzel karıcığım?"

    "Evet sevgilim hatta seneye kardeşini de bu okuka göndermeye karar verdik.Tam 100 TL ve koşulsuz burs verecekler. Harika değil mi?"

    Melisanın 4 metre ötede "lan avradınızı giberim anam babam değilsiniz siz" derken bayılışını izledin. Sonrasında sen de bayılmıştın
    ···
  16. 16.
    +12
    Gözlerini açtığında odanın tavanını gördün. Cennette olman gerektiğini düşünerek tekrar kapatıp açtın ama hayır hala aynı cehennemdi. Kalkıp odanın kapısının önünde durdun. Açtın ve hızlıca çıktın. Melisa kapının önünde çırılçıplak durmuş "Sadece 20 Tl yim ben sadece 20 tl yim" diye sana gel işareti yapıyordu. Beyzanın kapısını çaldın ama hayır yine içerden ağlama sesleri geliyordu.Özge kapıyı açtı ağır ağır. Melisayı görüp "gibtir git geç içeri dıbınakoduğum kaşarı diye değneğiyle vurup kapattı kapısını.

    "Hemen gel" dedin ve içeri geçtiniz.

    "Noldu?"

    Kağıda yazdığın şeyi uzattın.

    "Kaçıyoruz,bu gece"

    Ve hemen kağıdı yuttun. Onur çoktan farklı alemlerdeydi. Gece ulumaları artmıştı. Melisa ise kendini bir fahişe sanmaya başlamıştı hem de çok ucuza bir fahişe.20 liranın olmasını istedin bir ara ama özge konuşarak dikkatini dağıttı.

    "Neyseki ezberim kuvvetli kanka" dedi.

    Hemen bir kağıda "Beyzayı da alıcaz" yazdın ve yuttun.

    "Nasıl istersen reis" dedi Özge.
    Hemen çıktın ve beyzanın kapısını ısrarla çaldın.41 dakika sonra kapının kilidi açıldı. Hemen içeri girip sarıldın sımsıkı.
    Sarılırken saçlarının kokusunu içine çekiyordun. Tenini ciğerlerime dolduruyordun. Göğüs uçları batmayan kızı neyleyim diye düşündün ama bunu hemen kafandan yok ettin. Başını ellerinin arasına aldın ve "sana aşığım" dedin. Aslında içinden "Buradan bir çıkalım seni ejderhalar gibi gibicem" diyordun. Hala güzel hala ciksiydi.O hala billur zütlü beyzaydı. Sımsıkı sarıldın uzun. Kulağına fısıldıyordun bu arada dudaklarının kamerayı okumasına izin vermeden.

    "Bu akşam kaçıyoruz,bir yol bulduk. Güvenli.Kendini hazırla. Kapını çaldığımda gece çık."

    Heyecandan altına işeyecek gibiydin. Prison break, zindan adası izlemiş çocukluğunu kral oyundaki odadan kaçış oyunlarını oynayarak geçirmiştin. Fakat tek şeyi düşünmemiştin.

    Sen o oyunları hiç bitirememiştin
    ···
    1. 1.
      +3 -1
      aglayarak bosaldim
      ···
  17. 17.
    +17
    Şu tak çukuruna düştüğünden beri dua ettin mi hatırlamaya çalıştın. Yine de gusül abdesti almak için banyoya girdin. Ellerini açtın sıcak suyun altındayken

    "Allahım yemin ederim. Allahım yemin yemin yemin ederim ki buradan kaçayım kurban kesmezsem, cumayı kaçırırsam, oruç tutmaz, zekat vermezsem binim yemin ederim Allahım. Seni seviyorum" gözlerinden yaşlar süzülüyordu duayı ederken ellerin titriyordu.

    "Yemin ederim Allahım" dedin son bir kez. Saat gece yarısını gösteriyordu.Bu Kurtuluş Günüydü. Aileni de kurtaracaktın. buradan çıktığında. Beyinleri yıkanmıştı. Kardeşinin memelerini kimseye yar etmezdin.

    Haydi Bismillah dedin ve çıktın odandan. Kakan geldiğini farkedip hemen geri girdin
    ···
  18. 18.
    +11 -1
    Bağırsaklarındaki son zerreyi de vücudundan atıp dışarı çıktın. Telefon ? Yok anahtarlar? Yok çakmak sigara ? Yok tamamdır hazırdın. Uykuluymuş gibi Özgenin kapısının önüne gittin ve çaldın.Çalar çalmaz kapı açıldı. Taytını ve spor bir tişörtünü giymişti. Hasarlı kemikleri ve ezilmiş kaslarına rağmen koşmaya hazırdı. Hemen gidip Billur zütlü ciksi beyzanın kapısını çaldın. Açan yok.Özge kapıya yaklaştı.
    "Aç dıbınakoduğumun kızı yarın pazartesi ders var" dedi. Kapı birkaç saniye içinde açıldı. Beyza da tayt ve spor tişört giymişti.
    Kantine doğru inerken niye ben pantolon gömlek giydim dıbınakoyim diye düşündün. Kantinden bir kahve aldınız. Orta yaşlı güvenlikçinin tam gözlerine sıcak kahveyi döküp ileriye uzanıp bir yumruk attın.gib kadar etkili olmasa da kendime güvenin gelmişti. Kızlarda kahvelerini yüzüne döküp senin arkandan koşmaya başladılar. Yemekhanenin kullanılmayan köşesindeki ikili kapıdan hızla çıkarken üst kattaki koridordan da ağır botların yerleri dövüşünün gümbürtüsü duyuluyordu.Özge "buradan buradan diye bağırdı ve aşağıya açılan bir kapaktan içeri girip kapattın.Şimdi zifiri karanlıkta önünüzü görmeden koşuyordunuz
    ···
    1. 1.
      +1
      Reserved
      ···
  19. 19.
    +12
    Biraz daha koşmaya başladığınızda sağlam kalmış bir kaç otomatik lamba önünüzü aydınlatmaya başladı. Sağa ve sola ayrılan yola yaklaşırken yavaşladınız ve sessiz adımlarla ilerlediniz. Sesleri net duymaya çalışıyordunuz.
    "Aaahhh ahhh evet ohhh ahh evet ahhh ah ah ah ahh ben ciks tanrısıyım eveeet ahh tapın bana oh" ve bununla inanılmaz güzellikte bir ahenk oluşturan tempolu " şak şak şak şak" sesleri. biraz daha ilerleyip diktörtgem küçük bir pencereden içeriye baktınız. Murat abi dört ayak pozisyonunda Melisanın içinde gidip geliyordu ve bunu video kayıt altına alıyordu. Melisaya inanılmaz bir makyaj yapılmıştı. Sesi bile değişmişti sevişirken.

    Ulan bir 20 liram olaydı var ya dedin içinden. Sessiz adımlarla uzaklaşıp tekrar koşmaya başladınız sağ tarafa dönüp. Sonra sola ve "artık düz" dedi Özge. Nefesiniz kesilmişti artık. Aniden yanan otomatik lambayla durdunuz.O kadar sert durdunuz ki birbirinize çarpacaktınız neredeyse.

    Koridor tahta ve demir parçalarıyla kapatılmıştı. Ağır botların sesi git gide artıyordu
    ···
  20. 20.
    +20
    Tanrı ilk zamanlarda o kadar bozuk kişilikler ve sorunlu ruhlar yaratmıştır ki onlar için bir beden yaratmak istemez. işte o bozuk kişilikleri sizin kişiliğinizin arkasına gizler, bilinçaltınıza,doğanıza saklar. Onları çıkartan gerçek doğayla karşı karşıya kalmaktır.

    Bir hayvanın pençelerini kullandığı gibi kullanıyordunuz ellerinizi. Açtığınız deliği büyütmek için son gücünle çekiyordun parçaları. Hadi sağ kol işe yara hadi hadi diyorduk içinden hadi sağ kol hadi ilk aşkım hadi.Önce beyza geçti delikten.O zütünden tutup ileriye itmek yerine geriye çekip kanata kanata gibmek isterdin ama durum müsait değildi.

    Ardından Özgeye geçmesini söyledin.Bot sesleri yaklaşıyordu.

    "kanka sen diğer tarafa geç hemen oradaki parçaları çıkar benim koca zütüm sığmaz hadi çabuk" bot sesleri yaklaşıyordu.

    "Ama özge"

    "Kanka gibtirtme özgeni dıbınakoyim ölecez gidecez şimdi "

    Atladın delikten içeri ve sürünerek beyzanın yardımıyla karşıya geçtin. Hemen deliği genişletmeye çalışıyordun ki güvenlikçiler koridorun başında göründü.

    "dıbınakoyim özge çabuk gel çekicez seni"

    Özge atladı deliğe fakat balık etli tatlı poposu bir türlü delikte geçmiyordu. Kollarından tutup çektiniz ama nafile. Güvenlik birkaç metre uzaktaydı ki özgenin suratında sadece meleklere yakışır bir gülümseme vardı.

    "kanka" dedi. bilekliğini avcunun içine koyarak.Şimdi güvenlikçiler onu bacaklarından tutmuştu tam da.

    "Tanrı Türk'ü Korusun Kanka"
    ···