-
52.
0Rezzzzzz
-
51.
0REZERVASYON
-
50.
+1 -1Ankara'da kalktı tren
Istanbul'da durdu tren
Benimle laf yarışına giren
Ya huur ya zütveren -
49.
+2gözlerin gözlerime değince
felâketim olurdu ağlardım
beni sevmiyordun bilirdim
bir sevdiğin vardı duyardım
çöp gibi bir oğlan ipince
hayırsızın biriydi fikrimce
ne vakit karşımda görsem
öldüreceğimden korkardım
felâketim olurdu ağlardım -
-
1.
+1Attila ilhan
-
1.
-
48.
+2 -1başlığı açan arkadaşa gelsin
Nazım Hikmet Hoşgeldin Kadınım
Hoş geldin kadınım benim hoş geldin
yorulmuşsundur;
nasıl etsemde yıkasam ayacıklarını
ne gül suyum ne gümüş leğenim var,
susamışsındır;
buzlu şerbetim yok ki ikram edeyim
acıkmışsındır;
beyaz ketenli örtülü sofralar kuramam
memleket gibi yoksuldur odam.
Hoş geldin kadınım benim hoş geldin
ayağını basdın odama
kırk yıllık beton, çayır çimen şimdi
güldün,
güller açıldı penceremin demirlerinde
ağladın,
avuçlarıma döküldü inciler
gönlüm gibi zengin
hürriyet gibi aydınlık oldu odam... -
-
1.
0Tesekkurler cok guzel (:
-
1.
-
47.
+1Birini öldürür toprağın altına gomersin ya.
Senden başka kimse bilmez uzaktan bakınca orada birinin yattığını.
Sevdiğin insandan vazgeçtim demek'te öyledir
Sevmiyorum artık dersin kimse bilmez ama sen
bilirsin içinde çürüyen cesetin kime ait olduğunu -
46.
0Ne sabahı göreyim ne sabah görüneyim
Gündüzler size kalsın verin karanlıkları
Islak bir yorgan gibi sımsıkı bürüneyim
Örtün üstüme örtün serin karanlıkları
NFK -
45.
-1Daşşam Daşşam
Ah Güzel Daşşam
Şlap Şlap Edersin iş Başındayken
Daşaam Yarram Çüküm gibim -
44.
+2Herşey yapılabilir bir beyaz kağıtla,
Uçak örneğin, uçurtma mesela.
Altına konabilir bir ayağı ötekilerden kısa olduğu için sallanan bir masa veya şiir yazılabilir süresi ötekilerden kısa bir ömür üzerine
Bir beyaz kağıda herşey yazılabilir, senin dışında
Güzelliğine benzetme bulmak zor.
Sen iyisi mi sana benzemeye çalışan herşeyden
Bir gül, bir ilk, bir sonbahardan sor.
Belki tabiattadır çaresi, senin bir çiçeğe bu kadar benzemenin ve benim bilinci nasırlı bir bahçıvan çaresizliğim.
Anlarım bitkiden filan ama anlatamam toprağın güneşle konuşmasını sana çok benzeyen bir çiçek yoluyla -
-
1.
+1Sana bakmak Allaha inanmaktı çok seviyorum bunu +1
-
1.
-
43.
0Gönül mülküne Şah oldu yine o bi'vefa güzel
Rakibi meylider her demidüb mihr-u vefa güzel -
42.
0Dursun da lazım oluur
-
41.
+2gidenler bizden hep bir parça zütürürler
o parçanın yerinde de derin izler kalır
herkesin bir yara izi vardır
insanlardan gizlemeye çalıştığı saklamak için çok uğraştığı bir yara izi
herkesin bir yara izi vardır
kimseye dokundurtmayacak kadar güzel olan
baktıkça nefes alabiliyor olmanın kıymetini anlamanı sağlayacak bir yara izi
bu izlerle yaşamaya alışırsın
bir sabah belki gün doğarken baktığında dışarı yaşamayı yeniden sevebilirsin
ve bir gün elbet birileri o yara izlerine dokunur
acın da biraz olsun hafiflemeye başlar... -
-
1.
+1Leyla ile mecnun uliaaannn
-
2.
+1Leyla ile mecnun uliaaannn
-
1.
-
40.
-1Yürü bre ehli deve enddıbını göreyim
Sensiz geçen gecelerin ecdadını gibeyim
Mecnun gibi top muyum bir am için öleyim?
Leyla'yı da gibeyim Mecnun'u da gibeyim.
Bana yar olmayan karının izzetini itibarini gibeyim...
Yansın karıların alayı, su veren itfaiyenin hortumunu gibeyim.
Düşmüşüz bir huurnun belasına,
Koymadık diye taaa dıbının ortasına, kader böyle yazmış hatırasına...
Ben böyle hatıranın hikayesini gibeyim!
Kerem dağları deler bir amcık uğruna, aslı gitsin de ona buna vurdura...
Bir karı için değer mi hiç bütün bunlara, her taraf amcık dolu mala iyi vurana.
Fuzuli am peşine düştün gurbete, am serindir am derindir şifa verir millete,
Ye kebabı iç şarabı vur karpuz züte, bu gidişle yannanımı gidersin cennete. -
39.
-1Ne var ki düşlerimden geriye kalan
Bir gül var mı ki kokusuna doyam
Aklıma şiir gelmedi küfür gelir her an
Neyse bu şiiri okuyanın ben dıbına koyam -
38.
0Ben seni deli gibi severken yarim
nLifebaby -
37.
+5Bu devirde herkes hep ben der
Kimisi gönülden kalender
Yaşam dediğin böyle işte
Altını şer incisi ker -
36.
+1Zaman, can çekişirken,
Akrep yelkovan, arasında;
Bir adım öteye gidemezken geceden,
Ay, ışığını çekerken sinesine,
Yıldızlar çekilirken kuytu karanlıklara,
Hüzün, bakır bir çaydanlıkta demleniyordu,
Ve ben, son sigaramdaki dumanları da hapsediyordum içime,
Saat on ikiyi beş geçiyordu.
Ekmek bıçağında dilimleniyordu ömrüm;
Masum, yalınayak çocukluğum;
Umudun kıyısından geçmeyen gençliğim,
Ulu orta seriliyordu, harami sofrasına,
Düş bahçelerim yağmalanıyordu,
Herkes payına düşeni alıp giderken.
Bütün kimsesizliğimle,
Bütün çaresizliğimle,
Bütün çıplaklığımla, kalıyordum karanlığın koynunda;
Üşüyordum,
Tepeden tırnağa buz kesiyordu yalnızlık.
Saat on ikiyi beş geçiyordu.
Dişlerimle, şafağı sökmek isterken karanlığın göğsünden;
Gün ağarıyordu saçlarıma,
Tel tel,
Raylarımdan çıkıyordum,
Vagonlarım kopuyordu bir biri ardına,
Savruluyordum,
Bir cinayete kurban gidiyordum,
Kaza süsü verilmiş,
Faili meçhul bir ölüm biçiyordu terzi masasında,
Bir tabuta çivileniyordum.
Saat on ikiyi beş geçiyordu -
35.
0Rezerve
-
34.
0Rez aliyorum
-
33.
0Rezz aldım bro
başlık yok! burası bom boş!