gecen yaz basima gelen olayi anlatiyorum toplanin

çok uzun değil zaten beyler bir gecede başıma gelenleri anlatacağım size.

---yasal uyarı---

Fazla alkol tüketimi sizin, hayatınızın ve imajınızın gibilmesine neden olur.

---yasal uyarı---

18+, az miktarlarda cinsellik, kavga, hangover vs vs içerir.

ekleme: beyler anlatacağım hikaye gerçekten yaşanmıştır, amerika'nın florida eyaletinde amerikan filmlerinden çıkma bir motelde zuhur etmiştir.

ardından viola ayağa kalkınca ufak bir çığlık atıyor. aynen şunu söylüyorum what happened dıbına koyayım. ulan meğerse kızın oturmaktan bacakları uyuşmuş. amk bir gece boyunca zütü koydun oraya kaldırmadın. milletin hatun soyunup havuza giriyor ya sen amk? bak sinirlendim yine.. neyse. diyemiyorum ya la.. neyse kalktık yürüyoruz nereye gidelim muhabbeti açılıyor. hatun hemen fikir öne sürüyor. bende lime vardı, gelin benim odaya gidelim önce diyor. lime dedikleri limonun küçüğü panpalar. yeşil oluyor hani.

ulan kavga ettin amk adamın biriyle dövüştün dedi. zaten sünger gibi içtiğin için kum torbasından farksızdın dedi. bi yüzüne baksana dedi. banyoya gidip aynaya baktım kı gözüm morarmış amk. sonra kafamı yoklamaya başladım lan her yeri şişti eleman sağlam dövmüş herhalde dedim kendi kendime. ama hala neden dövdüğünü bilmiyordum. arkadaş zaten o kavgaya kadar beni görmemiş ve kavganın neden olduğunu da bilmiyorum dedi. ulan ben hala şoktayım. nasıl olur diye düşünüyorum.

kız hala aynı yerde amk bi ayağa kalk yürü amk ne miskin kızsın insanın zütü uyuşur. neyse gösteriyorum tekilayı tişörtün altından. kız gülüyor tabii. o sırada yandaki iki lezbiyen kızdan kısa saçlı olan da görüyor tekilayı. aa hadi içelim diyor. ulan ne desem ayıp olacak. içimden sus kız birgül huursu desem de hiç bozuntuya vermiyorum. tamamdır ama burada olmaz kalabalığa baksana sakin bir yer bulalım diyorum.

beer pong boyunca violaya atıyordum topu yani topu bardağa soktuğum her seferinde viola'ya içiriyordum. Artık nasıl bir pgibolojiyle böyle yaptım bilmiyorum. sanırım dikkatini çekmek istiyordum. yoksa sarhoş edip gibme gibi bir niyetim yoktu * zaten ciksi ön planda tutan bir insan değilim.

beer ponga başladığımızda saat 9 belki de ondu bir buçuk belki de iki saat oynadık. o süre boyunca içtiğiniz birayı düşünebiliyor musunuz beyler? beer pong'dan önce de içtiğimizi dahil edersek kafa döndürmeye yetecek düzeyde oluyor. Belki daha da fazla etki etmesi gerekiyordu ama oranın biraları bir efes değil. çok daha etkisiz. su gibi gidiyor yani.

arkadaşa ben çıkıyorum sanırım konuşmam gereken bir dolu insan var dedim çıktım amk odadan. ama nasıl kötü ve mahcup hissediyorum kendimi. içip içip kavgaya karışacak adam değilim normalde. kiminle kavga ettiğimi arıyorum ama duvara karşı konuşmak gibi bir şey bu. nereden bulacaksın ki amk. otelde gezerken bi elemana rastladım. amerikandı tabii eleman. bizim öğrencilerin zütünde pireler uçuşuyor partiden sonra. konuşmaya başladık işte havadan sudan. dedim dün buralarda kavga etmişim birisiyle onu arıyorum. o sen miydin falan yaptı ben de kavga sesi duydum da kim olduğunu bilmiyorum, şu odaya git o görmüş falan dedi. eyvallah dedim ayaklandım gittim o söylediği odaya.

vay amk dedim. amerika sert ülkedir dedi adam. çıkarıp vursa yeridir dedi. içeride küçük çocuğu varmış benim belamı giben elemanın. çok korkmuş çocuk amk kendimden nefret ettim. neyse olayı biraz da olsun çözmüştüm. gece girdiğim kızın odasında birşeyler yaşanmıştı ardından dışarı çıkıp havuza inmiştim oradaki kıza yavşamıştım ardından da odamı bulmak için etrafta gezinmeye başlamıştım ta i yanlış odaya girmeye çalışana kadar.

buradan sonra hikayemi tamamlamak için gitmem gerekn tek yer kalıyordu. o da dün gece girdiğim odaydı. kalbim bir anda hızland amk. ne olduğunu dahi bilmiyordum. kızlar gibtiri çekse bile yeridir sonuçta. yavaş yavaş adımladım bunların odasına doğru.

pişşt gag lan yaptım arkadaşa dürttüm biraz falan eleman uyandı. sen misin panpa dedi evet uyansana amk saat kaç olmuş dedim. adam direk bana oğlum sen ne yaptın ya sen ne yaptın falan demeye başladı. ne yapmışım lan dedim. oğlum bir sürü şey oldu lan hatırlamıyor musun hiçbirini dedi. yok dedim ama nasıl şaşkınlık içindeyim. dizine bak amk dedi. kafamı çevirip dizime bir baktım ki kurumuş kan içinde amk bir yere falan düşmüşümdür herhalde normal değil mi amk dedim ben de.

beyler şimdi oteli o harfi şeklinde düşünün. havuz da bu o'nun tam ortasında. bu kızın odası da otelin havuza bakan tarafında ve ikinci katta. zaten iki katlı. görmüşsünüzdür illa ki o tarz yapılar.

Alkolün etkisiyle çoğunu vücudumdan uzaklaştırdığım çekingenlik ve korkunun son zerrelerini de havuza döktükten sonra viola'ların oturduğu yere doğru çok kuul bir şekilde yürümeye başlıyorum. üstümde v yaka ve biraz bol bir tişört, altımda şort ve ayaklarımda da parmak arası terlik var. gülmeyin dıbınıgibim florida'da bu üniforma gibi bir şey. böyle giyinmeyeni gibiyorlar.

Geçiyorum kızın karşısına, kızlar bu plastik sandalyeler var ya onlarda oturuyorlar. başka sandalye de yok yanlarında. düşünüyorum içimden ne desem ne desem diye. fazla da beklemek istemiyorum öyle sessiz sakin çünkü durum gitgide garipleşecek. aklıma bir şey gelmiyor amk heyecandan elimdeki bardağı düşürücem zaten. amk ağzımdan refleks olarak hi çıkıyor bir anda. ben senin yapacağın işi gibeyim diyorum.

neyse amk hemen anlatayım bitsin de panpalarım mağdur olmasın.

bir süre daha muhabbet ediyoruz hatunla, bu arada yan tarafta diğer iki kız yiyişiyor gözümü alamıyorum amk. hatun bunu fark etmiş olacak ki sürekli muhabbet açmaya çalışıyor dikkatimi o taraftan almak için. nereden baksan yarım saat muhabbet ediyoruz iş güç ukrayna türkiye cart curt. en sonunda diyor demiştim ya ben kolay sarhoş olmam ya diye bir şeyler daha içsek mi acaba. e neden olmasın diyorum. içimden lan bu bi davet mi diyorum yine halay çekme isteği doğuyor içimden. neyse e hadi gidelim içelim diyorum, burada içecek bir şey kalmadı var yok bitti. nereye gidicez diyo benim odayı gösteriyorum elimle. olmaz diyor. Alınma triplerine giriyorum ben bu sefer. hayır ya ondan değil diyor açık havada bir yerde içelim tabii burada olmamıza gerek yok uzaklaşırız havuzdan diyor. iyi bakalım diyorum, ne istersin. vodka'yı yeteri kadar içiyorum ukrayna'da tekila varsa daha iyi olur diyor. ben doğruca odaya koşuyorum.

havuzdan çıkıp kızın görüş alanından uzaklaşana kadar gayet sakin ve kuul yürüyorum. ellerim ceplerimde salına salına gidiyorum amk ama içimde fırtınalar kopuyor. kızın görüş alanından çıktığım gibi terlikleri ayağımdan fırlatıyorum koşa koşa odaya gidiyorum -ki o terlikler kayboldu bir daha da bulamadım amk- hemen dolaptaki 1 litre tekilayı çıkarıyorum koyuyorum masaya. ardından parfümümü deodorantımı sıkıyorum, gargaramı yapıyorum, saçıma başıma düzen verip çıkıyorum odadan. tekilyı cebime sıkıştırıp üstünü de tişörtle kapatıyorum ki bizim leş kargaları görüp damlamasın. kızın yanına gidiyorum yine koşar adım.

yoruldum amk biraz dinleneyim.

devam lan yavşak biraz uzun yaz

tıklattım kapılarını açtılar, içeri davet ettiler. önce bi hal ahatır sorma mevzuuları açıldı. ardından olayı dün geceye getirdim. ne oldu ya dün gece falan dedim. bunlar bi kahkaha attılar. sen bayağı içmişsin herhalde dediler. zaten viola da öyle, o da çok bir şey hatırlamıyor dediler. kaldık bizim lezbiyen hatunlara amk. ama beyler anlatamam bu kısa saçlı kız bana nasıl kötü bakıyor. gözlerinden kinini okuyabiliyorum yani

tabii olanları üçüncü ağızdan dinleyince oha abi kıza tecavüz etmeye çalışmışsın, hırsızlık yapmaya çalışmışsın tarzı şeyler duydum. insan üzülüyor lan :( ben yapar mıyım öyle şeyler :(