-
26.
0Neyse hastaydım yine, ayakta duracak halim yok, dışarısı soğuk, üşüyorum , it gibi titriyorum ama yine kürdüm işte. Bu kaltaktan izin istedim sınıfta kalayım diye. Dinlemedi bile herkes dışarı dedi. Üstüne bi daha söylemeye cesaretim olmadı. gibtiğimi oyununu oynamaya eşleştirdi bizleri. Oyun şöyleydi beyler herkes ardarda domalıyor uzun eşekteki gibi. iki takım var. En öndeki velet topu mümkünse hızlı bi şekilde bacak arasından arkaya doğru yolluyor. Bu arada sınıf 70 küsür kişi uzunluğu siz tahmin edin. Neyse top en arkadakine gelince topu alıp en öne koşuyor ve son halkayken ilk halka olmuş oluyor, böyle böyle mesafeyi ilk bitiren bin topluluğu survivor memur binleri -kürtler binlerine karşı adasını kazanmış oluyor.
-
27.
+1Benim sıkıntım ise frodonun yüzük takmış hali gibi bir alemde dolaşmamdı. Hayat siyah beyaz ve yavaş çekimdi amk. Öndekinin zütüne kafamı gömmüş ölüm kalım mücadelesi veriyorum resmen. Derken ben en sonuncu olmuşum, ve o top gelmiş uçmuş gitmiş. Farkına bile varmadım. Gidip koşmaya zaten mecalim yok, olayı bile çözemedim zaten. Derken bu kaltak geldi tokadı yapıştırdı. Bi de o halimle izin sitemeye korktuğumdan mıdır nedendir bilmem tuvaletimi tutuyormuşum, olduğum gibi koyverdim. Pantolonun önünü efsanevi bir sıcaklık kapladı. O huzuru altına işemeyen bilmez. Tabi o rezilliği de. Sanırım herkes görmedi o an beyler. Yanlış hatırlamıyorsam ceketini belime sarmıştık Selo'nun ve hemen girmişti omzuma eve gitmiştik ayıla bayıla. Eve vardığımızda ben yarı baygındım.
-
28.
0Annem hemen üstümü değiştirdi, doktora gittik. Niye bu çocuğu getirmediniz daha önce diye azarladı falan. Zatürre olmuşum amk. Annem Selo’dan bi de dayak yediğimi, sürekli dayak yediğimizi öğrenince rage %100 olmuş , insanlıktan çıkmış doğru okula gitmiş. Orda ne yaşandı, ne oldu tam bilmiyorum beyler. Bi iki kulak misafiri olduklarımdan hatırladığım kadarıyla. Kaltağa ağzına geleni söylemiş. Bi daha bi fiske vur bakalım diye de tehdit etmiş. Ondan sonra bana ne bir soru sordu kaltak, ne de dokundu. Sene sonunda da emekli oldu gibtirdi gitti.
-
29.
+1Kalan o son aylarda aklımda kalan gibik okuma yarışmalarıydı, dakikada kaç kelime okuyor. Halbuki okumanın amacı anlamak değil miydi? Yediğimiz leblebi tozları ve efsanevi “olum leblebi tozunun içine uyuşturucu koyuyormuş dayı, almayın lan hepinizi alıştıracak haa” muhabbetleri. Hangi sebeple aldığımızı hiç ama hiç anlamadığım minik yastık şeklinde içi renkli kolonya dolu saydam kesecikler, 1000 liralık okul harçlığım = 1 simit. Burak kut vs Tarkan kapışması. sınıfta komik bir an yaşanırken Aşık olduğum kız Nazlı’yla göz göze gelmemiz, bana bakıp gülerken zütünü sıraya denk getiremeyip züt üstü yere düşmesi ve daha gür bi kahkaha patlatmamız, ve benim ona daha da aşık olmam...
-
30.
+3hayatım okul dışında çok iyiydi. Seloyla gün boyu gezer, mahalleye döner. Dokuz aylık falan oynardık. E tabi ki "at bahiym abinin gıllı göğsüne" derdik. Ben kaleciydim. Köyden geldiğim için topa ayakla vurmayı pek becerememiştim, bi iki denemiştim olmamıştı. O yüzden kaleye mahkumdum. Ellerime çorap geçirip Aumann olurdum ben de tabi. onlar benjamin olup süper magnum vuruşu vurduklarında abanmayın lan derdim. Kames topumuz yoktu elbet topumuz fakir topu panterdi. Rüzgarda yaptığı buklelere falso diye sevinirdik elbet. Haa bide gelip topumuzu alıp bi iki sektirip vermeyen bizden büyük binler vardı. En son "teknik vurucam abim, abanmıycam" deyip bana bi iki şut çeker sokamayınca da eninde sonunda abanıp gol atıp giderdi oçler.
-
31.
+1Hayatımın ilk ve en güzel hediyesini amcam almıştı karne hediyesi olarak. BMX piskilet. Koltuğu renk değiştiriyormuş öyle demişlerdi. Amcam ailenin en küçük ama en akıllısıydı. Okuyup bi baltaya sap olmuş tek kardeşleriydi. 2 yıllık bitirmiş ama çok büyük ve uluslar arası bir şirkete çok düşük bir pozisyonda da olsa girmiş. Başta şehir içinde bayi bayi gezip pazarlama yaparken, kısa bir sürede sorumluluğu artmış, altına şirket arabasını çekmişti. Halamda kalıyordu. Onlar güzel mahalledeydiler. Pek gidemiyordum yanlarına çünkü halam amcamı ve varlığını pek paylaşmak istemiyordu.
-
32.
0Amcam aileme yardım etmek istiyordu ama bunu direkt yapıp hem onların gururunu incitmek istemiyordu, hem de benle yakınlaşmak istiyordu. Evet beyler benden bir tak olabileceğini sezen ikinci insan da amcamdı. Bu arada köy öğretmenimle mektuplaşıyorduk. Bana kitap yollamıştı hatta. "Pancarcı çocuk" kitabı o yaşlarda bi kütüphaneye bağışlamıştım başkaları da okusun diye. Şimdi biraz pişmanım aslında. Hatıra olarak kalsaydı keşke. Neyse kitapta benim gibi bir çocuktan bahsediyormuş, aynı onun gibi bir öğretmenden de. Yıllar sonra öğrendim bir kez daha duygulandım.
-
33.
+1Amcamın formülü şu şekildeydi, bana hayatımın ilk iş teklifinde bulundu. Arabasının içinin tozunu alamıyormuş, benim gibi çevik ve cin gibi bir çocuğa ihtiyacı varmış. Haftada 100bin kazanmak ister misin? demişti. 100 bin = 100 simit aklım durmuştu. Kola bile içerdim Elvan kola hem de. Seloya da ısmarlardım hem de. Hatta boğazım ağrıması pahasına o alaska dondurmadan meybuzdan da yerdik. Elbette kabul ettim ve mesaim başladı. Her hafta gidip amcamdan anahtarı alıp arabanın içini bi güzel silip 100bini alıp anneme veriyordum. Kola hayalim tam olmamıştı ama arada içiyorduk yine. Amcam hem bana sorumluluk vermiş ve beni kolaycılığa alıştırmamış, hem de aileme yardım etmişti. Şimdi düşününce gerçekten çok düşünceli insanmış diyorum. Ama elbette bu durum uzun sürmedi.
-
34.
0Halam rahatsız olmuştu elbette. bir haftasonu gittiğimde amcan uyuyor hadi git gelme bu hafta diye yolladı beni. Mesajı almıştık elbette eşşek değildik. Annem de bi daha gitmeyeceksin dedi. Bu macera böylelikle sonlandı.
-
35.
+2Bu arada geçenlerde facebooktan ilkokul arkadaşklarından bulabildiklerimin profillerine baktım(okulun sayfasında birini tanımamla başladı, o kişi bi toplu fotoğrafa baya bi insanı taglemiş) , zengin binleri bi gib olamamış. Oldukları yerde kalmış çoğu. Hepsi baba parası yiyor ya da babadan kalan dükkanları işletiyor falan. Selo ise Edebiyat Öğretmeni olmuş. % 0.0001 yalanım varsa dünya alem gibsin beni beyler ama o Selo şu an egenin bir ilçesinde Edebiyat Öğretmeni. gibtiğimin hayatının espiri anlayışına bak.
-
36.
0Daha sonra şehrin çok daha güzel bir kısmına taşındık beyler. Babamın bir arkadaşı, çok kral bir adam var. Bize bizim yaşadığımız şehirde sahip olduğu evi verdi beyler. Zaten kirayla uğraşamıyorum falan deyip. Kendi başka bir şehirde yaşıyordu. Bildiğin şehrin lüks sayılabilecek bir yerinde güzel bir apartmanda 3+1 eve taşınmış olduk. Adam 7 yıl bizden kira almadı. Şaka gibi. Sayesinde ilerde ev sahibi olduk.
-
37.
0Yeni mekanımız yeni gelişmekte olan bir yerdi. Etrafımızda çok bina yoktu ama bi ton inşaat vardı. Ama yaşıtım bi sürü çocuk vardı. Bizim sitedekilerle çok iyi anlaşmıştım. Ama okul yine uzaktı. ÇAmurlu ve yarım saatlik bir yol. Servise para yoktu çünkü önlüğüm bile başkasının eskisiydi. Hani artık kira vermiyorduk ama para biriktirmeliydik.
-
38.
0Babam beni diğer amcamın yanına çay ocağına çırak diye peşkeş çekti. Hayatımızı kurutmaya yemin etmiş gibi, ne çalışıyor ne bize bir lokma yediriyordu. Ben ilkokul 3. 4. sınıfta 20 kilo falandım. üfleseler uçardım. züt kadar boyum vardı. Anam hastaların takunu pisliğini temizlerdi asgari ücret bile alamadan (taşeronun allah bin türlü belasını versin.) o paraları bize yedirmez biriktirir, biriktirir sözüm ona iş kurardı.
-
39.
0Bu arada çay ocağına verilme sebebim de komiktir. Mahallede maç ediyoruz. Aşağı apartmanın kapıcısının çocuğu var bizden 2-3 yaş büyük, şerefsiz omzu koyduğunu gibip atıyor, kimse de dokunmuyor buna, herkesi geçip geçip gol atıyor. Benim de kanıma dokundu. Zaten yeni yeni oynamayı öğrenmişim. sürekli bundan top kapıyorum, ya da çalım yesem bile peşini bırakmıyorum. Bu bin topu kaptırınca ya bileğime vuruyor ya çelme takıyor. 1 yaptı 2 yaptı. 3. de ben de ona vurdum. Oç dönüp karnıma bi geçirdi zumzuğu. nefesimi kesti yığıldım kaldım 10 15 saniye.
-
40.
0Zırlaya zırlaya eve gittim. Bi dayak da babamdan yedim. "bi daha dayak yiyip eve gelmeyecekmişim". Ben hala zırlıyorum tabi. Benden büyüktü ama diye. Büyükse taş at o zaman sende dedi. Saldı beni evden gittim taş attım değmedi. Yakalayıp gene dövdü beni kafamı yere sürttü bin. Ben iyice hırslandım. Eve de gidemiyorum. Peder bey demişki bu çok süt çocuğu, hayatı öğrensin falan diye, beni çayocağına verdiler amk. 1-2 ay çalıştım orda benim emmioğlu benden 2 yaş büyüktür. o da çayocağında çalışıyordu. türlü binlikler biliyor. Beni resmen onun yanına staja verdiler.
-
41.
0Gittiğimin ilk günü iş hanının arka sokağında benim boylarımda bi çocuğu tuttu, sıkıştırdı. Sen benim kuzenime tokat atmışsın dedi. Ben yok mok derken beni susturdu. Çocuk yok abi valla ben tanımıyom ıonu falan diyor. Ben yalan mı söylüyom lan diye boynunu sıktı çocuğun sonra bana döndü ödeşeceksiniz. Sen de tokat at diye. Engin abi tokat atmadı diyom. At lan tokat diye bana bağırıyor. Yoksa ben seni dövecem dedi. Zoraki bi tokat attım. Daha hızlı at falan derken çocuk da hırslandı giberim lan sizi diye ağlaya mağlaya bana dadandı. ilk esaslı kavgam o oldu. bizi baya yorulana kadar ayırmadı. Halim kalmayana kadar dövüştüm o çocukla. Kafasını yere sürttüm baya. Hastalığı da atmıştım ufaktan güçleniyordum galiba. Hiç yemek seçmeksizin Engin abi ne derse 1-2 ay takıldık öyle türlü pgibopatlıklar yaptık.
-
42.
0En fenalarından biri: patlak bir futbol topumuz vardı. içini taşla ve kumla doldurmuştuk. Yırtık kısmı altta kalacak şekilde yere bi daire çizip içine koyduk. Karşısına eşşek kadar bi kale çizdik, kalede de ben. Gol atana max alacaz diye az binin ayağını kırmadık. Bi kaç sene sonra iyice belalı olmuştu zaten Ebgin abi. Hem arkası vardı hem de kendi fenaydı. Ben de dövüş mövüş babında baya bi şey kapmıştım. En önemlisi dayakta korkacak bir şey olmadığını anlamıştım. Mahalleye dönüşüm fırtınalar estirdi. O yaz arkadaşım olmayan herkese dayılandım. Herkesi sindirdim. Mustafa bininin bile (beni döven) gözü kesmiyordu artık bana bulaşmayı.
-
43.
0@49 panpa bu kısımlar sonradan aklıma gelenler önceden yazmadığım için yavaş. Bi de sen takiptesin diye yatmıyorum. Elimden geldiğince hızlı olmaya çalışıyorum.
-
44.
0Neyse babam hayatımızı gibmeye devam ediyordu. Bu arada babamın gözleri problemli, yüksek oranda görme kaybı var. O sebepten hiç çalışmadı. Ama bence asıl sebep, ağa kişiliği. Ancak patron olmak istedi hayatı boyunca. Annem kazandı biriktirdi o iş kurdu batırdı. 22 yaşıma kadar bu böyle gitti. O yıllarda da Berber kurdu batırdı, inşaat kooperatifine girdi kazıklandı. daha bilimum kazık yedi. Daktilo temizleme işi mi dersin, konfeksiyoncu mu, temizlik şirketi mi dersin. Neler neler. Hepsinin de batma sebebi aynı. ORtağı gibti bizi gitti. işin başında durmaz patronluk taslarsan başka ne olabilirdi ki?
-
45.
0Benim önlüğüm bile başkasının eskisiydi amk, bırak ki kıyafet almayı. Bildiğin gibko lastik ayakkabılarım vardı. Hani o ne bağcığı ne cırtcırtı olan en kötü fakir ayakkabısı Çamura batardım okula giderken, çamurun içine saplanırdı Annem desen lokmasını bile yemez bana yedirirdi. Bir tek yeni bi kıyafet giymezdi garibim. Resmen varlık içinde yokluk çektik yıllarca. Annem bir gün bile çalışmayı bırakmadı. Öyle kolay işler değil panpalar 12 saat çalışırdı. Temizlikçilik, gündelikçilik, bebek bakma, yemek yapma, çaycılık, bulaşıkçılık.
-
ccc rammstein ccc günaydın diler 11 01 2025
-
beyler 4 şubatta 36 yaşında olacağım
-
x de fenayım başa belayım
-
11 01 2025 tyler dursun ananıııı siii
-
gırgır değil cidden sosyopatım
-
müminn cinn davet etmek
-
yüzüme gülüp arkamdan tuzak kuranlar var
-
uremek icin yaratildiysak
-
2025 de çocuklar duymasın başlıyacakmış
-
çaycı hüseyin makat deliğine dinamit sokup
-
5 s3ne önce zengincrossdresser doyumsuz kevaşe
-
mentalcelin sanki karilarla muhabbet edebilme
-
ne yapiyorsunuz lan kader mahkumlari
- / 1