1. 1.
    +7 -1
    Panpalar 90'larda yaşadığım, çoğunlukla sefillik içinde geçen, belki arada nostaljiler yaşatabilecek gibik hikayemi yazmak istiyorum.

    Alıcısı olur mu bilmem ama bir çoğunuzun yabancısı olduğu bir hayatı, fakirliği yeşil sümük sadeliğiyle sizlerle paylaşmak istedim.

    Çok nazlanmadan hikayeye geçeceğim birazdan.

    edit: hikayeyi günümüze kadar getireceğimi düşünmüyordum ama takip eden panpalarımın özel isteği ve benim de anlatma ihtiyacı hissetmem sebebiyle günümüze kadar getireceğim. Tabi bu sebepten 11. sayfada bahsettiğim gibi hikaye biraz ekseninden çıkacak. Yani maddi sefaletimi atlattığım anlarda, manevi bir sefalete ve hatalar silsilesine dönüşecek. O sebepten hikayenin sadece fakirlikle ilgili olmadığını bilmenizi isterim.

    edit2: hikayeyi bitirdim panpalar.
    ···
  2. 2.
    +3 -1
    O sebepten zamanla değişmeye başladım. Ben bile farketmiyordum ama gruba uyum sağlamalıydım. Ramazanı da ilaç içiyorum ayağına atlattım. Sen de niye tutmuyorsun bin demeyin beyler. Bir şey içinizden gelmiyorsa onu sırf etraf ne der diye ya da herkes doğru bu diyor diye yapsam ne anlamı olur ki Allahı mı kandıracağım. Ben iyiliğe inanırım, iyiliğe ve kardeşliğe giden yol kimi için islamdan geçer, kimi için başka yollardan. Önemli olan iyi bir insan olabilmektir. Ben iyi bir insan olarak bu dünyadan ayrıldığımda allah yürüdüğüm yolun yanlış olduğunu söyler de beni cezalandırırsa o da benim borcumdur, ben öderim. Ama onlar sırf doğru yoldayım deyip de bütün yolları hor görerek her türlü huur çocukluğunu yapanlar işte bence asıl günahı onlar işliyorlardı.
    ···
  3. 3.
    +4
    Bu arada biz aleviyiz, bizde ne türban var, ne çarşaf. Ama içim dağlanmıştı amk. Çok üzülmüştüm. Biz Türktük, Horasandan gelen Türk boylarındandık ama ben o okulda kürt olmak neymiş yaşadım. Her gün yaşadım beyler. Her gün dayağın korkusuyla sıralarımıza nasıl sindiğimizi yüreğimizin nasıl kuş gibi attığını, sıra bize gelmeden gün bitsin diye nasıl dua ettiğimizi dün gibi hatırlıyorum. kaltak karı bize vurduğunda kol boyu bileziklerinin birbirine çarpış sesleri hala kulağımdadır. Türk dayak yemedi mi derseniz, yedi. burda bahsettiğim şey ırktan öte sosyal statüdür. kadının kafasında bizler doğudan gelip sınıfı kalabalıklaştıran huur çocuklarıydık. Bunu da söylemekten hiç çekinmezdi.
    ···
  4. 4.
    +4
    Selahattin Van'dan yeni gelmiş, daha Türkçe'yi yeni öğrenmiş bir çocuk. Çünkü annesi Türkçe bilmiyor. Bi çoğunuzun anlaması mümkün değil beyler, nefretiniz çok derin ya da anlamak istemiyorsunuz ama anadili kürtçeydi çocuğun. Başka türlüsünü ne anası biliyor ne babası. Yanlış hatırlamıyorsam Köyleri yakılmış. 5 kardeş, ana, baba beş parasız göçmüşler şehre. 2 aile bi ev tutmuşlar. Babası mevsimlik işçi. Durumları gerçekten çok kötüydü. Sefalet bi yandan, cahillik öbür yandan... Kardeşlerinden biri çamaşır suyu içip zehirlenmişti, nerdeyse ölüyordu.
    ···
  5. 5.
    +4
    Bir gün bir matematik sorusu sordu kaltak, epey zordu. Sorar sormaz 20-30 saniyede çözdüm soruyu ama parmak kaldırmadım. Çünkü it gibi korkuyorum ya yanlışsa diye. içimden dua ediyorum, zengin binlerinden biri bilsin hemen de kurtulalım. Kimse parmak kaldırmadı. Biliyorum kimse bilemeyince bize sıra dayağı çekecek cetvelle. Parmak kaldırdım. Kalk dedi. Başladım soruyu çözmeye. 1000 yazdım. Sil onu bi daha yaz dedi. Bi daha yazdım. Yazıp dönmemle kulağımın üstüne tokadı yemem bir oldu. Öyle bir çınladı ki dünyam şaştı. Sıfır öyle mi yazılır gerizekalı diye azarladı. Evet 0'ı tersten çizmişim. ne taraftan çizersen çiz aynı görünen sıfırı onun istediği yönde çizmemişim diye herkesin önünde ağzıma sıçtı. Hala bilmem beyler 0 hangi tarafa doğru çizilir. Keşke o ana geri dönebilsem diye düşlerim hep. dıbına koyduğumun fahişesi ne taraftan çizersen çiz aynı yere çıkan bir şekil için benim özgüvenimi, hevesimi, çocukluğumu gibmeye ne hakkın var diye suratına haykırabilmek için. Evet beyler yediğim bir tokattı belki ama her şeyimi gibip atmıştı. Hala içimdedir acısı.
    ···
  6. 6.
    +4
    Ben okula onla gider gelirdim. Allah var çok iyi çocuktu Selo. 2 lokma ekmeği olsa birini bana yedirmeden rahat etmezdi. Beyler taşak geçmeyin, pisti falan, çok banyo yapmazdı, kötü kokardı, ağzı açlık kokardı, komik konuşurdu, bana aptal gelirdi bilmemne de bir kez olsun bi kaypaklığını görmemiştim o çocuğun. Burada kürtlere sempati oluşturmak için sallıyor falan da sanmayın bu kısımda bir tek yalan bile yok. Neyse dediğim gibi bahtı karaydı bir kere. Kürttü, fakirdi, kötü mahalle çocuğuydu. Bilmediği bir dünyaya gelmişti ve dilini bile yeni öğreniyordu amk. Okula gittiğimizde, şivesi, teninin rengi, kokusu, üstü başı direk göze batıyordu çocuğun. Öyle yaşamanın neye benzediğini, insanı nasıl ezdiğini bilemezsiniz beyler. Başkalarının gözünde sokak köpeğinden aşağıda olmak insanı nasıl ezer bilmenize imkan yok.
    ···
  7. 7.
    +3
    1 göz odada, sabah peynir ekmek, akşam bulgur pilavı soğan ekmek... Bildiğin sefil hayatı yaşamışız. köy ücra, kışları çetin, kimse kalmıyor. 5 6 çocuk var sadece kışları da kalan, onlar da benden büyük. Sırf sıkıntıdan 4-5 yaşımda okuma yazmayı sökmüşüm. 6 yaşımda yalvara yakara kendimi okula kaydettirdim. Tek bi oyuncağım var çaputtan. Bi de kendime yaptığım bi çakma araba. (90ları yaşayıp annesi dantel örenler bilir. O dantel ipi bitince geriye makara kalır. O makaraya tel geçirirseniz size gibko bi araba olur.) Onun dışında bi defter var nerden geçmiş elimize belli değil. Her yanını toplama yaparak doldurmuştum. Bi tek toplamayı biliyordum beyler. Alt alta defter boyu çok basamaklı sayılar yazar toplardım. Ya da çayırda bayırda koşa koşa 10000’e kadar sayardım. Hiç arkadaşım yoktu.
    ···
  8. 8.
    +3
    Ama belki çalışır kondüsyon kazanırım diye umuyordum. Ki bu hiç olmadı. Lise 1in başlarından itibaren ayak başparmaklarımın tırnakları batmaya başladı. Öylesine illet bir şeydir ki allah düşmanımın başına vermesin beyler. ilerlemişse bi de Her saniyen işkence gibidir. Yatakta çarşaf değse zıplatır. Zonklar uyutmaz. Biri bassa kedi gibi ciyaklarsın, bırak ki top mop oynamayı. Ancak lise 2 de paraya kıyıp da ameliyat oldum. Öyle gibko bi doktordu ki ameliyatı sigarayla yaptı amın evladı. Sadece tırnağı çekti. Ve iki gibko dikiş atıp yolladı bizi. Güya tanıdıktı. Hiç bir şey değişmedi tabi beyler çıkan tırnak yine battı. Ben çektiğim işkenceyle kaldım. Tırnağınız çekildiğinde altındaki doku o kadar hassas ki o sargılar değişirken ruhunuzu teslim edebilirsiniz. Zaten bildiğiniz gibi tırnaklar sinir uçlarını koruyor. Biliyorum hiç hoş bir muhabbet olmadı ama Tırnağınıza sahip çıkın panpalar :d
    ···
  9. 9.
    +3
    Seloyla aynı sınıfa gidecektik. Yolu birlikte giderdik. Anlattığına göre yaşlı bir kadınmış öğretmen. O kadın her gün Seloyu dövermiş. Özellikle Seloya soru sorarmış. Dili dönmesin diye de zor sorarmış. Dili dönmeyince allah yarattı demezmiş. Zaten bi süre sonra Selo da kabullenmiş durumu, bileceğini de korkudan bilememeye başlamış. Ben okula seloyla gidince benim de kötü mahalleden geldiğimi anladı tabi. Beni de kürt sandı. Ben kürt değilim. Hoş olsaydım da ne fark eder. El kadar çocuğuz daha. Ama akıllıydım, kafam basıyordu. O sebepten beni arada bir döverdi. Seloyu ise istisnasız her gün.
    ···
  10. 10.
    +3
    hayatım okul dışında çok iyiydi. Seloyla gün boyu gezer, mahalleye döner. Dokuz aylık falan oynardık. E tabi ki "at bahiym abinin gıllı göğsüne" derdik. Ben kaleciydim. Köyden geldiğim için topa ayakla vurmayı pek becerememiştim, bi iki denemiştim olmamıştı. O yüzden kaleye mahkumdum. Ellerime çorap geçirip Aumann olurdum ben de tabi. onlar benjamin olup süper magnum vuruşu vurduklarında abanmayın lan derdim. Kames topumuz yoktu elbet topumuz fakir topu panterdi. Rüzgarda yaptığı buklelere falso diye sevinirdik elbet. Haa bide gelip topumuzu alıp bi iki sektirip vermeyen bizden büyük binler vardı. En son "teknik vurucam abim, abanmıycam" deyip bana bi iki şut çeker sokamayınca da eninde sonunda abanıp gol atıp giderdi oçler.
    ···
  11. 11.
    +3
    Salak salak sorular sordu. Adımdan anlayamadı tabi türk müyüm, kürt müyüm, alevi miyim, sunni miyim, memleketimi sordu. Memleketten de bi şey anlamadı. Kafatasçı kafatasçı derler ya hep ben esas anldıbını orda öğrendim. Kafamın arkasındaki kemikleri inceledi bin. pazardaki hayvanı inceler gibi. Türkmüş bu tamam dedi. Türk müsün laaa diye de sordu? Değilim amk diyesim geldi yemin ederim. iRlandalıyım, batı arizona kürdüyüm huur evladı sanane diyesim geldi. Ama evet aaağbi demek ilk geceyi atlatmak açısından daha mantıklıydı.
    ···
  12. 12.
    +2
    işte teknolojiye ateriye, bilgisayara böylesine bir heves duyuyorken ve elime daha tetris bile pekdeğmemişken ilk okulda çocuklarının bilgisayarı olan bir uzaktan akrabamıza misafirliğe gitmiştik. Bilgisayarda da street fighter varmış, birilerinden duymuştum. Ben show tv ye kilitlenirdim sırf onu görmek için düşünsenize yan odada onu oynayabilme fırsatım var. Herhangi bir çocuk çat diye söyler. Biraz utangaçları annesine sessiz sessiz söyler ki annesi söylesin diye. Bense hiç söyleyemeyen çocuklardandım beyler. Neden kendimi bu kadar ezmişim sınırlamışım bilmiyorum ama o koca gün boyunca cesaretimi toplayıp da “bilgisayar” diyemedim. Belki sadece bilgisayar desem yetecekti. Amk evladı düşünüp de demedi gel oynayalım diye. inadına odasına gitmedi ki ben oynamıyım bilgisayarla, mal gibi salonda bekledik. Evet beyler ben pencerenizin dışından evinizin içindeki televizyonu izleyen çocuktum, çünkü bizim televizyonumuz bir başkasının tüpü bitik eski televizyonuydu. Kapkalın kadife perdeleri sımsıkı örtüp mükemmel karanlığı yakaladığımızda biraz görüntü alabildiğimiz...
    ···
  13. 13.
    +2
    Birinde de soner basit bir soruyu bilememişti, aslında belki de bilmişti ama o pgibolojik işkenceyi bilemezsiniz beyler, insanın nutku tutulur. Sanki yanlış bir şey söyleyeceğine sonsuza kadar sussan unutulacaksın sanırsın belki de. Ama unutulmazsın. Suskunluğun tembelliğe, sorumsuzluğa yorulur, çok eşit ve adaletli bir ülkede, muhteşem bir eğitim sistemine edilmiş bir küfür olarak algılanır ve cezasız kalmaz. Şanslıysan suratına okkalı bir tokat olarak gerlir; şanssızsan parmak uçlarına cetvelin ince kesitiyle vurulup, bir huur çocuğu gibi aşağılanırdın.

    edit: yazmayı unutmuşum sonerin bilemediği soru Türkiye'nin başkenti gibi basit bir soruydu. Ardından hoca iboya sormuştu, o da bilmişti. iboya sonerin suratına tükürmesini söyledi hoca. Döverim seni deyip tükürttü. Bütün sınıf gülmüştü amk. Hayatımda bu kadar insanlıktan soğuduğum bir an hatırlamam.

    Durum dramatize etmek için sallamıyorum beyler, böyle bir kaltaktı işte. Sözde bizim iyiliğimiz içindi, dayak. Çalışkan olalım diye...
    ···
  14. 14.
    +2
    O günden sonra Özlemle durulmuştuk beyler. Yine ara sıra kavgalar oluyordu ama eskisi gibi şiddetli değildi. Bir süre daha o şekil devam ettik, ta ki öss puanları gelene kadar. O anadoluda bir üniversiteye gidecekti çok yüksek ihtimal, benim de orayı yazmamı istedi. Hayatımda belki de ilk kez duygularımla değil mantığımla bir karar verdim beyler. Belki biraz aileye, arkadaşlara açıklayamayacağımdan istanbulu yazdım ben. Bu da tabi ayrılığımız oldu. Suçlu elbette ben oldum. Sitemkar mesajlar silsilesi eşliğinde terkedildim. Şimdi düşünüyorum da aferim be liseli cebude. Bi kız peşinden istemediğin bir okul yazsaydın zamanda geriye gider basardım sana şepeşülleyi, ama yapmadın. Aferim verdim şukunu bin.
    ···
  15. 15.
    +2
    “ulaaaaaaaaaan!” dedim bi an. “Sakın ihsan olmasın, ne olur ihsan bini olmasın” diye. zütüm tutuştu ve forumu kontrol etmeye başladım. Saplantılı bir ruh hastası gibi şüphelileri saptadım ve herkesi en ince ayrıntısına kadar inceledim ve adamımı buldum sonunda. Çok şükür mal ihsan değildi. yannan kafasından biraz zeki bir tipti ama eleman. Yabancı bir müzik grubunun adını sahiplenmiş kendini onlar kadar karizmatik sanan, poz verebilecek kadar ancak elektro çaldığını düşündüğüm ezik bir binti. Ya da ben öyle olmasını istiyordum panpalar. Kolay değil aldatılmak.
    ···
  16. 16.
    +2
    Pgibolojim iyi değildi beyler. Ramazan özellikle çok etkilemişti beni. Bitmiş olmasına rağmen dışarda bi yerde yiyip içerken huzursuz hissediyordum. Cemaatin ısrarı da boğuyordu beni. Önce ısrar sonra özendirme, sonra tekrar ısrar. Ama direndim gitmedim. Beni zorla sızıntı dergisine abone etmek istiyorlardı. Ulan 5-10 milyon la haftayı geçirmeye çalışırdım onu da biriktirir yol parası ederdim hatta. Onların haftalıkları en az 50 milyondu. Dergi zaten odada var dediğimde de "olum mesele dergi değil, mesele hizmete yardım." derdi binler. Fakirsen cemaat zaten seni kucağına almak ister beyler. Fakirsen sana ev verir, dershane verir. karşılığında tertemiz beynini ister. Ben hiç gitmedim abi evine. O konuda çok net durmayı başardım, çünkü biliyordum oraya paçamı bir kaptırsam bir daha kurtulamazdım. Keza bir çoğu da kurtulamadılar, kurtulmak da istemiyorlar tabi.

    Şehre otostopla gider gelirdik. Ayda bir eve gidebilirdim falan. Bi internete gidip de counter oynadğımız zamanlarda özgür hissederdim kendimi. Gökhan özenler, girmişti o yıllar hayatımıza, sordum namın vermişlerdi pala remzi demişlerdi , yalnız kalacaksın günün birinde diyordu göksel, farkuk k vardı. Şebnem ferah sigara dumanı, falan derken cranberriesle, red hot chili peppersla tanımıştım. Ama işin garip yanı beyler gerçekten de Ahmet kaya çoğu ülkücünün gizli sevdasıdır. Yurdun çoğu ahmet kaya dinlerdi ve söylerdi.
    ···
  17. 17.
    +2
    Bu arada geçenlerde facebooktan ilkokul arkadaşklarından bulabildiklerimin profillerine baktım(okulun sayfasında birini tanımamla başladı, o kişi bi toplu fotoğrafa baya bi insanı taglemiş) , zengin binleri bi gib olamamış. Oldukları yerde kalmış çoğu. Hepsi baba parası yiyor ya da babadan kalan dükkanları işletiyor falan. Selo ise Edebiyat Öğretmeni olmuş. % 0.0001 yalanım varsa dünya alem gibsin beni beyler ama o Selo şu an egenin bir ilçesinde Edebiyat Öğretmeni. gibtiğimin hayatının espiri anlayışına bak.
    ···
  18. 18.
    +1 -1
    inanın ne intikam, ne de başka bi şey gibimdeydi. Çünkü ben birini sildiysem, tekrar hayatıma dönmesi imkansızdır. Canını yakmak için 1000 tane fırsatım da olsa bunu yapmadım. Kendisini birlikteliğinden dolayı tebrik ettim. Bir daha hiç bir zaman eskisi gibi yakın olamayacağımızı söyledim. Aramak ya da ulaşmak isterse de bi sıkıntı olmadığını söyledim. Ve tabi ki asıl amacım onu hayatımdan çıkarmaktı. Bir kaç denemesi oldu ama özellikle telefonumu değiştirdikten sonra benle olan bütün köprüleri yıkılmıştı. Bana aldığı şapkayı bir sokak çocuğuna verdim. Parfümünü sürdüğü atkı ise hala ayakkabılarımı silmekte. melisayı sonsuza kadar hayatımdan sildim beyler. Yanlış anlamayın atkı- ayakkabı sinirle yapılmış bir şey değil. Eskiyen eşyaları ya da anldıbını kaybeden hatıraları böyle kullanırım ben. Atmak bana göre değil. Değersizleştirmek en güzeli.
    ···
  19. 19.
    +2
    Artık hikayeyi sonlandırmaya çalışsam iyi olur panpalar. Zaten yeterince uzadı. Okuyan, ilgi gösteren, özel mesajlarla derdime ortak olan tüm panpalarıma teşekkür ederim.
    ···
  20. 20.
    +2
    Birinde dershaneden çıkmıştık, şehrin merkezinde çok kalabalık olmayan bir sokakta yürüyorken, hatırlamadığım bir sebepten kavga ettik. Ben tribe peygamber sabrıyla katlanırım beyler, ama yanımdaki kadının insanların içinde bana bağırması gözlerimi döndürecek kadar sinirlendirir beni. Sakın yanlış anlamayın, kadını küçümseyen bir aşağılık kompleksi şeklinde değil bu; kankam kardeşim de olsa, bir mesele varsa meydanda artislik yapması beni çıldırtır, varsa bir mesele aramızda halletmeliyiz.
    ···