1. 151.
    +3
    Ama belki çalışır kondüsyon kazanırım diye umuyordum. Ki bu hiç olmadı. Lise 1in başlarından itibaren ayak başparmaklarımın tırnakları batmaya başladı. Öylesine illet bir şeydir ki allah düşmanımın başına vermesin beyler. ilerlemişse bi de Her saniyen işkence gibidir. Yatakta çarşaf değse zıplatır. Zonklar uyutmaz. Biri bassa kedi gibi ciyaklarsın, bırak ki top mop oynamayı. Ancak lise 2 de paraya kıyıp da ameliyat oldum. Öyle gibko bi doktordu ki ameliyatı sigarayla yaptı amın evladı. Sadece tırnağı çekti. Ve iki gibko dikiş atıp yolladı bizi. Güya tanıdıktı. Hiç bir şey değişmedi tabi beyler çıkan tırnak yine battı. Ben çektiğim işkenceyle kaldım. Tırnağınız çekildiğinde altındaki doku o kadar hassas ki o sargılar değişirken ruhunuzu teslim edebilirsiniz. Zaten bildiğiniz gibi tırnaklar sinir uçlarını koruyor. Biliyorum hiç hoş bir muhabbet olmadı ama Tırnağınıza sahip çıkın panpalar :d
    ···
  2. 152.
    0
    Daha sonra daha iyi bir doktora ameliyat oldum. Yine sıkıntı çıktı 3. Operasyonda acılarımdan kurtuldum ama hala topa vuramam. Bir ameliyatı daha gözüm yemedi açıkçası yeter artık dedim. Zaten futbol bitmişti artık. Hayaller de bitmişti onla ilgili.
    ···
  3. 153.
    0
    Aşk hayatına gelince; tipsiz bi çocuk değildim beyler, sevimli de sayılırdım, türkçem çok düzgündü ve her zaman yanımdakileri güldürmeyi iyi başarmışımdır ama fakirdik, o yanımdakiler hep erkekti :d. O yaşta marka giyinmiyorsan, jöle möle sürmüyorsan farkedilmen çok zordur. Biraz da pgibolojik eziklikten, kişisel yapımın utangaç olmasından ortaokul bitene kadar kızlarla konuşmaya bile cesaretim olmamıştı. Aşık oluyordum ara ara ama rüyalarda görmekten, hayaller kurmaktan öteye gitmiyordu. Jöleli binler kızlarla takılırdı genelde. Bizim aklımız fikrimiz top peşinde koşmaktı.
    ···
  4. 154.
    0
    Kronolojik olarak biraz geriye gideceğiz beyler kusura bakmayın. Ortason bitince (2000 2001 falan kuzu kuzu zamanları) bu fen lisesi sınavları biter bitmez ameliyat mevzuları olmadan beni köye yolladılar dinleneyim diye. Öyle köyde tatil mi olurmuş o ne biçim iş demeyin beyler. başka türlü tatil görmüş değiliz zaten, deniz meniz görmüşlüğüm yok o güne kadar. Hem de 6-7 yıl olmuş görmemişim köyümü. Burnumda tütüyordu oralar. Gece rüyalarıma girerdi. Ben nostaljiye çok düşkün bir adamım. bi de doğduğum yeri gezmek yeniden görmek rüyalarıma giriyordu. Bi de köy yeşil güzel bir köy. kışları zor da olsa, yazları cennetir. Tek sıkıntı huysuz nenem, ona da katlanacaktık bi şekil.
    ···
  5. 155.
    +1
    Uzun süre sonra köye gitmek iyi geldi. Çocukluk arkadaşlarımı falan gördüm. Eş dost ilgileniyordu. Bahçeden domates kokan domates yemek, kütür kütür salatalık yemek. Çeşmeden buz gibi su içmek, Ağaçtan dut yemek, badem çağlası yemek, bağdan üzüm koparmak, çimlere uzanmak, horoz sesiyle uyanmak falan, bunlar benim cennetimdir beyler. Hele Toprakla uğraşmak kadar huzur verici bir şey yok...
    ···
  6. 156.
    0
    Derken bir akşam karşı komşularımızın evine gittik. Orda beni çok seven yaşlı bir nene vardı. Torunları da benim okula başladığım arkadaşlarımdı. Onların da bir kuzenleri gelmiş. Benim daha sonra geçiş yapacağım fen lisesinin bulunduğu şehirde oturuyorlar. Kızı görür görmez vuruldum beyler. Sarıya yakın kumral saçlı, yeşil gözlü bi kızdı. Utangaç bir gülümsemesi vardı. Bizi tanıştırdılar. O da benim gibi köye öyle sık gelmezmiş. Onun da benim gibi Türkçesi gayet düzgündü. Nutkum tutuldu beyler. Ben gözlerimi alamadım kızdan. Hala hayal meyal hatırlarım onu gördüğüm anın büyüsünü. Belki hatıraları kusursuzlaştırmaktan öyle ama gerçekten zaman yavaşlamıştı onu gördüğüm an. Adına Zeynep diyelim, sevdiğim bir isimdir.
    ···
  7. 157.
    +1
    Sohbetimiz gayet hoştu. Ama tabi hem yaşın getirdiği utangaçlıktan, hem de köy yeri sonuçta öyle kızlı erkekli çok rahat olamıyorsunuz, sohbetimiz sürekli kesildi. Derken hazırlık okuyan her gencin yaşadığı o kahpe anı yaşattılar bize. ikimiz de ingilizce hazırlık okuduğumuzdan birbirimizle ingilizce konuşmamızı istediler. Birbirimize baktık, içimden dua ediyorum allahım nolur what is your name falan demesin. Şu ana kadar gözümde mükemmel şu kız, ne olur bu mükemmelliği bozma diye. iki ııı mııı dedikten sonra , hayranı olduğum o utangaç gülümsemesiyle “anneanne öyle olmuyor işte ama turist olursa onla konuşuruz.” Gibisinden bir şey deyip savuşturdu bu atağı. Sanırım o an aşık olma kararımla gurur duydum o an beyler.
    ···
  8. 158.
    0
    Artık gecem gündüzüm o olmuştu sürekli perdenin ardından onların evini izliyordum, o da arada bana bakıyordu farkediyordum ama öylesine utangaçtım ki beyler bir türlü açılamıyordum. Günlerimiz çoğunlukla birlikte geçiyordu. Yanımızda çoğunlukla başkaları da oluyordu ama ben hep onun yanına gidiyordum. O da durumdan gayet mutluydu. Ama tek bir sıkıntı vardı, bir türlü açılamıyordum beyler. Açılmak nasıl oluyor zaten onu bile bilmiyordum. Çıkma teklif etmek diye saçma bir laf vardı. Ne çıkıyodu bunlar nereye çıkıyordu.” Benimle çıkar mısın?” diye mi soruluyordu amk? O da “çıkarım” mı diyordu? Ne vardı ben seni seviyorum demekte? Ne vardı biz sevgiliyiz demekte? Neden illa çıkmaktı amk. Jöleli binler hep çıkıyordu. Keşke vakti zamanında sorsaydım nasıl çıkılıyor lan diye.
    ···
  9. 159.
    0
    Bu arada isteklerini belli etmekte hep ama hep çok pasif ve utangaç davranıyordum zaten. Şöyle bir örnekle anlatayım. Yaşı 26 27 üzeri olan panpalar bilirler Street Fighter yanılmıyorsam show tv de hügo tarzı bir programdı. Hügo, Mario, Dinazorus ve Street Fighter hiç kaçırmazdım. Çocukluğumdan beri teknolojiye ve video oyunlarına aşırı ilgi duymuşumdur. Hatta hayatımda ilk ve tek kez hırsızlık yaptım. 5 yaşımdayda köy bakkalının hesap makinesini çaldım. Sanırım pili bitikti hiç çalışmadı. Geri zütürmekten korkup Arka bahçeye gömdüm.
    ···
  10. 160.
    +2
    işte teknolojiye ateriye, bilgisayara böylesine bir heves duyuyorken ve elime daha tetris bile pekdeğmemişken ilk okulda çocuklarının bilgisayarı olan bir uzaktan akrabamıza misafirliğe gitmiştik. Bilgisayarda da street fighter varmış, birilerinden duymuştum. Ben show tv ye kilitlenirdim sırf onu görmek için düşünsenize yan odada onu oynayabilme fırsatım var. Herhangi bir çocuk çat diye söyler. Biraz utangaçları annesine sessiz sessiz söyler ki annesi söylesin diye. Bense hiç söyleyemeyen çocuklardandım beyler. Neden kendimi bu kadar ezmişim sınırlamışım bilmiyorum ama o koca gün boyunca cesaretimi toplayıp da “bilgisayar” diyemedim. Belki sadece bilgisayar desem yetecekti. Amk evladı düşünüp de demedi gel oynayalım diye. inadına odasına gitmedi ki ben oynamıyım bilgisayarla, mal gibi salonda bekledik. Evet beyler ben pencerenizin dışından evinizin içindeki televizyonu izleyen çocuktum, çünkü bizim televizyonumuz bir başkasının tüpü bitik eski televizyonuydu. Kapkalın kadife perdeleri sımsıkı örtüp mükemmel karanlığı yakaladığımızda biraz görüntü alabildiğimiz...
    ···
  11. 161.
    +1
    Keşke öyle olmasaymışım ama öyleydim. Neyse köpekler gibi aşktım zeynebe her gece rüyalarıma girerdi. Hani söylesem bi şey olacağından değil. Benim olsun istediğimden falan ya da öpüşiyim falan diye değil, sadece bu kadar sevdiğim biri de beni sevsin diye... Ben her gece yatmadan önce “yarın kesin söyliycem” diye kendimi cesaretlendirirdim. Tıpkı o misafirlikte “birazdan bilgisayarı sorucam” dediğim gibi. Ama bildiğiniz gibi beyler soramadım bilgisayarı. Çok uygun anlar da yakaladım. Diyemedim seni seviyorum diye. Dilimin ucundan kaç yüz bin kere dönüp kalbime saplandı, kaç okyanus adrenalin salgıladım bilmiyorum ama söyleyemedim. Fakir bini utangaçlığım kapattı ağzımı nefes bile aldırmadı.
    ···
  12. 162.
    +1
    Sonra çok garip bir şekilde benden kaçmaya başladı zeynep. Giderek onu daha az görmeye başladım. Birlikte olduğumuzda hep başkalarıyla ilgilenmeye başladı. Çok kıskandım onu. Çok pişman oldum söylemediğime. Şansımın ellerimden uçup gitmesine izin verdiğime. Daha sonra amcam geldi köye, ertesi gün birlikte geri dönecektik eve. O gün her yerde zeynebi aradım, hep gittiği yerlere gittim falan. Halbuki evdeydi muhtemelen. Ama gidip sormaya utanıyordum amk. Neyse olmayan cesaretimi topladım gittim sordum. Nenesi kızdı bana gelmeyecek dedi, kovaladı. Onu son kez görme umudumu da yitirdim ve döndüm.
    ···
  13. 163.
    0
    Ertesi sabah erkenden yola çıktık. Aklımda hep o vardı. Uzun uzun sohbet ettiğimiz günler ve akşamlar. Kitaplardan konuşurduk, hayatın saçmalıklarından, klişelerden, 90lar poptan, sevdiklerimizden, arkadaşlıktan, varoluşun esrarengizliğinden... Ergen beyinlerimizin yettiği entellektüellikte uçsuz bucaksız serüvenlere çıkardık sözcüklerimizle. Bazen yıldızların altında yapardık bunu şanslıysak. Bizim köyde geceleri neredeyse hiç lamba yanmaz. Gökyüzüne baktığınızda gördüğünüz manzara tarif edilemez. Gök yüzünde onbinlerce yıldıza varken, yanıbaşımda kenine biraz uzun gelen hırkası ve topladığı saçlarıyla beni büyüleyen fotoğraftı zeynep. Evet beyler ben yıllarca zeynebi gözlerimde bu fotoğrafta yaşattım.
    ···
  14. 164.
    +1
    Şimdilik bu kadar yazdım panpalar. Daha sonra devdıbını da yazarım. Bu arada taslak falan yok kafadan worde atıp ordan buraya geçiriyorum. Hangi kısımları anlatıcam, hangi ayrıntıları anlatıcam bilmiyorum. akıntıya bıraktım, aklıma ne geliyorsa yazıyorum.

    Not: takip edenler, takip ettiklerini arada belirtebilirlerse güzel olur panpalar. Kendi kendine yazıyormuş gibi hissetmek pek güzel gelmiyor.
    ···
  15. 165.
    0
    90 reser ve
    ···
  16. 166.
    0
    biraz daha devam edeyim beyler. bugün bayağı bi yol aldım. asıl ve en büyük hatalarımın başladığı üni kısmına kadarını yazdım.
    ···
  17. 167.
    0
    Neyse sonrasını biliyorsunuz zaten panpalar, kayıt hengamesi, ameliyat ve yanlış kanser alarmı, cemaat reyizler ve gibko eğitim sistemi kıskacı derken yeni okulum panama fen lisesine geçiş yapmıştım mehmetin sayesinde.
    ···
  18. 168.
    +1
    Mehmet hala benim en iyi dostumdur. Kendisiyle 10-11 yaşında falan işte anadolu lisesinde tanıştık. Adam o zaman bile 170ten uzundu. şimdi oldu 194 hala uzuyor olabilir pezemek. Tanıdığım en sadık, en düşünceli, en mantıklı ve istediğini bilen insandır. Ve çevresindekileri motive etmeyi çok iyi bilir. Hayatımın her döneminde arkamda olduğunu hissettirmiştir aslan kardeşim. 10 yaşında bile makine müh. olup araba yapacağını söyleyip de, istediği üniye giden, şu an da büyük bir otomotiv firmasında gerçekten gözde bir mühendis olmayı başarmış bir kardeşimizdir.
    ···
  19. 169.
    0
    Neyse ben gelmeden orayı anlatmıştı bana. Sen kafana takma buraya gelince derslerini düzeltirsin falan diye motive de etmişti. Ama ipne komik olacağını düşündüğünden,ben gelmeden herkese, “arkadaşım gelecek, ortalaması 5.00” diye beni reklam etmiş. Okulda da ilk dönem itibari ile 5.00 olan yokmuş herkesin en az bir iki ” 4” ü varmış. Haliyle ben gelmeden herkes bana ayar olmuş. Ulan ben daha not ortalaması hayatıma nasıl bir etki yapıyor onun bile farkında değilim.
    ···
  20. 170.
    0
    Bir Pazar akşamıydı okula ilk gelişim millet etütteymiş. Mehmet geleceğimi biliyor tabi, millete de haber vermiş. Bahçe kapısından içeri çekçekli bavulumla bir girdim. Pencerelerden bir alkış kopmaya başladı ki sormayın. Liseli binler işte illa abartacaklar amk. “Cebudee geldiiiii”. “Allah alllaaahhh. “Meşhur cebude geldi beyleeer“ diye böğürdüler. Utana sıkıla yatakhaneye doğru yürüdüm başım önümde. Mehmet karşıladı beni. Yatakhaneye geçtik yerleştim falan. Onla aynı odadayız. Bu gece seni boyamaya gelebilirler, ben korumaya çalışıcam dedi.
    ···