-
1.
+7 -1Panpalar 90'larda yaşadığım, çoğunlukla sefillik içinde geçen, belki arada nostaljiler yaşatabilecek gibik hikayemi yazmak istiyorum.
Alıcısı olur mu bilmem ama bir çoğunuzun yabancısı olduğu bir hayatı, fakirliği yeşil sümük sadeliğiyle sizlerle paylaşmak istedim.
Çok nazlanmadan hikayeye geçeceğim birazdan.
edit: hikayeyi günümüze kadar getireceğimi düşünmüyordum ama takip eden panpalarımın özel isteği ve benim de anlatma ihtiyacı hissetmem sebebiyle günümüze kadar getireceğim. Tabi bu sebepten 11. sayfada bahsettiğim gibi hikaye biraz ekseninden çıkacak. Yani maddi sefaletimi atlattığım anlarda, manevi bir sefalete ve hatalar silsilesine dönüşecek. O sebepten hikayenin sadece fakirlikle ilgili olmadığını bilmenizi isterim.
edit2: hikayeyi bitirdim panpalar. -
2.
+1Panpalar öncelikle şehirleri falan değiştirerek vereceğim. Çok da gibimde değil aslında ifşa olmak da yine de bunları sadece sizlerle paylaşmak istiyorum. O sebepten kimlik gizli kalsa iyi olur. Hikaye En azından %90 oranda gerçek ve bizzat benim yaşadığım olaylardır. Tamdıbının gerçek olmama sebebi de, hikayeyi güzelleştirmektir. bir sebebi de bende kalsın. Yalan söyleyip sizleri aldatmak istemem. Bir kaç ufak değişiklik yaptım sadece.
-
3.
+2Doğuda 30-40 haneli bir köyde doğdum. Çoğunluğu kürt sayılabilecek bir şehirde, Köy türk boylarının zamanında göçüp konduğu bir köy. Babam, 3 aylık evliyken, büyük bir şehirde dedemden kalma bir iş yerini iflas ettirip, eve de haciz gelince, annemle köye dönmüşler. Aile kararı: yatalak dedeme biz bakalım diye ,kimse yardım etmemiş tabi şehirde kalmamıza. Dedeme bakmak hiç sıkıntı değil ama bir yandan köyün sefaleti, diğer yandan nenemin geçimsizliği çok fena, annem her gün intiharın eşiğinden döndüğünü anlatır, sırf ben varım diye yapamamış. Hayatta gördüğüm en fedakar insandır annem beyler.
-
4.
+31 göz odada, sabah peynir ekmek, akşam bulgur pilavı soğan ekmek... Bildiğin sefil hayatı yaşamışız. köy ücra, kışları çetin, kimse kalmıyor. 5 6 çocuk var sadece kışları da kalan, onlar da benden büyük. Sırf sıkıntıdan 4-5 yaşımda okuma yazmayı sökmüşüm. 6 yaşımda yalvara yakara kendimi okula kaydettirdim. Tek bi oyuncağım var çaputtan. Bi de kendime yaptığım bi çakma araba. (90ları yaşayıp annesi dantel örenler bilir. O dantel ipi bitince geriye makara kalır. O makaraya tel geçirirseniz size gibko bi araba olur.) Onun dışında bi defter var nerden geçmiş elimize belli değil. Her yanını toplama yaparak doldurmuştum. Bi tek toplamayı biliyordum beyler. Alt alta defter boyu çok basamaklı sayılar yazar toplardım. Ya da çayırda bayırda koşa koşa 10000’e kadar sayardım. Hiç arkadaşım yoktu.
-
5.
+1Köy okulu bi göz odadır beyler. Evden yürüyerek 40 dk falandı herhalde. Yazları sıkıntı yok da kışın kar boyu geçince gitmek işkencedir. Anne sırtında ancak gidersin. Öğretmen, müdür yardımcısı, müdür, hademe hepsi aynı insandır. Çıkın tenefüse der çıkarsın, girin der girersin. Her sıra dizisi bir sınıftır. Tüm sınıflarla aynı anda ilgilenir o fedakar insan. Sınıfın mevcudu ise 11 idi ve tek erkek bendim beyler. Kıymetini bilememişiz amk. Sen ordan düş makine mühendisliğine. Hayatımın düşüşüdür. Neyse ben zaten okumayı yazmayı biliyorum falan, öğretmen beni çok seviyor. Bi tek beslenme dersim 4 gerisi 5. Onun da sebebi hastayım sürekli soğuktan, iştahım yok; o sebepten de yemek yemiyorum, yiyeyim biraz diye öyle yapmıştı. 7 yaşında 15 kilo falandım en fazla. Çok iyi adamdı allah kendisinden 1000 kere razı olsun. Eve gelir yiyip yemediğimi kontrol ederdi. Sabah kalkar okulun yolunu açardı, elindeki ufak bir teneke parçasıyla karları küreyerek. Bi hanımeller bisküvilik kahvaltısı vardı. Onu da bize verirdi yüreği dayanmazdı da
edit: sınıfın değil okulun mevcudu 11di beyler yanlış yazmışım şimdi farkettim. -
6.
+2panpalar bu benim açtığım ilk başlık, ne şuku ne nick6 zerre gibimde değil. Sadece sizlerle bazı şeyleri paylaşmak istediğimden yazıyorum bunları. Yolla panpa başlıkları sıkmıştır belki diye. ÖYle çok enteresan bir hikaye değil, çünkü gerçek.
-
7.
+1ilkokul 2 de köy öğretmeni, " bu çocuk burda ziyan oluyor, şehre, hatta mümkünse büyük bir şehre gidin dedi." Babam esti gürledi hemen, “ne işimiz var!” diye, “neyle gidecez şehre” diye. Annemin zaten canına tak etmiş köy ve nenem. Rahmetli dedem de öleli zaten 4 sene olmuş. Kadın zaten her gün cehennemi yaşıyor orda. Kavga dövüş, gidilecek dedi. Babamın da aslında gidesi var, o da nenemden bıkmış ama para yok diye gitmek istemiyor. Asıl derdi annem çalışsın. Babamın lafını dün gibi hatırlarız hala. "O zaman eşşek gibi çalışırsın oraya gidince."
-
8.
+1Bir civciv arabasının arkasında, tavuk taku kokusu eşliğinde 10 saatte güneyde bir şehre geldik. 2 yatak 2 yorgan bi dolapla. Amcam sağolsun destek çıktı bi ev kiralandı, şehrin çok sıkıntılı bir mahallesinde de olsa(kürt mahallesiydi). Annem hastanede temizlikçiliğe başladı.
-
9.
+1Ben de eve yarım saat yürüme mesafesinde bi okula yazıldım. Sınıf mevcudu 70 küsür. Hoca çok ama çok kötü bir kadındı. Sınıf 3 kesimden oluşuyordu. 1.Memur ve öğretmen çocukları, 2.fakir ama iyi mahalleye yakın oturanlar ve 3.kürt çocukları yani kötü mahallede oturanlar. Benim tek ve en yakın arkadaşım Selahattin’di
-
10.
+4Selahattin Van'dan yeni gelmiş, daha Türkçe'yi yeni öğrenmiş bir çocuk. Çünkü annesi Türkçe bilmiyor. Bi çoğunuzun anlaması mümkün değil beyler, nefretiniz çok derin ya da anlamak istemiyorsunuz ama anadili kürtçeydi çocuğun. Başka türlüsünü ne anası biliyor ne babası. Yanlış hatırlamıyorsam Köyleri yakılmış. 5 kardeş, ana, baba beş parasız göçmüşler şehre. 2 aile bi ev tutmuşlar. Babası mevsimlik işçi. Durumları gerçekten çok kötüydü. Sefalet bi yandan, cahillik öbür yandan... Kardeşlerinden biri çamaşır suyu içip zehirlenmişti, nerdeyse ölüyordu.
-
11.
+4Ben okula onla gider gelirdim. Allah var çok iyi çocuktu Selo. 2 lokma ekmeği olsa birini bana yedirmeden rahat etmezdi. Beyler taşak geçmeyin, pisti falan, çok banyo yapmazdı, kötü kokardı, ağzı açlık kokardı, komik konuşurdu, bana aptal gelirdi bilmemne de bir kez olsun bi kaypaklığını görmemiştim o çocuğun. Burada kürtlere sempati oluşturmak için sallıyor falan da sanmayın bu kısımda bir tek yalan bile yok. Neyse dediğim gibi bahtı karaydı bir kere. Kürttü, fakirdi, kötü mahalle çocuğuydu. Bilmediği bir dünyaya gelmişti ve dilini bile yeni öğreniyordu amk. Okula gittiğimizde, şivesi, teninin rengi, kokusu, üstü başı direk göze batıyordu çocuğun. Öyle yaşamanın neye benzediğini, insanı nasıl ezdiğini bilemezsiniz beyler. Başkalarının gözünde sokak köpeğinden aşağıda olmak insanı nasıl ezer bilmenize imkan yok.
-
12.
+2Komik bi binti. Kürt inadı vardı, eşşek inadından beter. Bir de bir şeyi biliyorum dediyse illa onunki doğruydu amk. Tarkanın unutmamalı şarkısı vardı. O zamanlar kasıp kavuruyordu Tarkan şıkıdım falan. Bu unutmamalı şarkısı şöyle giderdi. " Unutmamalı o güzel günleri ... , avutabilmeliii" bu hıyarto avrupa bilmeli derdi. Olum avrupa bilmeli ney lan avutabilmeli derdim. öyle bi kelime yok salak avrupabilmeli derdi ahahaha neyse günlerimiz genelde seloyla geçerdi okula birlikte gider gelirdik
-
13.
+3Seloyla aynı sınıfa gidecektik. Yolu birlikte giderdik. Anlattığına göre yaşlı bir kadınmış öğretmen. O kadın her gün Seloyu dövermiş. Özellikle Seloya soru sorarmış. Dili dönmesin diye de zor sorarmış. Dili dönmeyince allah yarattı demezmiş. Zaten bi süre sonra Selo da kabullenmiş durumu, bileceğini de korkudan bilememeye başlamış. Ben okula seloyla gidince benim de kötü mahalleden geldiğimi anladı tabi. Beni de kürt sandı. Ben kürt değilim. Hoş olsaydım da ne fark eder. El kadar çocuğuz daha. Ama akıllıydım, kafam basıyordu. O sebepten beni arada bir döverdi. Seloyu ise istisnasız her gün.
-
14.
0Her günümüz kabus gibi geçerdi. Okul bitsin diye her ders allaha dua ederdik.
-
15.
+1Bir gün hiç unutmam, pencereye çağırdı tüm sınıfı, herkes pencereye doluştu. Dışardan kara çarşaflı bir kadın geçiyordu. Eliyle kadını gösterdi ve işte bunlar Atatürk düşmanları, vatan hainleri dedi. Sonra da bize tekrarlattı, Atatürk düşmanı diye. Geçen kadın ibonun annesiymiş. ibo da bizim mahallenin çocuğuydu. Aklı gidik bir çocuktu. Muhtemelen engelliydi. O zamanlar engellilere özel okul falan mı vardı sanki. Aklı havada bir çocuktu ama ne olduğunu çok iyi anlamış, sonradan çok içine kapanmıştı çocuk. Selo anlatmıştı bana onun ibonun annesi olduğunu.
-
16.
+4Bu arada biz aleviyiz, bizde ne türban var, ne çarşaf. Ama içim dağlanmıştı amk. Çok üzülmüştüm. Biz Türktük, Horasandan gelen Türk boylarındandık ama ben o okulda kürt olmak neymiş yaşadım. Her gün yaşadım beyler. Her gün dayağın korkusuyla sıralarımıza nasıl sindiğimizi yüreğimizin nasıl kuş gibi attığını, sıra bize gelmeden gün bitsin diye nasıl dua ettiğimizi dün gibi hatırlıyorum. kaltak karı bize vurduğunda kol boyu bileziklerinin birbirine çarpış sesleri hala kulağımdadır. Türk dayak yemedi mi derseniz, yedi. burda bahsettiğim şey ırktan öte sosyal statüdür. kadının kafasında bizler doğudan gelip sınıfı kalabalıklaştıran huur çocuklarıydık. Bunu da söylemekten hiç çekinmezdi.
-
17.
+4Bir gün bir matematik sorusu sordu kaltak, epey zordu. Sorar sormaz 20-30 saniyede çözdüm soruyu ama parmak kaldırmadım. Çünkü it gibi korkuyorum ya yanlışsa diye. içimden dua ediyorum, zengin binlerinden biri bilsin hemen de kurtulalım. Kimse parmak kaldırmadı. Biliyorum kimse bilemeyince bize sıra dayağı çekecek cetvelle. Parmak kaldırdım. Kalk dedi. Başladım soruyu çözmeye. 1000 yazdım. Sil onu bi daha yaz dedi. Bi daha yazdım. Yazıp dönmemle kulağımın üstüne tokadı yemem bir oldu. Öyle bir çınladı ki dünyam şaştı. Sıfır öyle mi yazılır gerizekalı diye azarladı. Evet 0'ı tersten çizmişim. ne taraftan çizersen çiz aynı görünen sıfırı onun istediği yönde çizmemişim diye herkesin önünde ağzıma sıçtı. Hala bilmem beyler 0 hangi tarafa doğru çizilir. Keşke o ana geri dönebilsem diye düşlerim hep. dıbına koyduğumun fahişesi ne taraftan çizersen çiz aynı yere çıkan bir şekil için benim özgüvenimi, hevesimi, çocukluğumu gibmeye ne hakkın var diye suratına haykırabilmek için. Evet beyler yediğim bir tokattı belki ama her şeyimi gibip atmıştı. Hala içimdedir acısı.
-
18.
+2Birinde de soner basit bir soruyu bilememişti, aslında belki de bilmişti ama o pgibolojik işkenceyi bilemezsiniz beyler, insanın nutku tutulur. Sanki yanlış bir şey söyleyeceğine sonsuza kadar sussan unutulacaksın sanırsın belki de. Ama unutulmazsın. Suskunluğun tembelliğe, sorumsuzluğa yorulur, çok eşit ve adaletli bir ülkede, muhteşem bir eğitim sistemine edilmiş bir küfür olarak algılanır ve cezasız kalmaz. Şanslıysan suratına okkalı bir tokat olarak gerlir; şanssızsan parmak uçlarına cetvelin ince kesitiyle vurulup, bir huur çocuğu gibi aşağılanırdın.
edit: yazmayı unutmuşum sonerin bilemediği soru Türkiye'nin başkenti gibi basit bir soruydu. Ardından hoca iboya sormuştu, o da bilmişti. iboya sonerin suratına tükürmesini söyledi hoca. Döverim seni deyip tükürttü. Bütün sınıf gülmüştü amk. Hayatımda bu kadar insanlıktan soğuduğum bir an hatırlamam.
Durum dramatize etmek için sallamıyorum beyler, böyle bir kaltaktı işte. Sözde bizim iyiliğimiz içindi, dayak. Çalışkan olalım diye... -
19.
+1Nedense korkardım, anneme babama söyleyemezdim. Söyleseydim de bir şey değişmez diye belki. Belki daha çok sinirlenir diye. Belki canımdan çok sevdiğim anneme de kötü bi laf eder diye. Çok korkardım beyler. Belki de annem de döverdi, bilmiyordum. Dışardan ne kadar dayağa kaşarlanmış gibi görünsek de, içimizde öyle değildi işte. O ağzının üstüne şamarı yiyip de hiç canı acımayan kürt çocukları var ya sokakta, onların mutlaka ruhlarında bir şeyler kırılır beyler. Bizim de her gün içimiz de bir şeyler kırılırdı. Ama söyleyemezdik ailelerimize. ta ki son ve en iğrenç dayağımı yediğim güne kadar...
-
20.
+2Bahçede oyun oynamamıza izin verdiği gibik bir beden dersinde yemiştim dayağı. Bronşittim ben, 12-13 yaşına kadar hayatımın %75’inde hastaydım. Hayatın en adaletsiz yanı, kürt genlerine sahip olmama rağmen, kürt şartlarında kalmamdı. Kürt çocuklar sümüğünü yiyerek hasta olmama gibi bir racial skille doğuyorlardı. Bense hep hastaydım. Saçımın teli kadar penisilin yedim amk. Hayatımın en travmatik görüntüsüdür, o saydam sıvının enjektöre çekilip de içi beyaz toz olan diğer tüpe sıkılıp karışımın geri enjektöre çekilişi. zütümde oturacak yer kalmayana kadar vururlardı o iğneleri. Dişlerim çürüyene kadar yedim lan. Bi çocuğun dişi çikolatadan şekerden çürümeliydi oysaki. Sağlık ocağının kokusu hala ürpertir beni.
-
ccc rammstein ccc günaydın diler 15 11 2024
-
memati ne haberr dostumm
-
zizi top ve kargamciklar
-
29 11 2024 cumaya gelmiyen müşrikler
-
ben bir kemalikim ben tak kokan
-
ekvador bolivya maci
-
zihnini sakinleştir
-
iste bu ellerle nasıl taharet alıyor
-
klonlama sayesinde her erkek
-
kayra vs 560 bin lirasi olan adam
-
inci sözlüğü 10 milyona alan aptal
-
kılıçaslan filminde dagda yaşayan hanzoyu
-
bu ellerle cüneyt arkın nasıl taharet
-
bana dolandırıcılar hiç mesaj atmıyor
-
memati16 annesinin amında kamp kurdum
-
kayra yarak mı attı kaçırdım
-
bağıra bağıra suratıma kaka yaptılar
-
yahudi dininde ahiret kavramı
-
şimdi bu başlıkta allah diyorum
-
gitmem lazım annelerinizle çok iyi ilişkilerim var
-
size gematria öğreteyimde biraz aydınlanın
-
bahis oynamayi kaldirin olm
-
memati aga otizmli olmak nasi bi his
-
5 tane maç var ama tvde bir tane
-
herkes gavat dediği izmirlilerin yaşdıbına özeniyor
-
memati16 annen bir akreple çiftleşti
-
bir sürü takip edip yazmayan yazar var
-
bu stres ve anksiyetenib
-
aslında memati16 seviyorum iyi çocuk ama
-
cayda lipton kadinda ipdon seni takip etmeyi
- / 2