gececi tayfa sadece size anlatıyorum

ikinci buluşma saatimiz yaklaşıyordu. bana sen önden git ben sonra gelecem dedi. iyi dedim gittim. şirket elemanları da geldi. o an napacağımı cidden bilmiyordum. çektim bunları. bakın dedim durum bu adam dolu geldi, tartışırken adam akıllı konuşun alttan alın ne tak yerseniz yeyin elemanı daha fazla sinirlendirmeyin. o parayı bi şekilde ben ödeyecem ama şu an benim de hayatımı gibmeyin dedim uzun uzun anlattım. elemanın yüklü olduğunu duyunca bi kaç telefon görüşmesi yaptılar. neyse o sırada bizim elemanda geldi. inanılmaz sakindi. ne oldu bilmiyorum ama 1 saat önce gözlerinden ateş fışkıran eleman yoktu şimdi. oturduk tekrardan konuşuldu herşey. eğer o huur çocuğu ortak parayı alıp kaçmasaydı bunların hiç birini yaşamıyor olacaktık. neyse muhabbet muhabbeti açtı elemanlar okuldan tanıdık gibi bişey çıktılar. konu da bi şekilde halledildi. çünkü ortada başka bi huur cocuğu vardı ve tüm bunlara sebebiyet veren oydu.

bizim eleman ben gidiyorum siz biraz daha takılın dedi. önce bana teşekkür ettiler. sonra sana işin iç yüzünü anlatacaz diyerek başladılar. bizim ortak bunlara hiç bi zaman para vermemiş. hep savuşturmuş ama beni de ikna etmesi için verdim demesi gerekiyormuş ve o şekilde dönmüş durum. bununla daha öncede çalışmılar ve o konseride batırmış. elemanı daha sonradan araştırdım tüm bilgileri yanlış çıtkı üstüne dolandırıcıymış. başka işlerdede bir sürü insanı dolandırmış ve sayısız kişi elemanı arıyormuş.

tabi bu saatte anlatırsan kimse okumaz. neyse sonra devam artık

senaryo değil kendi hayatım amk ama bi ara senaryo işinede gircem

uyku tutmadı devam ediyorum beyler

elemanlar bana işin iç yüzünü en başta anlatmadıkları için pişmandı, ama onlara giren çıkan mı var amk iki gün sonra giblerinde olmayacaktım, şemsiye bana girmişti. neyse ayrıldım yanlarından bizimkilerle buluştuk. çektim elemanı konuşalım dedim. durum bu dedim, girdik bi işe gibilen biz olduk. parayıda geri alamayacağımız kabak gibi belli. artık senin şirkette ücretsiz olarak istediğin kadar çalışırım, başka iş bulrum çalışırım yavaş yavaş öderim dedim. kabul etmedi. senin iyi niyetini biliyorum nasıl biri olduğunu biliyorum zaten önceden de çok para batırdım bi de senin için batsın ne olacak dedi

tabi ben bunu kabul edemezdim. ortada yüklü bir mebla söz konusuydu. bi şekilde o parayı ödeyecektim. tek sevindiğim nokta o günü en azından birilerinin canı yanmadan atlatmamızdı. toplanıp ankaraya geri döndük. ha bu arada not geçmeyi unuttum. gamzede bana destek olup bi kaç milyar çıkmıştı kendi parasından. öncelikle onun koyduğu parayı denkleştirmeliydim.
neyse ankaraya vardık. tabi can sıkıntısından uyku tutmaz oldu.

gamzeyleysede ateşli bir dönem geçiriyorduk. nerdeyse hergün sevişiyorduk. ten uyumu dedikleri şey bu olsa gerek. ama bazı günler birden ağlamaya başlıyordu. annesi aklına geliyordu (o dönemler hala içerdeydi). ya annem beni bu şekilde görse diye. bazen aklına gelip saatlerce ağlıyordu. bi yandan arzulasada bi yandan vicdanı el vermiyordu. bende elimden geldiğince destek olmaya çalışıyordum.
hemen iş başvurularına baktım. bi kaç ajansla görüştüm. çalışmaya başladım

dediğim gibi bende süper bir şans var:) iş yerinde 3 kız birde ben vardım. kızlar şirketleri dolaşıp anlaşıyor bende anlaştıkları yerlerin websitelerini yapıyordum. maaş + komisyon olarak anlaşmıştık. daha ilk günlerden kızın biri işten ayrıldı. sorun neydi bilmiyorum. kimseye karışmazdım bana verilen işi yapar gerisi gibimde olmazdı. patron bildiğin kıroydu. birde kuzeni vardı oda sabah sabah gelirdi, sabah bile leş gibi alkol kokardı. patron ve kuzeni kızlarla kakara kikiri yapmaya çalışır yavşarlardı. ikiside evliydi. kızın biri nişanlı diğeri ise boştaydı. elemanların niyeti belliydi. la pompa

bu beni ilgilendirmiyordu kızlar içinde sorun yoksa. neyse daha ilk haftadan kızlar sürekli benim odaya gelip muhabbet etmeye çalışıyor patronla nasıl daşak geçtiklerini anlatıyorlardı. bu elemanlar ciddi ciddi bunları gibmeye çalışıyormuş, bunlarda olayı daşşağa veriyormuş. tabi dediğim gibi beni alakadar etmez. adamlara günde minimum iki üç site yapıyordum. bir yandan da freelancer olarak kendi sitelerimi yapıyordum ekstradan para kazanıyordum
patron her işi bana buyurmaya başlayınca benim hafiften tepem atmaya başlamıştı. neyse aradan yaklaşık iki hafta geçmişti ki ortalık bi güzel karıştı. patronun kuzeni hatunun birini fena taciz etmiş, telefonda tehtitler savurmuş. sadece benim olacaksın, karımdan ayrılıp seni alacam yoksa tüm aileni vururm gibisinden. geldi bunu bana ağlayarak anlattı.

dedim niye kasıyorsun bunun yasal işlemleri var. tehtit mesajlarıda atmış zaten. ver savcılığa kurtul dedim. yok dedi veremem dedi. neden dedim, elemanları bilmiyor musun mafya dedi. haydaaa buyur buradan yak. direk ilk işim google a arattırmak oldu. ulan şansını gibim, nasıl bir hayatım var. elemanlar zamanında türkiyede çok ses getiren bi olayda yardakcılık yapmışlar. dıbını gibim dedim. neyse o zaman elemanı ara seni savcılığa verdim, çalıştığım kadar paramı ver ben çıkıyorum de dedim. nitekim hatunda öyle yaptı parasını aldı çıktı. diğer hatunda çıktı. bi ben kaldım gib gibi.
neyse patron ve kuzeni çekti beni konuşmaya başladık. kuzeninin çok sağlam bi yerde meyhanesi vardı, zaten öğle paydosunda bende oraya akardım. beni çok sevdiklerini o huur kızlarada çok güvendiklerini ama benim çok delikanlı çıktığımı falan söylüyorlardı.

neyse dedim bi ayı tamamlayayım paramı alıp gibtir olup giderim dedim. neyse yine bir gün meyhanedeyiz. içeri cillop gibi rus geldi benim yaşlarımda. hatun cidden afetti. biz patronun kuzenle oturuyorduk direk bizim masaya geldi oturdu. işe bu alınmış. tanıştırıldık falan. vay amcığını gibim dedim. daha da kalırım dedim hatunu görünce. neyse ben hatunu iş yerine zütürdüm. gerçtim patronun koltuğuna işlerin nasıl yürüdüğünü anlatıyordum hop ordan patron geldi. kızı görünce affalladı tabi pekekent benim gibi.

bana sen odana geç çalışmaya devam et hadi bakalım dedi. benim tepem attı amk. zaten bu huur çocuklarıda hatunu zütürmek için almıştı işe kesin. niye ekmeği ben yemeyeyim ki. akıllılık edip ilk telefon numarasını almıştım:)
neyse ama vicdanımı gibim içim el vermedi. kıza aradım iş çıkışı açık açık söyledim işi bırak dedim yazık etme kendine dedim. tabi kız anlamadı. neyse bi gün anlatırım dedim bi akşam yemeğinde. tamam falan dedi. bi gün sonra maaşımı alacaktım. neyse sabah oldu. kalkıp gittim iş yerine. bende de anahtar vardı. hoppaaa içerde ne eşya var ne bişey. huur cocukları geceden tüm ofisi taşımışlar. telefonlarda kapalı. bunları meyhanede de alangirli işler çeviriyordu. kesin bi taklar dönüyordu.

sinir de var üstümde. girdim meyhaneye baktım oradalar. hayırdır dedim ofis kapalı. kapattık dediler. tamam verin paramı dedim. para falan yok diyerek kapıyı gösterdiler. huur cocuklarına bak ben bir ayda hergün grafik çizmekten kod yazmaktan gözlerimi gibiyorum adam bana kapıyı gösteriyor. yok dedim ben paramı istiyorum

klagibtir sen bizim kim olduğumuzu biliyor musun ayağı yaptılar. biliyorum dedim. sen benim kim olduğumu biliyor musun dedim. bizi ssksız çalıştırdınız bu 1, iş yerinde ki kızlara sarktınız 2, tehtit ettiniz 3. savcılığa versem zaten vukuatını var içerdesiniz direk. ben birini arkadan vuracak kadar huur cocuğu deyilim. ama eğer paramı vermezseniz bugüne kadar yaptığım tüm şirket sitelerini kapatırım. nasıl olsa şirketlerden karttan ödeme aldınız. hepsiyle tek tek uğraşırsınız dedim. yani zütü koydum ortaya. helal olsun gözün pekmiş tuttuk seni diyerek paranın yarısını verdiler. gel meyhanede çalış web tasarımdan alacağın paranın iki katını alırsın dediler. yok dedim önce siz paramın hepsini verin ondan sonra düşünürüz dedim. şu tarihde gel gerisini de al dediler. tamam dedim çıktım gittim. ha bu arada sonradan öğrendiğim kadarıyla bu hıyarlar aynı günün akşamı kıza yazmışlar kızda pederine söylemiş. o da başka bir meyhanenin ortağıymış. ağızlarına sıcmışlar bi güzel:)

üç beş kuruş biriktirmiştim. önce sevgilime bana verdiği parayı denkleştirdim teslim ettim. elemana zorla verecek olduysamda kabul etmedi. içimin rahat etmeyeceğini söylesemde bana mısın demedi. neyse o esnada diğer ev arkadaşımız olan mekan sahibi işleri biraz daha büyütmek istiyordu. bizim sayemizde artan kalabalığa da artık bira yetiştiremez olmuştu. bizden yüklü bir borc istedi. elimde ki tüm parayı verdim. sevgilimde destek çıktı

başka işlerde çalışmaya başladım. eleman ne kadar kabul etmek istemesede ısrarıma dayanamayıp almaya başlamıştı. ama bi öğrenci nereye kadar dayanabilirdi. mekan sahibi bizden aldığı borcları direk kira olarak geri ödeyecekti. yani direk ev sahibine kirayı ödeyip hesabtan düşecektik.

o kadar sıkıntı arasında ister istemez gergin bir ruh halindeydim. en ufak şeylere bile patlar olmuştum. bunuda sevgilime yansıtıyordum. sevişirken annesi aklına geldiğinde bile sorun yaratmaya başlamıştım. o derece pgibolojim bozulmaya başlamıştı

kendimi bazen özellikle sorun yaratıyormuş gibi buluyordum. bi kaç arkadaşıyla özellikle görüşmesini istemiyordum. o da kiminle görüşüp görüşemeyeceğime karışamazsın onlar benim arkadaşım sen çok farklı düşünüyorsun diyerek kavga ediyorduk. özellikle iki elemandan da nefret ediyordum. sözde kankalarıydı ama çakal olduklarını hissediyordum.
önceden de dediğim gibi selin bana sözde tercih yaptığım için hayatından çıkartmıştı görüşmüyorduk. istanbuldaki bilaller geldiğinde oda gelirdi. ben ve gamze konuşmazdık. o kendi halinde takılırdı. bilalle selinde kankaydı zamanında benim olduğum gibi.

uyanığım zaten panpa