/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 1.
    0
    Bradley... #FerBeng

    Sıradan bir cuma gecesiydi ve Bradley'le
    birlikte bulduğumuz sanal sohbet odasında
    konuşuyordum. Bana ve odadaki diğerlerine
    ailesi hafta sonu evde olmayacağından
    istediği kadar geç yatabileceğini
    söylüyordu. Bir kaç saat boyunca sohbet
    odasında kalıp rastgele gelen insanlarla
    eğlendik, ve ben Bradley'in bir kızdan
    hoşlanmaya başladığını fark ettim. Sonra
    annemin uyumamı söyleyen sesini duydum.
    Sohbet odasından çıkmak üzereyken,
    Bradley'e yarın neler yapacağını sordum.
    Bir süre cevap vermedi:
    -Bradley yazıyor... -
    Hiçbir şey.
    -Bradley yazıyor... -
    Yine hiçbir şey.
    "Her neyse dostum, yatmaya gidiyorum.
    Yarın konuşuruz." dedim. Onun yazarken
    vazgeçmesi garipti.
    Ertesi gün sohbet odasına girinceye kadar
    ondan haber almadım. Dün gece cevap
    yazamadığı için özür diledi ve meşgul
    olduğunu söyledi. Kısa bir konuşma yaptık,
    biraz sonra bizim eve geleceğini ve acil bir
    şey olduğunu söyledi. Sorun yoktu, ama
    her dakika eve varabilecek ailesini neden
    beklemediğini sordum. Zamanı olmadığı ve
    bana göstermesi gereken çok önemli bir
    şeyi olduğu konusunda ısrar etti, daha sonra
    hemen sohbet odasından çıktı. Bu
    davranışların Bradley'nin karakterine
    uymadığını düşündüm, normalde ailesini her
    şeyin önüne koyardı. Bana ne göstermek
    istediğini düşününce iyice meraklandım.
    Garip bir telefon araması aldığımda biraz
    sonra buraya varacağını fark ettim, burdan
    20 dakikalık bir uzaklıkta yaşıyordu.
    Arayanlar eve yeni gelmiş ve endişeli olan
    Bradley'nin anne ve babasıydı. Bradley'nin
    nerede olduğunu bilip bilmediğimi sordular,
    onlara endişelenmemeleri gerektiğini çünkü
    şu an bizim eve geldiğini söyledim.
    Telefonun diğer ucundan annenin ölümcül
    çığlığını duyana kadar bir süre sessizlik
    oldu. Baba derin bir nefes aldı ve bir daha
    unutamayacağım bir cümle söyledi:
    "Hemen evden çık, Bradley burda... O
    ölmüş."
    Bradley'nin cesedini dolapta bir ceket gibi
    asılı bulmuşlar. Telefonu şok içinde
    kapadım. Arka kapı gıcırdayarak açılırken,
    neden bana evde yalnız olup olmadığımı
    sorduğunu anladım.
    içgüdüsel olarak aklıma gelen ilk şeyi
    yaptım ve hemen yatağımın altına
    saklandım. Ayak seslerinin yaklaştığını
    duydum, yavaşça. Gözlerimi açmaya
    cesaret edemedim. Ama korku içinde
    parmakların arasından baktığımda
    beyaz, çıplak ve solgun ayakların odama
    adım attığını gördüm. Bu ayakların sahibi
    olan insanı görmeyi hiç istemezdim.
    Ayaklar yavaşça yaklaştıkça keskin bir
    rutubet kokusu geliyordu; kalbimin atışını
    ağzımda hissediyordum. Nefesimi tuttum.
    Daha fazla korkmamın mümkün olmadığını
    düşünürken, telefonum mesaj aldığımı
    belirtmek için gürültülü bir şekilde "Bip."
    sesi çıkardı. Mesaj Bradley'nin
    telefonundan gelmişti, ayaklar aniden
    durduğunda mesaja baktım
    "Nerdesin?"
    ···
  1. 2.
    +1
    Okuyum mu
    ···