1. 801.
    0
    bu bin çok iyi yazıyor reserve
    ···
  2. 802.
    0
    reserved
    ···
  3. 803.
    0
    reserve
    ···
  4. 804.
    0
    ders tarihmiş. yani gelen hoca tarih öğretmeni olduğuna göre öyledir. içeri girer girmez sınıf yavas yavas toparlanmaya başladı. hepsini inceliyordum. yavaş yavaş düzelmelerini, ayağa kalkıp kendilerine çekidüzen vermelerini seyrettim. sonra yavas yavas bıkkınlık ıcınde oturdular sıralarına.ben yerimde oturuyordum kendi halimde onları inceleyerek. ayaklarımı ön sıraya kadar uzatmış kollarımı bağlamıştım. hoca önce sınıf defterını doldurdu sonra kalkıp ders anlatmaya başladı. cebinde 10 cm bi bıcak olan bir liseliye göre oldukça sakindim. gözlerim ikide bir sol tarafta camın önünde oturan o kızdaydı.oda arada çaktırmadan bana bakıyordu ama hemen kaçırıyordu gözlerini. benım bikaç gün önceki halim gibiydi.

    gibik bi tarih dersınden sonra ben yine aynı pozisyonda otururken tüm sınıf hava almaya dışarı çıktı. sınıfta test çözen kızlar ve ben tek kalmıştım.mal gibi takılıodum sınıfta öyle. sabah konustuğum o kız ve sıra arkadası tenefüsün bitişine doğru boş sınıfa girdiler. yanımdan geçerken kızın sıra arkadası selam verdi bana.mal gibi mimiksiz bi şekilde baktım biraz suratına. kızın gülen çirkin suratı yavasca düşmeye başladı. karşımda durmuş o yapmacık saçma gülüşüyle selam bekliyordu benden.ve o selam geciktikçe kız daha da bozuldu.son sonunda ayrılık sırasına oturdu. hemen onun yanında bekleyen benım kızsa sana ne olmuş böyle ya çok değişmişsin bi günde.. hiç beğenmedim bunu dedi. aynı mımıksız suratı bu kez ona çevirdim.oda aynı tepkiyi verdi ve yerine oturdu. nedendir bilmiyorum acayip zevk aldım bunu yaparken. işte o anda kütüphaneye gitmeye karar verdim ama ali yoktu bu gün okulda. bende çıkışa kadar bekledim ve tek başıma kütüphane yolunu tuttum.
    ···
  5. 805.
    0
    rezarvuar
    ···
  6. 806.
    0
    rezerved
    ···
  7. 807.
    0
    reserved
    ···
  8. 808.
    0
    yaz artık amk
    ···
  9. 809.
    -1
    kütüphane yolunda ve kütüphane cevresinde göçmen suriyeliler iyice çoğalmıştı.her yerde arapça konuşmalar duyuluyor tüm köşe başlarında suriyeli küçük çocuklar dileniyordu.yol kenarı kırmızı ışıklarda küçük cocuklarla doluyor bi cogu mendil saymaya ugrasıyorlardı. yolda yerde yatan bi grup suriyeli cocugun arkasında fotograf cekilen güzel kızlar gördüm. elimdeki yarım sigarayı ve limonlu sodayı 7-9 yaşlarındaki ufak cocuklara dağıttım.cok fazla param olmaz yanımda ama 1-2 tl ne cıkarsa verdım. sonra kütüphaneye gittim. biraz takıldım aradığım kitabı bulamadım. bişey almadan cıktım. cebimde bıçakla kütüphaneden eve gidiyordum etrafımda suriyeli cocuklarla. doğrudan eve girmek yerine önce okula ugramayı dusundum. belki bıcagın sahıplerı benı arıyordur veya beklıyordu oralarda diye umarak.cok zayıf bı ıhtımaldı ama olabılırdı yanı.

    okulun önüne geldim.ilk defa burayı bomboş görüyordum. okul cıkısları veya girişlerine göre oldukça boştu burası. yaklaşık 2 dakıka etrafıma bakındım orda. duvara tırmanıp okulun ıcıne bıle baktım. kimseyi göremedim bizimkilerden. döndüm eve doğru gidmek için. okulun üst sokağında bilardo salonunun önünden geçtim. kapının önünde nıhaye o 3 serseriden birini, sabah baha bıcagı veren hasanı gördüm. gitttim yanına. çocuğun tepkisi beni daha da şaşırttı. beni görür görmez kolumdan tuttu sarıldı ve bundan sonra benım kardeşimsin. ramazan ve okan benım ıcın neyse sende osun dedı.mal gibi bakıyordum suratına. sonra tutup kolumdan içeri çekti beni...
    ···
  10. 810.
    0
    okurum ben reservliyimde
    ···
  11. 811.
    0
    Devam pnp takipteyiz
    ···
  12. 812.
    0
    reserved
    ···
  13. 813.
    0
    LAN YAZSANA OC
    ···
  14. 814.
    0
    içerisiyle ilgili ilk izlenimi mi aktarıyım size dostlar. içeriyi size 3 kelimeyle özetleyecek olursam şunlardır: duman, yeşil ve siyah. evet 3 kelime bu.herkesin elinde bir sigara. dolayısıyla herkesin etrafında duman. yemyeşil duvara monte edilmiş gaz lambası tarzı modern lambalar.ve yeşil bilardo masaları. dumandan ilk önce öksürdüm. gözlerimi en kısık seviyeye ayarlanmış duvar lambalarına diktim. baya varlardı.bu lambaların önünde duman tamamen tüm cıplaklığıyla seçiliyordu. belkide odanın böyle karanlık görünmesinin sebebi o dumandır kardeşlerim. benim kısık sandığım o lambalar en yüksek derecede bile olabilirdi.o derece bi duman vardı yani.

    ve en önemlisi belkide sesti.bu üç kelimeye sesi eklemedim çünkü onu saymıyorum bile ve ayrı tutuyorum. yüksek sesle konuşmalar, hararetli tartışmalar ve bilardo toplarının masaya carparken cıkardığı o taktan ses. uzun tahta sopa beyaz topa adamın kuvvetıne göre çarpar.top genelde başka toplara çarpar ve her seferınde o gibik top o gibik masanın kenarına carpar.o sesin her çıktığı sanıyede kafam titrerdi kardeşlerim o ilk saaatlerimde. sonradan insan her taka alıştığı gibi bu gibik sesede alışıyor. bende alıştım bu sese. tabi oranın benım kutuphaneden sonrakı duragım olacağını bilmiyordum..
    ···
  15. 815.
    0
    içerisiyle ilgili ilk izlenimlerim bunlardı arkadaslar. bilardo masalarının olduğu yerden geçtik hasanla birlikte.en sonraki kapıdan içeri girdik ve daha aydınlık daha dumansız bi yere vardık. burda bar tarzı bi yer vardı köşede. odanın kalan yerleri ise kafelerde oldugu gibi masalarla doluydu. beyaz ve siyah masalar. yine aynı renk sandalyeler.bu kez duvardan deılde tavandan sarkan normal edison ampulleri. düzgün bi yere gelmiştik sonunda.ve burası daha cok daha sessizli kardeşlerim. sanki masalardaki millet fısıldıyarak konusuyordu. hasan öncen ben arkadan en köşenın bıraz daha kapıya yakın olan bi yerinde duvar kenarındaki iki kişinin yanına gittik. yine tanıdık yüzlerdi. bundan sonraki arkadaslarım olan bu 3 kişiyle ilk defa orada uzun uzun konusma fırsatı buldum. konusmanın ortasında bi yerde bıcagı tekrar onlara verdım. teşekkür etmeye calıstılar kendi dillerinde. önemlı olmadıgını bundan sonra böyle bir işe karısmak istemediğimi söyledim.ama deliler gibi özeniyordum onlara.en azından evdeki o gibik 4 duvar arasında değildi hayatları. böyle taktan dumanlı bi yerde takılıyor olsalarda bana evden cok daha ılgı cekıcı gelmıstı. onlar gibi olmak sözümün dinlendiği birisi haline gelmek istiyordum. arka planda kalmaya mahkum o ezik ben olmak istemiyordum. herkes gibi değil farklı olmak bilinmek hatırlanmak istiyordum. işte bu istek ve duygularım bana su konusmayı yaptırdı:

    bakın kardeşlerim. deminden beri söylediklerimi unutun.bu işlere bulaşmak istemememle ilgili söylediklerimi yok sayın. beni aranıza alın. evden dışarı cıkmak istiyorum. hayatımın kutuphane ev ve iş yerinde silikon sıkmak olmamasını ıstıyorum. sizin gibi olmalıyım ben. sonra derin bir offhhh çekip sustum. önce birbirlerine baktılar. suratlarından bişey anlamadıkları bu film sahnelerini aratmayan konusmamın ardından acıkca belli oluyordu. argo kullanmamamın uyandırdığı yabancı bı usluptu bu onlar için. birbirlerine bakan yüzlerinde söylemen yeterdi be gülüm neden uzattın şimdi cümlesi seçiliyordu.en sonunda da sen bilirsin, bu hayata alısabilirsen artık bizden birisindir dedi hasan kardeş.
    ···
  16. 816.
    0
    reserved
    ···
  17. 817.
    0
    bu saçma konusma daha da uzadı. sonra telefon numaraları falan verdıler bende onlara verdım.o güzelim sessizlikten cıkıp bilardolu odaya girdik tekrar. burada yaklasık 1 saat bu üçü oyun oynadı. arada banada vurdurdular.ilk defa vurmama rağmen bi kaç top sokmustum. neyse 1 saat sonra dışarı cıktık. kapıda beyaz eskı model bi araba vardı. okan kapıyı acıtı saskınlıkla bindik arabaya.bu tipini gibtiklerimin arabası da varmıs la diyerek oturdum arka koltuğa. senin ev nerde diye sordular gösterdim. sonra arabayla kapının önüne bıraktılar beni. kendimi önemli bi binmiş gibi hissettim ama uzun surmedı. indikten sonra okan camdan yarın sabah 7 de burda ol dedi. cevap vermeden basıp gittiler.eve mutlu bi şekilde çıktım. kapıyı acıp içeri girdim. annem yemek yapıyordu. gidip yanagından öptüm bi kere.ilk defa şefkat gösterdi bana o gün annem. sarıldı bana oda.cok ama cok mutluydum. kafamda bin tilki dolaşıyordu.bu gün güzel bi kızla 1 saat konusmustum. kütüphaneye gidip orda cocuklara sigaralar dağıtmıstım.ve en önemlisi eve okul saatımden baya bi sonra geldim.eve geç kalmak nasıl bişeymiş gördum. işte odama gidip yatağıma girdiğimde bunları düşündüm. kafamı yastığa koydum gözlerimi kapattım ve bikaç saniye sonra kapkaranlık bir akşam vaktine açtım gözlerimi. kalkıp kafamı yıkadım. lavabonun heryanına dağılan sac tellerimi suyla temızledım ve içeri gidip ailemle yemek yedim..

    edit:saat 3 gibi sahurdan sonra devam edıcem.
    ···
  18. 818.
    0
    rezerved
    ···
  19. 819.
    +1
    ertesi gün okula yeni arkadaslarımla gittim. okulda tenefüslerde onlarla takıldım ve onlarla yiyip içtim. evet yiyip içmeye baslamıstım okulda. kantine sık sık gidiyordum artık. sınıfımdaki arkadaslarımdan öğretmenlerime kadar herkes bendeki değişikliği fark etmişti. artık farklı ortamlara girip değişik kişilerle tanısıyordum. sabahlara kadar uyuyamadığım geceleri sokaklarda yeni arkadaslarımla geciriyordum. biraz daha az kitap okumaya baslamıstım ama hala elimden geldiğince okuyordum.ve müzik, evet müzik.o hayatımın her anında yer almaya devam edıyordu. gitmeye devam ettiğim işyerinden harçlığımı çıkarıyor bu paraların yarısını anneme yarısını kendime alıyordum. artık gereksiz, saçma utangeç ve asosyal bi liseli değildim. artık konuskan, sosyal,çevresi geniş biriydim. kendi halimde arkadaslarımla birlikte takılıyor,bir yandan okula gidiyordum.

    işte böyle bir hayata başlamıştım kardeşlerim. tabiki bu süreç kısa bir süreç değildi. yaklaşık 2 yıllık süren uzun yollu bi maceranın son adımıydı. basarıya ulasmıstım. artık sosyal, gezen,evde küf tutmayan çürümeye mahkum birisi değil kendi kararlarını veren saygın bir toplum bireyiydim. mutluydum tabiki ne yazık ki okuldan atılmamla son bulacak bu maceranın son adımı aynı mutlulukla bitmedi..
    ···
  20. 820.
    0
    risörv
    ···