gece gece cidden okuyacak olan varsa gelsin

rezerved

devam panpa

kafamdaki bu şarkıyla sabahın saat 7.30 unda sağımda ve solumda hayatımın her anında uzak durduğum tipler vardı. sağımda gerçekten korkan ve yakalanmamak için dua eden serseriler, solumda suratında bi ton makyajla ayakta dikilen çirkin kızlar. aslında o kadarda çirkin değiller.ama o boya yokmu daha da çok daha çirkin göstermiş onları. korkudan fazla bakamıyorum tabi etrafıma. dikkat çekmek istemiyorum. öğretmenlerden erkek olan bıkkın bi sesle herzamanki fırçalamayı yaptı. serseriler artık alışkındı bu zırlamaya. cebimdeki bıçağa çaktırmadan bakıyorum biraz biraz. fırsat bu fırsat hocalar serserileri azarlarken bıcak olan cebime alimi atıp dışardan daha az belli olsun diye elim cabimde durmaya karar veriyorum. büyük bi hata olduğunu anlamadan daldırdım elimi cebime.bi elim dışarda bi elim cebimde bıçağı avucuma almışım. çook ama çok heyecanlıyım kardeşelerim, çok.

neyse erkek hoca biraz daha azarladı serserileri ve en sonunda yürüyün gidin lan bu okuldan dedi.o saçı ve sakalı kestirmeyene kadar girmiceksiniz lan bu okula. gibtirin gidin traş olun öyle gelin.ister inanın ister inanmayın ama biri kapalı olan 2 bayan hocanın yanında aynen böyle konuştu. hemde bağırarak. sonradan biraz bozuldu ama hemen toparlayıp bana döndü. yanıma yaklaştı ve çıkar lan elini cebinden, karşımda durduğu şekle bak ya dedi. elimi aynı hızla cektim cebimden.ve şunları yazarken bile elimi içerdeki bıçakla beraber dışarı çıkarmadığım için şükrediyorum.o heyecan ve korkuyla böyle bi hata yapmadığım için çok şanslyıdım. kafamı yere eğip ellerimi arkada birleştirdim. gözlerim hocanın ayaklarında bana baktığını bilerek o geçmek bilmeyen 10 sanıye de ömrümü harcadım.en sonunda bana senı de ilk ve son kez uyarıyorum ( geçen gün bida uyarmıstı ama hatırlamadı herhalde dangalak) birdaha bu şekilde gelme okula. şimdi doğru sınıfına git ve gözüm görmesin bida seni. dedi.ben doğruca kafam yerde içeri giderken o da kızlara bağırmaya başladı. şimdi durum daha da karışık olmuştu. cebimde 10 cm bi bıçakla okula giriyordum...

hızlı ol amk ya :D

cebimde bi bıçakla yine sınıf kapısına geldim. derse geç kalmıştım. geçen günkü günün aynısını yaşıyordum sanki. deja vu gibi bişeydi. kapının önünde durdum ve o günkü kız yine aynı zerafetiyle geldi yanımdan geçip kapıyı açmaya hamle yaptı. tamamen kontrolümü kaybetmiş bi şekilde kapının önüne ayağımı koydum. neden yaptım nasıl yaptım bilmiyorum ama yaptım işte. kız hemen elini kapının kolundan çekip bana baktı ve cevap ister gibi sinirli sinirli baktı. bende aynı şekilde baktım.tam olarak gözlerinin içine baktım.tam ortasına. gözleri ela ile hafif kahverengi arası bişeydi. saçları açık düz ve inanılmaz bi şekilde güzeldi. benden 1-2 santim anca uzun boyu vardı.tek sorunu acayip zayıf olmasıydi. üzerinde okul elbisesi dışında kırmızı ince bi hırka vardı. çantası siyah ve tek omuza asılan modellerdendi.ve o gün en çok hoşuma giden şeyi kafasındaki tacıydı.tam olarak tac diyemeyiz ama ona benzer bişey vardı alnının yukarısında. beyaz renkli bu şeyle tam bi melekti gözümde.ve şeytana doğru evrilen birine bakıyordu.

en sonunda ne yapıyosun ya burda, hadi girelim içeri dedi o melek sesiyle.tam olarak pink floyd müzikleri gibi değildi ama bende o etkiyi yarattı bu cümlesiyle.ben yaklaşık 10 sanıye daha baktım kıza, inceledim ve nihayet dedim ki bi-birazz konuşalım mı?kız galiba 2-5/3 yıldır tanıdığı sınıf arkadasının ilk defa sesini duymuştu. yüz ifadesinden bu belli oluyordu. saçma bi sessizlikten sonra beni kırmak istemediği için ve çok uzun süren bi sessizliğimin ardından sesimi duyduğu için tamam dedi. çok sürmesin ama geç kalmayalım diye ekledi sonra.ben sanki önceden hazırlanmış gibi hızlı adımlarla kızı beklemeden nöbetçi masasına geçtik. daha nöbetçiler gelmemişti ve boştu burası..

bak delikanli eger kendini boyle dusunursen her zaman kaybedersin konuskan ve girisken adamlar hrr zaman basarili olur bende 9 . sinifta senin gibiydim asosyalligin dibine vurmustum senon gibi siniftaki kizlar bana neden hic sirandan kalkmiyosun falan fiyolardi erkeklerde ayni sekilde bise diodu ama 9.sinifin yazinda bi karar aldim ve hic biseyden cekinmemek ve girisken olmak oyuzden bu isleri basardim bu arada ben 9. sinifta 174 boyunda 65 kiloydum 10. sinifta 180 boyunda 70 kilo oldum neyse 10 .sinifta bu dediklerimin hepsini basardim o cool dedigim cocuklar benden daha ezik oldular hep girisken oldum hic korkmadom ve basardim 10. sinifta 2 kizla ciktim 4 kez kavga ettim (3 galip) ve hocalar tarafindan sevolen bi ogrenci oldum bence sen hayatini degistielisin universite tutur ve yeni. kisilerle tanis yeni bi hayat kur dedigim gibi girisken ol

reserved

sizin orda sahur vakti kaçta amk , 1 saattır bekliyom

kaç saat sahur yapıyon panpa

Bu burada kalsın sonra gelip okurum.

@640 yaz artık...

reserved

oha iyi hikaye. Reserved

takipteyim pnp rözırvırd

bir ders saati boyunca kızla konuştum. utanmadan,sıkılmadan, korkmadan ve heyecanlanmadan. biraz terlemiştim ve konusurken kızardığımında farkındaydım ama nerdeyse hatasızdım.bi ara nöbetçiler geldi ve bizde kantine indik. inanabiliyonuz mu lan ben asosyal asalak kardeşiniz kantinde 1 ders boyunca güzel bi kızla oturdum ve sohbet ettim. evet ben yaptım bunu. hani gece saat 2 de uyanıp sabaha kadar etrafta dolaşan, dışarı sadece okul ve iş için çıkan ben. kızlara bakmakla dahi terleyip heyecanlanan ben.

neyse kızla yaptığım bu konuşmada ondan telefon numarasını hatta evinin adresini bile aldım. yavaş yavaş atlattığımı düşünüyordum bu asosyallik illetini. öylede oluyordu zaten.bu konuşma büyük bir gelişmeydi benim için. tabi bu konuşma hayatımın en büyük hatalarından biri olsa da kendi sorunlarım için bir başarıydı...

rezarvuar

2. ders tekrar mezbahama gitmeden önce bi tuvalete gittim. kız sınıfa gitti ve giderken seni herzaman böyle görmek istiyorum dedi.ne anlama geldiğini anlamadan ve çok da giblemeden girdim tuvalete. önce ayakta durarak işedim.her zaman okul tuvaletlerinde kapılı odalara girer orda işerdim.ama ilk defa muslukların karşısındaki yanyana duran 4 lü işene yerinden birine işedim. sizin için bişey ifade etmeyebilir ama benım için büyük bi adımdı bu.sonra gidip kafamı suyun altına soktum. size şunu rahatça söyleyebilirim kardeşlerim su dünyadaki en büyük nimettir. istisnasız en güzelidir.buz gibi suyun altında uzun saçlı kafam duruyordu. gözlerim kapalı domalmış bi vaziyette durdum öylece. uzun saçlarımın arasından giriyordu sular. kafa derımde hissediyordum suyu resmen. boynumdan aşağıya ordan sırtıma en sonra kıçıma iniyordu damla damla. terden ıslanmış tüm vücudum bu kez suyla ıslanıyordu. bacaklarıma kadar titriyordum. üşüyordum hatta ama kafamı çekmek istemedim bu nimetten. kafamı sola yatırıp kana kana içtim tatlı tuvalet suyunu. tuvalet dolumuydu boş muydu bılmıyordum ama hiç de gibimde değildi bu.o an sadece suyu istiyordum tenimde, ağzımda midemde ve penisimin içinde. sadece su.ama bu velinimetin bi bedeli vardı elbet. tüm vücudumda hissettiğim su benden tel tel saçlarımı alıp zütüruyordu bembeyaz olmayan biraz kirli lavabonun içinde. saçlarım lavabonun kirli siyah yerlerinde bile vardı. saklanıyorlardı orda.ama gibimde değildi saçlarım o anda. saç denen siyah tel taneleri o anda sadece suyla benım aramda duran engeller bütünüydü. işte bu şekilde saçımı kazıtmaya karar verdim..

devam panpi devam

tekrar sınıfa uzun saçlı ellerimin bazı yerleri saç taneleri dolu olarak girdim. saçlarımın her yanından sular damlıyordu. boğazıma okul üniformamın içine ve sırtıma akıyordu su taneleri. tüm sınıfın gözü üzerimde değildi. kimsenin giblediği yoktu bu acil kulu. eskiden nasılda kendimi önemli hissederdim. tüm davranışlarımı dizginler sınıfa girdiğimde tüm gözleri üzerimde sanırdım.o an ne kadar salak olduğumu anladım kardeşlerim. normalde olsa saçlarımı tişörtümü her zerresiyle kurular sınıfa düzgün bi şekilde dikkat çekmeden girerdim, hızlı adımlarla yerime otururdum.bu kez öyle olmadı. içeri kafam okyanus bi şekilde girdim. burnumun ucundaki su damlasını görebiliyordum. tavandaki ışıklar o su damlasındaydı. parlıyordu önüm. elimin tersiyle sildim burnumu. ağır ağır tahtanın önünden geçtim. ayaklarımın önüne kollarıma bacaklarıma düşüyordu damlalar. sadece ben görüyordum bunları. kimse bakmıyordu bu tarafa. yürümeye devam ettim. bacaklarım titremiyordu, kalbimin sesini duyamıyordum ama mutluydum kardeşlerim. cebimde 10 cm bi bıçak heryanım su içinde tamamen özgür tasasız, tersiz ve çaresizlikten uzaktım. sırama geçtim. önüme dökülen su damlalarını elimle sildim ve arkama yaslanıp sınıfı izlemeye koyuldum.

sol tarafım da açık bi pencere. hemen önünde az önce konuştuğum kıza ait bir çift bana bakan göz.bu gözlerin derinliklerine daldım hemen. kaçırmadım gözlerimi utanç içinde. kızarıp eğmedim kafamı aşağı. resmen balıklama daldım bu denize.bu kısa ve uzun bakışmanın sonunda gözlerin aşağısındaki bir çift kırmızı dudak kulaklara doğru gerildi. gözler önce kapandı sonra kafa öne doğru döndü.ben mimiksiz ve kıpırdamaksızın devam ettim bakmaya o kafanın yanına. burnun şekli, sağ kulakta parlayan küpe ve toplanmış saçlar.ne ara topladı bu huur saclarını diye düşündüm. sonra devam ettim düşüncelere.en sonunda düşüncelerim cok ama çok kötü yerlere gitti. hepsi bu kızla ilgili kötü düşünceler.

devam ettim çevremi incelemeye. pencere kenarındaki sıranın en önünde öğretmen masasının hemen arkasında ki sırada 2 kız fısır fısır konusuyor kendi aralarında.o sıranın en arkasında yanı benım konustuğum kızın 2 sıra gerisinde 4 kişi bi sıraya oturmuş. futbol konusuyorlar. ortadaki sırada benım hemen önümde up uzun halka filmindeki gibi saçları olan bi kız var. saçlarından tahta görünmüyor o derece. yanında aşırı ak partili ve dinci bi genç oturuyor.bu genç önümdeki halkaya ricard dexer shawnı anlatıyor. onların önünde çalışkan ve harıl harıl test çözen 3 kız. hemen kafamı arkaya çeviriyorum. arkamda giresunlu aşırı sağcı bi çocukla yanındaki ankaralı çerkez arkadası bişeyler konusuyorlar. duvar kenarına bakıyorum en arkasında bi komünist var. anladığım kadarıyla ateistde aynı zamanda. elinde samsung marka bi telefon var ve gülerek bişeyler yazıyor telefona. bende gülümseyip kapı tarafına bakıyorum. kendi halinde saçları dikik bi apaçi var. çekmiş kulaklığı dalmış alemlere bu herif.ah nasılda acıyorum bu adama.kim bilir hangi gibimtonik bi müzik çalıyor o gibik kulaklığında.ah kim bilir hangi saçmalıklar çınlıyor kulaklarının içinde. nasılde pink floyd dan habersiz onları dinliyor. king crimson denen şeyin ne olduğunu bilmeden nasılda takılıyor oda öylece. işte tam bu acıma fastında kapıdan içeri öğretmen girdi. size hiç betimlemediğim çantamı açıp kitaplarımı çıkartmadım. çünkü size anlatmadığım çantam yanımda yoktu o an.getirmiyordum zaten son 2 gündür çantamı. boş gelip boş gidiyordum. ayağa kalkıp ıslak ıslak ayakta durdum biraz. sonra yerimize oturduk işte tüm koyunlar olarak.