gece gece cidden okuyacak olan varsa gelsin

iş günlerinden herhangi gibik bi gün. okul çıkışı kütüphaneye gitmişiz aliyle ordan eve gelip yemek yedikten sonra soluğu işyerinde almışım.bu iki huur cocugunu dinlemek zorunda olarak iş yapıyorum. kulaklarımın çevresinden, alnımdan ve ensemden damla damla sular akıyor. elimde silikon tabancası, kendimi kaptırmışım hızlı hızlı sıkıyorum. ellerim titreye titreye durmadan yapıyorum. sağ elimin tabancayı sıktığım 3 parmağını hissetmiyorum. ayakta durmanın verdiği yorgunluk bacaklarıma binmiş.sol kolum saatlerdir dinlenmediği için çok ağrıyor. sofi olan diğerine surelerle ilgili bişeyler anlatıyor. havada sıcağın, terin ve sıcak silikonun dayanılmaz kokusu var. etraf kahve rengi 100-150 tane karton kutuyla dolu. şakaklarımdan ve alnımdan gelen damla terlerden 2 tanesi yolda birleşip eğik olan kafamın üzerinde süzülerek burnumun ucuna geliyor. vücudumla yaptığım işe odaklanmışken gözlerim damlaya takılıyor. elimle siliyorum ve tişörtümün kollarıyle kulaklarımın çevresini de üstün körü siliyorum.bi kaç saniye sonra tekrar aynısı oluyor.2 damla ter gelip burnumun ucunda ışığın yansımasıyla parlıyor. çok parlak bi kristal gibi gözüme çarpıyor her seferinde bu damla. ışığın etkisi onu daha güzel yapsada sinirleniyorum.

elimdeki silikon makinesini masya hızlıca bırakıp üstünede diğer elimdeki plastik işleri atıyorum. hızla tuvalete yürüyorum. tahta kapıyı serçe açıp çeşmeye bağlı uzun hortumu elime alıyorum. musluğu sonuna kadar açıp kafama tutuyorum hortumun ucunu. birden beni sıkan tüm terlemeler derin bi üşüme hissine dönüşüyor. titriyorum ilk başta.30 saniye önceki halimi düşünüp kafamın her yerinde dolaştırıyorum hortumu. tişortumun içine sular akacak kadar ensemin derinliklerine de tutuyorum suyu. kulaklarıma alnıma her yerime basıyorum kutsal suyu.en son hortumun ucunu gözlerimi kapatıp suratıma tutyorum. kafamın heryerinden yere sular akarken açıp işiyorum bide rahat rahat. arka cebimden evde peçete bittiğinde osbir çekmek için sakladığım buruşuk peçeteler yığını çıkarıp heryerimi tüm kafamı kurtuyorum.ve çıkıp gidiyorum tekrar içeri..

devam

içeri gittiğimde bu iki malı kendi aralarında konuşurken buluyorum.ne biçim çocuk lan bu--çok garip bi tip lan--hayır neden hep yüzünü yıkıo lan... hiç konuşmadan tekrar yerime gidip işime devam etmeye başlıyorum.5 dakika sonra şeriatçı olan öbürüne 'bizim kızları çağırıyom o zaman, gelsinler işler bitince çıkarız birlikte' diyor. ötekide tamam deyince bu mesajlaşma trafiğine başlıyor.ben bi yandan çalışıp bi yandan bunları izliyorum. patron bizim başımızda durmadığı için bunlar arada kaynatıyordu. hatta geçen gün eski sınıflarından bi erkek çağırmışlardı takılmak için. şimdide bizim kızlar demesinden sevgilileri olduğunu anladığım kızları çağırıyorlar. aradan 1 saat falan geçtikten sonra yani ben kafamı 2 kere daha yıkadıktan sonra bodrum katının cdıbına biri vurdu. aynı anda şeriatçının telefonuna mesaj geldi ve o da gülerek gidip apartmanın kapısını açtı.5 dakika sonra 2 kız gelmişti çalışma yerimize..

asıl anlatacağım iki salağa gelmeden önce kızların bende bıraktığı ilk izlenimleri anlatım kısaca. içeri arka arkaya girdiler ve ilk giren biraz bol kot pantolonlu kapalı bi kızdı. pantolonunun sol diz kapağında ufak yırtıklar vardı. koyu lacivert bi başörtü takmış yine aynı renk oje sürmüştü. suratında çok uzaktan anlaşılmayacak hafif bi makyaj vardı. gözlerine başörtüsünün rengine benzeyen sürme kalem tarzı bişey sürmüştü. kafası bana karayip kosanlarındaki kaptan jack sparrov u hatırlattı ilk anda. hatta içimden baya gülmüştüm.bu kızın ayaklarında düz taban lı babet gibi siyah bi ayakkabı vardı. pantolonunun paçaları dar olduğundan ayakkabısının altında ten rengi ince çorabı görülüyordu. çok güzel bi kız sayılmazdı ama benim gibi asosyal bi liseli için gayet çekici bi kızdı...

rezerved

ELiF MEVZUSU COK gibTI AMK MALI KENDiNi REZACiZADE MAHMUT EKREM Mi SANIYON OKADAR AYRINTI VERiON. BIRAKIYOM HiKAYEYi ANANI gibiYiM 2 SAATiM BOŞA GiTTi

kapalı olan kız direk şeriatın yanına gitti. nedense birbirlerine hiç dokunmadan naberleşip güldüler. onları o halde görünce hafif midem bile bulandı. neyse arkasından gelen diğer kızsa dar siyah bi tayt giymişti. yine aynı renk bi ayakkabı vardı ayağında ve taytı ayakkabının içine kadar uzanıyordu. üzerinde gri, geniş bi tişort vardı.ilk gördüğümde babası seneye de giyer diye almış espirisi yaptım kendi kendime.ama sonradan modasının bu şekil olduğunu kavradım.bu kızın saçları siyahtı ve arkadan topuz yapmıştı. kafasında da parlak bi taç vardı.bu kızın suratı gayet güzeldi. suratın nerdeyse hiç makyaj yoktu ama saf bi güzelliğe sahipti bu hatun. taytının arka cebinde beyaz bi telefonun ucu gözüküyordu.bu kızsa önce etrafına baktı beni fark ettikten sonra bana bakarak diğer çocuğun yanına gitti. yaklaşık 10-15 saniye 2 grupta biraz bakıştıktan sonra sıra benim kim olduğuma gelmişti.

aslında benim kim olduğumun bi önemi yoktu. kendimi bildim bileli yaptığım gibi uzaktan milleti incelemekle yetinebilirdim ben. yani ne de olsa varlığı yada yokluğu belli olmayan hayalet gibi bi heriftim. neyse beni bu ikisi yaklaşık 10 kelimede tanıttılar.10 kelime benim gibi birini anlatmak için çok fazla bi sayıydı.ne dediler nasıl tanıttılar hatılamıyorum ama o civarlarda bi sayıydı. benim gözlerim kızlardaydı.o anda fark ettim ki bu tayt lı olan kız bizim izmirli elife biraz benziyor..

Reserved

21 sayfa benim hayatım sürmez mk ne anlatıyo bu eziq

yaRIN DEVAM EDiCEM BEYLER SABAH iŞ VAR AMK ERKEN KALKCAZ..iYi GECELER

ayraç 524

reserved

vay amk 22 sayfa olmus

vay amk 22 sayfa olmuş

resedzcxjsahfdc

Devam et panpa

reserv

reserved

reserved

reserved

sahife 4