-
301.
0(bkz: yapma hayrettin)
-
302.
0ileride degerlenir buralar ---rez---
-
303.
0okumadım
-
304.
0hata: ibrahim paşa'ya, henüz keşfedilen yeni dünya (amerika)'ya sefer düzenlesek istifade edeceğimizi de söyledim. fakat uzak denizlerle işimiz olmadığını, akdeniz'i ve hind denizlerini tutmamızın kafi olduğu cevabını verdi, müsaade etmedi. gazavat ı hayrettin paşa
-
305.
0reserved
-
306.
0reserved
-
307.
0reserved
-
308.
0vay anasını
-
309.
0yeni galiba
-
310.
0reserrrvd
-
311.
0dedelerin 2.si
-
312.
0sen ne diyon yarram
-
313.
0akıllı adammış
-
314.
0@6 titreyerek kustum mk
-
315.
0ibrahim paşa'ya, henüz keşfedilen yeni dünya (amerika)'ya sefer düzenlesek istifade edeceğimizi de söyledim. fakat uzak denizlerle işimiz olmadığını, akdeniz'i ve hind denizlerini tutmamızın kafi olduğu cevabını verdi, müsaade etmedi. gazavat-ı hayrettin paşa
- 316.
-
317.
0titriyere sıçtım amk bune
-
318.
0ayşegül piknikte değil mi bu
-
319.
0düşman gemilerindeki mallar, oruç reis'in teknelerine aktarıldı. tekneler o derece doldu ki, kaplumbağaya döndü; kımıldamaya iktidar yoktu. şenlik içinde midilli'ye geldiler. ben hızır hayreddin, ağam i̇shak'la beraber, karındaşımız oruç reis'i limanda karşıladık. bütün hısım ve akrabamız bizimle beraberdi. öpüşüp kucaklaştık. oruç reis, midilli'den çıkalı yıllar olmuştu. bu kadar zamandan beri birbirimize hasret çekerdik. oruç reis, midilli'den i̇zmir'e gitmeye, velinimeti sultan korkut ve karındaşlığı piyale bey'le görüşmeye karar verdi. fakat tam bu sırada midilli'ye bir haber erişti : sultan selim han hazretleri tahta oturmuş. karındaşı sultan korkut'la hasım olmuş. sultan korkut ziyadesiyle korkup kaçmış. oruç bey bu haberi alınca pek üzüldü. büyük karındaşı i̇shak reis, ağam oruç'a dedi ki : "var imdi buralarda durma. bu kışı i̇skenderiye'de kışla. bakalım ne ola? elindeki tekne sultan korkut'un ihsanıdır. ola ki sana zarar erişe." - gazavat-ı hayrettin
-
320.
0Derhal istanbul Tersanesi'ne koştum. Devletin birçok liman şehrinde tersanesi vardı. Ama büyüğü, Haliç üzerindeki tersaneydi. Bu tersanenin dünyada eşi yoktu. Hiç bir tersane burası kadar gemi kızaklayamaz, işçi çalıştıramazdı. Akla gelebilecek her türlü sanat erbabı mevcuttu. işçilerin çoğu Hristiyan esirlerdi. Ama bedava değil, ücretle çalıştırılırlardı. Ücretlerini biriktirenler değerlerini öderler, hür olur, memleketlerine dönerlerdi. Ustaların ve mühendislerin hepsi Türk'tü. Tersanede çalışanların sayısı 20000'den az değildi. Murad edilse, bir yıl içinde, Venedik donanmasının bir eşini inşa etmek ve donatmak mümkündü. Gerçi istanbul Tersanesi'nin şöhreti dünyayı tutmuştur. Venedik kafiri bile, hakanımızla sulh içinde olduğu demlerde bu tersaneye kadırga ısmarlardı. Ancak gözle görüp içine girmedikçe, azametinin derecesini takdir edememiştim. Böyle bir tersane, bu kadar zengin bir devletle her şey yapmak ve Tanrı'nın izniyle başarmak mümkündü
-
bakircanda kişiliksizlik hastalığı var
-
cccrammsteinccc ve jordi el nino adlı yazarlar
-
40 yasında abınız olarak sozlugu bırakıyorum
-
keske turkiye gelseydin
-
iffeti olan kadın
-
dindar degilim yanlis anlasilmasib
-
güzel yazmış herif
-
ultra zengin olsam münzevi olurdum
-
1 ekimden itibaren yazarların zamlı maaşı
-
darwinizm materyalizm
-
23 yasinda genc bi ukreynali kiz
-
başladıysa geç yazmalar
-
keşke manifest grubundan bir kızla sevgili
-
vajinam olduğuna inanmayanlar var
-
aceyip iti hangi ilde okuyacan
-
aşkın bende
-
incici cuck aile ziyareti
-
charlie kirk denilen adi herif
-
beyler bir kızın sevdiğini nasıl anlarım
- / 1