gassal adlı altın portakallık senaryom

part 1

13 Eylül 1961...
27 Mayıs ihtilalinin üzerinden aşağı yukarı 1 sene geçmiştir. Ülke üzerinde halen kül renginde gri bir sonbahar hakimdir... sokakta dökülen yapraklardan oyun oynamaya çalışan çocuklar, kanlı ihtilalin izlerini taşıyan babalarının kırışık yüzlerine inat bembeyazdılar...

O çocuklardan Kemal'in babası olan Nedim bir camide gassal(ölü yıkayıcı) idi. Kesinlikle bunu bir meslek olarak görememiş ama hayat şartları, yoksulluk bu işi seçmesine zorlamıştı.

17 Eylül 1961...
Sıradan bir gün gibi gözüküyordu. Kahvaltıda biraz zeytin biraz peynir, bol miktarda kuru ekmek. Kemal ile birlikte karınlarını doyurmaya çalışırlarken kapı çaldı...

iMAM : (Telaşla içeri girer) Nedim! olanları duydun mu?
NEDiM: Hayır ne oldu ki?
iMAM : (Telaş yerini üzüntüye ve göz yaşına bırakır) Onu asmışlar
NEDiM: Kimi!
iMAM : Adnan Menderes!

Nedim bu haberi alır almaz sandalyenin üzerine oturur, başını iki elinin arasına koyar ve ağlamaya başlar.

açmayın beyler kutadgu bilig.
birazdan buralar destan dolacak.

iyimiş panpa takipteyim şuku

part 2

NEDiM: Rıza efendi peki neden hep iyiler? neden!
iMAM : Başımız sağolsun Nedim. Ama asıl şeyi söylemedim henüz
NEDiM: (Gözlerini peçeteye siler) Nedir?
iMAM : Az önce Ankara'dan aradılar. Bizim camide yıkanıp buradan defnedilecekmiş merhum.

Nedim, Rıza efendinin bu sözlerinden sonra geçmişe dalar gider...

11 Ocak 1945 (Flashback) Dış GÜN (ANKARA)(TBMM Yakınları)

NEDiM:(acı içerisinde) Baba nolur vurma yeter artık nolur
CELAL:19 Yaşına geldin p.ç! Senin yaşındayken eve para getiriyordum. Sana bakıyordum. .iktir git ulan dilen, ne yaparsan yap eve para getirmeden sakın dönme

O sırada siyah bir makam arabası yanlarında durur. Arka kapının siyah penceresi yavaşça aşağı doğru iner.

part 3

A.MENDERES: Bırak o çocuğu!
CELAL : (Onun tam olarak kim olduğunu bilmemekle beraber, gözlerini hafifçe kısarak, tedirgin bakışlarla..) Sende kimsin? Ne yaptığını biliyormusun da ordan bırak diyebiliyorsun? Benim yerimde kim olsa aynısını yapar!

A.MENDERES: (Arabasının kapısını açar ve aşağı iner. Nedim'i kolundan çekip biraz uzağa gotürür) O genç bir delikanlı, bu şekilde rencide etmen hiç doğru değil.
CELAL : Adam olsaydı da eve para getirseydi, peh delikanlıymış..ben onun yaşındayk...
A.MENDERES: (Celal in lafını ağzına tıkar) Tamam sus. Konu iş ise ben bu genç delikanlıya iş ayarlayacağım. Şimdi bizi biraz yalnız bırak ve evine dön, onu sana ben getiririm.
CELAL : Seni tanımıyorum bile! Sana niye oğlumu emanet edeyim
A.MENDERES: Peki sende gel.

Celal, Menderes'in bu ılımlı tavrı karşısında şaşırır ve onlarla gitmeyi kabul eder...

part 4

iMAM : Nedim iyi misin oğlum.
NEDiM: iyiyim öylesine dalmışım sadece
iMAM : Tamam hadi toparlan da bir an önce hazırlıklarımızı yapalım. Yarın camimiz çok kalabalık olacaktır.
NEDiM : Tamam Rıza efendi, Kemal’i okula bırakır bırakmaz hemen geliyorum arkandan

• *

Rıza efendi kapıyı yavaşça kapatıp dışarı çıkar, Nedim ise bir maşrapaya su doldurup çiçeklerin olduğu köşeye gider. Çiçeklere yavaş yavaş döktüğü suya dalıp gider…

part 5

11 Ocak 1945 (Flashback) (OTOMOBiL) GÜN (ANKARA)

MENDERES: Adın ne senin evlat?
NEDiM: Nedim efendim
MENDERES: Bir yerde çalışmıyor musun, elinde mesleğin yok mu?

Nedim, Menderes’in bu sorusu üzerine babasına dönüp masum bir bakış atar, sonra tekrar Menderes’e dönerek…

NEDiM: Var efendim, babam bahçıvan, bende onunla beraber haftanın belirli günleri çalışıyoruz.
MENDERES: Madem çalışıyorsun, baban neden az önce sana git iş bul kendine diyip sana vuruyordu?

Celal hemen atılır…

CELAL: Beyefendi, bunun bir sevdiği var, kaçıp kaçıp kazandığı paraları pastanelerde çarçur edip durur. Yanımdayken biranda gözümün önünden kaybolup gidiyor. Ben artık bir başkasının yanında çalışmasını istiyorum, benden yüz buluyor eşek, bakmayın vurduğuma içim acıyor, oğlum o benim ama aklı bir karış havada.

MENDERES: Şimdi anlıyorum… Demek yaramaz bir çocuksun Nedim

Nedim kafasını öne eğer…

CELAL: Annesi öldükten sonra iyice zıvanadan çıktı. Okulu bıraktı. Bir baltaya sap olsun diye uğraştım, ne kazandıysam elimde avucumda ne varsa hep ona harcadım. Hayatımdaki tek yakınım Nedim kaldı… (Gözlerinden yaşlar süzülür)

MENDERES: Tamam üzülmeyin, ikiniz içinde bir şeyler bakacağım.

Celal bu sözün üzerine çok sevinir…

CELAL : Allah razı olsun sizden… (dedikten sonra kalbini tutar, fenalaşır. Rengi bembeyaz olur…)

NEDiM: Baba iyi misin, baba!! Baba!!!

part 6

• *

KEMAL: Baba? Baba suyu yere döküyorsun, iyi misin?
NEDiM: He ne? Ha iyiyim oğlum hadi hazırlan da çıkalım, okula geç kalacağız.

• *

Nedim, Kemal’i okuduğu ilkokulun kapısına kadar bırakır, ondan sonra da Rıza efendiyle yapılacakları ayarlamaya başlarlar.
Akşam olduğunda Kemal’ i okuldan alıp eve dönerler.

• *

Kapı çalar…

NEDiM: Kimo?
ALi : Nedim ağabey içeri girebilir miyim?
NEDiM: Gel Ali hayırdır. O elindeki nedir?

Ali elindeki kanlı giysiyi Nedim’e verir.

ALi: Başımız sağolsun ağabey. Kemal şehit düştü.

part 7

Nedim, “oğlum” diye gırtlağı yırtılırcasına bağırır ve yatağında ter içinde uyandıktan sonra, hemen Kemal’in odasına dalar, iyi olduğunu görünce bir bardak su içer, iki rekat namaz kılar ve yatağına geri döner. Gördüğü kabusun etkisinden kurtulamaz, sürekli sağa döner sola döner. Bir türlü uyku tutmaz. Ceketini kaptığı gibi soluğu Rıza efendinin evinde alır

• *

NEDiM: Benim Rıza Efendi aç kapıyı…
iMAM : Hayırlar olsun Nedim. Saat sabahın 3 ü hayırlar olsun inşallah.
NEDiM: içeri gireyim anlatırım

Rıza’nın tedirgin bakışları eşliğinde Nedim gördüğü rüyayı anlatır ve ondan bir yorum ister.
iMAM : Telaş yapacak bir şey yoktur Nedim’im. Zira rüyada şehit olmak yada şehit görmek o kişinin iyi yerlere geleceğine işarettir. Hayırlı bir rüya görmüşsün. Şimdi git biraz sakinleş, güzel bir uyku çek. Sabah bizim için çok yorucu bir gün olacak.

NEDiM: Allah razı olsun içime su serptin Rıza efendi. Hayırlı geceler
iMAM : Hayırlı geceler Nedim’im…

• *

devamı gelecek. oçler ilgi yok amk sizin

panpa ben okuyom sen yaz

part 8

sabah olmasına yakın sağnak yağmurun sesiyle uyanan nedim, sabah ezanından önce camiye gitmiştir. gasilhanenin kapısını yavaşça açmış ve gördüğü görüntü karşısında dizlerinin üzerine çökmüş ve ağlamaya başlamıştır.

merhumun naaşının orada yattığını gören nedim yavaşça ona yaklaşmaya başlamıştır. her bir adımda besmele çeken nedim, cesedin başına geldiğinde eliyle onun boynunu sevmeye başladığını görürürüz

korsana hayır amk benden çalmış totoşlar

aga bunu burada değil de yabancı bir seneryo sitesi vardı oraya gönderseydin fikir hakkın oluyordu da gerçi 13 seneyi kapsıyor mu o o konudan emin değilim

nick nerden tanıdık lan derken zütüncü biladerimmiş.