beyler bugün üni'den hatun bi arkadaşla derbiyi izlemeye gittik. gittiğimiz mekanda garson bi beybi vardı. sarışın, uzun boylu, fizik desen mükemmel, yüz desen harika, mimikler vs. her şeyi dört dörtlük. hatunla maç boyunca ortalarda boşları falan toplarken göz göze geldik ama ben türkiyede yetişmiş biri olarak çocukken anamın, babamın, abilerimin "bırak sen yapamazsın", "sen dur" gibi özgüvenime yosun tutturan çıkışlarından dolayı kendi kendime kız kesin arkamdaki masada boş tabak var mı yok mu ona bakıyodur diyerek sürekli mental fren yapıyorum.

çünkü hatun baya esaslı, höt dese denizi ortadan ikiye ayırıcam öyle güzel. ben de 1.85 boy, 75 kilo, sarışın, yeşil gözlü, avaraj bi bebeyim. hafif laz burunluyum ama profilden bakınca belli olmuyor. bi tom sawyer değiliz ama hafiften go'muz var.

neyse gel zaman git zaman 90'da fener bize koyunca, mekana birlikte gittiğim hatuna 3 numaralı bakışımı attım ve birlikte mekanın arka tarafına sigara içmeye çıktık. ben bi yandan içerdeki hatunu düşünüp, bi yandan dertli dertli takıma söverken, hatun arkadaş "o değil de sarışın garson sana 90 dk markaj yaptı gözümden kaçmadı" dedi. fütursuzca güldüm ama bi yandan kuul takılıp mutluluğumu gizlemeye çalışıyorum. mırıldanarak "yok be yavrum ne alakası var" dedim. o da senin tepeni gibiyim der gibi bi bakışla sırıtarak kafasını iki yana salladı.

neyse hesabı ödemek için içeri geri döndük o ara hatunu kesmeye devam ediyorum (harbiden bakıyor amk). velhasıl kelam arkadaşla alman usulümüzü yapıp hesabı ödedik sövmesinler diye egemen bağış edasıyla bahşişi de masaya atıp tekrar arka tarafa yöneldik.

mekana iki araba gitmiştik. bi baktım benim arabanın arkasına bi huur çocuğu bmwsini çekmiş. döndüm hatuna "sen atla arabana git ben mekana dönüp bmwnin sahibini bulayım" dedim. öpüştük koklaştık, tam giderken (benim arabanın arkasına birinin parketmesini kastederek) "bak evren sana mesaj gönderiyo gir içeri kızla konuş, ben seni bi yerden tanıyo muyum acaba? gibisinden bi şeyler söyle, zaten kız cevap olarak numarasını verecek" dedi. ben de 2 numaralı ağız mimiğimi yaparken kafamla onaylayarak "team taam" dedim ve tekrar içeri girdim.

ilgi olursa devam edicem...

devam ediyorum

arkadaşa verdiğim yarı yalan yarı giblenmemiş cevaptan sonra daldım içeri arabanın sahibini garson hatuna sormaya en azından bunu kafaya koymuştum muhabbet açma bahanesi olarak. o yüzden içeri girer girmez karşıma çıkan mekan sahibini şık bi vücut çalımıyla geçtim tam garson hatunu menzilime aldım derken orta yaşlı naim süleymanoğluna benzeyen baş garson hanımefendi yüzünden pitstop yapmak zorunda kaldım "buyrun bi şey mi unuttunuz" dedi. içimden "evet amk sana verdiğim bahşişi gibiyim onu geri almaya geldim" demek gelse de bu durumu daha önce planlamadığım için "hayır tuvaleti kullanıcaktım" dedim.

neyse beyler pratik zekada fail olduğum için tuvalete girmek zorunda kaldım. biraz durayım da çıkarım diye 3 metreküp tuvalette volta atarken ulan bunlar hep hormonal abazalıktan şimdi gidip kendimi kevaşeye rezil edicem onun yerine şurda bi os1 çekip deşarj olayım hafta sonu bardan clubtan illaki kendi ayarımda bi hatun bulurum diye düşündüm ve evet telefondan ferre açmaya üşendiğim halka açık tuvalette hayalgücümün sınırlarını zorlayarak şipşak bir os1 e imza attım. duygularımın kendimden tiksinmeyle gibimdeki zehri atmanın rahatlığı arasında savrulduğu sıralarda kokusu ve verdiği kayganlık hissinden nefret ettiğim lanet olası likit el sabunuyla kendime hijyen sağlayıp kendimi tekrar içeri attım ama atmaz olaydım daha yüzümün kızarıklığı geçmeden garson hatunla karşı karşıyaydık.

lan okuyosanız arada devam falan yazın

devam ediyorum

hatun benim yeni os1 çekmiş mağara adamı tipime bakıp sırıtıyor ben de kendi kendime ulan bu karının erkekler tuvaletinin önünde ne işi var diye sorarken kız kafasıyla tuvaletin kapısını işaret etti yavaşça kafamı arkaya çevirdim ve sazlarıma inanamadım beyler kadınlar tuvaletinde os1 çekmişim dıbına koyayım tabi hatun bunun os1 bölümünü bilmiyor. olayı sempatikleştirmek açısından 5 numaralı gülüşümü attım işe de yaradı biraz da şapşal hareketler yapınca hatun karşımda kahkaha atmaya başladı ben de şaban gibi gülüyorum neyse kızın gülme seansı bitince yaklaştı "çok tatlısın yaa adın ne?" dedi aman Allah'ım tüfeklerime inanamıyordum başından beri tüm yapmam gereken kadınlar tuvaletine girmekmiş.

yemek yiyip gelicem arada devam yazın binigettolar

evet beyler soteyi gömdüm devam ediyorum

hatun "çok tatlısın yaa adın ne?" diyince bayram harçlığıyla atari salonuna giren küçük binler gibi hissettim sırıtkan bi ifadeyle ismimi söyledim ve onunkini sordum kızın adı büşraymış beyler. neyse kadınlar tuvaletinin önünde boş beleş muhabbetler etmeye başladık ben tabi kız ne dese am züt meme olarak duyuyorum 5-10 dk ayaküstü muhabbetten sonra içimde rio karnavalı coşkusuyla "kaçta çıkıyosun bi şeyler yemek ister misin?" dedim hatun da daha cümlemi bitirmeden olur yarım saate mesaim bitiyo bekleyebilir misin dedi. ben de ağzımla şukuyu verip yıllardır bekliyorum yarım saat daha beklerim heralde dedim kız da kahkahayı atıp tamam o zaman dedi ve heyecandan tuvalete gitmeyi unutup işe döndü (o da istiyo). hatun gülümseyip işine dönünce ben de tekrar mekanın arka tarafına çıkıp yaktım bi sigara sayfanın yenilenmesini bekliyormuşçasına turluyorum.

o arada baktım bmwli bin çoktan gitmiş neyse bekle dayım bekle sonunda tam yarım saat olmuştu libidolarımın yönettiği bedenimi kıza bakmak için mekana atacağım sırada hatun kendini dışarı attı biz baya sarılma mesafesinde yaklaştık zaten birine ilk defa yaklaştığınızdaki o ekşimsi duygunun etkisiyle gülümseyerek verdiğimiz "ao" "ov" gibi saçmasonik tepkilerden sonra ee ne yemek istersin dedim. bilmiyorum ki çok uzun sürücek bi şey olmasın açlıktan ölüyorum dedi (fastfood canııma minnet). hemen atladık benim yeşil ejdere hatunu en yakındaki nöbetçi burger king'e zütürdüm. anında whooperı gömdü kola yerine milli içeceğimiz ayranı almasıyla da gönlümde yeniden taht kazanmıştı.

çirkin amerikan geleneğini gerçekleştirip vücudumuzdaki trans yağ oranını dolar seviyesine taşıdığımız sıralarda aramızdaki samimiyet de epey artmıştı beyler bi şekilde konuyu alkole getirdim kız baileys severim ben falan diyince de olcay misali sol ayağamlan yabıştırdım "yakınlarda güzel bi mekan var gidip bi şeyler içelim yorgun hissetmiyosan" dedim. hatun da kafasıyla yaptığı daha önce hiç görmediğim bi hareketle (evet demek olduğunu düşünüyorum) süper olur dedi. çıktık ordan mekan yürüme mesafesi zaten dilencisiz 10-15 dk falan. daldık mekana 4. kata çıktık çok güzel bi masa iki sandalye boş sandalyelerin biri davet edermişesine yamuk bırakılmış o masa olmalıydı beyler. soyunduk dökündük kızın üzerinde siyah askılı bi bluz var buğday rengi teninde bi balerin misali estetik duruyo saçları iki yandan omuzlarına dökülüyor mekanın loş ortamı hatunun üzerine vuran sarı ışıkla adeta dans ediyor beyler bense tamamen saate bakıp cikse kaç dk var ne zaman varırız acaba diyorum.

beybiler okuyo musunuz?

neyse beyler hatunla muhabbet gırla devam ediyor güzel de muhabbeti var anlattıkça anlatıyo içtikçe daha da çok anlatıyo zaman nasıl geçiyo hiç bilmiyorum gaza gelip söylediğim dötüncü yirmilik biramı da içtikten sonra kızı eve davet etmeye hazırlanıyorum yavaştan ama bi yandan da aklıma evdeki ortam geliyo bizim ev 1+1 beyler odada ben salonda da gibik ev arkadaşım kalıyor. ne paravan var ne bi şey evin kapısından girdiğiniz an herifin incin yatağı ve hayatı boyunca kullanmayacağı çirkin şeyleri tuttuğu kül dolu masasını görüyosunuz. kısacası benim oda hiç fena olmasa da salon mülteci kampı havasında anasını pazarlıyım. bu sebepten ilk etapta kızın evi hakkında bilgi almaya çalışıyorum belki onun ev müsaittir orda takılırız diye ama beklediğim cevap gelmiyor kız 2 ev arkadaşı olduğunu 2 sininde bilmem ne kadar huur olduklarını bi tanesiyle daha yeni kavga ettiğini "eve gidip yüzlerini görmek istemediğini" anlatıyo. çare yok hatunu benim eve zütürücem. alkolün de verdiği cesaretle soruyu patlatıyorum " benim ev yakın buraya istersen bende kal hem ev arkadaşınla olan problem biraz soğur o ara yarın da işe bırakırım seni" diye. kız verdiği cevapla beynime multi kill atıyo "yarın çalışmıyorum".

ayrıntıları geçerek anlatıyorum

hatunun cevabını evet olarak kabul ediyorum ve hesabı istiyorum anasını gibiyim 6 kişi içmişiz sanki 129 lira hesap geldi canlıyı domalıp mekanın tuvaletindeki otomattan prezo alıyorum kızla mekandan ayrılıyoruz ve ev arkadaşım muhittini arıyorum evde mi değil mi diye ben kız arkadaşımda kalıcam diyo sevinçten dört köşeyim hatunla arabaya gidiyoruz kapısını açıyorum çok hoşuna gidiyo arabayı gibtir edip yapışıyo dudaklarıma havanın soğukluğu falan her şey yalan o an neyse yaşadığımız ülkeyi hatırlayıp biri görücek diye tatlı bi hareketle oturumu sonlandırıyorum hadi donucaksın diyip kızı arabaya kerkiniyorum.

son sürat eve gidiyoruz yıllardır park yeri ararken sinir krizleri geçirdiğim gibtiğimin yerinde çat diye park yeri buluyorum herşey mükemmel gidiyo dış kapıyı açarken 5 dk harcadım amk elim ayağım titriyo kız da ırıspı ırıspı gülüp beni izliyo neyse yukarı çıkıyoruz ve evdeyiz kız salona bakıp "eüw" tarzında bi bakış atıyor. açıklama yapma ihtiyacı hissedip arkadaş köyden geldi geçici olarak burda kalıyo diyorum. ve sonunda benim odadayız çıkmadan toplamıştım Allah'tan oda jilet gibi tertemiz. kızın da hoşuna gidiyo o üstündekini çıkartırken ben pc den güzel bi jazz parça açıyorum ilk başta gelip yanımdaki sandalyeye oturuyo ot içer misin diyorum şaka mı ot mu var diyo var tabi diyorum zulamdaki dün sardığım cigarayı ateşliyorum kız ilk fırtı çeker çekmez dünyadan kopuyo yaptığı her şey daha erotik gelmeye başlıyo zaten cigarayı ikinci uzatışımda cigarayı alma ve kucağıma oturma hareketini aynı anda yapıyor.

beyler ot içerken sevişmek dünyanın en güzel 5 şeyi arasına rahat girer emin olun başlıyoruz hatunla sevişmeye kızın vücudunu Kolomb gibi keşfediyorum omzundaki beninden göbek deliğindeki piercingine kadar her noktası ayrı bi heyecan artık olaylar iyice çığrığından çıkıyo yanımızdaki eski coca cola desenli sehpayı hatun cigarayı koymak isterken deviriyo umarsızca kahkaha atıyo elinden cigarayı alıp bi duman daha alıyorum tüm vücudumun uyuştuğunu hissediyorum artık kızın ne düşündüğünü bırak kendi düşündüklerim bile gibimde değil yere bakıyorum sehpanın üzerindeki kase düşüp kırılmış telefonum takum püsürüm yerde ama umurumda değil kızı tek hamleyle kucağıma alıp arkamızdaki yatağa atıyorum

ilk önce üstündeki siyah bluzu çıkartıyorum dekoltesi olmadığından bluzu çıkarınca göğsünün üzerindeki italyanca dövmeyi farkediyorum her noktasını hafızama kaydetmek istiyorum hatunun çünkü muhtemelen bi daha görüşmiycez.o da benim tişörtümü çıkartıyo çıkartmak mı yırtmak mı emin değlilm kızın alev alev yandığını hissedebiliyorum. hatunun altındakini de çıkardıktan sonra otomattan aldığım çirkin ambalajlı prezoyu çıkartıyorum tam takıcam prezoyu elimden alıp gülümseyerek göğsümden geriye doğru itiyo bırakıyorum kendimi hatun bana unutulmaz anlar yaşatırken ben tavanı izliyorum unutmam gereken o huur geliyo aklıma beni aldatan huur. bi süre düşüncelere dalsamda hatun aşağıda yaptığı dişlerimi gıcırtan hareketle beni kendime getiriyo yine 'an'a dönüyorum

derken benim onix artık kıvama geliyor hatun şapkasını takıp başlıyo inip kalkmaya ciks mükemmeldi beyler ikimizde kan ter içinde uzanmışken kıza bi telefon geliyo pardon diyip salona gidiyo ben de bi sigara yakıp içeri kulak veriyorum 5-10 dk hararetli bi telefon görüşmesi yapıyo kahretsin falan diyo ama konuyu anlayamıyorum en son off tamam diyip geri odaya geldi baktım üstünü giyiniyo toparlanıyo ne oldu diyorum gitmem lazım diyo ben yıkılıyorum anasını satırlıyım yanıma oturuyo sigaramdan bi fırt alıyo ve dövmeme çok dikkatli baktın anldıbını biliyo musun diyo hayır diyorum çok sağlam bi duman daha alıyo ve "asla pişman olma" diyo ben mal mal yatağımda oturmuş düşünürken hatun kalkıp gidiyo. kendime geldiğimde kalkıp arkasından koştum ama nafile hatun duman oldu ne bi telefon numarası ne bi şey.

evet beyler bu kadar. beğendiyseniz bi şukunuzu nick6 ya da teşekkürünüzü beklerim harbiden oturdum yazdım deli gibmiş gibi.

upupupupupupupuppuupup

upupuppupuupup