yazmıyorum amk sallamasyon hikaye

Odama giderken, babam çağırdı gel yanıma diye. Geçtim oturdum annemle babamı dinliyorum.

Babam: Karneni aldıktan sonra seni köye yollayacağız.
-
Ben: Baba ne işim var orada ya?
-
Babam: Oğlum dedenle, anneanen yaşlı hasta insanlar. En azından yardımcı olursun onlara, onlarda zaten gelmeni istiyor.
-
Ben: Baba beni git inşaata ver yazın, amelelik yapayım, her bi taku yapayım ama yollama köye falan allah için!
-
Baba: Sus lan pekekent, ben ne diyorsam o.
-
Ben: Gitmiyorum, zorla mı?
-
Annem: Oğlum gideceksin, babanı kızdırma.
-
Ben: Ana napacam orada, hiç kimse yok birde bomboş köy dıbına koyim
-
Baba: Küfür etme lan şerefsiz, seni çiğnerim burada pekekent.
-
Ben: Özür dilerim.

En sonunda babamla artık tartışmak istemediğimden, tamam diyerek mevzuyu kapattım. 1 hafta sonra karneler alınıyordu, mecburen onu bekliyecektim. O arada bir bahane uydururum, köye falanda gitmem amk diye düşündüm.

Ertesi sabah okula gittim, bilerek. Normalde okulun kapanmasına yakın ne yoklama olur, nede ders işlenir. Sırf kız arkadaşım ile biraz daha vakit geçirebilmek için okula gidiyorum, ama güzel gidiyordu. Eğleniyorduk, biz bizeyiz birde sevdiğimiz 2-3 arkadaşımızla son günleri baya güzel geçiriyoruz. Sevgilimin ismi Ülkü bu arada.

Arkadaşlarla aşşağı indik, beden eğitimi hocasından bir voleybol topu aldık. Ülkü ben ve diğer arkadaşlarımızla voleybol oynadık, biraz yorulduktan sonra. Kantinin oraya gittik, Ülkü'yle birlikte.

Ülkü'yle sohbet etmeye başladık;

Ben: Kızım ben yazın burada değilim.
-
Ülkü: Neredesin?
-
Ben: Köye gidecem galiba, hatta galiba değil gidiyorum.
-
Ülkü: 3 ay boyunca mı?
-
Ben: Evet
-
Ülkü: Oha, nasıl görüşecem seninle aşkım?
-
Ben: Valla bizimkilere bir şey uyduracam, kafayı takmışlar köye git diye. Bizimkilerle tartıştık zaten bu yüzden.
-
Ülkü: bir şey olmaz yaa, 3 ay kalmazsın zaten, 1-2 hafta kalıp gelirsin.
-
Ben: Bende öyle düşünüyorum, sen ne yapacaksın?
-
Ülkü: Dershanem var zaten biliyorsun.
-
Ben: Bilmez miyim.
--
Biraz daha sohbet etip, diğerlerinin yanına gittik. Hadi sahile gidelim dedik. Okuldan çıkıp, hep birlikte sahilde bir kafeye gittik. Herkes kendi halinde bir şeyler anlatıyor, langırt falan oynayıp vakit öldürüyoruz.

up up up

up lan up

başlığı giblemedi dıbına soktuklarım

up lan köyünü gibtiklerimm

uppa gangam stylee

giblemezseniz giblemeyin dıbına koyimmm

up up upuuuuuuuuuahuhauhahaa

up up up

vaaayyy şurada 2 am züt meme yazsaydık okurdunuz binler, neyse yazayım belkimm kendim okurum hohaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaahhha

Bizimkilerle biraz daha konuştuktan sonra, Ülkü'yle el ele tutuşup okula doğru yürüdük. Okul yine biraz kalabalık sayılır yinede okulda 40-50 kişi var aşağı yukarı.

Ülkü, okula çantasını getirdiği için mecburen sınıfa çıktık. Sınıf bomboş olduğundan hemen çantayı alıp, Ülkü'yle otobüse binip eve gidecektik. Sınıfı boş görünce dayanamadım, Ülkü dedim.

Ülkü: efendim
-
Ben: Biraz oturalım mı sınıfta?
-
Ülkü: Hayır? Sınıf bomboş, sıkılırız.
-
Ben: ikimiz baş başeyken niye sıkılalım?
-
Ülkü: Hayır Kutsal.
-
Ben: yuh, bana güvenmiyorsun.
-
Ülkü: Alakası yok aşkım.

Ben: neyse lan çıkalım o zaman.
-
Ülkü: beni yanlış anladın.
-
Ben: ya hee, hadi uzatmıyorum gidelim durağa gibeyim sınıfı.
-
Ülkü: Sakin ol
-
Ben: Sakinim.
--

Ülkü'yle okuldan çıkıp durağa doğru yürümeye başladık.

Otobüs geldi, Ülkü'yle otobüse bindik. Otobüş ikimizin evinin güzergahından geçtiği için, hep aynı otobüse binerdik Ülkü'yle.

Otobüste hiç Ülkü'nün yüzüne bakmıyorum. Çünkü sinirliyim, bana sınıfta hiç güvenmedi. Aslında biraz haklıydı güvenmemekle.

Neyse bunların mahelleye yakın bir yerde indik otobüsten, bende bilerek onunla indim. Bir parka geçip, Ülkü'yle konuşmaya başladım.

Ben: lan zaten karnelerden sonra bir daha zor görürüm seni, biraz baş başa vakit geçirmeyi istemek suç mu? Sapık mıyım lan ben?
-
Ülkü: ya Kusal, yeminle yanlış anladın beni. Ben o manada mı söyledim?
-
Ben: evet?
-
Ülkü: hayır gerizekalı, okuldan biri veya hocalardan biri görse yanlış anlarlar. Baş başa ne yaptığımızı düşünecekler? Bizimkilerin kulağına böyle bir şey gitse, senide benide döverler.
-
Ben: Yemişim seninkileri! Dövsünler beni amk!
-
Ülkü: he gerizekalı, veli toplantısı olduğunda, yanıma bile yaklaşamamıştın(gülerek)
-
Ben: Ayıp olmasın diye aşkım
-
Ülkü: Kesin canım kesin.
--

Ülkü'yü evine kadar arkasından takip ettim, mahallesinde yanında yürüsem bir sürü kolu komşu akrabası var. Mecburen geberme riskini göze alamadığımdan arkasından takip ettim. Eve girmeden bana öpücük atıp gitti uzaktan. Tabi bende çok mutluyum. Neyse oradan bizim eve kadar mal gibi yürüdüm.

Up up uppppp

Böyle güzel bir başlık daha ziyan oldu amk

Hadi lan uppp uppp

Neyse beyler aradan geçen 1 hafta boyunca en sonunda karne gününe gelmiştik, sabahtan çıkıp öğlene kadar mal mal bekledik. O sırada bizim arkadaşlarla, okulun arka bahçesinde oturup sohbet ediyoruz, güneşin altında erimeyelim diye.

Biraz daha orada bekledikten sonra, en sonunda okul toplandı hocalar geldi. Birde o kadar güneşin altında müdürün 10 saat boş boş konuşmasını dinledik, en sonunda konuşma bittiğinde hocalar karneleri dağıtmaya başladı.

Tabi ben mal, ders nedir bilmediğimden gibtirname ile sınıfımı geçtim. Aldım karnemi rulo yapıp kıç cebime soktum, Ülkü yanıma geldi hemen. Karneni göster diye, bende gösterdim. O da kızdı bana, bende anlam veremedim. Ne bekliyordu acaba? Neyse karneleri aldıktan sonra, tüm sınıf birlikte bir kebapcıya gidip, kebap yedik. Tüm sınıf derken sınıfın yarısı, yine hava karana kadar hep birlikte gezdik dolaştık.

O sırada bizimkiler aradı beni, hemen eve gel diye. Bende arkadaşlarla gezdiğimi söyledim, illa gel dediler. Hemen bizimkilerle tokalaşıp gitmek zorunda kaldım. Giderken Ülkü'yü de zütürdüm. Ülkü'yle otobüste konuşabildiğim kadar konuştum, onların oraya geldiğimde sarılıp öptüm. Seni arıcam dedim.

En sonunda eve varmıştım.