içinde ömer var. sıkıntı çıkmasın panpa
not: okumadım daha

demledim çayı panpa

Salona geçtiler birlikte, Burcu karnının acıkmış olacagını söyleyerek mutfaga geçti,
Ömer'se sigara zulasından bir paket çıkarttı,ve sigarayı yakmak için çakmak arıyordu evin içinde, Burcu agzındaki sigarayı görünce ani bir şekilde sigarayı agzından aldı,
Ömer içme diyebildi sadece,
O meret cigerlerini yeteri kadar mahvetmiş,
Hatta bir kere onun takuna ölümden bile dönmüştü,
Hayat bazen şaka yapıyor olabilirdi,
Öylemiydi acaba?
Ömer bir sigara daha çıkarttı paketten agzına zütürmeden önce sakin bir şekilde şu cümleleri söyledi,
Ölümüm bunun üzerine olabilir, veya bu şey beni direk olarak öldüredebilir,
Fakat şuan iyiyim ve bu sigarayı içecegim,
Burcu bu sözlerden sonra bişey diyemedi,
Sadece cebinden Ömer'in o yarım yamalak çakmagını çıkardı,
1 Yıl önce terminalde elini cebine attıgında bulamadıgı çakmaktı bu,
Sigarasını yaktı ve derin bir nefes aldı,
Burcu tekrar mutfaga geçti,
Bi kaç şey hazırlamıştı, birlikte yedileri,
Saat henüz akşam 9 gibiydi,
Yemek masasında sohbet etmeye başladıklarında saat 9 gibiydi,
Ömer'in bir ara gözü saate takıldı,
Saat 1 e geliyordu,
içeride sadece 1 yatak vardı,
Ne bir örtü,
Ne bir yastık vardı fazladan,
Herşey tekti evde,
Çayı bile aynı bardaktan içmiş,
Yemegede ekmek banmışlardı,
Ve şimdi yatakta tekti,
Ömer Burcu'ya salonda yatacagını onunda yatakta yatabilecegini söyledi,
Burcu yüzüne düşen saçlarının arasından Ömer'e bakıyordu,
Hayır bu gece birlikte uyuyabiliriz dedi Burcu..

Eline kuvvet kanka hızlı hızlı. Sigaraların benden söz.

heyecan yapma dedi profesör. bu arkadaşlar projenin afrika ayakları. ömer öğrendik o ayakları sayenizde dedi. profesör sinsice sırıtarak bu testten geçmen lazımdı yoksa bizden olamazsın diye ekledi. tam küfür edecekken burcu girdi lafa.
anlaması zor ömer biliyorum dedi. bizim içinde anlatması bir o kadar zor. şimdiye kadar yaşadığın her şeyi unut. tüm hayatın tamamen bir yalandan ibaretti. asıl gerçekle şimdi yüzyüze geleceksin.
ömer hafifçe sırtını duvara vermişti bunları dinlerken. burcu ben projenin avrupa ayağıyım dedi. seninle tanışmaktan mutluluk duyuyorum diye de ekledi.
lafları profesör bozdu. o zaman ikinci testime başlayalım dedi. daha hazır değilsin.
ömer ne olduğunu bile anlamadan zenciler onu masaya yatırmıştı bile.

Burcu bir anda Ömer'e yaklaştı,
Ömer ona aralarında geçen sürede sadece 2 kez sarılmıştı,
Elini bile tutamamıştı,
Sarılmak,
Dünyanın en güzel şeyi olsa gerek,
Burcu ile tamda burun burunaydılar,
Dudaklarının arasında pek bi mesafe kalmamıştı,
Dünyanın en harika şeyi şuan onun dudaklarının arasındaydı,
Zaman kavramıda durmuştu bu andan itibaren,
Agır adımlarla odaya ilerlediler,
Yavaş hareketlerle yataga yerleştiler,
Ayın o göz alıcı ışıgı bütün şehveti ile Burcu'nun suratını aydınlatıyordu,
Odanın içinde sanki yanardağ patlamış gibiydi,
Ortalık sanki alev almış gibiydi,
Ve dünyanın en harika şeyi onun kollarındaydı,
Şavkın en güzel ışıgı odayı aydınlatmaya devam ederken sabah oluyordu,
Güneş dogmak üzereydi ve Burcu bütün güzelligi ile Ömer'in yanında uyuyordu,
Güneş dogmuş ve bütün bedenini sarmıştı Burcu'nun,
Ömer'in gözüne bir gram uyku girmemiş bütün bu olan güzelligi izliyordu sigarasından çıkan dumanı odaya dagıtırken,
Onu sanki son kez öpüyormuş gibi öptü Ömer,
Üzerine çekti ince pikeyi ve yanından kalktı,
Mutfaga dogru yönelmişti ki telefonu çalmaya başladı..

rezzzzzz syf 3 47

Arayan Profesördü,
Korkarak açtı telefonu, aslında korkmasını gerektirecek herhangi bişey yoktu ama beyin dalgalarına hakim olamıyordu,
Profesör olayı duydugunu ve ülkeye döndüğünü söyledi yumuşak bir dille,
Mekanda onu bekledigini acelesi olmadıgını söyledi,
Telefonu kapattı derin bir nefes aldı ve kahvaltılık birşeyler hazırlamaya koyuldu,
Saatine baktı evi burdada terminale çok yakındı ve Burcu'nun otobüsüne 2 saat vardı,
Kahvaltıyı hazırladıktan sonra Burcu'yu uyandırdı nazik bi öpücükle,
Yüzü ay kadar güzel, saçları ırmaklar gibi kokuyordu,
Bir isim verse kadına Gökyüzü diyebilirdi Ömer,
Onun için Gökyüzü gibiydi karşısında duran güzellik,
Kahvaltılarını ettiklerinde otobüse 1 saat vardı,
Biraz daha vakit geçirdiler evin içinde dibdibe hiç konuşmadan,
Doya doya sarıldı ona Ömer,
Doya doya içine çekti saçlarının kokusunu unutmamak için,
Hayat yine kaderi devreye sokmadan önce onu doya doya izledi,
Vakit geldiginde terminale bırakmak için yola koyuldu,
Otobüse bindiginde Burcu bir damla gözyaşı topraga düştü Ömer'den,
içinde bir burukluk vardı,
Gidenlerin arkasında hep oluşan bir burukluk,
Otobüs perondan çıktı ve yola koyuldu ama Ömer hala oradaydı,
Sigarasını yakmak için elini cebine attı,
Çakmak yine yoktu,
Hafif bi tebessümle yinemi diyebildi sadece..

Rez panpa. Değerlenir.

Özet: Okuyun mk. Muhteşem.

tekrar rez

Pavyona dogru ilerlemek için terminalin önünden bir taksi çevirdi Ömer,
Pavyon terminale epey uzak bi mesafedeydi,
Taksici ile daha terminalden biner binmez sohbet etmeye başlamışlardı bile,
Trafik o saatte epeyde yogundu,
Dur kalklardan sonra epey vakit geçmişti,
Resmen hayat hikayesini dinlemişti taksicinin Ömer,
Kendi ufak tefek şeyler anlatmıştı bu sırada,
Pavyonun önünde durdu taksi,
Taksimetrede yazanı ödeyip indi Ömer hayırlı işler dileyerek,
Ve pavyona ilerlemeye başladı,
Direk bahçeye geçti,
Profesör onu orada bekliyordu,
Kapıdan geçtigi anda ayaga kalktı ve yanına geldi,
iyimisin evlat diye sordu,
Ömer iyi oldugunu söyledi ve Profesör ona ayak üstü binlerce kez teşekkür etti,
Teşekkür ederim evlat,
Anlattıklarına bakılırsa..
Derken sözünü yarıda kesti,
Bi nebzede olsa Ömer'e olayları hatırlatmamak için,
Ömer bunun sorumlulugunu zaten bildigini söyledi,
Bu yapması gereken tek şeydi,
Mekan kendine gelmişti bi kaç gün içinde..

1 Ay sonra..

Ömer yine arka bahçede oturuyor Profesör yokken onun yoklugunu doldurmaya çalışıyordu,
Gazeteyi almış göz gezdirirken haberin birine gözü takıldı,
Kader bu sefer ondan yana degildi sanırım,
Haberi okudukça kafasından aşşagı kaynar sular dökülüyordu,
Bunun gerçek olma ihtimali varmıydı?
içinden dua ediyordu ne olur olmasın diye..

https://www.youtube.com/watch?v=cM0B2hidn-w

Yemek molası arkadaşlar,
1 saat içinde devam edeceğim..

ömer gözlerini açtığında hafif loş bir oda da yataktaydı ve hiç hareket edemiyordu. beynine bir tilkiler bir boz ayılar girip duruyordu.
kaza, yangın, zenciler, burcu, profesör hangisi ne kadar doğru ne kadar hayaldi anlamaya çalışıyordu.
sanki hepsi ama hepsi gerçekmiş gibiydi. neye inanacağını neye inanmayacağını tam olarak kestiremiyordu.
hem profesörle pavyonda yangın tesisatı hakkında konuşmaları hem de pavyon yangını sanki aynı anda yaşanmış gibiydi. parkta sigara içerken üzerine gelen araba gibiydi şu anda hayat ve arabayı kendisi kullanıyordu. gerçekle sanal iyice birbirine girmişti sanki.
hareket edemiyor ama canı fena halde sigara istiyordu.
tüm bunları düşünürken camda o bir çift güzel gözü gördü.

taksici profesörün eniştesi çıkmazsa kendimi keserim burda.

5 yıl sonra

ömer bir mezarın başında sessizce ağlıyordu. uzun zamandır gelmemişti buraya. ne gerek vardı diyordu. cebinden sigarasını çıkardı. artık kibrit kullanıyordu ömer. tam 5 yıldır sigarasını hiç çakmakla yakmamıştı. hafif rüzgarda kibrit söndü. bir tane daha çaktı. derin bir nefes çekti sigaradan. ama eski tadı yoktu artık sigaranın.
o zamanlar anlamadığı herşeyi şimdi anlıyordu

sigarasını bitirip tekrar taksiye geçti. eski bir dosttu taksici. araba hareket etmeden son bir kez mezar taşına baktı. ömer yazıyordu.

Sakın ola cepsiz birşeyler giymeyesin. Yoksa millet telef olacak gözüm. Aman diyem

Okudum hacı dün yarım kalmıştı. Güzel yazıyosun hepsini şukaladım gece burdayız inşallah.

36 yıl önce

ömer o gün mezuniyet belgesini almış ve büyük bir heyecan ve umutla arkadaşlarıyla akşama kutlayacakları mezuniyet balosu için burcuya nasıl açılacağını düşünüyordu.
bir taraftan da ileri de profesör olma hayallerini kuruyordu.
eski istanbul sokaklarını arşınlaya arşınlaya arkadaşlarıyla buluşacağı küllük isimli mekana doğru ilerliyordu.
acaba ne deseydi burcuya. 4 yıldır aynı sınıfta bir kez bile havadan sudan ve dersler dışında cesaretini toplayıp açılamamıştı kıza.
o bunları düşünürken bir taraftanda 4 yıl boyunca kafasından geçen müthişş projesini düşünüyordu. ama bu projenin tamamlanması için yıllarvardı daha ve bir yardım olmadan tamamlayamazdı.
tam bunları düşünürken mekana geldi. kapının önünde duran taksi dikkatini çekti. sarılı siyahlı çizgili taksiden zenci bir adam indi ve direk ona bakıyordu. sanki onu bekliyordu.
aldırmadı içeri girdi. daha kimse yoktu. elini cebine attı ama sigarası yoktu halbu ki daha yarısını içmemişti.
bu sırada zenci adam masaya oturdu ve sigarayı masaya koydu. bu ömerin sigarasıydı

RezDandik

Evde yiyecekken kendimi bi anda lokantada buldum en kısa sürede geliyorum arkadaşlar :D