1. 76.
    +2 -1
    ders 10
    bir kızın aklında yer etmek, yanında değilken de seni düşünmesini sağlamak için yapabileceğin basit şeylerden biri de, ona seni hatırlatacak bir şey vermektir.

    aslında bu teknik, iş dünyasında yoğun olarak kullanılıyor. firmaların bayram ve yılbaşı gibi günleri bahane ederek müşterilerine gönderdikleri eşantiyonlar, genellikle onu alan kişilerin sürekli olarak gözlerinin önünde bulunduracakları ve sık kullanacakları bir obje olarak seçilirler. güzel bir kalem, masa üstünde yer alacak bir kalemlik ya da bir takvim, bir bardak, hesap makinesi, mousepad, pratik bir su ısıtıcı veya aynı amaca hizmet edebilecek herhangi bir şey.

    tabii ki bu objenin üzerinde firma logosu bulunuyor, böylece eşantiyonu kullanan kişi sürekli olarak firmayı hatırlayacak.

    i̇ş dünyasındaki en basit hatırlatma objesi kartvizitlerdir. birlikte iş yapmanın iyi olacağı fikrini oluşturup kartvizitini verdiğinde, kişinin cüzdanına kendini hatırlatacak bir şey koymuş olursun.
    kız-erkek ilişkilerinde de hatırlatıcıların önemli yeri vardır; hediye edilen yüzükler, kolyeler vs taraflar ayrı yerlerdeyken de birbirlerini akıllarından çıkarmamalarını sağlamaya yöneliktir.
    i̇şin güzel tarafı, bir kıza kendini hatırlatmak için ille de yüzük ya da kolye hediye etmen gerekmez. zaten daha yeni yakınlaşmakta olduğun ve aranızda adı konmuş bir ilişki olmayan bir kıza yüzük vermen muhtemelen ortalığı karıştırırdı.

    diyelim ki bir arkadaş ortamında bir nedenle kalemini kullandı. yapacağın şey, önemsemez ve anlam yüklemez bir şekilde “sende kalsın, aynısından bir tane daha var” diyerek başka bir şeyle ilgilenmeye başlamak. ya da cebinde hazır bulundurduğu örme bilekliği masaya koyup “bir ara el ürünlerine sarmıştım. nasıl sence?” de, en azından nezaket gereği hoş bir şeyler söyleyecektir, “bu elimdeki sonuncusu, hepsini dağıttım. hediyem olsun, beni hatırlarsın” gibi bir şeyler söyleyerek ona ver.

    tüm yapman gereken ona vermenin doğal olacağı bir şeyler bulundurmak ve fırsat yaratmak. bunun için yaratıcılığını kullan ve ona seni hatırlatacak ne verebileceğini düşünmeye başla. seçeceğin obje için kriterlerin:

    1- çok anlamlı bir hediye olmasın, yoksa özel bir ilişki baskısı oluşturur.2- kolayca taşınabilsin ve kullanması keyifli olsun.
    3- uzun ömürlü olması iyi olur.
    4- sıradan olmasın, karakteristik bir özelliği olmasına dikkat et.
    5- aynısından başkalarında olmasın.
    6- onun tarzına aykırı, kullanmayacağı bir obje seçme.
    7- vereceğin objeyi kafasında seninle eşleştireceği bir ortam oluştur.
    8- reddetmeyeceği bir şekilde davran ve rahat bir tavırla ver.

    bu kriterlerden 1 numaralı olan hariç adı konmuş bir ilişki için de aynen geçerlidir.
    bugünkü tekniği daha önceki günlerde öğrendiğin tekniklerle kullanırsan daha da etkili olacaklardır.

    bu arada eğer sen de sevdiğin kızdan sevgine karşılık alamadığın için bana email gönderen kişilerden biriysen “sevdiğin kızı geri kazanmanın adımları”na hemen göz atmanı öneririm. bir çok kişi kitaptaki formülü uygulayarak aşık oldukları ve “arkadaş kalalım” diyen kızın kendilerinden hoşlanmasını ve beraber olmak istemesini sağladılar
    Tümünü Göster
    ···
  2. 77.
    0
    reserved yarın lazım olacak
    ···
  3. 78.
    0
    rezv
    ···
  4. 79.
    -1
    hayde adamın adını ve kitaplarını söyleyecem yazılar bitmek üzere yerlerinizi alın
    ···
  5. 80.
    0
    kör olmak istemiyorum sabaha okurum artık
    ···
  6. 81.
    0
    rezerve
    ···
  7. 82.
    0
    reserve
    ···
  8. 83.
    0
    gece gece okuyamıcam panpa kusura bakma ama yarın okucam şukulucam emeğine saygı göstercem :(
    ···
  9. 84.
    +2 -2
    ders11:
    bugün gayet basit ama etkili bir teknikten bahsetmek istiyorum.

    arkadaş ya da sevgili, birbirine yakın olan insanların takma isimlerle birbirlerine hitap etmeleri sık karşılaşılan bir durumdur. takma isim kullanmaları, aralarında samimi bir ilişki olduğunu ve paylaştıkları ortak bir geçmişe sahip olduklarını gösterir.

    bu durumda, “tüh be, benim o kızla ortak bir geçmişim yok. onunla takma isim kullanacak kadar samimi olmak isterdim, ama ne yazık ki o kadar yakın değiliz” diyebilirsin. ya da daha çok işe yarayacak bir şey yapmak istersen, yazdıklarımı dikkatle okuyup uygulayabilirsin:

    bir kıza isim takmak için ille de onunla yıllar geçirmen gerekmez. aslında ben çoğu zaman, ilgimi çeken bir kızla tanıştığımda daha ilk görüşmede ona bir isim takmayı tercih ederim. böylece daha ilk görüşmede “aramızda” başkalarının karışmadığı “özel” bir iletişim kanalı açılmış oluyor.

    tabii bir kıza isim takarken dikkat etmen gereken bazı şeyler var:

    birinci kural; onu rencide etmeyecek ve topluluk içinde rahatsız olmasına neden olmayacak bir isim bulmalısın. burada tamamen “efendi” bir isim seçmen gerektiğini söylemiyorum, aslında seçtiğin isimle kıza biraz “takılman”, onu hafif de olsa bir tepki vermeye zorlaman daha iyi sonuç veriyor. i̇deali, aranızdaki etkileşimin izin verdiği sınırlarda bir isim kullanmaktır. ben sevimli ve sempatik isimler kullanmayı tercih ediyorum, bu tarz isimler kızın kendisini daha sevimli ve sempatik hissetmesine ve dolayısıyla öyle davranmasına neden oluyor.

    diğer bir kural, bu ismin onun ayırdedici özelliklerinden birini vurgulamasıdır. seçtiğin ismin kendisini tanımladığı konusunda bir şüphesi olmamalı, “bana neden böyle hitap ediyor ki, bu isim hande’ye daha çok yakışırdı” diye düşünmemeli.

    bir diğer kural, ismi ilk kez kullanmadan önce neden o ismi taktığını anlaşılır kılacak bir konuşma geçmesi iyi olur. damdan düşer gibi takma isim kullanmaya başlama, konuştuğunuz bir konudan isim çıkar. böylece gerçekten size özel, paylaşılmış bir geçmişle bağlantılı olur.
    dikkat etmen gereken bir diğer nokta, ismi ilk kez kullanırken keyifli ve eğlenceli bir havada olmanızdır. bu hem kendisine isim takmana tepki göstermesi riskini ortadan kaldırır, hem de sonrasında kullandığında hoş şeyler çağrıştırır.

    son kural, ismi sahiplenerek yaymaktır. yani artık onun takma ismini her karşılaşmanızda kullanmaya ve çevresindekilerin de bunun aranızda özel bir şey olduğunu bilmelerini sağlamaya başlamalısın. böylece başkaları da aranızdaki ilişkiye karışamayacaklarını düşünürler.
    birkaç örnek vereyim: kızın tipine göre çilli, tavşan kız, pıtırcık, cimcime... davranışlarına göre uykucu, hanımağa, tatlı cadı, kelebek... gibi.

    artık sen de isim takmaya hazırsın. kızla sohbet et, dikkatini onu tanımlayacak sempatik özelliklerine ver ve yaratıcılığını kullan... bu kadar basit.
    Tümünü Göster
    ···
  10. 85.
    0
    reserved
    ···
  11. 86.
    -1
    yokmu devdıbını isteyen geliyor
    ···
  12. 87.
    +1 -1
    ders12:
    bugün özellikle bir kızla ilk yakınlaşma sürecinde etkili bir teknikten bahsetmek istiyorum. son derece basit olmasına rağmen, doğru uygulandığında kolay ve hızlı sonuç veren bir teknik bu. yalnız bu tekniği uygulayabilmen için yakın bir arkadaşının yardımına ihtiyacın olacak.

    hoşlandığın kızın da bulunduğu bir ortamdasın, tabii ki arkadaşın da yanında. diyelim ki kızın “maceracı” tiplerden hoşlandığını biliyorsunuz. muhabbetin uygun bir yerinde arkadaşın rahat ve eğlenceli bir şekilde “kabul etmeliyim ki x (senin adın) hayatımda tanıdığım en çılgın insan, onunla birlikte olduğun her an yeni sürprizlere hazır olmalısın, ama allah için, ayakkabı seçimi berbat. şu ayağındakilere bir baksana, sahilde gezmeye çıkmış sanki” gibi bir şey diyor. sen de gülümseyerek “her an sahile gidebilirim de, hazırlıklı olmak gerek” diyerek cevap veriyorsun.

    şimdi bu kısa diyalog süresinde olup biteni bir inceleyelim:

    1- arkadaşın kıza senin son derece maceracı biri olduğun mesajını verdi.
    2- kızın aklına seninle birlikte olarak sürprizlerle dolu bir hayat yaşama fikrini soktu.
    3- ayakkabı seçimine takılarak seni övüyor gibi görünmekten kurtuldu, aslında seninle ilgili bir eleştiri yapmak amacıyla konuşuyor havası yarattı. bu noktada kız onun senin maceracı kişiliğin hakkındaki iddiasını sorgulamak yerine ayakkabı seçiminle ilgilenmek durumunda.
    4- verdiğin yanıtla sürprizlerle dolu bir tarzın olduğu fikrini besledin.
    5- eğlenceli bir konuşma ortamı yarattınız.
    6- eleştirilere karşı alıngan olmayan bir karakterin olduğunun ipuçlarını verdin.

    bu senaryoyu uygularken gerçekten çirkin ayakkabılar giymemen gerektiğini söylememe gerek yok herhalde.

    tabi bu sadece bi̇r örnekti. vermek istediğin mesajları önceden düşündüğün sürece kıza bir çok başka mesaj daha verebilirsin. mesela ilk yurt dışında yaşamaya başladığım zamanlar yeni bir kızla tanıştığımda arkadaşlarım “harun serserinin biri. zaten türkiye’de de modellik yapıyor derlerdi” hehe. tabi bu biraz abartı bir söyleyiş biçimiydi ama kızlar model olduğumu duyduklarında genel olarak bana farklı yaklaşıyorlardı. yanında güvenip bu konuları açabildiğin bir arkadaşın olduğu sürece bu gayet etkili bir tekniktir. uygula ve gör * .
    ···
  13. 88.
    0
    bakılır
    ···
  14. 89.
    +1
    rezerved amın evladı

    amın evladını niye yazdım analamadım
    ···
  15. 90.
    +2 -1
    ders 12.5:

    bir diğer yaşadığım şey ise; sigara ilişkisi. eğer iki taraf da sigara içiyorsa, kızı etkileyebileceğin çok nokta var.
    örneğin kız sigara alacakken gidip sen alabilirsin ve kıza ne seversin diye sorabilirsin.
    sonra kıza şakayla karışık "o nasıl sigara içmek yaa?" diyebilir ve elini tutup gösterebilirsin.

    en etkileyici noktaya gelirsek, cebinde çakmağın olmamalı. kız kendi sigarasını yakıp çakmağını cebine koyacak.
    o sırada atlayacaksın kızın elini tutup elindeki sigarayı kendi sigarana yaklaştıracak ve kendi sigaranı yakana kadar elini
    tutacaksın. çok basit gibi görünse de kızlar sigara içerken kızlıklarını yitirip bağlanma duygularını harekete geçirirler.

    eğer sistemli bir şekilde yaparsan, anlam yüklenmeden elini tutmuş olursun, daha sonra çakmağını gösterip, etkileyici
    bir şekilde "çakmağım vardı aslında (:" dersen tamamdır. kız hepsini anlamış ve gereken mesajı almıştır.
    not: benim ilk elini tutuşum böyle olmuştu.
    ···
  16. 91.
    0
    ders13:

    sosyal ilişkilerde önemli bir kural vardır: karşılıklılık kuralı. bugün bu kuraldan biraz bahsedeceğiz.

    eğer biri bizim hiçbir önerimizi kabul etmiyorsa, tüm ikramlarımızı geri çeviriyosa, biz de onun tekliflerine karşı isteksiz oluruz. teklif ettiğimiz bir şeyi kabul eden biriyle ise aramızda karşılıklı bir iyi niyet ve alış-veriş kapısı açılır. bu kuralı destekleyen bir de nezaket kuralı vardır: sunulan bir şeyi geri çevirmek kabalık olarak algılanır. örneğin misafirlikte sana ikram edilenleri reddetmek, ev sahibine karşı kabalık olarak görülür.

    bu basit gerçek, sunulan bir şeyi reddedersek iyi niyet kapısının kapalı kalmasına neden olacağımız sonucunu doğuruyor ki, pratikte de bunu çok rahat gözlemleyebilirsin. yeni tanıştığın birinin tüm teklif ve ikramlarını reddet, yeni tanıştığın başka birinin tekliflerine karşı ise daha olumlu karşılık ver. sonuçta birinci kişinin sana karşı daha soğuk davranmaya başladığını, ikinci kişininse sana daha da yaklaştığını göreceksin. ben bunları zamanında bir çok kez test ettim ve her seferinde aynı sonuca ulaştım.

    bu durumda, hoşlandığın kız eğer sana bir ikramda bulunuyorsa, örneğin elindeki açık bir paket bisküviyi sana doğru uzatıyorsa, reddetme, mutlaka bir-iki bisküvi al. eğer bir yere gitmeyi öneriyorsa, kabul et. bu senin sosyal olarak etkileşimde olmanı sağlamanın ötesinde, onunla aynı zevkleri ve bakış açılarını paylaştığını, yani ortak yönleriniz olduğunu gösterecektir.

    dikkat etmen gereken şey, bu davranışı abartmamaktır. verilen her şeyi alıp her öneriyi kabul edersen, kendi karakterini ortaya koyamayan koyun modeli değersiz ve kişiliksiz biri olarak algılanırsın.

    tabi bu hayata pozitif bakan mutlu biri olman konusuyla da birleşiyor. herşeye “hayır hayır istemem. yok almıyım. kalsın” bakış açısıyla yaklaşan birinin yanında çok fazla insan takılmak istemez. dolayısıyla tekliflere açık olman karşı tarafın seni olumlu gözlerle görmesine de neden olur.

    bugünkü tekniği kısaca toparlamak gerekirse: özellikle ilk yakınlaşma sürecinde her dediğine evet dememek kaydıyla kızın tekliflerine olumlu yaklaş.
    ···
  17. 92.
    0
    up up up
    ···
  18. 93.
    0
    okumadım ama sen o yöntemle en fazla böyle bişey tavlarsın bin
    http://www.imagefap.com/photo/550312588/4.jpg
    ···
  19. 94.
    0
    bunları yazacagına elini gibeydinnn yaraqqq
    ···
  20. 95.
    0
    ders14:
    şimdi sana terapi ve bireysel danışmanlık uygulamalarında “parantez tekniği” adıyla bilinen bir teknik öğreteceğim.

    bu teknik aslında çok daha karmaşık olan bir tekniğin basit hali.

    yapacağın şey çok basit. bir kızla konuşuyorsun. laf lafı açıyor ve sonunda ayrılık vakti geliyor.

    şimdi yapacağın, konuşmanın en başında ilk açtığın konuya geri dönerek konuşmayı bağlamak. diyelim ki, konuşmanın başında karşındaki kızın matematik dersleri verdiğini öğrendin. konuşmayı bitirmeye karar verdiğinde “neyse... o zaman, matematikte özel hoca aradığmda ilk olarak seni arıycam. numaran neydi?” diyorsun.

    bu tekniği kullanmaya başladığında, tüm konuşmanızın anlamlı bir şekilde bağlandığını ve konuşmayı yönetenin sen olduğunu fark edeceksin.

    özellikle bir kızla ilk tanıştığında konuşmayı bu şekilde bağlaman kızın kafasında, alışverişte yardım ettiğim çocuk, ayakkabı seçimime takılan çocuk gibi kategorilerde yer almanı sağlar ve bu da onun üzerinde her gün sohbet ettiği sıradan adamlardan farklı bir etki bırakmana yardımcı olur.

    i̇leride, bu tekniğin çok daha kapsamlı halini de öğreteceğim, ama şimdilik bu basit halini oturtmaya bak.

    her zamanki gibi tüm sorularını sitemize kullanıcı adın ve şifren ile giriş yaparak forum bölümünden sorabilirsin. tabii ki başarı hikayelerin de varsa bunları herkesle paylaşmak ve onlara da ilham vermekten sakın kaçınma!
    ···