1. 1.
    0
    bir kuruşu yok diye aşağılanan, bakın telekomu vermeyiz haaa denen takım şu an türkiye'de yaşayan her kurumdan daha köklüdür. kökenleri ikinci bayezid'e kadar gider.
    muhteşem yüzyıl dizisi ecdadımıza sahip çıkmıyor diye ağlayanlar bizzat ecdadımızın kurduğu bir değere resmen küfretmekteler şu anda. bu değere gönül verenlere huur çocuğu gibi bir yakıştırma yapmakta şu an devlette çalışan bir bürokrat. nerde ecdadımıza saygı?

    galatasarayın çıktığı yer olan mektebi sultani'nin tarihi ile ilgili bir anektod:

    gunun birinde sultan 2. beyazit han, elverissiz hava kosullari yuzunden, ava ara vermek ve bir yere siginmak durumunda kalir. kendisini evinde agirlayan gul baba'ya karsilik olarak bir istegi olup olmadigini sorar (ilk onermesi camidir). sultanlar o zaman pek desifre edilmedikleri icin, gul baba onu tanimaz ve istegini kimsenin gerceklestiremeyecegini soyler (daha dogrusu 'benim dilegumu birtek sultan hakikat eyleyebilur" der tam olarak). nedir istedigi? bir okul, ilim irfan yuvasi. sultan, kendisini tanittiktan (belki ben sultanim, ne biliyosun?) ve saygisizlik ettigini dusunup korkan adami sakinlestirdikten sonra (affolacak kusurun yoktur) , bu fikri pek mantikli bulur, takdir eder, okulun insasi icin emir verir.
    okul tamamlandiktan sonra ilk ogretmeni gul baba, ilk ogrenciler padisah cocuklari olur. yuzlerce sultan burada egitim gormektedir (bu yuzden adi sultanlarin okulu anlamindadir). hepsi kardestir. buyuk sultan kucuk sultana bir tokat attiginda kucuk ona "ne vuruyorsun ulan" diyememistir. vuran oz abisidir. (devre saygisi, kardes olayinin aciklamalari)
    ···