galatasaray ne oç bir takımdır

arkadaşlar bu kadar tartışma yapmanın herhangi bir alemi yok. buraya hiç küfür etmeden ve sakince bir iki şey yazacağım ve gideceğim. baştan belirteyim, galatasaraylıyım.

sevgili beşiktaşlı ve fenerbahçeli arkadaşlarım. çok basitçe bir soru soracağım. geçen sezon oynamakta olduğunuz şükrü saraçoğlu ve dolmabahçe statları sizin kulüplerinizin mi sanıyorsunuz? çok basitçe gidin ve vikipedia'dan bakın. türkiye cumhuriyetinde hiçbir stadyum ya da spor kompleksi özerk bir kuruma ait olamaz. buna aklınıza gelebilecek tüm stadyumlar dahildir. diğer yandan oynamış olduğunuz statlar kulüpleriniz tarafından yapılmamıştır. fenerbahçeli arkadaşlar hemen atlamasınlar, kendilerinin 2002 yılında tamamlanan çalışmaları kapasite arttırmadır ve 25-30 milyon dolar gibi bir bedelle tamamlanmıştır o günün koşullarıyla. hadi günümüze endekslesek 50 milyon dolarlık bir harcamadır ve zaten tamamı da isim haklarının 10-15 yıllığına satılması ile sponsorlar aracılığıyla yapılmıştır. bana göre mükemmel bir ekonomik hamle ve başarıdır, yapılan işi gölgelemek ya da küçümsemek gibi bir niyetim yok. sadece duruma bir açıklık getirmeye çalışıyorum.

türkiye'de hiçbir spor kulübü kendi özel malı olarak stadyum yaptıramaz. zaten hiçbir kulübün ekonomik gücü bunu yapmaya yetmez. sıfırdan yaklaşık 50 bin kişilik bir stadyum yapmak takribi 400-450 milyon dolara karşılık gelir ki böyle bir bütçeyi türkiye'de hiçbir spor kulübü oluşturamaz. fakat ekonomisi yetse dahi yapamaz. yasalar gereği bu iş için görevdeki hükümetle beraber ilerlemeli, hatta durum itibariyle ihtiyaçları dahilinde hükümetten kaynak yaratarak kendilerine bir stadyum inşaa etmesini rica etmelidir. o nedenle "stat galatasaray'ın değil devletin" demek biraz abes zira sizlerin mevcut oynadığı statlar da devletin ve devlet tarafından yaptırılmış durumda.

diğer yandan mevcutta oynadığınız statlar için devletin bu iş için görevlendirdiği (daha doğrusu sırf bu iş için kurduğu) gsgm anlaşmak zorundasınızdır. dersiniz ki ben şu statta oynamak istiyorum bana X süreliğine ver. gsgm ile belirlenen koşullarda irtifa hakkı üzerinden sözleşme imzalanır. koşullar tüm kulüpler için aynıdır, milli maç kullanımları hariç tüm haklar kiralanan kulübe ait olur, gsgm belirlenen süre için tüm haklarından vazgeçer. yani belirlenen süre boyunca "al bu stat senin, ne istersen onu yap" der. o dakikadan sonra da hiçkimse o stat hakkında sözleşme yapılan kulübün isteği dışında hiçbir şey yapamaz. bu tüm kulüplerin oynadıkları statlar için aynıdır.

deniliyor ya "neden akp kongresinin yapılmasına izin verildi? stat onların olsaydı vermezlerdi". sorarım size, şu anda tek başına hükümet olan bir partinin, ülkede gücü elinde bulunduran partinin isteğine hangi kulüp karşı gelmeye cesaret eder? dolmabahçe'de yapmak isteseler beşiktaş yönetimi olmaz diyebilir mi? ya da saraçoğlu'nda yapmak isteseler fenerbahçe yönetimi başka kapıya diyebilir mi? sizce böyle bir şey mümkün mü? her kulüp kendi çıkarını düşünür ve bu güçte bir kurumla ters düşmek istemez, ortada çıkar ilişkisi vardır çünkü. burada da "bak akp istediğini yaptı, o zaman stat onların değil" demek mantıksızdır.

şu anda beşiktaş yönetiminin siyasi liderler ve görevli bakanlarla görüşmesinin nedeni de irtifa hakkı nedeniyle galatasaray spor kulübü istemediği sürece Ali Sami Yen Spor kompleksini kullanamayacak olmasıdır. tam biraz önce bahsettiğim düzlemde hareket ediyor beşiktaş yönetimi; araya gücü elinde tutan kurumları sokarak reddedilemez olmaya çalışıyor. çünkü direkt galatasaray spor kulübüyle anlaşmaya çalışsa reddedileceğini biliyor. ve aslında centilmence olmayan bir davranışta bulunuyor bunu yaparak. çünkü sürekli ebedi dost söylemlerinde bulunduğu bir kurumu açmazda bırakıyor. söyle ki: yönetim araya sokulan hatırlı kişileri, siyasi oluşumları reddetse ileride yapmak isteyeceği girişimlerde sorun yaşayacak, diğer yandan kabul etse bu sefer de bu kulübe gönül vermiş taraftar kitlesiyle ters düşecek çünkü geçmişte stat konusunda beşiktaş tarafından alınan tavırlar nedeniyle galatasaray'lı taraftarlarlar beşiktaş'a karşı kin gütmüş durumdalar, "bizim zor zamanımızda onlar bizi reddetmişti, şimdi sıra bizde" görüşündeler.

kısaca olay hiç de düşündüğünüz kadar basit değil, işin içinde çok fazla ayrıntı var. ortam zaten bir süredir gergin bu da bu gerginliğe eklenmiş yeni bir halka oldu sadece.