1. 19.
    0
    Hagi'nin hırsı, Kewell'ın yüzündeki gülümseme, ilk yarısını 0-2 önde kapattıkları maçı 3-2 kaybeden Real Madrid'li futbolcuların şaşkınlığı, 5 metreden vurduğu kafayı Taffarel'in nasıl çıkardığını anlamaya çalışan Henry'nin boş gözlerle etrafa bakışıdır Galatasaray. Hagi'nin 30 metreden çatala astığı golün arkasından Sabri Ugan'ın attığı çığlık; Ömer Üründül'ün kupa gelince dudaklarından dökülen "korkunçç bir şeyy" feryadıdır. çıkık omzuna aldırmadan maça devam eden Bülent kaptan'ın inancına; uefa finalindeki son penaltıyı gole çeviren Popescu'nun deparına; Fatih Terim'in gözyaşlarına; Metin Oktay'ın "bizi sevenleri üzmeyelim baba" cümlesine bakmak gerekir ona dair sevginin ne olduğunu; nasıl bir şey olduğunu anlayabilmek için. Kimi zaman Mekgiba'da bir hapishane duvarında çıkar karşına adı, kimi zaman Ryan Giggs'in kariyerine dair anlattığı bir hikayede ya da Gregory Coupet'in bir röportajında... unutturmaz kendini, unutamazsınız. Türkiye denince Galatasaray gelir aklına dünyadaki bir çok kişinin. Hakan Şükür gelir, Hagi gelir, Popescu gelir, Fatih Terim gelir.

    Galatasaraylı olmak, torununa, çocuğuna, arkadaşına, kardeşine anlatacak bir şeylerinin olmasını sağlar. Turgay Şeren'den bahseder eskiler, Coşkun Özarı'dan bahseder, Prekazi'den bahseder, Metin Oktay'ı düşürmez dilinden misal. Şampiyon kulüpler kupası'ndaki yarı finali anlatırlar. efsanevi Manchester maçlarına değinmemek olur mu? onu da yaparlar. ya da Neuchatel maçlarını. Biraz daha yaklaşırsın bugüne, 4 yıl üst üste şampiyonluk ve akabinde hiç yenilgi almadan gelen uefa kupası, süper kupa... 17 mayıs 2000 hani. Türkiye'nin tek yürek olduğu gün. Dünya üçüncüsü olan milli takım'ın ilk 11'indeki 7 futbolcu. Sivas'ta 5-3 biten maçta arda'nın hırsı; Hasan Şaş'ın umudu; Cevat hoca'nın inancı meze olur muhabbetlere.

    Galatasaraylı olmak, futbol mevzubahis ise, yılmamayı öğrenmektir. Mamuttur galatasaray zira. 1-2'lik maçı son 10 dakikada 3-2 kaybeden Maldini'li Milan'ın sahadaki "n'oluyor a... k... " duruşudur. 10 kişi kalan takımın mücadelesini gören Arsene Wenger'in yüzündeki endişedir.

    Yenilmiyor mu? Yeniliyor. Fark yemiyor mu en büyük rakibinden? yiyor. Adı sanı duyulmamış takıma elenip avrupa'ya veda etmiyor mu? ediyor. ama ne fark eder ki? neyi değiştirebilir tüm bunlar? sevgisini mi eksiltir taraftarının; inancını mı azaltır; daha az bağırmasını mı sağlar tribünde? hiçbiri.. hiçbirini yapamaz. o yüzden galatasaraylılık sadakat ister. sabır ister; her koşulda bağrına basmayı gerektirir takımı. kaypak aşklar gibi günübirlik olmamıştır; ezeldir, ebed olacaktır.
    Tümünü Göster
    ···
  2. 18.
    0
    @17 liseden kaçmış
    ···
  3. 17.
    0
    atatürk fenerli hatırlatırım..
    ···
  4. 16.
    +1
    bak şimdi huur cocugu... sarı > kırmızı> çimenler yeşil şimdi gibtir git bu sözlükten.
    ···
  5. 15.
    0
    işgal yıllarında fransız yalakalığı yapan, fransız bayrağı açan gs lisesi, ermenice aslan demek olan cimcom, ambleminizin ingilizlerden çalıntı oluşu, müzenizde fransız komutanın imzasının oluşu, türk olmadığınızın kanıtı
    ···
  6. 14.
    +1 -1
    fenerbahçenin kuruluş amacı (ilk tüzük)

    madde 2: kulübün takip ettiği maksat ve gaye; memlekette terbiye-i bedeniye ve fikriyenin tamimine çalışmak ve şübbân-ı vatanı mübâreze-i hayata ve meşâkk ve esfâr-ı askeriyeye alıştırmaktır.(kulübün takip ettiği amaç ve gaye; memlekette bedeni ve fikri terbiyenin yayılmasına çalışmak ve vatan gençlerini; vatanın korunmasına, zorluklara ve askeri seferberliklere alıştırmaktır.)
    madde 3: kulüp bilhassa askeri idmanlar icrası ve milli oyunların tamim ve ıslahı esbabına teşebbüs edecek ve küdâhte tecrübeleri icrasına müsait pavyonlar tesis ve küşâdına çalışacaktır. (kulüp, özellikle askeri beden eğitimlerin yapımı ve milli oyunların yaygınlaştırılması ve disiplinli bir halde geliştirilmesiyle uğraşacak, ve kaybolan tecrübelerin kazanılmasına uygun “amatör şubeler” kurulması ve açılmasına çalışacaktır.)

    işte ; 1. dünya savaşı ve kurtuluş savaşımız süresince, fenerbahçe kulübü’nü gerek cephelerde ve gerekse de cephelere silah aktarmada hep ön saflarda tutmuş olan içgüdü bu maddelerde gizlidir.

    bize kininiz bu yüzden mi ?
    ···
  7. 13.
    0
    kulübüdür yazan elini gibeyim senin. ilkokul 1 den mi terksin nesin anlamadımki
    ···
  8. 12.
    0
    çemişkezek idaman yurtluyum konuyla alakam yok sadece bunu söylemeye geldim.
    ···
  9. 11.
    0
    @7 fenerbahçe ilk faaliyete geçtiğinde galatasaray futbolcu takviyesi yapmıştır fenerbahçeye en iyi oyuncularını vermiştir neden ligde 2 tane türk takımı olması için dıbını dengesini gibtiğim biraz araştır
    ···
  10. 10.
    0
    uplayakta cahiller yararlansın
    ···
  11. 9.
    +1
    birisi sunu giberken oldursun
    ···
  12. 8.
    +1 -1
    @8 ağırınamı gitti tarihinle yüzleşmek şikeci
    ···
  13. 7.
    -2
    @1 niye açıklama gereği duydun fransız makamlarımı istedi
    @6 amk bukalemunları
    @7 sana 4 tane zenci yolluyorum
    not: (bkz: #69096421)

    @9 şuna bi bak
    Mütarekede Fenerbahçe’nin işgalcilerle yaptığı maçlar

    Fenerbahçelilerin özellikle milli mücadele dönemlerinde gösterdikleri özveriyi yazmaya satırlarımız yetmez. Fenerbahçe mütareke döneminde çeşitli işgal gücü takımlarıyla maçlar yapmışlardı. 1. Dünya Savaşı’nın sonunda 8 Aralık 1918’de ingilizlerle yaptığı maçı 3-2 kaybetmişti. Düşmanların ülkemizi işgal etmesiyle Türk halkının morali oldukça bozulmuş, direnci ise oldukça azalmıştı. işte böyle bir ortamda Fenerbahçe Kulübü işgalci takımlara karşı beş yıl boyunca yani Cumhuriyet’in ilanına kadar tam 50 maç yapmıştı. Bunların 41’ini kazanmış, yalnıza 5’ini kaybetmişti, dört maç ise berabere bitmişti. Düşman filelerine 193 gol atıp sadece 47 gol yiyen Fenerbahçe’nin en büyük başarısı 1923 Haziran ayında büyük iddialar ile hazırlanan ingiliz karmasını Taksim Stadyumu’nda 2-1 yenerek General Harrington Kupası’nı kazanmasıydı (TÜRKSOLU gazetesinin geçmiş sayısında “Milli Mücadelede Fenerbahçe” isimli makalemde bu konu detaylı olarak anlattım). Fenerbahçe’nin işgal döneminde aldığı bu galibiyet halkta büyük bir sevinç yaratmıştı. Aynı tarihlerde Lozan’da ‘Türk’ün ateşle imtihanı’ diplomatik alanda tüm hızıyla sürüyordu. Fenerbahçe’nin galibiyet haberi diplomatlarımızı da çok sevindirmiş, onurlandırmış ve öyle bir hava ile de Lozan’daki çalışmalarını sürdürmüşlerdi...
    ···
  14. 6.
    -2
    o.c fenerliler
    ···
  15. 5.
    0
    özet geçseydin belki okurdum
    not:galatasaraylıyım
    ···
  16. 4.
    0
    herkes aydınlandımı şimdi
    ···
  17. 3.
    -2
    @2 geçtim panpa körmüsün amk
    ···
  18. 2.
    0
    özet geçseydin belki okurdum
    not:beşiktaşlıyım.
    ···
  19. 1.
    +4 -4
    fenerli cahiller fransızlar kurmuş falan yazmış biraz eğitim seviyesi olan bir insan bu lafı derken utanır size fenerbahçe kulübünün tarihini fenerbahceli bir büyüğümden aynen yazıorum

    1899 yılında, bu baskıcı rejime daha fazla dayanamayan gençlerden deniz harp okulu öğrencisi fuat hüsnü (kayacan), eski hariciyecilerden reşat danyal ve mehmet ali, o zamanlar papazın çayırı diye adlandırılan şu anki fenerbahçe stadı’nın bulunduğu yerde futbol oynayabilmek için black stocking fc (siyah çoraplılar futbol kulübü) adında bir kulüp kurdular. fakat daha ilk maçlarında hafiyelere yakalanmaları kulübün kapatılmasına neden oldu.

    1901 yılında kadıköy spor kulübü adında yeni bir kulüp kuruldu ancak sonuç aynıydı, kısa bir süre sonra bu kulüp de kapatıldı.

    aha da olayin asli;

    1901 yılında i̇stanbul'da yaşayan iki i̇ngiliz, james lafontaine ve horace armitage, rum ve i̇ngiliz oyunculardan oluşan kadıköy futbol kulübü'nü kurmuşlar ama 1903'te takımdaki i̇ngilizler bir anlaşmazlık sonucu ayrılarak moda kulübü'nü oluşturmuşlardır. 1904 yılında ise bu kulüpler, imogen, elpis, strugglers takımlarıyla anlaşarak, i̇stanbul futbol birliği'ni hayata geçirmişler ve bugünkü fenerbahçe şükrü saraçoğlu stadı'nın yerinde bulunan "union club-i̇ttihat spor" sahasında düzenli karşılaşmalar yapmaya başlamışlardır. görüldüğü gibi bu takımlar yabancı ya da azınlık takımlarıdır. türk olmayan ekiplerin gerçekleştirdikleri bu ilk futbol karşılaşmaları, gsl öğrencilerini hem ilgilendirir hem de çok üzer. artık onların amacı, kendi futbol kulüplerini kurmak, ölesiye sevdikleri bu oyunun kurallarını "hatmetmek" ve yabancılarla boy ölçüşmektir.

    özet:aslınız olan kadiköy futbol kulubu rum ve ingilizlerden kurulmuştur
    ···