Yolda gidiyorum. Nereye gittiğimin bir önemi yok. Çünkü her yer onu anlatıyor. Nereye baksam onu görüyorum. 9 yıl sonuçta dile kolay. Tam 9 yıl. Nasıl hiçbirşey olmamış gibi yapacağım. Yine eve gidip o rakı masasını kurmak istemiyorum.

       4 sene önce...
" 2 saat sonra sonuçlar açıklanacak aşkım. Sence aynı üniversiteyi kazanabilir miyiz ?"
"Kazanırız yaa. Kazanmasak da ne olucak gönüllerimiz bir sonuçta."
 
Herşey çok güzel geliyordu bana lise 1 de sevgili olmaya başladık Buketle. Lise 1 in sonlarına doğru. 4 yıldır da sevgiliyiz. Ailelerimiz de tanışıyor.
Buketin babası geçen sene vefat etti. Çok iyi ve babacan bi adamdı. Buketler zengin sayılmazdı. Orta halli durumdalardı. Bir de kardeşi vardı Buket'in. Adı Ömer. Daha 8 yaşında yetim kaldı. Çok zeki bir çocuktu.
  Buket babasının ölümün den sonra bana daha çok bağlandı.
Ben de onu sahipleniyordum. Ona baba şefkati gösteriyordum. Arada Ömer'e oyuncak araba felan alırdım. Buket buna çok sevinirdi sanki kendine almışım gibi..

Edit: Beyler Buket ismi özel sebeplerden dolayı Zeynep olarak değiştirilmiştir.

Beyler şuku felan ilgi yok 1-2 saat sonra devam ederiz. Partları şukukayın geliyorum

     
Buket fazla olmasa da çalışkan biriydi. Yani lise 1 2 de teşekkür ile geçti. Ben de pek çalışkan sayılmazdım ama dersi derste dinerdim.
  Bir de Serdar var 6. Siniftayken tanıştık onunla. Mahallemize taşınmışlardı
Çok kafa dengiydi. 2 yıla yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmez oldu. Hatta beraber  sigaraya başlamıştık.
Bikere okul tuvaletinde içerken yakalanmıştık. Hoca bizi fena hırpalamıştı.
"Siz saygılı çocuklarsınız, sizden böyle şeyler beklemezdim. Bi daha sakın görmiyim." demişti
Ben herşeyimi anlatırdım Serdara.
Bir de Serdarin kardeşi vardı bizden 1 yaş küçüktü. Çok bin bi çocuktu Yalçın. Daha 8. Sınıfta kızlarla yiyişiyordu. Ama yakışıklı çocuktu. Ailesi de onu şımartıyodu.

"Aşkım sonuçlar belli olmuşş"
Ben bi an heyecanlandım. Ama bi tarafım da korkuyodu. Ve korktuğum başıma geldi...
"Ee aynı yeri tutturmuş muyuz"
"Malesef"
  Dünyam başıma yıkılmıştı. Ben Yıldız Teknik Üniversitesi'ni kazanmıştım. O da istanbul Üniversitesini kazanmıştı.
Ben onunla ayni Üniversite yi kazanmak
istiyordum. Aklının çelineceğini düşünüyor dum. 4 yıldır aynı ortamlarda bulunmuştuk. Şimdi ise farklı ortamlarda bulunacaktik

Vardığımızda herkes ağlıyordu. 2 saat ameliyat odasının önünde bekledik. Buket omzumda ağlıyordu. Tek bi kelam etmemişti.
Doktor çıktı. Ben adamın yüzünden anladım kötü sonuç olduğunu.
"Hastayı kaybettik." dedi.
Buket dona kaldı. Feryat ederek ağlıyordu. Onun o yüz ifadesi hiç aklımdan çıkmamıştı.

"Ne oldu lan acele acele getirdin"
Serdarin bu lafi üzerine kurduğum düşüncelerden kurtuldum.
B: Kanka korktuğum başıma geldi. Buketle farklı universiteler kazanmişiz.
S: Ne olucak be olum.
B: Ya aklı çelinirse, benden soğursa
S: Buket akıllı kızdır. 4 senedir tanıyoruz.
B: Olum ben zaten çevreye güvenmiyorum.
Güldü ve aynı universitedeyiz lan dedi. Çok sevindim bi an sarıldık. Tek tesellim bu olmalıydı.
Serdar ile aynı evde kaliyorduk. Faturalari felan hep beraber ödüyorduk.
Bi sigara daha içip çıktık mekandan. Kafa dağıtmak için bizim liseden arkadaşlarla halı sahaya gittik. Baklavasına tabi *

Beyler şuku rez felan atin böyle hiç yazasım gelmiyo. Duvara mi anlatıyoruz

Kimse yok galiba. Beyler varsanız belli edin şuku rez felan. Duvara anlatmayalim

Maçı bitirdik. Baya yorulmuştuk. Hemen eve döndük Serdarla duş alıp yattık.
Yatarken aklıma Buket'in sonuçlar açıklanınca ki sevinci geldi. Acaba aynı universite de okumak istemiyor muydu. Kafamda buna benzer bi ton düşünce ile uykuya daldım.

Sabah ittirilerek uyandım.
S: lan oğlum saat 13.00 oldu 12 saattir uyuyosun.
B:Dün çok yorulduk kanka
S: Tamam ben gamzeyle takılacam akşama bekleme beni
Ben hemen bin gülüşümü attım sonra Serdar gitti. Hemen kahvaltı yapıp telefona baktım. Buket aramamıştı. Normalde 2 saat haber vermesem hemen arayıp sorardı. Sona sonuçlar açıklandı ya onun heycanidir diye pek takmadim. Ve hemen buketi aradım.
2. Çalışta açtı
B: Alo Buket
Bu: Dün nerelerdeydin bakalım.
B: Arkadaşlarla halı sahadaydık gelince yorgunluktan uyuya kalmışım.
Bu: Tamam canım sorun yok. Ben diyorum ki akşam yeni universitelerimizi kutlayalım.
B: Tamam ozaman 8 de alırım seni.
Bu: Seni seviyorum Hasan
B: Bende seni Buket.

ilk gün çok zor geçti Gamze hep ağlıyordu hıçkıra hıçkıra. Serdar'ın asıl endişesi hastalığının tekrar gelmesiydi.
Ya tekrar o kanser denen illet Gamze'nin vücuduna bulaşıp onu tekrar hasta ederse diye.
Doktor üzülmesin demişti. Ama Gamze şuan kahroluyor. Tek ümidi annesine bişey olmamasıydı.
Buket universitenin ilk gününe gitmişti. Sonraki 2 gün gitmedi Gamze'nin yanında oldu. Ilk hafta böyle zorluklarla geçti.
Gamze'nin annesi hala yoğun bakımdaydi. iyi bir haber bekliyorduk.
Pazar akşamı doktor çıktı.
"Karnından giren kurşun sinirlere isabet etmiş. Artık yürüyemiyecek."dedi.
Bi yandan yaşiyor diye sevindik. Gamze ağlamaya devam ediyordu.
Pazartesi günü sabah duş alıp çıktım evden. Benim için universitenin ilk günüydü. Aklim hep Gamzelerde kaldığı için hiçbirşey anlamadim.
Serdarsız hiçbirşeyin zevki çıkmıyordu. O 2 günlüğüne Gamzelerde kalacaktı. Ben de Buket'i çağırmayi düşünüyordum. Ama aklımda bi korku vardı.

Olay yeri inceleme bizi evin içine almıyor du. Serdar baya bi bağırdı. Polis yanımıza gelip neyi oluyorsunuz dedi
Serdar se-se-sevgilisiyim diyebildi.
"Abi ölen kişi kimdi." dedim
50 50 yaşlarında bi adam bi de karısı karnından vurulmuş 2 kere Suan yoğun bakımda. Katilin peşindeyiz yakalamamız an meselesi dedi.

Gamze ambulansa binmiş annesinin yaşındaymış. Biz de hastahaneye gittik. Annesini yoğun bakıma aldilar. Gamze konuşmuyordu. Yaşadıkları kolay şeyler değildi tabi. Gözünün önünde annesini ve üvey babasini vuruyor öz babası.

Yavaş yavaş hastahane dolmaya başladı. Ben dışarda sigara içmeye çıktım. Yalçın ordan geliyordu.
"Abim nerde ?" diye sordu. Ben Yalçının ilk defa Serdara abi dediğini duydum.
"Içerde"diyebildim.
Serdarı bu zor günlerinde yanlız bırakmamalıydım. Universiteyi 1 hafta ekicektim.

Ehehehehehehehheheheh

Ozan hemen konuya girdi. Mehmet ile Caner de biliyordu zaten bu işe gireceğimi.
"Hazırsan gidelim." dedi.
Bende kafamı salladim.

Evdeki işlerini hallettiler ve arabaya bindik. 15-20 dakika ya gelmiştik. Bu geçen geldiğimiz bardı.
Bara girdiğimizde 3 4 barmen haricinde kimse gözükmüyordu. Ta ki
"Oo geldiniz mi Ozan Bey." sesini duyana kadar. Bu ses biyerden tanıdık geliyordu. Ve tahminimde yanılmadim.
Bana göz kırptı ve eliyle odayı işaret etti. Önden Ozan girdi. Sonra da biz girmiştik.
Orta yaşlı bi adamla el sıkıştılar. Adam beni göstererek:
"Güvenebilir miyiz Ozan." dedi
Ben kefilim abi. Bi sakat çıkmaz dedi. Adam Ozana işaret yaptı kafasıyla. Ozan bana "Kapıda bekliyoruz." dedi. Onlar çıktıktan sonra
Adam elime bi kağıt verdi. Kağıtta adres ve bi saat yazıyordu."Bu ilk işin eğer sana güvenebilirsek zamanla büyürsun." diye de ekledi.

Sinemadaydık. Telefonlarımız sessizdeydi. Ara olunca Buket'in telefonuna bakmasiyla şaşırmasi bir oldu 9 cevapsız arama ve 2 mesaj.
Aramalarda; 5 kere kardeşi 2 kere teyzesi 1 kere arkadaşı 1 kere de Yalçın yaziyodu bu isme çok şaşırdım. Buket'in Serdar"ın kardeşiyle ne işi olurdu ki.
Bi kere Buketle beraber Serdarlara gittiğimizde Buket Yalçın'a ders gösteriyordu. Ondan kalmadır diye düşündüm.
Mesajlara bırakmasıyla telefonu yere düşürmesi bir oldu.
1. Mesaj bankadandı
2. Mesaj:"Abla babam trafik kazası geçirmiş. Şu şu hastanedeyiz acil gel."

Buket direk koşmaya başladı. Ben de yerden telefonunu alarak onu takip ettim. Hemen bi taksiye atlayıp hastaneye gittik.

Serdar içtikçe içiyordu. Muhabbetimiz derinleşmişti. Eski günlerden çocukluk anılarımızdan konuşuyorduk.
Serdar ile Gamze 1 yıldır birlikteydiler. Bribirlerini seviyolar. Gamze'nin aile hayatı biraz kötü.
Annesi babasından ayrılıp başka birine gitmiş. Ayrılmadan önce yapılan çocuk ta kavgalara yol açmış.
Gamze de yurtta kalıyor zaten. Bilgi Universitesinde hazırlık bitirdi. Serdar dan 1 yaş büyük.

Serdarla gece 3 e kadar oturduk. Konuşacak halimiz kalmadığından vurduk kafayı uyuduk.
Sabah uyandiğimda Yalçın geldi. Serdar ayılmıştı ve duşa girmişti. O çıktıktan sonra bende girdim duşa.
Kısa bi kahvalti edip evden çıktık. Yalçınin arabayla gittik hastaneye. Hastaneye gittiğimizde Gamze'nin annesi gelmiş Gamzeye sarılmış ağlıyordu.
O gün den sonra refakatçi olarak Gamze'nin annesi kalıyordu. Bi vesileyle de Serdar Gamze'nin annesiyle tanışmış oldu.

Evet beyler ricalar üzerine gecelik son part...

Bu korkuyu yenmeliydim çünkü elinde sonunda onunla buluşacaktim. Buketi aradım. 2 kere aradım çalıp çalıp açmadı. Bende sinirlendim aramadı. Biraz kafa dağıtmaya ihtiyacım olduğunu hissettim. Yalçın bar gibi ortamlardan iyi anlardı. Ona dedim bu gece takilalim. Tamam dedi. Bindik arabaya. Güzel bi bara benziyordu. Bara girdik. Güzel kızlar vardı. Bi yandan Bukete ihanet ediyormuş gibi hissettim. Yalçın bize 2 viski söyledi. Viskiyi içtikten sonra keyfine bak dedi ve uzaklaştı.
Viskimi bitirmeye yakın bi kız geldi esmer göğüs dekolteli güzel bir kızdi. Sohbet etmeye başladık. Bizim Universitedeymiş. Seni hiç görmedim dedi. Bende bi olaydan sebep gelemiyorum felan dedim.
Kızla biraz yakınlaşmaya başlamıştık. Benim Buket den sonra ilk defa elime kız eli deyiyordu. Çok garip hissettim. Bu ben değildim. Neyse ki çok sarhoş değildim. Kız bana sarıldı öpmeye felan çalışıyordu. Olayı biraz garipsedim. Sonra viskimi bitirerek kalktım. Yalçın da yakinlardaydi. Hemen gördü beni. Ne çabuk abi dedi. Hadi oğlum gidelim dedim ve çıktık mekandan

Beyler hikayeyi uzatayım mı yoksa kısa mı kesiyim. Çünkü bu hikaye en az 40 part daha devam eder daha çok akıcı olaylar var.

Üzüldüğümü ona belli etmemeye çalışıtım. Zaten o da hemen annesine ve arkadaşlarına haber vermeye gidecekti.
"Canım ben haberi vermeye gidiyorum sonra görüşürüz."dedi ve aceleyle çıktı.
Ben de Serdarı aradım
(b:ben s:serdar)
B:alo
S:efendim kardeşim
B:bizim kafedeyim gelsene
S: bişey mi oldu lan
B: gel lan sorma bişey
S: tamam 10 dakkaya ordayim.
Bende yaktım bi sigara beklemeye başladım. Geçmişi düşündüm. Buket'in babasını kaybettiğimiz o günü düşündüm.

Saat daha 14.00 dı akşam 20.00'a kadar ne yapacağımi düşünüyordum. 2 saat kadar film izledim. Sonra Serdari aradım. Biraz çaldıktan sonra açtı.
S: efendim kardeşim
B: Napiyon lan
S: hiç sorma be olum
B: noldu lan
S: benim hatun varya
B: lan çıkar ağzındaki baklayı
S: meme kanseriymiş. Kafede otururken fenalaştı hastaneye kaldırdık.
Hastanenin ismini öğrenip kapattım. Hemen atladım bi taksiye. Hastaneye geldiğimde hemen muhasebeden odayı öğrenip çıktım yukarı.
Serdari bi tuhaf gördüm. Gözleri dolmuştu.
"Kızın ailesine haber verdinmi ?" diye sordum.
"Yok sakın haber vermeyin dedi bende söylemicem".
Serdarla oturduk biraz sonra doktor geldi. Hemen durumunu sorduk
" Gamze hanım üzücü olaylar yaşamış. Bu hastaliğı atlatmak için moral en büyük ilaçtır. Bu kızın uzulmemesini sağlayın. Zaten hastalik ilerlememiş. Erken teşhis koyarak kısa zamanda tedavi edeceğiz inşAllah.

Beyler 2 şuku yu fazla görmeyin sigara içip geliyorum

15 dakika gittikten sonra adrese vardım. Bir apartmandı. Girdim içeri bindim asansöre. Kata varmıştım. içerden sesler geliyordu. Bi anda korkmaya başladım. Uyuşturucu bu ya kafasi güzeldir de bana bişey yaparsa diye.

Sonra o düşünceleri bi kenara bırakıp zile bastım. Kapıyı göz altlari mosmor olmuş bi kız açtı. Gözgöze bile gelemiyordu. Malı alırken ellerinin nasıl titrediğini gördüm.
Bir an büyük bi pişmanlık duydum. Herşey çok kolay geliyordu bana. Ama bu insanlarin hayatı karariyordu.

Telefonumun çalmasiyla bu düşüncelerden kurtuldum. Arayan Serdar'dı
B: Efendim kardeşim
S: Kanka nişan için biraz para lazım sende nakit varmı.
B: Tamam kardeşim sen nerde olduğunu söyle ben geliyorum. Dedim ve kapattım.
Mesaj sesi geldiği gibi arabayi çalıştırdım. Bi sigara yakıp adrese doğru sürmeye başladım

Buketi çok seviyordum. Çocuğumu ve gençliğimi verdim ona. Onunla bütün derslere bile beraber çalışırdık.
Bir keresinde beden dersindeydik. Serdarla tuvalette sigara içiyorduk. Muhabbete dalmışken aşağıdan sesler gelmeye başladı bizde gittik hemen.
Buketin kafası hocanın kucağındaydi. Serdar hemen sordu noldu kıza diye. Futbol oynarken top Buket'in kafaya gelmiş. Hafif bi kan akınca da bayılmış.
Buket kan görünce hemen bayılır. Ben çocuğu gördüm hemen yüzündeki pişmanliktan anlamıştım.
Hemen çocuğun yakasına yapıştım. Çenesini yumruklamaya başladım. 2. Yumruğu atmıştım ki hoca ayırdı ve müdür odasına zütürdü bizi. 5 dakka Müdürü bekledik ama gelmedi. Hoca da bidaha görmiyim dedi ve bıraktı bizi.
Buket de ayılınca yanima geldi. Sarıldım ve kokusunu içime çektim hemen. Klagib bi sana bişey olsa napardim konuşması yaptik. Refik Amca geldi zaten onu almaya. Beni de severdi noldu felan diye olayı sordu sonra zütürdü Buketi. Zaten 2 ders kalmıştı. Bende o 2 derste koydum kafayı uyudum

Serdar dan izin isteyerek Buket'i aradım.
"Buket biz şu şu hastanedeyiz Gamze kansere yakalanmış. Bu gun kutlamaya gidemiyeceğiz."
" Tamam aşkım sorun yok biz de geliyoruz." dedi ve kapattı
Biz derken lafın gelişi mi söylemişti acaba.
-Serdar ben kantine çıkıyorum bişey istiyo musun
- Yok.
Ben de 2 çay aldım ve biraz oyalandim hastane ortamlarından hiç hoşlanmazdım. indim aşağı çayın birini Serdara verdim. Çayımızı yudumlarken
Buket ile Yalçın geldi. Buket hemen
"Gamze nerde" diye sordu. Ben siz niye birlikte geldiniz gibi bişey dedim. 10 saniye bakıştiktan sonra "Yolda karşılaştık" dedi Yalçın.

Buket odayı görür görmez daldı içeri. Daha önceden tanişıyolardi Gamze ile Buket. Hemen konuştular zaten. Bizde Serdar ile indik bahçeye sigaramizi içmeye.
Geldiğimizde beraber ağlıyorlardi. Yalçın da doktor ile konuşuyordu. Benle Serdar o gün refakatçi olarak kalacaktık. Buket hemen ben ne güne duruyorum ben kalırım dedi. Biz olmaz felan diyince de çok ısrar etti. Bizde tamam dedik
Serdar eve gelirken tekele uğrayıp bi 100'lük aldı. Bu gece içiyoruz kardeşim dedi. Eve girer girmez mezeleri koydu sofraya. Sofrayı hazırladık ve Rakılarımızı yudumlamaya koyulduk.

Bunu duyduktan sonra ne yapacağımı bilemez hale geldim. Ama ilk önce Recai abi yi uğurlamak gerekiyordu.
Merkez Camii ne gittik. Namazi kıldık ve Recai abi yi toprağa verdik.
Cenaze töreni kalabalıktı. Ne çok seveni vardı Recai Abi'nin
Ozan bana " Biz 3 4 gün daha burada kalacağız. Siz bu akşam dönersiniz."
Eyvvallah dedim.

Burda 5 dakika daha durmak istemiyordum. Mert puştu ile Buket'in aynı ortamda bulunmamasi gerekiyordu.
Ama Bukete bunu nasıl anlaticaktım.

Hiç araba süresim yoktu. Serdar'in sürmesini istedim.
Eve geldiğimizde akşam olmuştu. Yok yorgunluğuyla hemen uyuduk.
Sabah telefonun sesiyle uyandım. Bardaki adam arıyordu. Ozan'ın patron dediği adam o olmalıydı zaten.
"Hasan 2 saat içinde bara gelirsin." dedi
Tamam diyip kapattım. Bugün bi işim yoktu erkenden gidecektim bara sonra da Buket'ile vakit geçirecektim.

Arabadan indim. Korumalar beni tanıyordu zaten. Patronun kapısını tıklayıp girdim. "Otur" dedi
Oturdum ve bana yapacağım işleri anlattım. Eskiden bireylere veriyordum. Şimdi mekanlara zütürecektim.
Bu benim için pek farklılık ifade etmiyordu.
Hala işin ciddiyetini kavrayamamıştım...

Mekandan çıktıktan sonra Buket'i aradım.
B:Alo
Bu: nasılsın aşkım
B: iyiyim.
B: ben diyorum ki bugün plaja gidelim.
Bu: Hmmm.
Bu: Olurrr. 1 saate alırsın beni
B: tamam
B: seni seviyorum
Bu : bende seni Hasan. Bekliyorum.

Hemen Serdari aradım. Onların da gelmesini istiyordum. Buket' e süpriz yapacaktım. Anlattim gelir misiniz diye sordum.
1 saate alırsın bizi dedi.