1. 1.
    0
    neden boynun eğri diye. senin ağzını yüzünü giberim huur çocuğu demiş.
    ···
  1. 2.
    0
    he amk çok komikmiş
    ···
  2. 3.
    0
    "baki" ,demiş ki gibtir git lan huur cocogu dıbına kodumun bedevisi senin ananı bacını giberim lan ,demiş.
    ···
  3. 4.
    0
    Mehmed bin Süleyman Fuzûlî (Fużūlī (فضولی))(d. 1483 Hilla - ö. 1556 Kerbela ya da Bağdat), Türk divan şairidir. Asıl adı Mehmet bin Süleyman'dır. Türk Bayat boyundan [1][2][3] olduğu aktarılmaktadır. Türk şiirini önemli ölçüde etkilemiştir.[4][5] Alevilik ve bölge Şiiliğinde[kaynak belirtilmeli] Yedi Ulu Ozan'dan biri kabul edilir.


    Azerbaycan Devlet Akademik Milli Dram Tiyatrosu nın önünde bulunan Fuzuli heykeli (1962, Bakü). Ünlü azeri heykeltraşlar Ömer Eldarov ve Tokay Memmedovun 1962 yılında birlikte yaptıkları plastik sanat eserlerindendir. Konu başlıkları [gizle]
    1 Yaşamı
    2 Seçkin eserleri
    2.1 Türkçe manzum eserleri
    2.2 Türkçe mensur eserleri
    2.3 Farsça manzum eserleri
    2.4 Farsça mensur eserleri
    2.5 Basımları
    3 Notlar
    4 Kaynakça
    5 Dış bağlantılar


    Yaşamı [değiştir]Ailesi göçebe hayatı bırakıp günümüzdeki Irak bölgesine yerleşmiş olan Oğuzların Bayat boylarındandır. Fuzûlî; ne kadar kesin bilinmese de 1483 yılında Akkoyunlular zamanında şimdiki Irak'ta Kerbela veya Necef'de veya Kerkük iline bağlı Kale semtinde doğduğu tahmin edilir.[6]

    Fuzûlî iyi bir eğitim almak için ilk önce Hillah şehirinde müftü olan babasından, ve daha sonra Rahmetullah adındaki bir öğretmenden eğitim görmüştür.[7] Daha sonraki öğrenimi hakkında kesin bir bilgi olmamakla birlikte; eserlerinden islamî bilimler ve dil alanında çok iyi bir eğitim aldığı anlaşılmaktadır. Ayrıca Su Kasidesi'nin 2. beytinde; "Âb-gûndur günbed-i devvâr rengi bilmezem" "Ya muhît olmuş gözümden günbed-i devvâre su" diyerek astronomi bilgisinin de iyi olduğunu ortaya koymuştur. Ayrıca hamse sahibidir.


    Leyla ile MecnunTürkçe Divanı'nın önsözünde;

    “ "ilimsiz şiir temelsiz duvar gibidir, temelsiz duvar da değersizdir" ”


    demektedir.

    Türkçe, Arapça ve Farsça divan şiirlerini yazmıştır. Eserlerinde kullandığı dil dönemindeki divan şairlerine göre daha sade, anlaşılır bir Türkçedir. Halk deyişlerinden bolca yararlanmıştır.

    Bedensel zevklerden ziyade tasavvufî bir aşk, Ehl-i Beyt'e duyulan özlem, ayrılık acısı şiirlerinin konusunu teşkil etmiştir. Duygu ve düşüncelerini çok içten ve lirik bir şekilde ifade etmeyi kolayca başarmıştır. Bu açıdan bakıldığında Türk şiirinde karşılaştırılabileceği tek şair Yunus Emre'dir. "Leyla ve Mecnun" mesnevîsi aynı konuda yazılmış (Arapça ve Farsça dahil) en iyi mesnevîlerden biridir.

    iran şiirinden Hâfız, Türk şiirinden ise Nesimî ve Nevai çizgisini en başarılı şekilde kemâle erdirmiştir. Kendisinden sonra gelen bütün divan şairlerini etkilemiştir. Onun, Kerbela'da 1556 yılında içinde yaygın olan salgın bir hastalık sonucunda, veba veya kolera'dan öldüğü tahmin edilir. Şiirlerinin başkalarıyla karışmaması için gereksiz, manasız anldıbına gelen fuzuli mahlasını kullanmıştır.

    Irak'ta yaşamıştır. Hayatı yoksulluk, bahtsızlık ve ilgisizlik içinde geçmiştir. Bu durum onu derinden etkilemiş ve bu yalnızlık duygusu sanatının ilham kaynağı olmuştur. Yaşadığı atmosferi şiirine yansıtmıştır. Kendisi çölde yaşamış; çöl kimsesizlik, hasret ve hüzün demektir. Fuzuli bu unsurları şiirinde yoğurmuştur.

    Fuzuli şiirlerinde Tek Varlık görüşünü en fazla işleyen şairdir. Onda "Visal" (Allah'a kavuşma) isteği kuvvetlidir. Ama vuslat yoktur. Tasavvuf onda yaşı ve sanatı ilerledikçe koyulaşmıştır. Divan edebiyatında ilah-i aşkı en fazla işleyen şairdir. Bu durum ondaki ideal aşkı gösterir. Fuzuli derdi, ıstırabı seven bir kişidir. Nitekim şu beyiti bunu açıkça gösterir.

    "Aşk derdiyle hoşem el çek ilacımdan tabib Kılma derman küm helaküm zehri dermanımdadır."

    Fuzuli derin ve samimi bir aşk şairidir. Ölüm, toplum, yoksulluk, felsefe, tabiat temalarını hep bu aşk etrafında yazmıştır. Çağdaşlarına göre sade bir dili vardır. Arapça, Farsça ve Türkçe'yi çok iyi bilen şairin gücü; bu üç dilden aldığı kelimeleri kullanıp, bunlarla düşünmesiyle ortaya çıkmıştır. Bu yönüyle Divan Edebiyatı'nın en büyük şairlerinden sayılmaktadır.

    Seçkin eserleri [değiştir]Türkçe [8], Arapça ve Farsça olmak üzere üç dilde de eser veren Fuzuli'nin eserlerini şu şekilde sıralayabiliriz;

    Türkçe manzum eserleri [değiştir]Divan,
    Beng ü Bade (بنگ و باده; Beng ü Bâde);
    444 beyitlik Türkçe mesnevi, 1956

    Leyla ile Mecnun (داستانِ ليلى و مجنون; Dâstân-ı Leylî vü Mecnûn);
    3 bin 96 beyitlik mesnevi. Bir örnek;

    یا رب بلایِ عشق ايله قيل آشنا منى
    بر دم بلایِ عشقدن ايتمه جدا منى
    آز ايلمه عنایتوکى اهلِ درددن
    يعنى كه چوح بلالره قيل مبتلا منى
    Yâ Rab belâ-yı aşk ile kıl âşinâ meni
    Bir dem belâ-yı aşkdan etme cüdâ meni
    Az eyleme inâyetüni ehl-i derdden
    Yani ki çoh belâlara kıl mübtelâ meni[9]
    Risale-i Muammeyat (رسالهٔ معميات; Risâle-i Muammeyât);
    Kırk Hadis,
    Su kasidesi
    Hz. Ali Divanı
    Şikâyetnâme (شکايت نامه; Şikâyetnâme) kafiyeli nesir türündedir;
    Kanuni'nin Bağdat'ı fethinden sonra (1534) padişaha kasideler (Arapça: قصيدة, oğul qasā'id, قــصــائـد; Farsça: قصیده) sunmuştur. Padişah tarafından beğenilen kasideler karşılığında 9 akçelik maaşla ödüllendirilmiştir. Maaşını alamayınca Şikâyetnâme'yi yazmıştır. Şikâyetnâme Fuzuli'nin en önemli eserlerinden biridir.

    Şikâyetnâmesinde Fuzuli şöyle der:

    “ Selam verdim rüşvet değildir diye almadılar.
    Hüküm gösterdim faydasızdır diye mültefit olmadılar[10] ”


    Türkçe mensur eserleri [değiştir]Hadikatü's-Süeda (حديقة السعداء; Hadîkat üs-Süedâ);
    Kerbela olayını anlatan düzyazı, 1837

    Mektuplar
    Farsça manzum eserleri [değiştir]Divan,
    Enis'ül-Kalb (انیس القلب; Anîs ol-qalb);
    Heft Cam (sâkinâme) (هﻔﺖ جام; Haft Jâm);
    tasavvuf içerikli, 327 beyitlik Farsça mesnevi

    Resale-e Muammeyat (رسال ﻤﻌﻤيات; Resâle-e Muammeyât);
    Sehhat o Maraz (صحت و مﺮض; Sehhat o Ma'ruz)
    Farsça mensur eserleri [değiştir]Rind ü Zahid (رند و زاهد; Rend va Zâhed);
    Risale-i Muamma
    Basımları [değiştir]Hadikatü's-Süeda (1837, Kerbela olayını anlatan düzyazı)
    Türkçe Divan (1838, 1958)
    Sıhhat u Maraz (1940, tıp bilgileri)
    Enis'ül-Kalb (1944)
    Fuzuli'nin Mektupları (1948)
    Terceme-i Hadis-i Erbain (1951)
    Rind ü Zahid (1956)
    Arapça Divan (1958)
    Matlau'l itikad (1962)
    Saki name
    Tümünü Göster
    ···