Annem ve babam trafik kazasında öleli tam 3 yıl oluyordu. O zamanlar 12 yaşındaydım ve amcamlarda kalıyordum. Zamanımı okulda ve top peşinde harcıyordum. ilçemizin futbol takımı seçmeleri vardı ve ben katılmak istiyordum. Bunu amcama söylediğimde izin vermişti.

Seçmelere 20 gün vardı. Ve ben çok heyecanlıydım sürekli top peşinde koşuyordum. Okuldan çıkar çıkmaz top oynamaya gidiyor akşama kadar top oynuyordum. Amcam ve diğer büyüklerim seçmeleri kazanacağıma inanıyorlardı. Ama ben yine de korkuyor ve heyecanlanıyordum. 20 gün adeta memurun bayram tatili gibi hızlı geçmişti. Seçmelere katılacağım gün gelmişti ve seçmelerin yapılacağı yere gittik. Amcam sakin olmam gerektiğini söyledi. Ve sıraya geçip sıramı beklemeye başladım.

Bir halı sahaya parkur kurmuşlardı. Sıra bana geldiğinde parkurun başlangıç noktasına geçtim. Düdük çaldığı anda en iyi bildiğim şeyi yaptım. Topu engellerin arasından geçirerek ilerledim ve kaleye şutumu çektim. Kısa bir mesafe olmasına rağmen heyecandan kalbim deli gibi atıyordu ve nefes nefese kalmıştım.

Bizi seçecek olan antrenöre dönüp baktığımda ise bana bakarak gülümsediğini gördüm ve sevindim. Ancak bu gülümseme hayatımı alt üst edecekti bunu bilmiyordum.

BEYLER FUTBOL , ŞiKE VE AŞK OLAN BiR HiKAYE DiNLEMEK iSTERSENiZ ANLATACAĞIM.

Edit: Şukuyu basında üstlere tırmanalım okuyanımız artsın panpalar.

Edit: Dinleyen panpalarıma teşekkürü borç bilirim. Tek isteğim trendde yükselerek daha çok panpama keyifli ve heyecanlı bir hikaye dinletmek.

Edit: ilginize teşekkürler panpalar. Trendde iyiyiz maşallah. Ama biraz yüklenirseniz yükselme şansımız var gibi. Elleriniz dert görmesin

Editeyşın: panpalar cidden sağolun hızlı yazmaya çalışıyorum. Trendde yükselmek için birazcık yardım lütfen.

Edit: trendde zirvedeyiz panpalar çok teşekkür ediyor editi uzatmadan hikayeyi seri yazmaya dönüyorum.

Gururlu edit: madem futbol üzerine yazıyoruz. Tebrikler Beşiktaş ve Beşiktaşlı kardeşlerim

Dinlemek isteyen tek kişide olsa kursağında bırakmamak için anlatacağım.

Seçmeler bittikten sonra antrenör kazananların isimlerini okuyacağım dedi. Heyecanla adımın okunmasını beklerken birazda kendimden emindim. Ama adımın okunmamasıyla şok olmuş ve çok üzülmüştüm. Amcam ise beni teselli ederek arabaya doğru zütürdü. Arabaya binmek üzereyken birisi arkamızdan beyefendi diye bağırdı. Gelen kişi amcama bakar mısınız diyerek yanımdan aldı ve kenara feçip konuştu. Amcam yanıma döndüğünde ne oldu diye sordum. Evde anlatacağını söyledi.

Eve gittiğimizde hemen amcama ne oldu diye tekrar sordum. Salona geçtik.

Amcam :A
Ben:B

A: Bak oğlum sen seçmeleri kazanmışsın ama seni ilçe takımı için değil. istanbulun X takımı için istiyorlar. Ben adamlara hiçbir cevap vermedim çünkü istanbula gidip gitmemek senin elinde.
B: Amca orada ne yapacağım nasıl yaşarım nerede kalırım.
A: Kalacak yer ve sana yetecek kadar para vereceklerini söylediler. O konuda rahat olabilirsin. Sen şimdi biraz düşün.

Bunları söyledikten sonra odadan çıktı. Ben ise daha 12 yaşında hayati bir karar vermek zorundaydım.

Sabaha kadar gözüme uyku girmedi ama kararımı vermiştim. istanbula gidecek ve şansımı deneyecektim. Sabah kararımı amcama açıkladığımda üzüldüğünü gördüm ama bana büyük bir futbolcu olabilirsin ama şımarmazsan , bugün adamları arayıp kararımızı açıklarım . Sonrasını bekleyeceğiz dedi.

Ben kahvaltıdan sonra okula geçtim. Derslere girip çıkıyordum ama aklımda sürekli neler olacağı vardı. 3. Dersin tenefüsünde amcam sınıfa geldi ve gidiyoruz dedi. Herşey çok çabuk olmuştu. Amcam beni seçmelerden sonra konuştuğu adamın yanına zütürdü. Adamın adı Halit'miş.

H: Hoşgeldiniz buyrun.
A: Hoşbulduk.
H: Sende hoşgeldin SLDP heyecanlı mısın?
B: Çok heyecanlıyım. Birazda korkuyorum.
H: Bak SLDP. Ben yıllardır X takımının altyapısındayım ve beni dinleyen herkes büyük takımlara gitti. Sana tek bir sorum var. Her ne olursa olsun beni dinleyecek misin?
B: Evet abi dinleyeceğim.
H:Tamam o zaman eve git eşyalarını topla ve akşam 8de otogarda olun.

Kalbim patlamak üzereydi. Eve doğru giderken amcam ne zaman istersem dönebileceğimi burasının benim evim olduğumu babamın emaneti olduğumu anlatıp durdu. Ben ise sadece saat sekizi bekliyordum.

Ve ayrılık zamanı gelmişti. Saat 7:30 yengemin elini öpüp helallik aldım. Amcamla beraber evden çıktık amcam beni otogara kadar getirmişti. Otogarda Halit abi karşıladı bizi. Amcamın elini öptüm helallil aldım ve Halit abiyle otobüse bindik. Yolculuk başlamıştı.
H: Nasılsın SLDP kendini iyi hissediyor musun?
B: iyiyim ama heyecanlıyım abi büyük bir futbolcu olmak istiyorum.
H: Heyecan yapmana gerek yok. Sen şimdi kafanı topla ve uyu. Yarın etkilemen gereken insanlar var beni utandırmazsın umarım sana kefil oldum.

Bunları duymak beni sakinleştireceğine heyecanlandırmıştı. Yaklaşık yarım saat bu sözleri düşündükten sonra uyuyakalmışım. Sabah Halit abinin dürtmesiyle uyandım. Hadi uyan geldik araba geldi bizi almaya bekletmeyelim dedi. Kalktım ve bizi bekleyen arabaya doğru gidip bindik. Yarım saatlik bir yolculuktan sonra tesislere gelmiştik. Kalbim bedenime sığmıyordu. Böyle büyük bir kulübün tesislerine giriyordum. Hemde futbolcu adayı olarak.

Tesislere geldik yaklaşık yarım saat kadar tesisleri gezdikten sonra hadi denemeye alacaklar seni dedi Halit abi. Tamam dedim ve üzerimi değiştirip sahaya çıktım. Ben heyecanlıydım ama ayaklarım ne yapmaları gerektiğini gayet iyi biliyorlardı. Yaklaşık yarım saat süren bir antrenman maçında oynamıştım. Ve yarım saate 2 gol sığdırmıştım. Antrenman bitince Halit Abi bana yaklaştı ve alnımdan öptü.

H: Aferin oğlum çok iyiydin.
B: Teşekkürler abi.
H: Bu sene Altyapıya sen damga vuracaksın. Ve tabi ki seni keşfettiğim için ben. Sadece ilk söylediğimi unutma sözümden asla çıkmak yok.
B: Tamam abi.

Sezonun başlamasına 9 gün kalmıştı ve ben takıma alışmak zorundaydım. Soyunma odasına gittim takımla iyice tanışmak için. içeriye girmemle takımın forveti muhammet yanıma geldi ve umarım seninle iyi anlaşırız yoksa senin için iyi olmaz dedi. Ben bu çıkıştan sonra bir kenara geçip sessizce oturdum. Benim için zor günler gelwceğini artık hissediyordum

sabah uyandım ve kahvaltıya indim. Halit abi beni kendi masasına çağırdı. Beraber kahvaltı yaparken.

H: Gel bakalım SLDP sezonun bitmesine çok az kaldı ve ben artık şampiyonluktan eminim.
B: inşallah abi üsrüme düşeni sonuna kadar yapmaya hazırım.
H: Üstüne düşen tek görev kalan iki maçı kazandırmak. Sezon sonu senle çok güzel şeyler yapacağız.
B: Ama amcamlar...
H: Bak SLDP Annenin ve babanın öldüğünü biliyorum allah rahmet eylesin. Amcan seni almış bakmış büyütmüş. Eğer ona minnet borcunu ödemek istiyorsan beni dinle benimle ol ki seni büyük bir futbolcu yapayım. Sende onlara güzel bir hayat yaşat.
B: Abi amcam bu işe ne der bilmiyorum.
H: Ben o konuyu halledeceğim sen rahat ol.
B: Tamam abi sen öyle diyorsan.

Sezonun kalan iki maçını kazandık ve şampiyon olduk. Halit abi amcamla konuşmuş ve herşeyi ayarlamıştı. Ben bir kaç gün şampiyonluk keyfini buse ve ailesiyle yaşamıştım. Ama artık gitme vakti gelmişti.

pcye geçtim

Kahvaltıdan sonra hemen halit abinin yanına döndüm ve dışarıya çıktık. bir iki saat emlakçıyla yer baktıktan sonra tesislere yakın eşyalı bir apartman dairesi tuttuk. artık kendi evim vardı. ve bunu tek başıma başarmıştım. benim için diğer sevindirici tarafı ise buseden çok uzağa taşınmamış olmaktı.

Halit abi evin 3 aylık kirasını ve depozitosunu ödedikten sonra anahtarı bana verdi

H: hayırlı olsun kardeşim. umarım bundan sonra çok daha iyi yerlere gelirsin. tabi bizi unutma
B: teşekkür ederim abi unutmak ne demek zaten yan yanayız.
H: yan yanayız ama bundan sonra şimdiye kadar olduğu gibi sık görüşemeyeceğiz. artık seninle a takım sorumluları ilgilenecek. sen yinede bir şeye ihtiyacın olursa çekinmeden gel bana.
B: eyvallah abi tekrar çok sağol iyiliklerini asla unutmayacağım.

halit abi gittikten sonra tabi ki eve davet edeceğim ilk kişi belliydi. BUSE.

Maç günü gelmişti. Tribüne baktım buse ve babası Halit abinin yanındaydı. Halit abi kendi yanından yer ayarlamıştı ve çok mutlu olmuştum. Maç başladı ve bana söylenildiği gibi gol atmıyor ve takıma attırmamaya çalışıyordum. Bütün atakları eziyordum. Tam 86 dakika böyle devam etti.

86. Dakikada gol yedik ama ben telaş yapmadım. Aksine Halit abinin söylediklerini düşünüp mutlu oldum Buse ve babası teibündeydi ve gol atma sırası bendeydi. Ayağıma gelen ilk topu güzel bir şekilde şut olarak ayağımdan çıkardım top kalenin köşesine doğru gidiyordu. Gol diye sevinmek üzereyken kaleci uzanıp topu çıkardı. Şok olmuştum.

Lafamı çevirip tribüne baktım Halit abi sinirli bir şekilde sahaya bakıyordu. Kenara hocamın yanına koştum kulağına doğru yanaştım.

B: Hocam bana maçtan önce demişlerdi ki
Td: Biliyorum ama bende anlamadım ne olursa olsun git o golü at attır ne tak yersen ye bu maçı kaybetmememiz lazım

Günler günleri kovalıyordu. Ben artık takımda sevilen biriydim. Arkadaşlarım vardı çevrem vardı. Artık neden kötü oynadığımı anlıyor ve sesimi çıkarmıyordum. Çünkü kötü oynamamı istedikleri ve buna uyduğum her maçtan sonra daha çok takdir topluyordum.

Bana söylenen herşeyi yaparak 1 sezonu geçirdim. Fiziksel olarak güçleniyordum. Vücudum sıska halinden kurtulmuş form tutmuştu. Sezonun ikinci yarısında da aynı şekilde hocamın ve Halit abinin sözlerini dinledim. Sezon artık bitmek üzereydi.

Sezonun sonuna doğru şampiyonluğun kilit maçlarından birinden önce Halit abi benimle konuşması gereken ciddi bir konu olduğunu söyledi.

H: Bak SLDP bugüne kadar seni hep takdir ettim akıllı çocuksun bu takımda en güvendiğim kişi sensin.
B: Teşekkür ederim abi sayende buradayım.
H: Bak bu hafta oynayacağımız maçta senden özel bir isteğim var. Bu maç berabere bitmek zorunda. Rakip takımın kalecisinin haberi var. Onlar gol atarsa sen topu yuvarla yeter o alacak içeri.
B: Peki abi sen nasıl istersen.

Maç gününe kadar arkadaşlarla takılmaya ve antrenmanlara devam ettim. Maça Buseyi ve babasını davet etmeye karar verdim.

Tesislerde 6 gün boyunca takımla çalıştım. Hocalarım tarafından takdir toplamıştım. Ve sezonun başladığı güne gelmiştik. Ben 6 gündür aldığım takdirlerin karşılığı olarak ilk 11 bekliyordum ama yedekteydim. Maç başladı ve bende izlemeye koyuldum her pozisyonda içimden ben olsaydım şöyle ben olsaydım böyle diyordum. Maçın ilk yarısını muhammetin golüyle 1-0 önde kapattık devre arası hoca yanıma geldi ve sıra sende oyuna gireceksin hazırlan dedi. Bir yandan hocanın takıma anlattıklarını dinlerken bir yandan ısınıyordum.

ikinci yarı oyuna girdim ve kendimi kanıtlamak için topu sürekli ayağımda tutmaya çalışıyordum. Ve sonunda beklediğim an geldi bulduğum ilk fırsatta şutumu çektim ama maalesef dağlara taşlara attım. Moralim biraz bozulmuştu ama topla oynamaya devam ediyordum açtığım ortaya muhammet kafa vurdu ve gol oldu. Daha sonra rakip arka arkaya 2 gol buldu ve 2-2 oldu. Son dakikalarda muhammet bir gol daha attı ve maçı kazandık.

Soyunma odasına giderken muhammet yanıma yanaştı ve herkes yerini bilecek diyerek ensemi tuttu. Tepki vermek istiyordum ama korkuyordum.

Maçtan sonra Halit abi yanıma geldi ve

H: Aferin iyi oynadın. Ama topu ayağında tutmak yerine arkadaşlarına ver ve ileriye gol aramaya çık.
B: Peki abi denerim. Ama sanki takımdakilet beni pek sevmiyor. Muhammet bir kaç kere benimle ters konuştu.

Bu konuşmadan sonra Halit abi sinirli bir şekilde yanımdan ayrıldı.

gerçekten 1 saat sonra siyah bir arabayla beni almaya gelmişlerdi. arabaya binince karşımda karnıma yumruk atan adamı ve bana bakarken pis pis sırıtışını gördüm.

Yaklaşık 2 saat yol gittikten sonra şehrin dışında oldukça lüks bir villadan içeri girdik. beni odaya aldılar ve beklememi söylediler.

10 dakika sonra merdivenden aşağı birilerinin indiğini duydum. ayağa kalkıp baktım 5 kişi gelmişti. sonra birisi karşıma geçip tekli koltuğa oturdu ve diğerleri ayakta kaldı. Oturan kişinin Numan bey olduğunu tahmin etmek zor değildi.

N: Hoşgeldin SLDP başın sağolsun duydum ki amcan ölmüş.
B: Sağolun efendim.
N: Ama ne olursa olsun bizim senden istediğimiz görevi yapmadan gitmek asla tasvip etmediğimiz bir olay.
B: Ben olayın şokuyla...
N: Biliyorum biliyorum. olayın şokuyla öyle yaptın. bende böyle düşünmüştüm zaten. Bu yüzden seninle daha yakından tanışmak ve yumruktan dolayı özür dilemek için seni buraya çağırdım. sana çok basit bir kaç soru soracağım.
B: Tabi buyrun

beyler gerçekten bu gecelik yeter diye düşünüyorum yarın devam ederiz allaha emanet olun. yarın akşam yazmaya devam edeceğim kusura bakmazsanız

Halit abi sezonun bitmesinden 1 hafta sonra hazırlanmam gerektiğini antalyaya gideceğimizi söyledi. Akşama kadar hazırlığımı yapıp Buse ve ailesiyle vedalaştım. Otogara gittik ve antalyaya doğru yola koyulduk.

Antalyaya vardığımızda saat daha sabahın 6sıydı. Halit abi orta halli bir otele zütürdü ve oraya yerleştik. Kahvaltıya indiğimizde

B: Buraya antrenmana mı geldik abi
H: Dur be oğlum ne antrenmanı bir kaç gün takılalım anlatırım sana. Sen hiç rakı içtin mi
B: Yok abi hiç içmedim
H: O zaman bu akşam çok eğleneceğiz desene

Biraz korkmuş ve heyecanlanmıştım 14 yaşındaydım ve rakı bana çok uzaktı. Rakı içmekten hem çekiniyor hemde akiamı sabırsızlıkla bekliyordum.

Halit abi yaklaşık yarım saat sonra yanıma geldi ve konuyu hallettiğini artık kafama takmamam gerektiğini söyledi. Açıkçası bu beni biraz rahatlatmıştı. Halit abi bana istanbulu gezdireceğini söyledi ve gezmeye çıktık.

istanbul gezisi bittikten sonra Halit abi beni tesislere bıraktı ve odama geçtim. Uzanıp düşünmeye başladım. Bir sonraki maç Ankaradaydı ve ben gerçekten ilk 11 oynamanın hayalini kuruyordum. Kurduğum hayallerle birlikte uyuyakalmışım.
Sabah uyanıp kahvaltı yaptıktan sonra tesiste olan bir kaç arkadaşla sohbet etmeye başlamış antrenman saatini bekliyorduk. Antrenman saati gelince antrenmanımızı yaptık. Günler antrenman ve çalışmalarla geçiyordu. Ve Ankaraya gideceğimiz gün gelmişti. Hazırlığımızı yaparken muhammet yanıma geldi.

M: Seni kırdıysam kusura bakma kardeşim bu maç helalleşiriz.
B: Önemli değil benim yüzümden sen sorun yaşadıysan kusura bakma.
M: Eyvallah sorun değil.

Muhammet benimle konuşunca mutlu olmuş ve rahatlamıştım. Yaklaşık 8 saat yolculuktan sonra ankaraya vardık ve maç saatini beklemeye başladık. Dinlenirken takım hocası beni yanına çağırdı.

Hoca: td

TD: Nasılsın SLDP? Bugün seni 11 oynatmak istiyorum.
B: iyiyim hocam kesinlikle oynayabilirim.
TD: Tamam o zaman bugün taktik olarak gol atmayacağız bu maçı kaybetmemiz lazım.
B: Nasıl yani hocam
TD: Sen sadece gol atmaman gerektiğini bil yeter. i Gerisi seni aşar. Gol atmazsan daha sık 11 oynayabilirsin.
B: Peki hocam.

Aklım almıyordu. Gol atmamak. Hocam elimden geleni yapmamı istemiyor aksine gol atma diyordu. Tekrar arkadaşların yanına dönerken Halit abi yanımdan geçti ve "Hadi bakalım sana güveniyorum , Hocanın sözünden çıkma" dedi. Tamam dedim ve arkadaşlarımın yanına geçip maç saatini bekledim.

Akşam dışarı çıktık ve gerçekten çok şık bir mekana gitrik masaya türlü meze gelmişti. Halit abi 70lik istedi masa kuruldu. ilk yudumu içer içmez bütün vücudum titredi tadı ve kokusu çok değişikti ama Halit abi korkma zamanla alışırsın deyip güldü. Biraz havadan sudan konuştuktan sonra

H: Bak SLDP sana karşı dürüst olacağım bizim yaptığımız iş kolay iş değil. Az çok biliyorsun kimi takımlara iyi kimisine kötü oynuyorsun. Bunun sebebini biliyor musun?
B: Abi az çok biliyorum şike yapıyoruz.
H: Şike değil oğlum anlaşma diyeceksin. Kimisiyle hatır için kimisiyle para için anlaşıyoruz.
B: Anladım abi ama neden
H: Biz bunu meslekte kalıcı olmak için yapıyoruz. Sen ise büyük bir futbolcu olmak için. Bizim işlerde her şey güvene ve tavsiyeye bakar. Eğer böyle devam edersen çok büyük futbolcu olursun hem yeteneğinde var. Sadece seni bir takıma tavsiye etmeme bakar. Diğer türlü kaç tane yetenek yok olup gidiyor biliyor musun? Söylediklerimize uymazsan şansın varsa en iyi ihtimalle 2.ligde oynarsın. Hadi şimdi içte biraz kafan açılsın. Şerefe
B: Şerefe abi

Tesislere döndüm uyur dinlenirim diye ama ne fayda. Sevinçten kuduruyorum. Sabaha kadar yok A takımda yıldız olurum yok buseyle evlenirim. Ezan okununca saate baktım saat 5 olmuş. Bir iki saat uyuyayım bari dedim ama yine olmadı bu defada Halit abi uyandı mı gideyim mi diye kendi kendimi yiyorum.

En son daha fazla dayanamadım saat 6da halit abinin odasına girdim baktım sigara içiyor.

B: Halit abi kusura bakma erken geldim ama dayanamadım.
H: Gel lan gel iyi bile dayandın. Gece gelmediğine şükrediyorum. Bak koçum bundan sonra sen artık genç bir yıldız adayısın. Bunun yükü ağırdır buralara benzemez. Hem artık maçlarını 300 -500 kişi değil milyonlar izleyecek televizyonda olacaksın her hafta. Ama sana inancım tam. in aşağı kahvaltını yap sonrada sana bir ev bakalım. Artık tesislerde kalmak olmaz.

4 gün sonra iç sahadaki lig maçında maçın uzatma bölümünde oynamıştım. o güne kadar bu hareketi hep anlamsız bulmuştum. ama sahaya çıktığım anda anladım. 18-19 yaşlarında A takıma yeni çıkmış birinin neden 2-3 dakika oynatıldığını. Gerçekten inanılmaz bir histi benim için sahaya girerken herkes ayağa kalkmış beni alkışlıyordu. genç bir futbolcu ve hafta içinde kupa maçında gol atmış. tribünler beni bağrına basmıştı.

tamamen futbola konsantre olmuştum. ama iki hafta sonra kaçınılmaz olan yaşandı ve teknik direktör yanıma gelip.

TD: oooo genç yıldızımız SLDP buradaymış
B: Buyrun hocam hoşgeldiniz.
TD: Yok yok sadece konuşup gideceğim.
B: Dinliyorum hocam.
TD: Bu hafta sonu deplasmandaki maçın 55. dakikasında seni oyuna alacağım. sende 60 ile 75 arası kırmızı kart göreceksin.
B: Nasıl yani hocam.
TD: Ya oğlum anlamamazlıktan gelme altyapıdaki gibi olacak sana dediğimi yapacaksın.
B: nasıl kart göreyim hocam?
TD: rakipten biriyle tartış işte hakeme itiraz et yap bir şey hem taraftara daha sempatik görünürsün. bu arada bu kırmızı kart sana 5000 lira kazandıracak haberin olsun ben şimdi gidiyorum. görüşürüz sonra.
B: tamam hocam görüşürüz.

artık tesislere daha şevkle gidiyor daha heyecanlı çalışıyordum. Etrafımdaki herkes A takım oyuncusuydu ve bu benim gelişimime gerçekten çok şey katıyordu. antrenörden ne kadar öğreniyorsam takım içindeki tecrübeli abilerden de o kadar şey öğreniyordum.

sezonun ikinci yarısı başlamadan önce kulüp sözleşmemi yeniledi. senede 200.000 lira alacaktım. dehşet içindeydim. bu para beni ihya edecek bir para gibi geliyordu o zaman. A takıma seçildikten sonraki ilk üç maç sadece yedek kulübesinden maçı izlemekle yetindim. Zaten teknik direktörümüz ilk bir kaç maç yedek kalacağımı stada ve seyirciye alışmam gerektiğini sonrasında yavaş yavaş forma şansı vereceğini söylemişti. ben sıramı bekliyordum.

dördüncü maç kupa maçıydı ve ben yine yedektim. takım ilk yarıyı 3-0 önde kapatmıştı stat dolu değildi ama yinede oynamaya alışık olduğum sayının kat kat üzerinde bir seyirci sayısı vardı. ikinci yarıya başlarken hoca beni kenara ısınmaya göndermişti. 60. dakikada yanına çağırdı ve hazır ol oyuna gireceksin dedi hazırlıklarımı yaptım ve hocadan taktik almaya başladım. kalbim çok deli atıyordu. ve sonunda 4. hakemin yanındaydım değişiklik tabelası kalktı. takımın 9 numaralı yıldız forveti çıkıyordu. ben ise 18 numaralı formamla ilk kez a takımda oynamanın gururunu tatmak üzereydim.

oyuna girer girmez bütün toplara pres yapmaya başladım. bir kaç top çaldım rakipten çaldığım 4. top gol olmuştu. çok sevinmiştim. dakika 82de penaltı oldu. ben uzaktan bakarken takım kaptanı beni çağırdı ve penaltıyı benim kullanacağımı söyledi

hemen buselere gittim ve ona sürprizim olduğunu söyledim. merak etti ve üzerini değiştirdikten sonra dışarı çıktık bir taksi çağırdım ve kiraladığımız eve getirdim. arabadan indikten sonra burası neresi dedi. gel benimle deyip eve çıkardım. eve girince

Ben - B
Buse - M

B: burası benim yeni evim burayı tuttuk benim için artık tesislerde kalmayacağım.
M: (boynuma sarıldı) çok sevindim senin adına buralara kadar gelebilmiş olman beni gururlandırıyor. ve senin adına çok seviniyorum.
B: bende çok mutluyum hem seninle olduğum için , hem a takıma çıktığım için , hemde artık kirada olsa kendime ait bir evim var.
M: tamam o zaman koş bakkala makarna yağ ve yoğurt al da yeni evinde bir makarna yapayım sana.
B: ooo makarna mı zahmet olmasın yorucu yemek sonuçta
M: dalga geçme en hızlı bu olur hadi al gel de yeni evi kutlayalım.

koşarak markete indim istediklerini ve bir tane kolayı kaptığım gibi eve fırladım. yemeği hazırlarken sohbet ediyorduk çok keyifliydim. yemeği yedikten sonra gitmesi gerektiğini biliyordum ama gitmemesi için neredeyse ölecektim. ama kaçınılmaz son olarak eve bırakma vakti gelmişti. buseyi eve bıraktıktan sonra kendi evime döndüm ve evimde ilk gecemi huzurla uyuyarak geçirdim

Maçtan sonra Buselere doğru yola çıktık. Selim amca durmadan övüyordu ve bu çok hoşuma gidiyordu.

S: ulan yıllardır şöyle heyecan yaşamadım. Aferin size be.
B: Elimizden geleni yaptık selim amca keşke bu kadar zora sokmasaydık ama önemli olan netice tabi.
S: Yok yok böyle daha keyifli oluyor. Deyip güldü.

15 dakikalık yolculuk yaptıktan sonra eve geldik yemek hazırdı. Yemek boyunca buse ve babası aysel teyzeye şöyle oldu böyle oldu deyip beni anlattı. Masada gülüşmeler ve sohbet tam gaz devam ediyordu ama benim için gitme vakti gelmişti Halit abi beni bekliyordu. Yemek için teşekkür ettim ve izin isteyip çıktım.