-
101.
0-Evet sayın seyirciler psv eindhoven çok tehlikeli bir yerden korner kullanıyor (Bülent karpat)
-
102.
0@173 pele-maradona-messi ekseninde bi yazı gelecek aq,aklımda o da
-
103.
02010-2011 transfer dönemi, fenerbahçe incelemesi :Tümünü Göster
sezonu hayal kırıklığından öte birazcık utançla kapatan fenerbahçe'nin çözmesi gereken ilk sorun şüphesiz teknik direktör konusu..f.bahçe sezonu 'bu şekilde' ikinci bitirmiş olmasaydı,her ne olursa olsun c.daum kalmalı derdim. fakat 16 mayıs faciasından sonra daum'un kalması imkansız görünüyor, dahası kalırsa takıma zarar verecek gibi duruyor.o yüzden hoca konusunu bir kenara bırakıp oyuncu kadrosuna bakalım.
fenerbahçenin gelecek sezon için en büyük şansı, gönderecegi yabancı oyuncuların apaçık duruyor olması. kalması gereken oyuncları yazarsak daha kısa yer kaplayacagından alex, santos ve lugano dışındaki tüm yabancıların gönderilmesi gerekiyor ve büyük ihtimalle de gönderilecekler.ve bu yabancı oyuncu kıyımı f.bahçe'ye çok büyük bir şans doğuracak. kaliteli yerli oyuncuları olan f.bahçe'yi alınacak 5 tane kaliteli yancı isim zirveye taşıyabilir.. peki hangi mevkilere?
öncelikle lugano'nun yanına kaliteli bir stoper. aziz yıldırım'ın bu işteki maharetini ve cömertliğini bildiğimden tavsiyelerim portekizlilerden yana olacak. biri porto'lu bruno alves diğeri ise chelsea'den ayrılması beklenen r.carvalho..
yerli stoper kıtlığı çeken ülkemiz şartlarında önder ve bekir bu alternatif olarak kadroda tutulabilir.
diğer önemli nokta orta sahanın ortası, yani emre'nin yanı.. hala appiah'ın boşluğunu dolduramayan f.bahçe için adres tıpkı beşiktaş gibi juventus olabilir. örneğin geçen sene bir türlü ikna edilemeyen poulsen bu sene alınabilirse çok faydalı olacagını düşünüyorum. şöyle ki; defansif oldugu kadar ofansif yönüyle de ön plana çıkan emre'nin yanında, daha agresif ve defansif bir oyuncunun oynaması gerektiği kanaatindeyim,bu bakımdan profesyonelliğiyle de poulsen tam isabet olur diyorum..
bunların dışında,her iki kanat için ofansif gücü yüksek 'kanat' oyuncuları alması fenerbahçe için şart.. çünkü ne sol bek santos'tan sol açık,ne de santrafor kökenli david'ten sağ açık olabilir. bunun için tavsiyelerim ise sol açık için fiorentina'lı vargas, sağ açık için ise her ne kadar şu aralar gözden düşmüş olsa da inter'li mancini..
ve tabii ki santrafor.. artık şu çok açık göründü ki alex takımda oldugu sürece alınacak oyuncunun ne kadar kaliteli oldugu pek önemli değil f.bahçe için. önemli olan f.bhçe'nin ve alex'in oyun sistemine uyum sağlayacak bir santraforun alınması..bu da şu demek oluyor; uzun boylu sırtı dönük oynayabilen ve alex'e duvar olabilecek kadar teknik özelliklere sahip bir santrafor.. bunun içinse adayım valencia'lı zigic..
söylediğim oyunculardan çok daha kalitelileri bulunabilir, alınabilir elbette. fakat önemli olan 2 husus var; birincisi belirttiğim bölgelere oyuncu alınması ikincisi oyuncu transferinde aziz yıldırımın menajerlerin oyuncagı olmaması.. benim önerdiğim oyunculardan bir kadro yapalım
kaleci: volkan,v.babacan
stoper : b.alves, lugano,bekir
sağ bek : gökhan gönül, önder
sol bek : santos, vederson
def. orta saha : poulsen, emre,selçuk
of.orta saha : alex, özer
sol kanat : vargas,u.boral
sağ kanat : mancini,m.topuz
forvet : zigic,g.ünal (semih)
semih'in büyük ihtimalle ayrılacagını düşünürsek,a2 takımından veya yurt içinden yapılacak birer kaleci, stoper ve forvet takviyesiyle f.bahçe'nin 24 kişilik kadrosu tamamlanır ve bana göre türkiye liginin en güçlü takımını kurmuş olur. yine son olarak bu kadrodan çıkabilecek bir 11 yazıp, beğeninize sunalım:
volkan
gökhan b.alves lugano santos
mancini emre poulsen vargas
alex
zigic -
104.
0maradona yönetimindeki arjantin milli takımı :Tümünü Göster
futbolculuğunda elde etmiş oldugu itibar ve karizmayı, teknik direktörlüğü ile büyük sendeye uğratacagını düşündüğüm maradona'ya sallamadan önce,g.afrika'ya zütürecegi kadroya bir bakalım:
kaleciler: sergio romero (az alkmaar), mariano andujar (catania), diego pozo (colon)
savunma: nicolas otamendi (velez sarsfield), martin demichelis (bayern münih), walter samuel (inter milan), gabriel heinze (marilya), nicolas burdisso (roma), ariel garce (colon), clemente rodriguez (estudiantes)
orta saha: jonas gutierrez (newcastle), juan sebastian veron (estudiantes), javier mascherano (liverpool), angel di maria (benfica), javier pastore (palermo), maxi rodriguez (liverpool), mario bolatti (fiorentina)
forvet: lionel messi (barcelona), gonzalo higuain (real madrid), carlos tevez (manchester city), diego milito (inter milan), sergio agüero (atletico madrid), martin palermo (boca juniors)
öncelikle kaleden başlayalım. belki de arjantin takımının en zayıf halkasını oluşturan mevki için 1. aday az alkmaar kalecisi romero..az alkmaar'da kötü bir sezon geçiren ve bana göre de yetenekleri sınırlı olan bu kalecinin, böylesi devasa bir kadronun kalesini koruyacak olması arjantinin talihsizliği diyelim.
savunmada 2 önemli oyuncunun çğrılmadığını görüyoruz. biri barcelonalı milito, diğeri inter'li zanetti.. otamendi,garce gibi oyuncuların oldugu bir kadroda bu yoyuncular nasıl olmaz demicem. fakat enternasyonel tecrübesi fazla ve oynadıkları kulüpler çok büyük olan bu iki oyuncunun, özellikle de zanetti'nin kariyerinin şu son dönemlerinde en azından dünya kupası finallerine çağrılarak ödüllendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. tecrübe ve oynadığı kulüpler demişken, oynadıkları takdirde takıma verebileceklerini de göz ardı etmemek lazım elbet.
orta saha seçiminde ise büyük bir skandal yaşandı bana göre..şu an şamp. ligi şampiyonu inter'in ve dünyanın mevkisinde en önemli oyuncularından biri olan cambiasso'nun kadroda olmaması tam bir fiyasko maradona açısından. özellikle messi'nin performansını arttırmak için arkasında çok koşan, mücadele eden ve top tekniği de xavi kadar olmasa da ona yakın,1 değil 2 oyuncu olması gerekirken cambiasso gibi ismi gözardı edip, umudunu mascherano,36'lık veron ve 19'luk pastore'ye bağlayan maradona'nın kupada oynayacagı maçlar öncesindeki kadro seçiminde ve maçlar sırasında yapacagı müdahalelerinde neler yapabilecegini az çok kestirebilmek mümkün..
forvet hattında ise maradona'nın bile engelleyemecegi isimler mevcut. milito,tevez, higuain ve aguero'dan oluşan rüya gibi hücum silahları var arjanti'nin.. belki zarate de olabilr miydi diyorum kadroda fakat benzer tarzda oyuncuların çokluğundan olsa gerek bu oyuncu seçimine saygı duyuyorum..
dünyanın bana göre en iyi 7-8 forvet oyuncusundan dördünü barındıran, avrupa'da bu sezonun en formda oyncularına ve tabii ki messi gibi bir yıldıza sahip arjantin'in en büyük şanssızlığı ne yazık ki teknik direktör maradona.. kadrosu itibarıyle çok uzun yıllar sonra ilk kez en büyük favori olarak başlayabilecekleri, hatta ortalama bir tek.dir.le bile bunu sağlayabilecekleri şu ortamda, maradona faktörü yüzünden ben arjantine kupada şans tanımıyorum.
ve son olarak kendi adıma, arjantin takımının oynayabilecegi en iyi sistem olan 4-2-3-1 taktiği ile bir arjantin ilk 11'i oluşturup takdirlerinize sunuyorum..
romeo
j.zanetti g.milito samuel heinze
cambiasso mascherano
c.tevez messi di maria
d.milito -
105.
06+4 kuralı ; türk futbolu için iyi mi,kötü mü?Tümünü Göster
öncelikle şunu belirteyim,ben yabancı transferinde sınırlamaya karşıyım... yabancı oyuncu hakkının sınırsız olması fakat transferlerin belirli şartlara bağlı olması gerektiğine inanıyorum (premier lig örneği).aksi takdirde, yavaş yavaş katar ligine dönmeye başlar.
tekrar 6+4'e dönelim..6+2+2 oldugu da söyleniyor. ikisi arasında hiç fark olmadığı için 6+4 olarak yazımıza devam edelim.ilk olarak türk futbolcularının önünün kesileceği endişesine bakalım.bu son derece yersiz ve saçma iddaadır. şöyle ki; yıllardır türk futbolunda yaşanan yerli stoper krizi türk futbolunun önünde duran en büyük sorundur. özellikle 3 büyüklerin bu konudaki çözüm arayışları ve yaptıkları yerli stoper transferleri hiç bir işe yaramamış, mecburen rota yabancı stoperlere dönmüştür (kardeşim ortada kaliteli türk stoper var da biz mi almıyoruz???).diğer yandan, fenerbahçe hariç diğer 3 büyük kulüp ve diğer anadolu kulüplerinden bazıları, kaleci sorununu hep yabancıyla çözmeye çalışmış,son yıllarda çok sayıda yabancı kaleci gitmiş gelmiş fakat en sonunda, kaliteli yerli kalecilerin ortaya çıkması ve gösterdikleri iyi performans neticesinde, türk kalecier kalelere adeta amborgo koymuştur
kısacası, eğer bir türk futbolcu -hangi mevki olursa olsun- yetenekliyse, yabancıların her zaman bir adım önündedir. zira yabancı oyuncuların gerek maliyet gerekse uyum sorunu, böyle bir durumda türk oyuncuyu ön plana çıkarır (fenerbahçe maicon'u alıcam diye g.gönül'ü gözden çıkarır mı? veya g.saray quaresma için arda'yı)
bu konuda bir başka önemli husus yurtiçi transferlerin nasıl etkilenecegi konusudur.. öncelikle anadolu kulüplerinin, kapısını çalan büyük takımlara kapıyı milyon eurolardan açması türkiye'ye has bir durumdur.bu durum, türk futbolunun lokomotifleri olan 3 büyüklerin kasası için kötü, mali anlamda can çekişen anadolu kulüpleri için iyi bir hadiseydi. lakin bir de oyuncunun durumuna bakmak lazım.. gerçek değeri 300.00 £ 'yu anca bulan bir oyuncunun 2 milyon £'ya istanbul'a transfer edilmesi, fakat geldiği kulüpte -doğal olarak- tutunamaması ve adını istanbul'un yuttuğu yıldız adayları listesine yazdırması kaçınılmaz oluyordu (gerçekten yetenekli olup da oynayamayan veya oynayıp iyi yerlere gelen oyuncular istisna). 6+4 kuralının, bunu bir nebze de olsun yurtiçi uçuk transfer borsasını bir nebze de olsun aşağıya çekebilecegi gibi, yıldız adayı oyuncuların bir süre daha kendi takımlarında oynaması ve daha güçlü bir şekilde istanbul'a gelmesini tetikleyebilir.her iki durum da türk futbolunun lehinedir.
ayrıca şunu da belirtmekte fayda var,ilk 11'de hala 5,18 kişilk kadro için 8 veya 10,24 kişilik kadro için ise 14 tane yerli oyuncu bulundurması gerekiyor kulüplerin..bu da demek oluyor ki,kulüplerin yerli futbolcu arayışı kolay kolay bitmeyecek. ayrıca uefa'nın altyapıdan asgari 3 oyuncu şartı da,altyapıya verilen önemin sürmesi açısından kulüpleri her ne olrsa olsun altyapıdan gelecek futbolculara muhtaç hale sokmaya devam edecektir.
bir olumlu etkisi de yurt dışına ihraç ettiğimiz futbolcu sayısındaki artış olabilir.. türkiye'de kazandığı parayı avrupanın hiç bir ülkesinde kazanamayacak olan futbolcların tuhaf şekilde hedefini 5 büyük lig olarak belirleyip yunanistan, isviçre,romanya vs liglerde oynamayı reddetmeleri ve doğal olarak da türkiye'de ki transfer sirkülasyonuna katılmları neticesinde, özellikle anadolu kulüpleri arasında -ve dikkat edin her transfer döneminde hep aynı isimler- yaşanan bu kısır döngünün önüne geçilebilir.. türkiye'de istediği şansı veya parayı alamayan futbolcuların diğer ülkelerden gelebilcek tekliflere açık olması ve bu sayede avrupa liglerinde oynayan türk oyuncuların sayısının artması olasıdır ( en güzel örnek türkiye'de sıradan bir oyuncu olan çağdaş atan'ın almanya macerasından sonra isviçre'nin en büyük takımı basel'e gidip, şampiyonluk yaşaması)
milli takıma etkisi ise nötr olacaktır.. örnek vermek gerekirse, yabancı sınırlaması olmayan avrupa liglerine baktığımız zaman (ab kıstasını saymıyorum),en çok yabancı oyuncu transfer eden ingiltere'nin,onu takip eden almanya, ispanya ve italya'nın milli takımlar düzeyinde hangi noktada oldugunu görebiliriz.. üst düzey milli takımlara sahip b ülkelerin liglerinin de avrupa'nın en kaliteli ligleri oldugunu söylemek zor değil. ayrıca bir dikkat çekici husus da bu ülkelerin çok fazla oyuncu ihraç etmemesidir. diğer ülkelere nazaran daha az yabancı futbolcu barındıran ve diğer ülkelere göre çok daha fazla oyuncu ihraç eden hollanda'nın ise lig kalitesi oldukça düşük, milli takımı ise verimsizdir (ilk ve tek kupa 88 avrupa şamp.)
son olarak 6+4 kuralını türk takımlarının avrupa kupalarındaki mücadelesine az da olsa oluml etki yapabilecegini söyleyelim.bu, gerçi yabancı sayısından ziyade yabancı kalitesiyle alakalı bir durumdur ve türk kulüplerinin iş bilmez yöneticileri sayesinde pek bi anlam ifade etmemsi normaldir. zira sayının 8 den 10 a çıkması, getirilen yabancı oyunculardan kaliteli olanlarının sayısının artmasını sağlayabilir (düz mantık,8 oyuncudan 4'ü isabetliyse, 10'da 5 olabilir)
sonuç olarak 6+4 kuralına karşı değilim hatta iyi olabilecegini savunuyorum.. vasıfsız kulüp yöneticileri sayesinde canavara dönüşebilecegini de kabul ediyorum.. bekleyip görmek lazım. -
106.
0Abi bu Şenez ne işe yarar ?
italya Apo'yu saklar protesto edilir Juventus şerefsizi Türkiye'ye gelmez, bırak hükmeni ceza bile vermezler. istanbul'da birileri bomba patlatır Gs ve bjk maçlarını Almanya'da oynamak zorunda kalır.
Adam c.başkanını bütün delegelere tanıtıyor, bizim c başkanı orada duruyor. Platini de az şerefsiz değil.
Adamlar Zidane ile Karembeu gelmiş, bizim Hakan şükür nerede hamit neredde fatih terim nerede. giberim yapacakları işi. -
107.
0@195 şimdi yaptığım kadroya bi daha baktım da,evet maicon tercihim doğru... inter'le 3 kupa alması ve yılın 11'ine seçilmesi de fikrimi doğruladı.
-
108.
0sergio ramos'u kadroya almayan zihniyeitn futbol bilgisini gibeyim...
-
109.
0la sadece olimpiyat bitmiş stad olarak elimizde başka da yok. bi de hızlı tren falan yok bizde bunlar etkilemez mi ne düşünüyonuz
-
110.
0@191 inşallah
-
111.
0sarkozy son hamle olarak geliyor, fransa'nın şansı bitti artık. birinci olarak türkiyenin ilk turnuuvası olması, ikinci olarak aslantepe, üçüncü olarak da en büyük devlet desteklerinin bizde olması bizi öne çıkarıyormuş. alır geliriz yarın.
-
112.
0euro 2016'yı kim düzenleyecek?Tümünü Göster
şu an itibarıyle taşıdığı önem ayarında haber değeri olmayan, ülkemize büyük ekonomik katkının yanında itibar kazandırabilecek olan, ayrıca biz futbol sevdalılarına bu heyecanı yakınen yaşatabilecek olan bu karar 28 mayıs cuma günü tsi 13.00 sularında açıklanacak.. sağlayacağı büyük faydaları yazıp vakit kaybetmeden, türkiye'nin italya ve fransa'ya karşı, evsahibi olabilme şansını değerlendirelim..
öncelikle genel kanı b yarışta türkiye ve fransa'nın bir adım önde oldugu yönünde. bunda en büyük faktör ülke hükümetlerinin projeye verdiği büyük destek. bunun yanında italya futbolunda son dönemlerde yaşanan ırkçılık ve şiddet olayları italya'yı geri itiyor bu yarışta.. ayrıca bu organizasu 2 defa düzenlemiş olması diğer dezavantajı.o yüzden yazıya türkiye-fransa rekabeti ekseninde devam edicem.
türkiye'nin en büyük avantajı siyasi desteği. öyle ki başbakanımız ve başkanmız da sürece bizzat müdahil olup,her türlü teminatı verdi uefa yetkililerine. hatta yarın ki son sunuma başkanmızın bizzat, başbakanımızın da telekonferans ile katılması bekleniyor. bunun yanında futbol federasyonunun bu organizasyonun ev sahibi olmak için çalışmlar yapması için kurduğu komite, işini fazlasıyla iyi yaptı.. reklam,tanıtım ve lobi faaliyetlerinde iyi iş çıkaran ekibin çalışmaları, diğer federasyonlara göre 1 adım önde. bunun yanında türkiye'deki aşırı futbol sevgisi ve daha önce futbolda böyle bir organizasyon düzenlenmemiş olmaması diğer avantajlar. türkiye'nin bu işi yapabilme potansiyeli ve daha önce evsahipliği yaptığı şamp. ligi ve uefa kupası finalindeki başarısı diğer artı faktörler..
dezavantajları ise öncelikle ulaşım ve konaklama ile alakalı. özellikle istanbul dışındaki şehirler için bu sorun en azından şu an için vitrinde duruyor. güvenlik sorunu ise başka bir problem. ayrıca daha önce hiçbir büyük turnuvaya evsahipliği yapmamış olması avntaj kadar dezavantaj. zira tecrübesizlik ön plana çıkabilir.. bunların yanında benim şahsi fikrim, türkiye'nin en büyük şanssızlığı euro2012 evsahipliğini üstlenen polonya-ukrayna ikilisi oldu.bu ülkelerde yaşanan sıkıntılar (özellikle stat konusunda) uefa'nın canını sıkmış durumda ve bir daha böyle bir riske girmek istememe gibi durumları söz konusu olabilir.
fransanın ise en büyük avantajı elbette uefa başkanı m.platini. bunun yanında fransa98'de uefanın elde ettiği inanılmaz hasılat diğer bir artı faktör uefa gözünde. ulaşım,konaklama ve güvenlik sorunu olmaması ve onlarında arkalarına aldığı siyasi destek diğer avantajları fransa'nın.
kişisel bir değerlendirme yapmam gerekirse,bu veriler ışığında ben türkiye'yi bir adım önde görüyorum.ve bu görüşümü 3 temel nedene bağlıyorum: 1-verilen müthiş siyasal destek 2-ülkedeki müthiş futbol sevgisi ve bu turnuvayı diğerlerinden daha fazla istemesi 3-m.plati'nin uefa başkanı olması... evet sanılanın aksine platini'nin uefa başkanı olması bana göre fransa'nın en büyük dezavantajı ve doğal olarak türkiye'nin en önemli avantajlarından bir tanesi. zira avrupa basınında bu konuda çıkan haberler, seçimi yapacak delegelerin fransa konusunda çekingen olmalarını sağlayabilir. ayrıca 12 sene önce büyük bir turnuva düzenlemiş bir ülkeye bu kadar kısa bir süre 2. bir büyük organizasyon verilmesi,hem de fransız bir başkanın döneminde, tepki çekebilir.
sonuç olarak, italya'ya şans vermediğim oylamada türkiye'nin şansını %70,fransa'nın ise %30 olarak görüyorum.ve içimden bir ses kararın türkiye olacagını söylüyor umarım yanılmam ve yarın gece bu saatlerde turnuvanın ülkemize ne gibi olumlu etkiler yapacagını açıklayan bir yazı yazabilirim. -
113.
0bir tuhaf takım : slovakyaTümünü Göster
dünya kupası öncesinde herkesin muhakkak bir süpriz adayı olur. fakat ne yazık ki çoğu zaman turnuva sırasında süpriz beklenen takımlar kendisi destekleyenleri hayal kırıklığına uğratırken, kimsenin şans tanımadığı kimi takımlar turnuvaya damgasını vurur. özellikle hollanda, fransa,italya gib devlerin isimleri kadar etkili olamayacagını, yunanistan,danimarka, avustralya,mekgiba, kamerun gibi takımların süpriz yapma ihtimallerinin pek olmadığı ortamda birkaç g.amerika ve afrika ülkesiyle birlikte japonya ve g.kore ön plana çıkabilir kanaatini taşıyor bir çok kimse. fakat benim süpriz adayım turnuvaya ilk kez katılacak olan slovakya. nedenlerine geçmeden önce kadroya bir göz atalım:
kaleciler: jan mucha (legia warsaw), dusan kuciak (vaslui), lubos kamenar (nantes), dusan pernis (dundee united)
savunma: peter pekarik (wolfsburg), martin petras (cesena), martin skrtel (liverpool), lubomir michalik (leeds), jan durica (hannover), radoslav zabavnik (mainz), marek cech (west bromwich albion), tomas lubocan (zenit st. petersburg), kornel salate (slovan bratislava)
orta saha: kamil kopunek (spartak trnava), jan kozak (timisoara), juraj kucka (sparta prague), miroslav karhan (mainz), marek sapara (ankaragücü), mario pecalka (zilina), stanislav sestak (bochum), marek hamgib (neapol), vladimir weiss
(manchester city), miroslav stoch (chelsea), dusan svento (salzburg), zdeno strba (xanthi)
forvet: erik jendrisek (schalke), robert vittek (ankaragücü), martin jakubko (fc moskova), filip holosko (beşiktaş)
çek cum.,polonya ve slovenya gibi yabana atılmayacak takımları geride bırakarak dünya kupasına katılma başarısı gösteren slovakya'nın kadrosu da pek yabana atılmayacak cinsten. takımın en önemli 2 yıldızı şüphesiz liverpool'lu skrtel ve napoli'de forma giyen marek hamgib.. bunların dışında porto'dan hatırladığımız marek cech, wolfsburg'lu pekarik,man. city kadrosunda yer alan weiss ve chelsea kadrosunda yer alıp gecen sezonu twente'de geciren stoch (g.saray'ın peşinde olduğu iddia ediliyor)diğer önemli oyuncuları.. takımın abisi rolünde bulunan eski beşiktaşlı karhan ve leeds'li michalik'in tecrübelerinden faydalanacak olan slovakya2nın kadrosunda, gecen sezonu türkiye'de tamamlayan 3 futbolcu yer alıyor. bunlardan uzun süre rosenborg'da oynadıktan sonra a.gücü'ne transfer olan marek sapara en dikkat çekicisi. geçen sezon devre arası geldiği takıma adaptasyon sıkıntısı yaşayan sapara, önümüzdeki yıl adından çok söz ettirebilir.. bunun dışında vittek için de bir şeyler söylemek lazım.. başarılı bir almanya kariyerinden sonra gittiği lille'de beklediği süreleri alamayan vittek,a.gücü formasıyla göstermiş oldugu performansla ne kadar kaliteli bir golcü oldugunu bizlere kısa sürede gösterdi.. takımın bir diğer forvet oyuncusu olan beşiktaşlı holosko'nun ise ne kadar kaliteli bir isim oldugunu zaten hepimiz biliyoruz...
fakat forvet mevkiinde en dikkat çekici isim,bu sezon k'lauten'den schalke'ye transfer olan erik jendrissek..23 yaşındaki bu genç oyuncunun, kontra atak futboluna yatkınlığıyla özellikle güçlü rakiplere karşı holoskoyla birlikte etkili olacagını düşünüyorum.
kadrosunda avrupanın önde gelen liglerinden ve takımlarından oyuncuları barındıran slovakya'nın, özellikle hücum gücüyle kupaya damgasını vuracagını düşünüyorum.. italya,paraguay ve y.zelanda ile aynı grupta olan slovakyanın,bu 3 rakibinden en az 2 sini geride bırakıp 2. tura çıkacagını, hatta 2.turdaki rakibine göre çeyrek final şansının da yüksek olabilecegi kanaatini taşıyorum. -
114.
0pele noldu binler
-
115.
023 mayıs 2010,beşiktaş taraftarının kahır gecesi:
beşiktaşın hakem kararıyla fenerbahçeye mağlup olmasından sonra,hem beşiktaşın hem de galatasarayın şampiyonluk şansı kalmadı. ligimizin şampiyonu ya bursaspor olacak ya da azizbahçe olacak.bu yarış 23 mayıs 21 e kadar sürecek gibi görünüyor ne yazık ki..ve kaderin cilvesi bursasporun kaderini yine beşiktaş belirleyecek.
beşiktaş taraftarını hem kendine örnek alan ve düşman belleyen,bir yandan maçlarda küfür edip 2 dk sonra çarşı bestelerini fütursuzca söyleyen bursa taraftarını ve bursasporu ben ve diğer tüm beşiktaş taraftarı zerre sevmez.. hele bizi son maçta yenip şampiyon olmalarına tahammül bile edemez.bu yüzdendir ki çok dualar ettik şampiyonluk şansımız son maça kalsın, bursaya koyalım ve yüzyıllık bir ayar verelim.ne yazık ki hesaplar hüseyin göçek ve yaverlerinden döndü.
şimdi bursaspor şampiyon olamazsa şampiyon fenerbahçe olacak. yani beşiktaş brsaspora çelme taktığı anda ezeli rakibi, ebedi karısı fenerbahçeyi şampiyon yapacak ve başta azize olmak olmak üzere milyonlarca çirkefi sokağa dökecek. dünkü maçtan sonra ben hiç sanmıyorum ki böyle bir düşünce bir beşiktaşlının kalbinin tek bir hücresinden geçebilisin..
allahım nasıl bir kabus bu? bir beşiktaş taraftarının kafasına silah dayayıp ya ananı gibeceksin ya bacını, seç bi tanesini demekten ne farkı var? keşke bu kadar kolay olsaydı da kafamıza sık kurtulalım deme şansımız olsaydı.. maalesef bu da yok,o maç oynanacak,o gece yaşanacak.
bir mucize olur mu peki? bursaspor g.sarayı ve kayseriyi yensin, fenerbahçe son haftaya kadar 1 maçını kaybetsin ve bursa bay geçtiği ankaraspor maçı sonrasında şampiyonluk trunu atsın..son maçta da bursayı yenelim ve içimizi ferahlatalım.. olur mu? çok zor... maalesef biz beşiktaş taraftarını çok ama çok kahırlı bir 23 mayıs gecesi bekliyor.. -
116.
0ümit aktan ile yaşadığım diyalog :
sene: 2007,yer: ingiltere vize başvuru merkezi
-merhaba ümit bey, nasılsınız?
-teşekkür ederim,siz nasılsınız?
-ben de teşekkür ederim, maç için geldiniz sanırım..(chelsea-fenerbahçe)
-evet
-anladım, radyodan mı anlatacaksınız.
-evet
-gönül isterdi ki böyle bir maçı sizin gibi bir duayen anlatsın televizyonda, mençıstır-galatasaray maçını anlatımınız hala unutulmadı..
-e yani şey ühüm ühüm..
-bence siz veya sizin gibi bir duayene yakışırdı böyle bir maç
-e tabi ben de anlatmak isterdim böyle bi maçı ama sağlık olsun napalım
-valla artık ben maç izlerken tv nin sesini kısıp izliyorum, dayanamıyorum izlerken. kalmadı artık bir ümit aktanlar,bir ilker yasinler...
-yok aslında yetenekli genç arkadaşlar var.
-yapmayın ümit bey, mütevazi olmayın bu konuda.. mesela muhtemelen fenerin maçını ersin düzen anlatacak,ben yine kafayı yicem.. internetten bilgi toplayıp maç mı anlatılır allah aşkına.. yeteneğin olmadığı gibi eğitimi de yok herhalde.
-ersin iyidir aslında ya benim öğrencimdir.
-(hönk!)ehm şey benim sıram geliyor,ben şöyle geceyim.iyi günler
-iyi günler.. -
117.
0essien - drogba - petr cech - messi - ashley cole - robben - riberry - iniesta - terry - daniel gonzales guiza - frank lampard
yanlış yazdığım biri var lan sanki bu kadroda -
118.
0@38 mesela trabzon lisesi futbol takımı bi kaç yıl önce dünya şampiyonu olmuştu. barış memiş o takımdaydı..o bebeler, yörenin bebelerine şans veerilmedi.he trabzonun insanıda, yerel medyasıda bi gibimi beklemez o ayrı
-
119.
0adam gibi yabancı oyuncuyu trabzonda yaşamaya nasıl ikna edecen ztn a.q
-
120.
0@38 bence trabzon 4. büyük olucam,ben de diğer 3 ü gibi para harcıycam(ki istesede harcıyamaz)diye kasmamalı. doğu bloğundan iyi yabancılarla trabzonlu futbolcuları kaynaştırmalı. açık konuşalım türkiyede bi futbolcunun tercihi 3 büyüklere gidemediği zaman trabzon oluyo. öyle oluncada sonuç bu oluyo. zaten türkiyede yerli kalitesi ortada.. bahsettiğim sadece trabzon değil yöre çocukları da dahil. karadenizin takımı olmalı bence o tarz bi sinerji oluşmalı.
trabzon kendi başına tek büyüktür bence onun büyüklüğü ayrıdır, devrimcidir.severim..
-
tyler dursun annesinin namuusnu koruyor
-
ccc rammstein ccc günaydın diler 09 01 2025
-
rasat o anani got deliginden
-
kaç para ulan bi kadın
-
bu çocuğun fotosu ilk paylaşıldığında
-
incisozluge foto yukleyemeyen
-
gldm suku icin adlı yzrn mehdi iddiası üzerinee
-
pgiboloji bozuk yeni sakinleştirici vuruldum
-
kadıköyde inci yazarı gibtim
-
7deliklitokmak tarafından sözlüğe el konulmuştur
-
beter alinin yazar çıkması
-
elektrik çok büyük
-
ekşide türk değil türkiyeli basligini trende
-
duyduğunuzz en iyi küfürrler
-
mentalcel için intihar önerisi
-
para mal mülk zaten yok
-
mobil uygulamamıza ne oldu
-
spor yapan erkekler ve oğlanlar
-
lightbringer1881 günaydın nasılsın
-
beyler netflix dizi önerin
-
geçen gün hastende hemşire bir adamın
-
9000 den az başlığı olan üye
-
küfürlü başlıklarınız
-
44 0nline var
- / 1