-
101.
-1@80 o benim de en büyük hayalim.. klagib olacak ama;
1-yeni, kaliteli statlar yapılmalı
2-futbola uzanan kirli eller kırılmalı
3-ve tabii en önemlisi para..bi zamanlar lazio bile gözü kapalı 35 m euro para sayardı bu ülkede.. para yoksa kaliteli futbolcu getiremezsin, kaliteli futbolcu olmazsa ligin de kalitesi olmaz. ingiltere ve ispanya para konusunda bir kaç adım öndeler.. dolayısıyla ş anda her futbolcunun hayali 90 larda oldugu gibi italya değil ing. veya ispanya.
ispanya ligini kalitesiz gibi gösteren r.madrid ve barcelona oldu bu sene..bu iki takım şu an yeryüzünde mevcut herhangi bir ligde rahat rahat şampiyon olabilcek kapasitedeler.la ligada da aldılar başlarını gittiler..bu çok sık rastalanılan bir durum değil ispanyada..ne idüğü belirsiz takım diyebilecegimiz pek bir takım yok gibi. tenerife,zaragoza gibi şu an zor günler yaşayan fakat 90 lı yıllarda lige damga vurmuş ekipler.. xerez,gijon gibi takımlar ise her sene olacaktır.. bence barcelona ve r.madridi bir kenara koyarsak,la liga da kalite artışı veya düşüşü oldugna inanmıyorum. -
102.
-1devam ediyimmi lan hoşuna gidiyomu soru yağmuru.. giberler diyosan bırakıcam ?
-
103.
0şnaydersiz kadroya ben kadro demem.
-
104.
0incinin olusturdugu 11de defans da gibilaçi mutlaka olmalı beyler. unutmayın. ayıp olmasın
-
105.
0matthew le tissier'i tanir misin mr. hankey? yorumunu alayim?
-
106.
0ordinaryüs ne mk ?
-
107.
0terry kim dıbınakoyim. huur çocugunun önce gideni
-
108.
-1kadıköyde skandal gecesi :
bir hakem dörtlüsü düşünün ki verdikleri dogru kararların sayısı yanlış kararların sayısından az olsun.bir hakem dörtlüsü düşünün ki verdikleri ve vermedikleri kararlar ile kendi onurlarını ve futbolun saygınlığını ayaklar altına alsın.bir hakem dörtlüsü düşünün ki şampiyonluğu ve şampiyonlar ligine katılacak takımların kaderini bir maçta etkilesin.
bir beşiktaşlı olarak kazanmayı hakedecek bir ftbol oynamadığımızı rahatlıkla söyleyebilirim.ama bu, hakemlere kişiliksiz maç yönetme,bir takımın, hatta 3 takımın kaderiyle oynama hakkını vermez. çok uzatmaya gerek yok buyrun yanlış kararlar:
ilk yarı:
guizanın ofsyat gerekçesiyle kesilen pozisyonu
ismailin ofsayt gerekçesiyle kesilen pozisyonu
emreye toramana yaptığı haraketten dolayı verilmeyen sarı kart
bilicanın cezaalanında sivoga yaptıgı hareket endirekt vuruş verilmemesi
bilicanın önce toramanın sacını, sonra kaşın kulağını çekmesini görmezen gelinmesi
topuzun boboya yaptığı hareket dogrudan kırmızı kart
ikinci yarı:
topuzun hakemi aldatmaya yönelik hareketi, sarı kart verilmemesi
luganonun ceza sahasında elle müdahelesi, verilmeyen penaltı
bilicanın bahcıvanlığına gösterilmeyen sarı kart
tellonun semihe yumrğu kırmızı kart
ernste gösterilen hatalı kırmızı kart
guizanın toramanı arkadan çekmesine gösterilmeyen sarı kart
toraman ve vedersona gösterilen hatalı kırmızı kart
önce sivoğa semihe diz göstermesine, sonra da alexin sivoğa hareketlerine gösterilmeyen sarı kartlar
maça verilen 4 dk uzatma (ki sadece penaltı esnasında 3 dk durdu oyun) ve uzatmalarda topun hiç oyunda olmamasına rağmen 95 küsurda maçı bitirmesi..
bunlar şu anda sadece aklıma ilk planda gelen pozisyonlar, hatalı taç, faul ve avantaj kararlarını saymıyorum bile.. sonuç olarak katledilen bir maç, katledilen bir lig.. ligde şampiyonluğa ulaşmanın yolunun türk futbolunu tehdit etmekten, soyunma odalarına inip hakemlere küfretmekten geçtiğini bir kez daha yaşayarak öğrendik. yaşantanlara yazıklar olsun...
edit:muhakkak unuttugum pozisyonlar vardır, maçın tekrarını izleyemdiğim için aklımda kalanlar bunlardır. eklemelere açığım.
not: maçı katleden hakemin işbirlikçisi mustafa denizliye küskü.. beşiktaşın son 3 sezonda yaşadığı kadıköy laneti... az sonra -
109.
-1beşiktaşın son 3 yılki kadıköy laneti:
akranlarım bilirler,80 li yılların sonundan başlayarak 90 lı yılların ortalarına kadar feneri sürekli, içerde dışarda, kupada ligde 'marizler' dururduk.o yıllarda beşiktaş maçlarında fenerbahçe taraftarının agzından 'böyle gelmiş böyle gidecek... ' tezahuratı düşmezdi. uchenin son dk da atııgı gol ve fenerin kazndığı maç o büyüyü kısa süreliğine bozmuştu.. fakat bu maç dahi kadıköyün 'kartal yuvası' oldugu gerçegini değiştirmedi.2000 li yıllara kadar kadıköyde denge bozulmadı. sonra yeniden kartal hakimiyeti boy göstermeye başladı kadıköyde..3-4 lük tarihi maç, artık bu gerçegi tesciller nitelikteydi..ta ki son 3 sezona kadar...
peki son 3 sezonda kadıköyde neler oldu, kaybettiğimiz tek farklı maçların arkasında yatan sır neydi? bu 3 maçı çok kısa bir şekilde mercek altına alalım..
2007-2008 sezonu fenerbahçe-beşiktaş:2-1
maçın hakemi ismet arzuman.. maç boyunca fenerbahçe lehine kullandığı takdir haklarıyla bizleri çılgına çeviren hakemimiz,son dakikada higuain'in attığı gol sonrası çaldığı düdükle ilginç bir kararın altına imza atmış, golü kabullenen 11 fenerli futbolcu ve 53 bin fener taraftarının gönlüne su serpmişti
2008-2009 sezonu fenerbahçe-beşiktaş : 2-1
hakemimiz yanlış hatırlamıyorsa kuddusi müftüoğlu.. maç 1-1 olmasına rağmen beşiktaş açısından güllük gülüstanlık geçerken cisseye faul olmayan pozisyonda gösterdiği ilk sarı kart sonrası 40.dk da gösterdiği 2.sarı kartla kara kartalı 10 kişi bırakmış ve maçın kaderini belirlemişti..
ve bu sezon... oyunun son perdesi bu akşam oynandı.. birileri kadıköyün kartal yuvası olmasından rahatsız olmuşa benziyor... artık yeter diyoruz ve ekliyoruz: kadıköy kartal yuvasıdır ve öyle kalacaktır..! -
110.
0am(kapandımı gibsen giremez kimse)
züt daşak yarak ayak (bkz: fetişim aq)
xavi(her yere lazım pekekent) kılsız bacak
gib
messi ronaldo(ipnesiz olmaz)
ben -
111.
-1şapkadan gergeden çıkaran mustafa denizli:
bugünkü maç öncesinde kadro sıkıntılı,2 haftadır antremana çıkmayan oyuncular ancak iğneyle oynayacak seviyede..ilk 11 hemen hemen beklediğim gibi,tek süpriz toramanın ön liberoya çekilip, kaşın sağ bek oynaması... toramanın sağ bekte oynayıp necip veya ugurla başlaması daha mantıklıydı.. neyse ben onda değilim, maça dönelim..
maça 1-0 yenik başlamışsın, çıkarttığın kadro ve sistem tutmamış. rakip kaleye gidemeyen,2 pas yapamayan bir takım var sahada.. beraberliğin bile yetmediği bir maçta 30.dk da birşeyler yapmasını bekledik büyük mustafanın.. mesela finki çıkarıp holoskoyu, kaşın yerine de ugur veya necibi alamsını... holosko-ismail-bobo üçlüsünün arkasında tello-ernst-ugur oyunu lehimize cevirebilirdi... en azından denemeye değerdi.. hadi bir cesaret 30.dk da yapamadın,2. yarıya başla be hoca! kaybedecek neyimiz var? ya fener 2. golü bulsaydı nasıl çevirecektin maçı???
dakikalar geciyor oyun elimizde fakat üretkenlik yok.. holosko-yusuf kenarda... bu yusuf değil miydi gecen hafta 90 dk oynayan? bu maçta son yarım saat oynayamacakta ne zaman oynayacak? holosko gibi fuleli, tipik boş alan adamı, samiyen ve kadıköyde oynamayacakta nerde oynayacak? 70 oldu 80 oldu ve nihayet değişiklik.. kenarda bekleyen oyuncu:prens... koca sezonda takıma hiçbir şey verememiş bu oyuncu son 10 dk da kurtarıcı olarak giriyor.. holosko ise tüm camiayla dalga gecercesine 85.dk da oyuna sokuluyor,10 kişi kapanmış fener defansının kucagına hem de...
ismail ne kadar yetenekli oyuncu oldugunu gösterdi,bu maçta da oynaması bu ekegiblikler dogrultusunda doğruydu.. peki be hoca, manu maçından beri nerde bu çocuk? heba ettin ismaili, rıdvanı...
korkaklık, rakibi durdurmaya yönelik, rakibe yönelik oyun felsefesi. daha da acısı 1 puana razı olma... beşiktaş yener yenilir,ama asla korkak oynamaz, oynayamaz..beşiktaş her zaman,her yerde kazanmaya oynar.. bunu kafana sok şapkasından gergedan çıkarmaya çalışan küçük mustafa! ve artık diyoruz ki,korkak hoca is-te-mi-yo-ruz..! -
112.
+1 -1
-
113.
0
- 114.
-
115.
023 mayıs 2010,beşiktaş taraftarının kahır gecesi:
beşiktaşın hakem kararıyla fenerbahçeye mağlup olmasından sonra,hem beşiktaşın hem de galatasarayın şampiyonluk şansı kalmadı. ligimizin şampiyonu ya bursaspor olacak ya da azizbahçe olacak.bu yarış 23 mayıs 21 e kadar sürecek gibi görünüyor ne yazık ki..ve kaderin cilvesi bursasporun kaderini yine beşiktaş belirleyecek.
beşiktaş taraftarını hem kendine örnek alan ve düşman belleyen,bir yandan maçlarda küfür edip 2 dk sonra çarşı bestelerini fütursuzca söyleyen bursa taraftarını ve bursasporu ben ve diğer tüm beşiktaş taraftarı zerre sevmez.. hele bizi son maçta yenip şampiyon olmalarına tahammül bile edemez.bu yüzdendir ki çok dualar ettik şampiyonluk şansımız son maça kalsın, bursaya koyalım ve yüzyıllık bir ayar verelim.ne yazık ki hesaplar hüseyin göçek ve yaverlerinden döndü.
şimdi bursaspor şampiyon olamazsa şampiyon fenerbahçe olacak. yani beşiktaş brsaspora çelme taktığı anda ezeli rakibi, ebedi karısı fenerbahçeyi şampiyon yapacak ve başta azize olmak olmak üzere milyonlarca çirkefi sokağa dökecek. dünkü maçtan sonra ben hiç sanmıyorum ki böyle bir düşünce bir beşiktaşlının kalbinin tek bir hücresinden geçebilisin..
allahım nasıl bir kabus bu? bir beşiktaş taraftarının kafasına silah dayayıp ya ananı gibeceksin ya bacını, seç bi tanesini demekten ne farkı var? keşke bu kadar kolay olsaydı da kafamıza sık kurtulalım deme şansımız olsaydı.. maalesef bu da yok,o maç oynanacak,o gece yaşanacak.
bir mucize olur mu peki? bursaspor g.sarayı ve kayseriyi yensin, fenerbahçe son haftaya kadar 1 maçını kaybetsin ve bursa bay geçtiği ankaraspor maçı sonrasında şampiyonluk trunu atsın..son maçta da bursayı yenelim ve içimizi ferahlatalım.. olur mu? çok zor... maalesef biz beşiktaş taraftarını çok ama çok kahırlı bir 23 mayıs gecesi bekliyor.. -
116.
0bir fenerbahçeli ağzından fenerbahçe yorumu:
kısa,az ve öz..ama çok şey anlatıyor..
saygısız olan 'itaat et' yazar maratondan sallar ... saygısızlaşanlar 'iki ekmek bir sut' ile coşar ... saygısızlığı özümsemişler 'köpek balonlari' yaptırıp havaya atar ... bilica'nin sucu yok eşeler o , zira saygısızlık damarda var ... lefter'in giydiği forma o , utan lan utan .. -
117.
-1bir taraftar grubundan çok öte;çarşı :Tümünü Göster
türk futbolunun ilk ve gerçek anlamda hala tek taraftar grubu.. çarşı grubunun bir parçası olmak demek köyiçinde oturmak, maçlardan önce kazan'da içip tezahurat yapmak veya kapalıda maç izlemek demek değildir. çarşı beşiktaşın ruhudur ve ruhu taşıyan edirneden hakkariye herkes çarşı grubunun bir parçasıdır.
peki nedir bu taraftar grubunu farklı kılan özellikler? sadece rakiplerin değil, tüm dünyanın takdirini ve begenisini kazanan bu taraftar kitlesini diğerlerinden ayıran şeyler neler? 90 dk boyunca bıkmadan usanmadan gırtlakları patlarcasına yaptıkları tezahurat mı?ya da yaptıkları bestelerde ki akıcılık ve yaratıcılık mı? veya tüm toplumsal olaylarda söyleyecek sözünün olması mı? belki de rakibe gösterilen kırmızı kart sonrası hakemi protesto edebilecek kadar objektif olması.. birliği,bütünlüğü ve vefası belki de..18 yaşında yavru kartalı sahada görüp ona tüm benlğiyle sahip çıkması, yüreğiyle oynadığını gördüğü yerli ya da yabancı tüm futbolcuları başının tacı etmesi.. yeri geldiğinde makara yapması,85.dk larda gündoğdu'yu haykırması...
belki bir tanesi, belki hepsi belki de diğerleri..ama herkesin kabul ettiği bir gerçek var ki,beşiktaş taraftarı ve çarşı artık bir markadır.. yıllar yılı avrupa'da başarı elde edemeyen bir takımın taraftarının avrupada bile tanınıyor olması başka nasıl ifade edilebilirki? veya stada misafir olarak getirdiğiniz rakip takıma mensup bir arkadasınızın maç sonu ağzının açık kalmasını..? ordudan antep'e,trabzon'dan manisa'ya her statta bu tarftarın ürettiği bestelerin yankılanması başka nasıl ifade edilebilir? beşiktaşı ve çarşıyı düşman belleyen bursanın, hatta ezeli rakibi fenerbahçenin bile bu yaratıcı ve ateşleyici besteleri kendi statlarında dillendirmelerinin başka bir tarifi var mıdır? ezeli rakip takımın futbolcusu bile bunu söylerken, medyası bile kabullenmişken bu gerçeği daha fazla ispatlama gereğinin olmadığı çok aşikar.
elbette yanlışları da oldu çarşı grubunun, hatta 99 senesinde bir maçta 5 dk boyunca yeni açık tribünden 'satılmış çarşı' tezahuratını yemişliği var yaptıkları yanlışlar neticesinde..ama yaptığı bütün yanlışları toplasanız,bir doğrusunu zütürmez efsanenin..
ve son olarak herkese nacizhane bir tavsiye; ingiliz spor otoritelerinin dediği gibi inönü'de maç izlemeden sakın ölmeyin..ve ne kadar rakip de olsak, söylemek sizlere zor gelse de beşiktaş taraftarının hakkını verin, büyüklüğünü kabul edin.. -
118.
-1championship 93-england; ilk göz ağrımızTümünü Göster
yeni nesil gencolar pek bilmez,cm oyununu pc'den ibaret sanırlar.. fakat futbola gönül vermiş amiga sahipleri bu oyunu çok iyi hatırlayacaktır. türünün ilk örneklerinden olan cm (diğerleri premier menager, bundesliga manager ve the manager'dır) kısa sürede gönülleri fethetmiş, sensible soccer geliştirilip sensible world of soccer piyasaya çıkartılıncaya dek türünün açık ara 1 numarası olarak kalmıştı.
championship manager yapmıcı ortaklarının ayrılmasından ve oyunun football manager ve championship manager olarak ikiye ayrılmasından sonra, rotamız oyunun formatını büyük ölçüde koruyup geliştiren fm'ye kaydı. yani bir zamanların amigada oynanan cm 93'ü şu anda oynanan fm ile kıyaslamak daha doğru olacaktır.. şimdi cm 93'ün özelliklerini ve şu anki fm ile benzerliklerine biraz değinelim
championship manager 93'te sadece ingiltere ligi vardı (cm 95 ise italya liginden ibaretti)başka ülkeden bir takım almak mümkün değildi. transfer olayı da çok sınırlıydı, zira yurtdışından transfer edebileceginiz oyuncular sadece klüpleri tarafından listeye konulan oyunculardan ibaretti. oyunda maç öncesi prim verme opsiyonu vardı ki,oyuncuların performansını çok ciddi etkilerdi (aynı şekilde ipin ucunu kaçırdıgınız anda bütçenizi gibme riski de mevcuttu) maçı izleme şansınız yoktu, sadece yazıyla anlatım vardı. oyunun hızını arttırabilmeniz için sürekli space'e basmanız yeterliydi. maç öncesi ve sonrası,son gelişen haberleri takip etmeniz şu anda oldugu gibi mümkündü. sezon bitip yeni sezona başlamadan önce yaklaşık 10 dk'lık bir bekleme süresi vardı ki her ne kadar sinir bozucu gibi görünse de transfer listenizi belirlemek için gerekli olabilen bir süreydi. oyuncu profilinde oyuncunun özellikleri daha mütevazi şekilde görünse de,oyuncunun mutlu olup olmadığını bu oyunda da görebiliyordunuz.
en son 98 yılında oynadığım bu oyunun aklımda kalan özellikleri ana hatlarıyla böyle. peki oyuna damga vuran oyuncular kimlerdi? biraz nostalji yaparak hatırllatmaya çalışayım.
öncelikle manu oyunun tartışmasız en iyi takımıydı. özellikle genç yıldızlar ryan gigs,lee sharp ve kançelskis çok gol atan kanat oyuncularıydı. onun dışında arsenalli ian wright, jensen ve limpar da çok etkiliydi. liverpool'lu redknapp, nigel clough ve ian rush diğer kaliteli oyunculardı..bir de benim başıma her maçta bela olan norwich city ve onun forveti akınbıyi çok sinir bozucuydu. fakat oyunu her açtığımda takımıma transfer etmeye çalıştığım futbolcular andy townsend ve peter beardsley'di.18 yaşında ve defansın göbeğinde hem de striker oynayabilen tottenham'lı campbell ve southampton'ın yıldızı le tissier transfer listelerinin vazgeçilmezleriydi.
şu anda ortalığı yakıp yıkan football manager ile kıyaslandığında çok mütevazi duran bu oyun,1993 senesi için bir efsaneydi. hala yad eder ,özlemle anarız. -
119.
0▒▒▒▒▒▒▒▓
▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓
▒▓▓▓▓▓▓░░░▓
▒▓░░░░▓░░░░▓
▓░░░░░░▓░▓░▓
▓░░░░░░▓░░░▓
▓░░▓░░░▓▓▓▓
▒▓░░░░▓▒▒▒▒▓
▒▒▓▓▓▓▒▒▒▒▒▓
▒▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▓
▒▒▒▒▒▓▓▓▒▒▒▒▓
▒▒▒▒▓▒▒▒▒▒▒▒▒▓
▒▒▒▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▓
▒▒▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▓
▒▓▒▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▓
▒▓▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓
▒▓▒▒▒▒▒▒▒▓
▒▒▓▒▒▒▒▒ -
120.
-1
-
senin derdin ders çalışmak değil
-
ccc rammstein ccc günaydın diler 08 01 2025
-
yksde 1 milyonuncu olmuş birinin
-
chatgptye apo hain midir diye soruyorum
-
nerde o eskiden sex purna hikayesi yazanlar
-
telegramda her kitabin pdfsi var
-
inci sözlük ölmüs
-
şaftı kaymış merzifon eşeğii
-
madem tivanx sin
-
gwanypline cami say lan orosbunun cocgu
-
kadin dovmek
-
sultanbeylide sex yapıyorum şu an
-
geypelin niye hep sozluktesin dostum
-
fakir adam da alkol sigara içmesin amk
-
besim butik
-
alfa kuşağı
-
alalhkn fotosu bende acilmafi
-
goriller insan olursa ne olur
-
neden tüm muhalefet birleşip erken seçim mitingi
-
mecidiyeköyde gibtiğim inci yazarı
-
jose morarinyo
-
arap milleti üstündür arap milleti allahtır
- / 1