-
76.
-1bunları topçu yapanın dıbına koyım 11'i :
metin aktaş
erkan-kürşat-can-adem dursun
ali bilgin-tayfur-hüseyin cimşir-deniz barış-osman
mehmet aksu
erkan:vandan beşiktaşa gelen
osman:g.birliğinden g.saraya gelen -
77.
-1g.saray analizi; yapılan hatalar :Tümünü Göster
geçtiğimiz sezona ve bu sezona yaptığı 'flaş' transferlerle şampiyonluğun en büyük adayı olarak giren, fakat büyük hayal kırıklığı yaşayan ve yaşatan g.saray'ın yaptığı hataları mercek altına alalım.
1-kaleci sorunu: geçen sezona de sançis ile başlayan g.saray oyuncudan istediği verimi bir türlü alamamıştı. çareyi ise sezon sonu sözleşmesi sona erecek olan leo fıranko'ya sezon ortasında imza attırmakla buldu ve bir büyük hayal kırıklığı da onunla yaşadı. bahsi geçen 2 kaleci de kötü isimler değiller hatta de sançis bu sezon muhtemelen italya da yılın kalecisi seçilecek. fakat sorun şu, artık dünyada çok iyi denilebileceek kaleci sayısı çok azalmış durumda. özellikle de türkiyeye gelebilcek kalecinin yeteneğinin sınırlı olabilecegini düşünürsek, türk takımları için en ideal yol türk kalecilerle yola çıkmalarıdır.g.saray bu konuda verebilecegi 2 makul karar vardı; ya sançisle devam edilecekti ya da kaleyi türk kalecilerine emanet edecekti. fakat en yapılmayacak olan yapıldı; vasat, yeni bir kaleci transfer edildi. bonservisi elinde olan bir kalecinin verebileceğinden çok daha fazlasını vermiş olmasına rağmen f.bahçe maçıyla onun da bileti kesildi. olan,kulübe ve türk kalecilere olmuştu.
2-defan sorunu: servet için marsiya ile anlaşılmıştı, ordan gelecek parayla yıldız bir futbolcu transfer edilecek, servetin boşluğu da 'milli' futbolcu gökhan zan'la doldurulacaktı. ayrıca bir de yabancı stoperle defans hattı takviye edilecekti. gökhan zanın ve keitanın transferleri plan doğrultusunda atılan adımlardı. fakat servetin gercekleşmeyen transferi hesapları bozdu. madem elimizde milli takım stoperleri var yabancı stopere gerek yok düşüncesi hatta milli takımın savunmasına sahibiz ( milli takım bu oyuncularla avr. şamp.nın en çok gol yiyen takımıydı) yanılgısı ve kaliteli bir stoper alınmayışı g.sarayın en büyük hatalarından birisiydi.
3-defansif orta saha oyuncuları: müzmin sakat linderoth, istikrarsız m.topal, yaşlanmış ayhan ve sınırlı yeteneklere sahip barışın yanında son derece düz bir oyuncu olan m.sarp'ın transferiyle 5 oyuncuyla başladı g.saray sezona. toplasanız bir emre veya ernst etmeyecek olan bu 5 oyncuya güvenen g.saray yönetimi,bu bölgeyi transfer döneminde es gecerek çok büyük bir hataya imza attı
4-hücum bölgesi : yapılan keita ve elano transferleri çok yerinde transferlerdi.her ne kadar istenilen verim alınmamış olsa da,bu iki ismin transferine söylenecek hiç bir söz yok. hatta bu oyuncularla birlikte, arda,kivıl, baroş,nonda yı bir arada düşündüğümüzde avrupada bile bir çok takımda olmayan kaliteli bir hücum hattı ortaya çıkıyordu.
5-devre arası transferler : ve dananın kuyruğunun koptuğu an.bir aylık transfer dönemine ne kadar çok hata sıkıştırılabilir, ancak bu kadar.g.sarayın bir yabancı hakkı saklıydı, dogru bir kararla linderotun satılmasıyla sayı 2 ye çıktı.ilk önce doğru bir krarla savunmaya takviye yapıldı.ve sonrasında hatalar silsilesi...
g.saray orta sahaya 1 yabancı oyncu alarak,iyi bir şekilde transfer dönemini kapatabilir, baroş ve kivılın sakatlıklarına rağmen şampiyon olabilirdi (bence %100 dü) lakin bu boşluk avr. kupalarında forma giyemeyecek bir forvet oyuncusundan yana kullanıldı. daha da acısı ise nonda gibi takım içinde sevilen, yedek kalsa da sorun yaratmayan, türkiyeye alışmış ve daha da önemlisi 'kaliteli' bir oyuncuyu bırakıp, onun yerine hakkında tanım yapamıcam dos santosun alınması oldu.bir de canerin transferiyle g.sarayın ileri ucu 'fazla' bol alternatifli oldu:
caner-elano-keita-co
kivıll-dos santos-arda-baroş
peki bu oyuncuların arkasında oynayan oyuncular kim : m.sarp-m.topal... bu,bir çok şeyi özetliyor zaten.. gelen oyuncuların son yıllarda kaç maç oynadığını veya g.srayın sezon ortası hazırlık kampı bile göremediklerini saymıyorum bile.. nerde çoklu, orda takluk-dere gecerken at değiştirilmez, yürüyen tekere çomak sokmak gibi deyimlerin hepsi g.saray yönetimine uygun.
sonuç: önce kupadan eleniş, daha sonra uefaya veda ve en sonunda lige atılan havlu. artık g.saray yönetiminin seneye ligi 2. sırada bitirme hakkı bile kalmamıştır.
ne yapılmalı :
1-reykard'la devam edilmeli
2-kiralık yabancı oyuncularla birlikte,leo fıranko gönderilmeli.
3-kale yerli kalecilere bırakılmalı
4-orta sahaya 2 tane çok kaliteli ve çift yönlü oyuncu transfer edilmeli
5-baroşa alternatif yabancı bir santrafor alınmalı
temel hatlarıyla bunlar uygulanır ve transferlerde doğru seçim yapılırsa,g.saray önümüzdeki senenin şimdiden şampiyonluk adayım. fakat benim hiç ümidim yok. -
78.
-1unutulmaz bir maç; beşiktaş-g.birliği :3-4Tümünü Göster
futbolun sadece kazanmak üzerine kurulu olmadığının kanıtı, kaybettiğiniz bir maçtan sonra bile yüzde tebessüm, tezahuratlarla evinize gitmenize neden olacak, ilhan mansızı 90 dk da tanımlayacak süper maç.
aşırı bir yağmur var, gidip gitmemekle tereddüt yaşıyoruz, nasıl olsa tv veriyo maçı. sonra bir anda kalk gidelim mınıskim nidasıyla yola koyuluyoruz. cepteki para açık tribüne yetiyor, eski açığı seçiyoruz. maçın başlamasına 1 saat var, kapalı tarafından eski açığa doğru elimizde köfte ayranla süzülüyoruz.o anda g.birliği otobüsü stada giriş yapmak üzere,bir anda karşımda kulağında kulaklığıyla müzik dinleyen thomas beliriyor. aklıma bir önceki maçta noumayla yaşadıkları geliyor ve o muallakmsi bakışlara dayanamayıp fuck you diyerek saldırmaya başlıyorum. derken yanımda thomasa küfretmeye niyetli 3-4 kiş daha beliriyor. küfürler fuck you dan öteye geçmezken, thomasın orta parmağını görüyoruz cama yapışan. köfteler ayranlar otobüsün cdıbına hışımla çarparken, polis amcaların gibtirin gidin lan demesiyle maça girmek için kapıya yöneliyoruz.
ilk yarıda g.birliği oynuyor biz izliyoruz. takımda bir rehavet bir durağanlık.o soğuk ve yağmurlu havada bir yandan ıslanırken,bir yandan devre arasına 2-0 yenik giriyoruz. neden geldik anasını gibim derken,2.yarıda kara kartallar ilhan mansız önderliğinde kanat çırpmaya başlıyor. sağlı sollu gelen ilk ataklardan birinde gelen gol içimizi ısıtırken, soğuk havaya aldırmaksızın gırtlakları yırtma pahasına inönüyü sallıyoruz. kara kartallar sahada,biz tribünde rakibi bğuyoruz fakat gol bir türlü gelmiyor. nihayet maçın bitmsine 10 dk kala ilhan sahneye çıkıyor. golün sevincini yaşayamadan,g.birliği yeniden öne geçiyor. kaleci gökhan tokgöz önümüzde fütursuzca sevinirken, ettiğimiz küfürlerden nasbini alıyor.bir de üstüne a.yıldırımın kırmızı kart görmesi herşeye tuz biber ekiyor.5 dk sonra ise şerefsiz thomas saha dışında bize yaptığını saha içinde noumaya yapıyor, ikisine de kırmızı kart. noumanın da çıkması ümidimizi bir nebze kırıyor.90.dk da ilhan mansızın attığı golle hayata geri dönüyoruz, saha içine atlamaya çalıştığımı hqatırlıyorum bu golden sonra, ilhan mansız benim kaleci gökhana yapmak istediğim hareketi gözümün önünde bu terbiyesiz kaleciye yapıyor, golden fazla seviniyorum.
ve uzatmalar.. takım yorgun ve bitkin.. sahada 9 kişi.. artık tek yol penaltılar gibi görünüyor..ilk uzatma devresi golsüz bitiyor,2.devrenin ise başlamasıyla bitmesi bir oluyor.. üzülüyoruz elbet ama avazımız çıktığı kadar BEŞiKTAŞ diye haykırıyoruz..ve bu klübün ferdi olmaktan bir kez daha gurur duyuyoruz.. -
79.
0ah ulan 100. yıldan sonra biraz sabırlı olabilsek bi de fulyayı hakkıyla yapabilseydik. türk futbolu beşiktaşın gittiği yerden gidecekti a.q yazık oldu...
-
80.
0oha lan ne yazmışsın ha saygı duydum hocu.
-
81.
-1@64 101.yılda ne oldu :Tümünü Göster
100.yılında ezeli rakiplerini içerde dışarda gol yemeden 4 defa yenen, ligde sadece 1 mağlubiyet alarak şampiyon olan, avrupa kupalrında en başarılı sezonunu yaşayan,bir sonraki sezona da flaş transferlerle giren beşiktaşımız 11 puan farktan şampiyonluğu nasıl kaybetti? sinan enginin dediği gibi ilha manısızı sattığımız için mi,yoksa...
devre arasına 11 puan farkla giriyoruz, fenerin bir maçı ekgib,g.saray babalara gelmiş can çekişiyor. hepimiz o sene uefa kupasını kazanmanın hatta 102. yılın hessabını yapıyoruz.. fakat ortada bi terslik var, türkiyenin en fazla izlenen yorumcusu fütursuzca beşiktaş durdurulsun derken f.bahçe başkanı kurul toplantısında kendini eleştiren eski bir başkana şampiyon biz olucaz diyor kendinden çok emin, bilseydik gerçekleri bu kadar dalga gecmez senin sözüne inanırdık be başkan...
x klübün başkanı, yönetimdeki 2. adamıyla birlikte borsada muazzam para kaybediyor. klüp başkanlığı bir yana iş yaşamında çökmek üzere.. çareyi başı sıkıştığında gittiği tr nin en ünlü mafya babalarından birine gitmekte buluyor, sağolsun o abimiz bu dostuna sahip çıkıyor, hatırı sayılır bir meblağ borç veriyor.. aradan epey zaman geçiyor, parasını geri alamayan bu yardımsever iş adamı görünümlü mafya babası,x klübün başkanını sıkıştırmaya başlıyor. başkan çaresiz,e kolay değil tabi, karşısındaki adam parasını faiziyle istiyor haliyle.. köşeye sıkışan başkan, rezidansında purosundan nefes çekerken, bardağını viskiyle tazeliyor.. derken aklına, kendisine bu konuda yardım edebilecek biri geliyor,y kulübü başkanı.. derdini anlatıyor anlatmasına da karşı tarafın yardım karşılığındaki talebi onu zor durumda bırakıyor, fakat bu teklifi kabul ediyor.bu yardımın karşılığı şampiyonluğun satılmasıydı.
ve öyle de oluyor, ligin ilk maçından itibaren bir şeyler ters gidiyor,ve 11 puan önde başladığımız 2.yarıda sezonu 13-14 puan geride kapatıyoruz. olan beşiktaş taraftarının saf duygularına oluyor haliyle.
peki bu gerçek mi,ben çok düşündüm, tarttım ve bunun sadece söylentiden ibaret olmadığına çok eminim. neden mi?
1-futbol tarihinde 5 kırmızı kartla hükmen mağlup olan takım sayısı çok azdır, hele bu tr gibi bir ülkede,bir de 3 büyüklerden biriyse, hele bir de kendi sahanda yaşadınsa bu işte terslik vardır..ama asıl terslik, maç sonrası beşiktaş yönetiminin tutumudur. ortalığın yangın yerine çevrilmesi gerekirken, anlamsız bir naiflik,bir soğukkanlılık almış başını gitmiştir.. neden?
2-takımdaki 2 g.amerikalı oyuncu..bir tanesi samsun macında zorla kırmızı gördü, bilerek isteyerek. sonraki maçlarda ise 1,5 senede yapmadığı kadar hata yaptı. diğerini ise söylemeye gerek yok,her fener maçı olay.. şampiyonluğun kaybedildiği sene son şansımız dediğimiz fener maçında yediğimiz ilk gol yaklaşık 15 metre ötemdeydi ve o an maçın satıldığını yanımdakilere söyledim.
3-yerli oyuncular.. özellikle 2 tanesi var ki bunlardan da hiç şüphem yok. hatta adları ergenekon davasında bile,o mafya babasıyla ilgili sorguda geçti..o sezonun 2.yarısında,bu iki yıldız futbolcu ne yazık ki hiç bir şey veremedi, hatta 'sakatlıklarından' dolayı top bile oynamadılar.
4-ve tabii ki başkan.3-1 kaybedilen fener maçı sonrası küfür yüzünden başkanlığı bıraktı. çok guruludur ya kendisi, lakin o maçta stattan en son çıkan insanlardan birisiydim tek bir küfür bile duymadım. hatta bunu usta bir gazeteci abimiz programında polis kamerası kayıtlarıyla da belgeledi.bu istifa değil, kaçıştı..geçen 6 senede isminin, hatta sağ kolunun isminin de neredeyse hiç duyulmaması tesadüf müdür.
bu bir çok beşiktaşlının bildiği, fakat kanıtlayamadığı gerçek bir olaydır. defalarca kez şampiyonluğu çalınan beşiktaşın şampiyonluğu bu kez içerden satılmıştır.bu insanlar maalesef beşiktaşın siyahıdır. sonuç,dağılan kadro, teknik direktör, yönetim..hepsi silbaştan... 5 yıl üst üste şampiyon olabilecek konumdan, istikrarsızlığa açılan yol.. yazık -
82.
0boca ve riverın çöküşünün nedenleri nedir acaba ?
bide lyon sana göre juninho'nun yerini doldurabildimi?
nitekim gomisde benzemanın yerini doldurabildimi ?
bordeaux bu çıkışını neye borçlu sence?
A.C. milan zamanında gourcuffun bonservisini bordeaux'a vermekle doğrumu yaptı? -
83.
-11-arjantin futbolundaki ekonomik çöküş kulüplerinin arasındaki güç farkını ortadan kaldırdı, river-boca'nın artık arjantinde yıldızı her parlayan oyuncuyu alma gibi bir lüksü yok.
2-pjanic ile doldurmayı düşünüyolar, şampiyonlar ligindeki başarısı doldurduğunun kanıtı.ama bence seneye hazard'ı transfer edip daha büyük bir sıçrama yapacaklar.
3-gomis'den ziyade lisandro lopez transferi benzema'nın yerini bana göre fazlasıyla doldurdu.
4-tamamıyle istikrar
5-kiralık verdikleri sene böyle bir çıkış yapacagını bilselerdi,15 m euro yerine 40 milyon euro koyarlardı sözleşmeye satış hakkı için herhalde. bunu öngöremedikleri için iş işten geçmiş oldu,15 milyonu saydı bordo,ve adamı aldı. bence milanda olmuş olsaydı kakanın boşlugunu doldurabilirdi. -
84.
-1
-
85.
0zamanında iyi biriktirmiş yazılarını ipne
-
86.
-1@70 yok lan burda canım sıkılınca yazıyorum, spontane.
-
87.
0ordinarsyüs ne demek lan bin
-
88.
-1unutulmaz basketbol maçı : beşiktaş-hapoel tel avivTümünü Göster
beşiktaş basketbol takımının güçlü oldugu her sezon, abdi ipekçi, akatlar ve ayhan şahenk arasında mekik dokumuşmdur (sadece 2 sezon)fakat hiç şüphesiz beşiktaş basketbol takımının en güçlü oldugu sezon 2007-2008 sezonuydu.. yerli oyunculardaki kalitenin yanında, nicevic,dalmau, shumpert,apodaca gibi oyuncularla çok iddalı bir takımdı. playofftaki şanssız telekom eşleşmesi olmasa, fenerbahçenin akatlar kabusunu da gözönüne alırsak, şampiyonluk kaçınılmazdı o sezon.
neyse konumuz hapoel maçı,leb cup 8'li finaller öncesi son rakip..ilk maçı cehennem gibi deplasmanda 15 sayıyla kaybettmişiz, maçtan önce formalar kaşkollar bir yana filistin bayragı aramakla mesguluz, lakin bulamadık. beşiktaştan kaldırılan otobüte tezahuratlar yapıp salona yol alırken maçın havasına çoktan girmiştik. hafta içi olmasına ragmen salon dolu olmasını bekliyordum fakat dışarda da 2000 kişinin kalacagını tahmin etmemiştim.
maç öncesi büyük coşku var..ses çıkartmak için dağıtılan zımbırtılar, flamalar eşliğinde gelen bir avuç israilliye küfür ediyoruz.
maç başlıyor, salon her zamanki gibi yıkılıyor.bir anda vurup gecelim,ilk yarıda 20 sayı fark yapalım diyoruz fakat attığımız her baskete cevap geliyor. bütün ilk yarı bu şekilde kafa kafaya geçiyor, lakin o atmosferde bizim istediğimizin olmama gibi bir durumun olmayacagını da biliyoruz.
ikinci yarı başlıyor, savunma sertleşiyor, rakibe sayı attırmıyoruz. fakat işin garibi biz de boş dönüyoruz.. fark 4-5 i bir türlü geçmezken süre akıp gidiyor. hadi artık tam saha baskı, post-up lar, üçlükler gelsin derken son periyoda giriyoruz.
bir basketbol maçında yaşayabileceginiz en müthiş atmosfer var salonda. çaldığım ıslığı duyamıyorum. bütün salon takımla birlikte oynuyor..ve o dakikadan sonra ritim buluyor kara kartallar, shumpertin üçlükleri, apodaca nın top çalmları, dalmaunun penetreleri ve saldır beşiktaşıııımm ooooleeyyyy tezahuratına kendini kaptıran ben arkamdaki masumu yanlışlıkla yumrukluyorum..ilk molada kendisine sarılıp özür diledikten sonra, maça dönüyorum ve beşiktaşım müthiş bir başarı elde ederek 20 sayı farkla maçı kazanıyor,ben kendimi parkede buluyorum... eve dönene kadar yaptığımız tezahuratları, gece maçın tekrarını izlerken de yapıyorum..ve diyorum ki,hangi takım taraftarı olursanız olun akatlarda o atmosferi yaşamadan sakın ölmeyin... -
89.
-1şehremini lisesi:Tümünü Göster
aranızda vardır belki şehremini lisesi mezunu benim gibi, okulumla her zaman gurur duyarım.. sadece kalitesiyle değil, türk sporuna hizmetleriyle de..eski futbolcu, şimdilerin il milli eğitim müdürü (hala devam ediyor mu bilmiyorum),spor sevdalısı, azcık pgibopat ata özer sayesinde şehremini lisesi bir çok yönden türkiyenin en iyi 5 devlet lisesinden biri olmuştu.
türk futboluna ne gibi hizmetlerde bulundu peki? g.sarayın unutulmaz altyapı hocası salih bulgurlu hoca uzunca bir dönem okul takım antrönrlüğü yapmıştı, emeği çok büyüktür.. kendisi vefat ettikten sonra da şehremini lisesi-gsalatasaray akrabalığı hiç bozulmadı. sistemin nasıl işlettiğini uzun uzadıya anlatmıcam, sadece okulun mezun ettiği ünlü futbolculardan bahsedicem.
öncelikle emre belözoğlu.. kredili sistemin son mezunlarından,ben 1.sınıfta iken kendisi 3.sınıftaydı,ilk dönem sonunda mezun oluvermişti.o zamanlar okulun bahcesinde futbol veya voleybol oynarken izlediğimi söylersem birçogunz inanmaz belki de..o zamanlar paf takımın yıldızı konumunda bulunan, sık sık a takımla idmana çıkıp, gazetelerin küçük küpürlerinde boy gösteren emrenin büyük bir yıldız olacagını o günlerde düşünemezdik elbet. eski g.saraylı ilyas bir ablamızın sınıf arkadasıydı, mehmet aksu ise abimin. fatih akyel ve tamer tuna ise onlardan da önce bu okuldaydı. burak ve alpi de unutmamak lazım.
tabi eskilerden biraz daha araştırma yaparak çok daha fazla isim çıkartmak mümkün ama biraz da yeni nesile bakalım.g.saray altyapısının altın nesli denilen bir nesil neredeyse şehremini mezunudur. başta arda turan olmak üzere, cafercan,mülayim, uğur uçar gibi o dönem altyapısını oluşturan bir çok oyuncu yanında onlardan biraz eski sabri.şu anda aklıma başka isim gelmiyor ne yazık ki,fakat 1.ligde top koşturmuş daha nice isimleri biraz araştırmayla bu listeye ekleyebiliriz.
basketbolda dünya şampiyonluğu vardır lisemizin. basket takımını çok takip etmediğim için bir tek semih erdni biliyorum.ama 3 yada 4 yıl önce dünya şampiyonu olmuş okulun nice değerli oyuncuları türk basketboluna armağan ettiğini düşünmek yanlış olmaz.(dünya şampiyonu olan takımın koçu nihat iziç'ti)
bunun yanında şebnem dönmez, gülşen,burak kut, vatan şaşmaz, uygur kardeşler, yetkin dikiciler... gibi bir çok ünlü çıkarmıştır bu okul.
fındıkzade'de millet caddesi üzerinde olan bu okul şimdilerde anadolu lisesi olmuştur. -
90.
0sayın mr hankey,
quaresmanın portekiz dışında başarıyı yakalayamamasının nedeni nedir acaba (bkz: barcelona) (bkz: inter) (bkz: chelsea),niye hiç bi gib yapamamakta?
abidal ve maxwell karsılastırması yapmanı rica edicem..
manchesterlı macheda hakkında yorum istiyorum..
valencia tam olarak olmasada ronaldonun üstüne tatmin ettimi manu taraftarını performasıyla?
fransada kimi şampiyon ilan ediyosun ?
yarın bizim fener maçında sol kanatta tellomu ismail köybaşımı denenmeli?
aydınsporun dibe vurmasının nedenleri ve ayağa kalkma reçetesini sunarmısın bize?
1. lig a katagoride playofflardan hangi takım merhaba diycek super lige?
ankaragücünün cem uzanın adanasporu gibi sonradan dıbına kaycağını düşünüyomusun ?
raul futbolcumu shaq basketçimi ?
şimdiden araya veriyim teşekkürler.. -
91.
0huur çocuğu niye cevap vermiyosun aklımdaki soru işaretlerini silsene bin
-
92.
0lefter ananı giber senin
-
93.
0@2 gibtir lan ordan huur evraymış
-
94.
-1@75Tümünü Göster
1-kimi oyuncular özgüvenleriyle oynar, oynadıkça özgüvenleri gelir. quaresma da böyle bir futbolcu. barca,chelsea ve inter'de başarılı olamama sebebi, hiç bir zaman bu takımlarda sürekli olarak oynatılmaması. sürekli oynayabileceği bir takımda oynaması halinde başarısız olması söz konsu olamaz bence.
2-chelsea bana göre bu sene avrpanın en oturaklı 3 takımından bir tanesi, şanssız bir şekilde intere yenilmemiş olsalar şu an yarı finalde onlar olurdu, premier ligde de şampiyon olacaklardır.cl de ne zaman şampiyon olur,o bilinmez.
3-abidal fizik gücüyle, maxwell tekniğiyle ön plana çıkan oyuncular. abidal'in ofansif özellikleri de fena değil, fiziğini de katarsak benim tercihim abidal olur.. rotasyon olarak düşünürsek iç sahada maxwell, deplasmanda abidal tercihim olurdu.
4-bana hiçbir zaman üyük bir yıldız olacagı izlemini vermedi, çok ümitli değilim
5-benim beklediğimden fazlasını gösterdi,ama her ne olursa ne o kadar para eder,ne de ronaldonun boşluğunu doldurabilir.
6-fransada marsilyanın şampiyon olcagını daha önceki bir yazımda belirtmiştim. futbol şnası da onlara döndü bu aralar, bence şampiyon marsiya olacaktır.
7-bana göre tello çok kötü oynadığı maçlarda bile 90 dk oynamalı, takımda uzaktan şut, duran top,ara pas vs gibi özellikleriyle fark yaratan ender oyunculardan bi tanesi.o yüzden tello oynamalı. sadece yarın ki maç için değil, bütün maçlarda sol açıkta yusuf, holosko,serdar yerine o oynamalıydı.. hatta inönüdeki maçlarda -her ne kadar üzülmez b sene beklentilerin üzerine çıkmış olsa da- ben sol bekte ismaile şans verirdim. yarın ki maçta yabancı sınırlamsı dolayısıyla holoskonun yedek başlıcanı düşünürsek, solda ismail sağda tello ile başlayabilir, hatta başlamalıdır.
8-aydınspor iyi jenerasyon ve amani gibi kaliteli cezayirli oyuncularla çok iyi çıkış yakalamıştı, lakin o yıllardan sonra bir daha hiç göremedik aydınsporu.. siyah beyaz formasıyla, fenere 6 atmasıyla sempatimizi kazanan bu takım, kötü yönetilmenin kurbanı oldu.şu anda onlara sunacagım reçeteyle çelikspora sunacagım reçete arasında hiçbir fark yok.
9-benim gönlümden geçen boluspor, playofflarda tek maç oldugu için favori belirlemek zor ama dediğim gibi gönlümden bolu geciyor, inşllah playoflara kalır ve süper lige çıkarlar.
10-cem uzan ve gökçek ailesi arasında çok fark var, yani sonuçta bir şekilde gökçek belediye başkanlığı koltugunu bıraksa da yerine gelecek başkan aynı destegi, kaynakları kulübe akıtmak zorunda kalacaktır.(siyasi rant olayı) o yüzden akıbetinin aynı olacagını düşünmüyorum.
11-ikisi de efsane -
95.
01-)italya ligi eski parlak günlerine ne zaman dönecek?
2-)ispanya liginin gün geçtikçe kalitesizleştiğine katılıyor musunuz? yaklaşık 15 tane ne idüğü belirsiz takım var.
-
senin derdin ders çalışmak değil
-
ccc rammstein ccc günaydın diler 08 01 2025
-
yksde 1 milyonuncu olmuş birinin
-
chatgptye apo hain midir diye soruyorum
-
nerde o eskiden sex purna hikayesi yazanlar
-
telegramda her kitabin pdfsi var
-
inci sözlük ölmüs
-
şaftı kaymış merzifon eşeğii
-
madem tivanx sin
-
gwanypline cami say lan orosbunun cocgu
-
kadin dovmek
-
sultanbeylide sex yapıyorum şu an
-
geypelin niye hep sozluktesin dostum
-
fakir adam da alkol sigara içmesin amk
-
besim butik
-
alfa kuşağı
-
alalhkn fotosu bende acilmafi
-
goriller insan olursa ne olur
-
neden tüm muhalefet birleşip erken seçim mitingi
-
mecidiyeköyde gibtiğim inci yazarı
-
jose morarinyo
-
arap milleti üstündür arap milleti allahtır
- / 1