1. 251.
    -1
    unutulmayan sözler - 7 :

    "birinciysen birincisindir, ikinciysen hiçbir şey."

    __sir bill shankley__
    ···
  2. 252.
    -1
    @163 tabi lan ne demek aq... istediğinizi yazın bu sayfaya
    ···
  3. 253.
    -1
    unutulmayan sözler - 5 :

    "futbol basit bir oyundur, zor olan ise basit futbol oynamaktır."

    __johan cruyff__
    ···
  4. 254.
    -1
    unutulmaz hüzün : psv-beşiktaş : 2-1

    öncelikle yaşı küçük olup dönemin futbol dengesini bilmeyenleri uyaralım.o dönem hollanda liginin ve futbolunun avrupada zirve yaptığı dönemler ve psv ajaxla birlikte hollanda ligi ve avrupanın en güçlü takımlarından bir tanesi.. hatta dönemin en iyi kalecilerinden olan van brukılın ve romario ile birlikte bir çok yıldız oyuncusu var.. eşleşmeden 1 veya 2 yıl önce avrupada kupa kazandıklarını da hatırlıyorum.. kısacası psv takımı beşiktaşın o yıllarda yaşadığı kura şanssızlıklarından bir tanesiydi ( g.saray r.wien, nöşetel,monaco gibi takımları eleyip yarı final yapmıştı) maça dönelim.

    ilk maçtan önce muazzam bir korku vardı, maçlara ender giden babamın o maça gitmesinin uğur getirecegine inandırılmış olmamıza rağmen rakibin isminden çok korkuyorduk. yanılmıyorsam inönüde oynanan ilk gece avrupa kupası maçıydı.1-0 yenik duruma düşmemize rağmen attığımız penaltı golü ile ümitlerimizi 2. maça taşımıştık
    ev kalabalık, herkes ümitsiz..ta ki metin tekin'in attığı mükemmel gole kadar.. ağlayanlar,camı açıp goool diye bağıranlar.. evde bir bayram havası..o dakikadan sonra üstüste konulan terlikler ve dualar..bu arada olmayacak bir şey oluyor... yanılmıyorsam o dk'ya kadar maçın yıldızı olan m.tekin sakatlanıyor ve yerine ilerleyen dk'larda aldığı her topu ezip maçın içine edecek olan zeyer ilk yarının ortalarında oyuna giriyor (o kadar kötü oynadı ki 2.yarıda çıkmıştı)..buna rağmen başa baş giden maçta canımızı bir frikik golü sıkıyor.. bako'nun topa atlamak yerine izlemeyi tercih etmesi skoru 1-1 e getiriyor..ve ilk yarı karşılıklı ataklarla 1-1 bitiyor.

    ikinci yarı başladığında psv daha etkili.. fakat savunmada bir yıldızımız var: recep çetin.. büyük yıldız romario'yu öyle bir marke ediyor ki,romario'nun ismi duyulmuyor (bu maçtan sonra boby robson'un recep'i psv'ye transfer etmek istediği söylenir)..dakikalar ilerliyor, atacagımız 1 gol turu bize getirir derken golü kalemizde görüyoruz..tam ümitler bitti derken karakartal sahada coşmaya başlıyor..her ne kadar pozisyon üretemesek de baskımız artıyor..ve yine bir hakem skandalı karşımıza çıkıyor.. sağ çaprazdan cezaalanına giren rızanın ayağına basılıyor ve rıza yerde kalıyor.. öyle bir basılıyor ki hem de rızanın kramponu çıkıyor, fakat penaltı düdüğü gelmiyor(rıza'nın elinde kramponu hakeme itirazını maçı izleyenler hatırlayacaktır)..son kornerler,son ümitler derken son düdük çalıyor..bir yandan böylesi bir deve kafa tutmuş olmanın verdiği gurur, diğer yanda ise hakem kararıyla kaçan tur... fakat beşiktaşın başta hakem olmak üzere avrupada yaşayacağı talihsizlikler son olmayacaktı...
    Tümünü Göster
    ···
  5. 255.
    -1
    ···
  6. 256.
    -1
    @128 rica ederim azizim
    ···
  7. 257.
    -1
    1-arjantin futbolundaki ekonomik çöküş kulüplerinin arasındaki güç farkını ortadan kaldırdı, river-boca'nın artık arjantinde yıldızı her parlayan oyuncuyu alma gibi bir lüksü yok.
    2-pjanic ile doldurmayı düşünüyolar, şampiyonlar ligindeki başarısı doldurduğunun kanıtı.ama bence seneye hazard'ı transfer edip daha büyük bir sıçrama yapacaklar.
    3-gomis'den ziyade lisandro lopez transferi benzema'nın yerini bana göre fazlasıyla doldurdu.
    4-tamamıyle istikrar
    5-kiralık verdikleri sene böyle bir çıkış yapacagını bilselerdi,15 m euro yerine 40 milyon euro koyarlardı sözleşmeye satış hakkı için herhalde. bunu öngöremedikleri için iş işten geçmiş oldu,15 milyonu saydı bordo,ve adamı aldı. bence milanda olmuş olsaydı kakanın boşlugunu doldurabilirdi.
    ···
  8. 258.
    -1
    @130 takip ettiğim 2-3 blog var, arada sırada bakarım... buraya spontone yazıyorum
    ···
  9. 259.
    -1
    beşiktaşın avrupa kupalarındaki şanssızlığı :

    kimi hakem hataları kimi ise kura şansszılığı.. kiminin ise tarifi yok.. işte 90'lı yıllarda beşiktaşın avrupa cenabetliği, buyrun :

    1990-1991 : şampiyon kulüpler kupası
    rakip malmö ; 2-2 giden ilk maçta recep'in kendi kalesine attığı mucizevi rövaşata golü sonucu 3-2'lik mağlubiyet, rövanşta güle oynaya 2-0 önce zütürdüğümüz maçta son 15 dk da yenilen goller ve kupaya veda..

    1991-1992 : şampiyon kulüpler kupası
    rakip psv ; rakip olarak çıkabilecek en zor rakiplerden bir tanesi kurada çekmemizin yanında ikinci maçın sonlarına doğru çok net bir penaltıyı vermeyip elenmemize neden olan hakem.(bknz: unutulmaz hüzün psv-beşiktaş :2-1)

    1992-1993 : şampiyonlar ligi ön eleme
    rakip züteborg : avrupa futboluna kısa süreliğine de olsa damga vuracak bu takımla oynadığımız ilk maçta, ullevi'de, hakem skandalı yaşanmış çok net çizgiyi geçen top gol olarak değerlendirilmediği gibi, yüzde yüzlük bir penaltı da verilmemişti. züteborgun attığı ilk golde ise topun çizgiyi geçip geçmediğine dair hala soru işaretleri mevcut.. neticede 2-0 biten bu maçın rövanşını 2-1 kazansak da elenmekten kurtulamadık.

    1993-1994 : kupa galipleri kupası
    rakip ajax ; birkaç yıl sonra avrupada devrim yapacak olan bu takım yine ilk turda çekilebilecek açık ara en kötü kuraydı ve biz yine çektik..ilk maçta son 20 dk'ya kadar çok iyi oynasak da rijkard ve r.de boer'un karambol golleri ile 2-1 yenilip, istanbula avantaj zütürmeyi başaramamıştık ve elenmiştik.

    1994-1995 : kupa galipleri kupası
    rakip auxerre ; malmö maçının kopyası..ilk maç 2-0 öndeyiz,3,4,5 olur derken son 20 dk'da yenen gol (şener'in yumurtlamaları) ve maçın 2-2 bitmesi... ikinci maçta güçlü auxerre'e elenmek kaçınılmaz olmuştu bu skordan sonra

    1995-1996 : şampiyonlar ligi ön eleme
    rakip rosenborg ; fransız hakem marc batta demek yeterli olur

    1996-1997 : kupa galipleri kupası
    rakip valencia ; 4.turda valenciadan kolay bir rakip mucizeydi.ama asıl mucizeler ilk maçta mestella'da yaşandı.. önce k.ali'nin kendi kalesine attığı talihsiz gol, daha sonra amokachi'nin boş kaleye atamaması,35.dk'da sinanın kırmızı kart görmesi.. bunların hepsi ilk 45 dk'ya sığdı..ve neticede 3-1'lik mağlubiyet ve ikinci maçta yine vlaovic belası.

    1997-1998 ( şampiyonlar liginde gruplarda elendik)

    1998-1999 : kupa galipleri kupası
    rakip valerenga ; yorumsuz..
    Tümünü Göster
    ···
  10. 260.
    -1
    unutulmayan sözler - 2 :

    "boca es mi religion, maradona es mi dios, la bombonera es mi iglesia ( boca benim dinim, maradona tanrim, la bombonera da mabedimdir) "

    __la bombonera girisinde yazan cumle__
    ···
  11. 261.
    -1
    unutulmaz bir maç; beşiktaş-g.birliği :3-4

    futbolun sadece kazanmak üzerine kurulu olmadığının kanıtı, kaybettiğiniz bir maçtan sonra bile yüzde tebessüm, tezahuratlarla evinize gitmenize neden olacak, ilhan mansızı 90 dk da tanımlayacak süper maç.
    aşırı bir yağmur var, gidip gitmemekle tereddüt yaşıyoruz, nasıl olsa tv veriyo maçı. sonra bir anda kalk gidelim mınıskim nidasıyla yola koyuluyoruz. cepteki para açık tribüne yetiyor, eski açığı seçiyoruz. maçın başlamasına 1 saat var, kapalı tarafından eski açığa doğru elimizde köfte ayranla süzülüyoruz.o anda g.birliği otobüsü stada giriş yapmak üzere,bir anda karşımda kulağında kulaklığıyla müzik dinleyen thomas beliriyor. aklıma bir önceki maçta noumayla yaşadıkları geliyor ve o muallakmsi bakışlara dayanamayıp fuck you diyerek saldırmaya başlıyorum. derken yanımda thomasa küfretmeye niyetli 3-4 kiş daha beliriyor. küfürler fuck you dan öteye geçmezken, thomasın orta parmağını görüyoruz cama yapışan. köfteler ayranlar otobüsün cdıbına hışımla çarparken, polis amcaların gibtirin gidin lan demesiyle maça girmek için kapıya yöneliyoruz.
    ilk yarıda g.birliği oynuyor biz izliyoruz. takımda bir rehavet bir durağanlık.o soğuk ve yağmurlu havada bir yandan ıslanırken,bir yandan devre arasına 2-0 yenik giriyoruz. neden geldik anasını gibim derken,2.yarıda kara kartallar ilhan mansız önderliğinde kanat çırpmaya başlıyor. sağlı sollu gelen ilk ataklardan birinde gelen gol içimizi ısıtırken, soğuk havaya aldırmaksızın gırtlakları yırtma pahasına inönüyü sallıyoruz. kara kartallar sahada,biz tribünde rakibi bğuyoruz fakat gol bir türlü gelmiyor. nihayet maçın bitmsine 10 dk kala ilhan sahneye çıkıyor. golün sevincini yaşayamadan,g.birliği yeniden öne geçiyor. kaleci gökhan tokgöz önümüzde fütursuzca sevinirken, ettiğimiz küfürlerden nasbini alıyor.bir de üstüne a.yıldırımın kırmızı kart görmesi herşeye tuz biber ekiyor.5 dk sonra ise şerefsiz thomas saha dışında bize yaptığını saha içinde noumaya yapıyor, ikisine de kırmızı kart. noumanın da çıkması ümidimizi bir nebze kırıyor.90.dk da ilhan mansızın attığı golle hayata geri dönüyoruz, saha içine atlamaya çalıştığımı hqatırlıyorum bu golden sonra, ilhan mansız benim kaleci gökhana yapmak istediğim hareketi gözümün önünde bu terbiyesiz kaleciye yapıyor, golden fazla seviniyorum.
    ve uzatmalar.. takım yorgun ve bitkin.. sahada 9 kişi.. artık tek yol penaltılar gibi görünüyor..ilk uzatma devresi golsüz bitiyor,2.devrenin ise başlamasıyla bitmesi bir oluyor.. üzülüyoruz elbet ama avazımız çıktığı kadar BEŞiKTAŞ diye haykırıyoruz..ve bu klübün ferdi olmaktan bir kez daha gurur duyuyoruz..
    Tümünü Göster
    ···
  12. 262.
    -1
    türkiye'de yılın futbolcusu kim olur?

    emre belözoğlu
    kader keita
    alanzinho
    ozan ipek
    makakula
    julia sezar
    olcan adın
    ömer erdoğan
    ferrari
    ···
  13. 263.
    -1
    unutulmayan sözler - 3 :

    "futbol istatistikleri mini eteğe benzer. birçok şeyi gösterir ancak asıl merak edileni göstermez."

    __sir alex ferguson__
    ···
  14. 264.
    -1
    @52 aslında sezon sonu belli olur gibime geliyo..ama hakkını vermek gerekirse, emre,ozan, makakula bir adım önde..
    en iyi çıkış yapan ise ozan ipek ve olcan kesinlikle
    ···
  15. 265.
    -1
    unutulmayan sözler - 4 :

    "eğer biraz çirkin olsaydım, ne pele ne de maradona'nın adı hatırlanmazdı."

    __george best__
    ···
  16. 266.
    -1
    @165 iyiymiş aq hehehe...
    ···
  17. 267.
    -1
    @64 101.yılda ne oldu :

    100.yılında ezeli rakiplerini içerde dışarda gol yemeden 4 defa yenen, ligde sadece 1 mağlubiyet alarak şampiyon olan, avrupa kupalrında en başarılı sezonunu yaşayan,bir sonraki sezona da flaş transferlerle giren beşiktaşımız 11 puan farktan şampiyonluğu nasıl kaybetti? sinan enginin dediği gibi ilha manısızı sattığımız için mi,yoksa...
    devre arasına 11 puan farkla giriyoruz, fenerin bir maçı ekgib,g.saray babalara gelmiş can çekişiyor. hepimiz o sene uefa kupasını kazanmanın hatta 102. yılın hessabını yapıyoruz.. fakat ortada bi terslik var, türkiyenin en fazla izlenen yorumcusu fütursuzca beşiktaş durdurulsun derken f.bahçe başkanı kurul toplantısında kendini eleştiren eski bir başkana şampiyon biz olucaz diyor kendinden çok emin, bilseydik gerçekleri bu kadar dalga gecmez senin sözüne inanırdık be başkan...
    x klübün başkanı, yönetimdeki 2. adamıyla birlikte borsada muazzam para kaybediyor. klüp başkanlığı bir yana iş yaşamında çökmek üzere.. çareyi başı sıkıştığında gittiği tr nin en ünlü mafya babalarından birine gitmekte buluyor, sağolsun o abimiz bu dostuna sahip çıkıyor, hatırı sayılır bir meblağ borç veriyor.. aradan epey zaman geçiyor, parasını geri alamayan bu yardımsever iş adamı görünümlü mafya babası,x klübün başkanını sıkıştırmaya başlıyor. başkan çaresiz,e kolay değil tabi, karşısındaki adam parasını faiziyle istiyor haliyle.. köşeye sıkışan başkan, rezidansında purosundan nefes çekerken, bardağını viskiyle tazeliyor.. derken aklına, kendisine bu konuda yardım edebilecek biri geliyor,y kulübü başkanı.. derdini anlatıyor anlatmasına da karşı tarafın yardım karşılığındaki talebi onu zor durumda bırakıyor, fakat bu teklifi kabul ediyor.bu yardımın karşılığı şampiyonluğun satılmasıydı.
    ve öyle de oluyor, ligin ilk maçından itibaren bir şeyler ters gidiyor,ve 11 puan önde başladığımız 2.yarıda sezonu 13-14 puan geride kapatıyoruz. olan beşiktaş taraftarının saf duygularına oluyor haliyle.

    peki bu gerçek mi,ben çok düşündüm, tarttım ve bunun sadece söylentiden ibaret olmadığına çok eminim. neden mi?
    1-futbol tarihinde 5 kırmızı kartla hükmen mağlup olan takım sayısı çok azdır, hele bu tr gibi bir ülkede,bir de 3 büyüklerden biriyse, hele bir de kendi sahanda yaşadınsa bu işte terslik vardır..ama asıl terslik, maç sonrası beşiktaş yönetiminin tutumudur. ortalığın yangın yerine çevrilmesi gerekirken, anlamsız bir naiflik,bir soğukkanlılık almış başını gitmiştir.. neden?
    2-takımdaki 2 g.amerikalı oyuncu..bir tanesi samsun macında zorla kırmızı gördü, bilerek isteyerek. sonraki maçlarda ise 1,5 senede yapmadığı kadar hata yaptı. diğerini ise söylemeye gerek yok,her fener maçı olay.. şampiyonluğun kaybedildiği sene son şansımız dediğimiz fener maçında yediğimiz ilk gol yaklaşık 15 metre ötemdeydi ve o an maçın satıldığını yanımdakilere söyledim.
    3-yerli oyuncular.. özellikle 2 tanesi var ki bunlardan da hiç şüphem yok. hatta adları ergenekon davasında bile,o mafya babasıyla ilgili sorguda geçti..o sezonun 2.yarısında,bu iki yıldız futbolcu ne yazık ki hiç bir şey veremedi, hatta 'sakatlıklarından' dolayı top bile oynamadılar.
    4-ve tabii ki başkan.3-1 kaybedilen fener maçı sonrası küfür yüzünden başkanlığı bıraktı. çok guruludur ya kendisi, lakin o maçta stattan en son çıkan insanlardan birisiydim tek bir küfür bile duymadım. hatta bunu usta bir gazeteci abimiz programında polis kamerası kayıtlarıyla da belgeledi.bu istifa değil, kaçıştı..geçen 6 senede isminin, hatta sağ kolunun isminin de neredeyse hiç duyulmaması tesadüf müdür.

    bu bir çok beşiktaşlının bildiği, fakat kanıtlayamadığı gerçek bir olaydır. defalarca kez şampiyonluğu çalınan beşiktaşın şampiyonluğu bu kez içerden satılmıştır.bu insanlar maalesef beşiktaşın siyahıdır. sonuç,dağılan kadro, teknik direktör, yönetim..hepsi silbaştan... 5 yıl üst üste şampiyon olabilecek konumdan, istikrarsızlığa açılan yol.. yazık
    Tümünü Göster
    ···
  18. 268.
    -1
    zaten kaliteyi değil, performansı değerlendiriyoruz. makakula kayseri gibi kısır bi takımda 18 gol attı az değil. emre çirkef de olsa, harbiden iyi oynuyor bu sene.
    ···
  19. 269.
    -1
    @56 pierre esser türk asıllı olduğu için koymadım listeye.
    ···
  20. 270.
    -1
    unutulmayan sözler - 6 :

    "futbol, 22 kişinin oynadığı ve sonunda hep almanlar'ın kazandığı bir oyundur."

    __gary lineker__
    ···