0
halı sahada, genel olarak insanların akıllarında "amaaan sistemi mi var bu işin, geç bunları yaa, başımıza halı saha taktisyeni kesilmeyin, halı sahada taktik mi olurmuş, herkes heryerde oynar, heryere koşacan işte, koş, koş, koş işin püf noktası budur" gibi genel bir düşünce yaygın olsa da bu düşünce realist değildir. çünkü hiç “taktik yapmıyoruz, sistem neymiş” diyen adamlardan kurulu bir takımı bile gidin izleyin halısahada, genelde şu dizilim kendiliğinden oluşmuştur:
2 kişi uçta: köşelerden boşluğa koşarlar, defansın arkasına gidip "abi bana at bana, bomboşum yaa" diye ellerini kaldırıp bağarırlar. forvet işte. futbol eşitttir gol mantalitesi vardır bunlarda genelde. teknikleri diğerlerine göre biraz daha iyi olduğundan bütün takımın çalışıp, didinip bunlara pas vermesi gerektiğini düşünürler.
2 kişi ortada: bu oyuncular "defansa da yardım etmek lazım, gol de atmak lazım" düşüncesindelerdir. gelip defanstan topu alarak ilerideki oyunculara gol attırmaya çalışırlar. genelde çok şahsi değillerdir.
2 kişi defansta: bunlar defansta durur ileri çıkmazlar. topu ya uzun kullanarak en uçtaki oyunculara ulaştırmaya çalışırlar ya da yanına kadar gelmiş ortasahalara teslim ederek sorumluluklarını tamamlarlar.
bunlar genel hatlar. lakin, işbu entry başlıktan da anlaşılacağı üzerine defans yapmak üzerine yazılmış olduğundan olayı daha çok bir defans oyuncusu bakış açısıyla yorumlayacaktır. ancak öncelikle bütün herkesi ilgilendiren yaygın hatalara değinelim defansın inceliklerine, detaylarına girmeden önce.
topu alan defans oyuncusunun tek başına kaptırıp kanattan koşup içeriye orta yapmaya çalışması çok sık görülür. bu egosal kaynaklı hatalı bir davranıştır. içeri yolladığı top rakip takıma geçince (ki çoğu zaman böyle olur) kendi boşalttığı alanı dolduran kimse de olmazsa, orada "heey bak bomboşum" diye bekleyen bir forvet oyuncusu mutlaka vardır. goller de böyle yenilir. sonra bu adam takıma kızar "yaa niye koşmuyosunuz geriye" diye. ulan dallama sen yanında ortasaha adamları varken, ileride forvetler varken, üstüne üstlük senin arkanda tuttuğun forvet varken ne diye alıp topu koşturuyorsun köşeden. senin görevin değil ki o. bırak herkes işini yapsın. haa mesela rakip korner kulanmıştır, bizden herkes defanstadır, ileride kimse yoktur, kontra atağa çıkıyosundur o zaman beklemeye gerek olmaz, al topu koştur. olay şu: topu kaptırdığında arkanda hatanı telafi edecek, boşluğunu dolduracak adam var mı yok mu?
taa ilerideki adama "yaa niye geri gelmiyosunuz!!" diye kızma hatası. bu çok aptalca bir yanılgıdır. forvet oyuncusu geri gelmez, gelmemelidir. forvet oyuncusunu geriye defans yapmaya çağıran mallardan olmayın. onlar neden geri gelmemelidir? şunlardan dolayı:
forvetler enerjisini ileride boşluğa kaçmalara, top sürmeye, birebir mücadele edip adam geçmeye ve de pres yapmaya harcamalıdır. eğer sen adamı bir ileri bir geri koşturursan kendi işini de doğru düzgün yapamaz. bırak adamın kendi işini yapacak enerjisi kalsın. zaten forvette oynamak, pres de yapıyorsa, yeteri kadar yorucu bir olay.
forvet adam defans yapmayı bilmez, ona göre defans yapmak topu süren adamın ayağındaki topa hamle yaparak topu almaya çalışmaktır. bu pres mantığıdır, defans değil. (bu konu defansın detayları bölümünde detaylı bir biçimde incelenecek) ama sen adamı defansa çağırınca ne olur? koşar geriye kadar, sırf göstermelik bir şekilde topu süren adama hamlesini yapar. alamazsa da kesinlikle devdıbını getirmez. sen de nasıl olsa o adamı kapattılar diye diğer yerlerle ilgilenirken bir bakarsın toplu adam bomboş bir şekilde gelmeye devam ediyor. sonra bağır dur: "yaa niye bırakıyorsun adamı, öff 3'e 2 kaldık vs. vs." boşu boşuna senin alacağın önlemleri de engellemiş olur bu şekilde. adam kalabalığına gerek yok. 3 kişi geliyorlarsa büyük ihtimalle 2 forvet kanatlaraki boşluklara falan kaçmaya çalışacaktır. ortadaki boş kalan, topu süren adamı da orta saha adamları kapatır. forvetler değil! eğer ne yapacağını bilen adamların varsa defansta adam fazlalığını istemezsin, istememelisin.
topu kolay bir şekilde aldın diyelim, bi bakıyosun ileriye kimse yok! "yaa niye kimse yok ileride" diye söylenme salak salak. sen çağardın onları geri. adam robot mu koşsun iki saniyede hemen ileriye. hem gereksiz gereksiz yor adamı, hem de geliştireceğin ataklardan da ol. akıllı işi mi..
forvetlere şu nedenlerle kızılabilir:
pres yapmıyorsa! bak güzel kardeşim, tamam geriye gelip defansa yardımcı olmana gerek yok dedik. ama bu senin, rakip takım hücum yaparken yan gelip
yatacağın anldıbına gelmiyor. rahatsız edeceksin hücumu ama her pası alana deli danalar gibi koşarak değil. pres yapmanın da bir adabı var. adamların önünü kapatırsın. bir nevi alan savunması. boşu boşuna her adama tek tek koşup gücünü tüketme. bir boşluğu yakalarsan atlarsın topa, kaptın kaptın. kapamazsan da en azından adam seni geçmek için topu ayağından açmış olacak ve orta saha oyuncusunun topu alması kolaylaşacak. pres budur. yoksa koş heryere, rakip defansın ayağından topu kap, al o topu git gol at değildir. zaten, bu hayaldir. çunku genelde adamların defansında yeteri kadar pas yapacak alan bulunur. aralarında paslaşarak seni salak salak koştururlar. akıllı ol, alan savunması yap, boşluğu kolla, gidip her topa basma.
takım hücuma çıkarken gidip taaaaaaaa defansın en arkasında öküz gibi durup, bi de elini kaldırıp "bana bana bana!" diyen bağırıyorsa! bi kere defansın arkasında kalan bir forvet oyuncusu oyundan düşmüş demektir. orada öyle top alınmaz. forvet, 5 metre yarıçapında kimse olmayınca düşünür ki: "şimdi bi uzun pas atsalar bana kaleciyle karşı karşıya kalırım vay vay vay, hemen el kol yapayım şunlara". ama topun da bi ona gelme süresi olduğunu düşünemez, topun ona ışınlanacağını falan zanneder herhalde. bu, defans oyuncularının salak forvetlere uyguladığı en kolay kandırma taktiklerinden biridir. biraz boş bırakırlar forveti, “oo forvet boşta” diye hemen geriden ona atılır. o top o adama gelene kadar da defans forvete yaklaşır zaten kolayca. adamın da önünde olduğundan dolayı direk topun kontrolü defansa geçer ya da kafayla indirir yanındaki oyunculara. forvet de “ahh bee az kalsın geçiyordu” ya da “geçseydi gol beee! ahh!” falan der durur maç boyunca. geriden dünyanın en süper pasını da atsanız, tam santimlik onun istediği yeri de tuttursanız o atak ölür. çunku bi kere defansı da aşırmanız gerekeceğinden top havadan gidecektir. havadan kendisine gelen topu kontrol edip, bir metre yanındaki defansı da ekarte edecek şekilde yere indirip, sonuçlandırması çok zor görülecek bir hadisedir. saha da zaten 100 metrelik saha değil ki, boşluğa atacaksın, koşacaksın, defansın arkasına sarkacaksın falan. hayatta bırakmazlar. o yüzden rakip defansın arkasında kalan forvetlere "ulan mal herif, biraz bize doğru yaklaş. en azından defansın önüne çık. nasıl top alacaksın öyle!" diye kızmanız mübahtır. "ben alırım alırım sen at, atmıyosun ki abiii" diye kızan forvetin de kafasına krampon atın. ya da grampon..
ve herkesin bildiği üzere; aşırı şahsi ise. bi kere böyle oyuncuları istedikleri kadar yetenekli olsunlar, ağzıyla kuş tutsalar dahi mümkünse takımınıza almayın. bunu söylememin en büyük nedeni diğer bütün oyuncuların motivasyonunu düşürmesi. bu yeteneksizlik ya da şanssızlık falan değildir. tamamen ego meselesidir. bu oyuncular kafalarını yerden kaldırmayıp, onu bunu geçmeye çalışıp bi de topu kaptırınca “yaa kimse gelmiyo ki yardıma” gibi sinir bozucu laflar ederler. yardıma kimsenin gitmemesinin nedeninin de yine kendileri olduğunu bilmezler. ben de ortasaha ya da forvet olsam onun yanında oynayan, bir giderim iki giderim, beni görmezlikten gelmeye devam ederse de oyundan düşerim ister istemez. “amaan koşsam şimdi yanına boşu boşuna gitmiş olucam, alıp kendi şut falan çekecek abuk subuk yerlerden” diye bi önyargı oluşur kendiliğinden. o yüzden bu gibi adamlar takıma en büyük zararı yani moral bozukluğunu sağlarlar. ben arkadaşlarına yardım edip, iyi niyetli efendi olup tekniği vasat ve gol kaçıran bir forveti tercih ederim bu tip süper yetenekli adamlara. çunku halı sahada gol illaha ki atılır. mesele moral seviyesini, inancı yukarıda tutmakta.
neyse artık asıl uzmanlık alanımız olan defans olayına bir giriş yapalım.
defans sistemi nasıl olmalı? kaç kişi defansta durmalı? adam savunması mı alan savunması mı? amaaan halı saha dediğin nedir ki defansın sistemi mi olurmuş?
(alıntı)
Tümünü Göster