Bu entry silinmiştir
-
1.
-1liselidir
-
2.
-6nası şehit oluyo olum bu bildiğin kendi mallığından ölmüş
-
3.
0@3
sen mi atıyorsun şehitlik makdıbına ? -
4.
+1yeri cennet olsun.
-
5.
-1@4 goygoya gerek yok duyarlı ol bin
-
6.
-4niyazi olmustur.
sorarlar adam ne tak yemeye gidiyodun amin evladi diye. -
7.
0@7 ölüye saygım var provakatörlere saygım yok
ccc alayınagider ccc -
8.
0@8 kötüleyenin anasinin amina rovasata çakayim.
-
9.
0@9
evet israil'liysen provakatör.
ccc gitsin alayına sorun değil ccc -
10.
0bir de çıkıp şehidliğini tartışıyorsunuz sizin şu gezideki cesetlerinizden daha fazla şehiddir furkan. akıllı olun haddinizi bilerek yorum yapın.
-
11.
+1Bugün tanıdım Furkan'ı ruhu şad olsun.Tümünü Göster
Kendisi hakkında şu bilgi vermek isterim;
Furkan zeki, akıllı iffetli bir genç imiş. Fen lisesi öğrencisi olan Furkan bir gün babasına "Babacığım okulumu değiştirir misin?" demiş. Babası oğlunun okulunu değiştirmiş fakat sebebini daha sonra başkalarından duymuş. Olayın aslı okulda bir kız Furkanı seviyormuş ama Furkan günaha girmemek, kızla yüz göz olmamak icin sınıftan bile çıkmıyormuş kiz ona çirkin tekliflerde bulununca dayanamayıp babasindan okulunu değiştirmesini rica etmiş. Kendisi ayrıca Yasin suresini yaklagib 1 saatte ezberlemiş.
FURKAN, annesinin öğütleri çerçevesinde helal haram konusunda o kadar hassastı ki, daha ilkokula başlamadan çok önceydi, bayram'da dedesine gitmiştik, bayramlaşma sonrası dedesi diğer odaya geçmişti. Sehpanın üzerinde duran şekerlerden dedesi gelmeden tüm ısrarlarımıza rağmen almamıştı. Niye almıyorsun dedik, O da kendince açıklamıştı... Dedesinin haberi olmadan alırsa haram olurmuş...
Annesi Furkan Doğan’ı hiç abdestsiz emzirmemiş ve emzirdiğinde de hep Yasin Suresi’ni okurmuş. Ne dersiniz, terbiye hangi yaşta başlıyor dersiniz. Çocuğun eğitimi nasıl işliyor. Furkan Yasin Suresi’ni 1 saatte ezberleyecek kadar zeki bir çocuk. Lisede okurken bir gün sınıfındaki öğretmen soruyor. Sırayla ne olmak istersiniz diyor. Sırası gelen herkes kalkıp bir şey söylüyor. Sıra Furkan’a geliyor. Furkan bir şey söylüyor: Hocam inşallah ilerde şehit olmak isterim. istemesini bilirseniz ve yürekten isterseniz. Allah verdikçe verir.
Kendilerine Furkanı nasil böyle tehlikeli bir yolculuga cikmalarina izin verdikeleri sorululduğunda ise aslında bizde gitmesine razı değildik ama kendisi bugüne kadar bize hiç itiraz etmedi bizi hiç kırmadı bu konuyu kendisiyle defalarca konuştuk ancak ikna edemedik en son yaşı tuttmaz diye umuyorduk. Ama olmadi demislerdir.
Ve olculuk basladı. gemide sade müslümanlar yoktu gemide başka din mensuplarıda bulunmaktaydi hatta 88 yaşında birde papaz vardı. Müslümanlar cemaatle teeccüt namazı kılarken diğer yolcular biz aynı sebeb için yoldayız onlar ibadet ederken bizim uyumamız saygisizliktir dusuncesiyle, sagiyla namaz kilan müslümanları izliyorlardı. Akdenizde ilerlerken kaptanın sesi duyulur "israil savaş gemileri etrafımızı sardı hareket edemiyoruz." insanlar baktiklarinda cevrelerinde deniz altlari ve savaş gemileri görüyorlar savaş gemilerinin ışıkları bize yoneltilmişti diyorlar. Yardım amaçlı yola çikan bu gemide hiç silah yoktu. insanlar kendilerini savunmak için ellerine geçirdikleri süpürge saplarinı mutfak esyalarinı aliyorlardi. Geminin etrafında sirayla nöbet tutuluyordu. Etrafta israil helikopterleri uçmaya başlamıştı. israil askerleri gemiye girmiyorlardı sebebi daha sonra anlaşılmıştir. Sabahı bekliyorlardı biliyorlardıki Müslümanların en zayıf anı namaz anıydı. vakit girer Müslümanlar yolculuk boyunca yaptıkları gibi cemaatle namaza dururlar ama hepsi değil bir kısmı nöbetteydi. israil askerleri o an taarruza geçtiler ve gemide silah sesleri yükselmeye basladı pilastik mermiler, gercek mermiler, göz yasartici bombalar, sis bombaları havada ucmaya basladı. Gemide bayanların kan gördüklerinde ciğlık ve ağlama sesleri duyulursa moraller düşebilirdi bu yüzden gemideki bayan yolcular geminin en altına indirildi. gemiden canlı yayın yapılıyordu. Bütün dünyaya vahsi israilin acimasız yüzünü görmeleri icin seslerini duyurmaya çalisiyorlarlardı. 4 israil askeri esir alınmisti silahlari ise denize atilmisti cunku Müslümanların amacı savaşmak değil yardım ulaştırmaktı. Furkan an bu andır dedi ve kayseri'den getirdiği kamerasını alıp geminin en yüksek yerinden olayları görüntülemek istiyordu. Furkan'ı elindeki kamerayla helikopterlerden gördüler ve askerler Furkan'ın etrafını sardı Furkan'ı vurdular benim gözlerimin icine bakti ve benden su istedi askerler etrafını sardı onlardanda ingilizce su istedi. Diyor yanindaki birisi.
Furkan'in sehit olmadan önce yazdığı şu satırlara bakın:
Şehadet şerbetine son saatler.
Var mı daha güzel şey?
Varsa o da sadece annemdir, ama ondan emin değilim.
ikisinin kıyası çok zor. Şehadet mi annem mi? Salon boşaldı ve şu ana kadar olmayan bir ciddiyet, bir anda herkesi kapladı.
Gemidekiler yaralıların durumunun ağırlaşmaması, ölen sayısının artmaması için teslim olmaya karar verdiler. israil yolcuları esir aldı. Dünyanın gösterdiği tepkiden dolayı israil esirleri bir süre sonra serbest bıraktı ve uçaklarla ülkelerine yolladı.
Furkan'ın babası hava alanında bekliyordu. Annesi kıyafetleri kirlenmiştir diye kendisine beyaz bir takım göndermişti babasıyla birlikte. Babasının gözleri Furkan'ı ariyordu ama yoktu yaralilarin zütürüldüğü hastanede herkesi tek tek ziyaret etti ama Furkan yoktu en son morga gidiyordu kolunda 2 kişi dizlerinde güç kalmamıştı ve oğlunu orada buldu. Annesine telefonda 3 şey söylemiştir.
FURKAN. ŞEHiT. SABIR.
Furkan cenaze namazı kılındıktan sonra Kayseri'nin Reşadiye Mahallesi'ndeki mezarlığa defnedilmiştir.
Furkanın evinin bulunduğu mahallede resmen yas ilan edilmişti sokakta resimleri vardı.
Apartmana haftanın belirli günleri gelen sütçüsü apartmandakilere kalabalığın nedenini sorduğunda birisi şu resimde gördüğün çocuk Mavi Marmarada şehit oldu ve evi burasıydı dediğinde yaşlı adam "vallahi bu o çocuk" deyip ağlamaya başladı sebebi sorulduğunda ise
"Ben her hafta bu apartmana süt dağıtmaya gelirim bu çocuk beni her hafta beklerdi ve amca bırak sütünü ben dağıtayım deyip bana yardım ederdi." cevabını vermiştir.
Babası Furkan hakkında şunları da anlatmiştir.
"Çocukluğundan beri sabah namazını camide, cemaatle kılıyordu."
"Ben oğluma hergün harçlık verirdim. akşam ise eve parasız gelirdi. Bu durumdan biraz tedirgindim ama kendisine güveniyordum. Bir gün 2 çocuk geldi ve Furkan abinin evi burası mı? Diye sordular evet dediğimde "Biz bu mahallede oturuyoruz babamızı kaybettik Furkan abi bize hergün harçlık verirdi. Ve biz anladıkki asıl şimdi yetim kaldık."
Furkan hepimizin şehididir.
وَلاَ تَقُولُواْ لِمَنْ يُقْتَلُ فِي سَبيلِ اللّهِ أَمْوَاتٌ بَلْ أَحْيَاء وَلَكِن لاَّ تَشْعُرُونَ
Allah yolunda öldürülenlere “ölüler” demeyin. Bilakis onlar diridirler, fakat siz hissedemezsiniz.