aramızdaki ilişkiyi konuşmak istiyordum dıbına koyim. sonuçta bir kez gibiştik kızla ama hala devdıbını istiyordum. bu konuyu konuşmak için zemin hazırlamaya başladım. bu sefer ciddi bi şekilde aramızdaki durumun ona göre ne olduğunu, ne olacağını konuşacaktım. ben canım diyerekten lafa girecektim can dememe fırsat vermeden başladık öpüşmeye dıbına koyim. kevaşenin yine azgın günündeyiz herhalde. öyle iki üç dakika öpüştükten sonra, ön sevişmeye geçtik. ben tabi hemen patlattım komikliği dıbına koyim. videoya çeken yok dimi diye. gibim ağzındayken güldürdüm kevaşeyi düşünün artık dıbına koyim. neyse soyundu falan

kevaşe meğer doğum günüm diye çağırmış huur çocuklarını. işin en gibten tarafı ben gidip kevaşeye yeşil delta hediye alıyorum, o gün benim doğum günüm çıkıyor dıbına koyim. dedim inş al sen kullanırsın demez dıbına koyim. öyle gibten bir iki saat geçirdik dıbına koyim. zaten neredeyse gece oldu. gelen huur çocukları bir bir gibtir olup gitmeye başladılar. sonunda kevaşeyle ben yalnız kalmıştık dıbına koyim. ama ne yiyecek kaldı, ne içecek. huur çocukları çekirge ordusu gibi tüm planlarımı gibti gitti. neyse ben hemen hem kevaşeye hem kendime kahve yaptım, oturduk konuşmaya.

ben nasıl küfür ediyorum, beni tutanların anasını mı gibmedim olmayan karısını mı. neyse dıbına koyim bir anda açtılar ışığı. iyi ki doğdun demeye başladılar. hala kim doğdu anasını gibeyim diyorum kendi kendime. sonra aklıma geldi bacısını gibeyim. benim doğum güünümdü lan bu gün. artık anasını gibeyim am peşinde koşmaktan unutmuştum. geri ben o kadar doğum günü kutlayan biri olamdığımdan fark etmemişti.

huur çocuğu ya, sinirliyken ağzına iki tane geçirecektim binin de neyse dıbına koyim. huur çocuğuyla iki dakika öyle konuştuk. binin evladı bi anda koşunnnnn diye bağırdı benim yanımda. ne oluyor dıbına koyim demeye kalmadan öteki huur çocukları da geldi. yakaladılar beni dıbına koyim kucakladılar içeriye zütürüyolar.
ne olduğunu anlamamıştım anasını zütünden gibeyim. ışıkları falan da kapatmışlar.

neyse bişey demedim benim hazırladığım iki kişilik masaya 5 kişi doluştular dıbına koyim. bir de kevaşeyle ben 7 ediyorduk. kevaşeyi mutfağa çağırdım, canım ikimiz için güzel bir akşam olurdu ne gereği vardı buna dedim. alemsin yaaa dedi. o alemde gibeydim seni diycektim ama demedim dıbına koyim. neyse bu huur çocuklarını görünce benim hiç bişey yapasım kalmadı dıbına koyim. içerden kahve mi aldım geçtim kevaşenin odasına oturuyorum. bir taraftan da sinirden elim ayağım titriyor anasını gibiyim. bir an da kapı çaldı. benim arkadaş geldi baba naber falan diyo anasını gibtiğim.

elini oraya koyan bir huur çocuğu vardı dıbına koyim. dedim tamam anasını gibeyim ya. en kötü ihtimalle hızlı davranır bir şekilde hallederiz olayı dedim. biraz da kendime gaz vermek için sinirli bir şekilde bağırarak açtım kapıyı bir de ne göreyim dıbına koyim... arkadaşlar bir anda toplanmış kapının önünde, aralarında bi huur evladıda hırsız gibi eline plastik kart gibi bişey almış kapıyı açmaya çalışıyo. onu öyle görünce hay gibeyim ananı senin dedim. ne arıyosunuz lan burda demeye kalmadan, kevaşe içeriden çıka geldi dıbına koyim. geldiniz miiii??? şeklinde gib gibi bir tonla karşıladı bunları.

giblemedim kahve içerek işime devam ettim. yemekleri hazırlarken bir yandan da içeri masayı kurmaya başladım. aynı sesi tekrar duyunca...
sonra farkettim ses dış kapının ordan geliyor. biri kapıyı zorluyodu anasını zütünden gibeyim. ama anahtarla değildi. anahtarla olsa çoktan girerdi. hemen kahvemi bırakıp elime bıçağı aldım sakin ve sessizce kapıya doğru gittim. delikten bakıcaktım ama karanlıktı.

sigara yakmaya çakmak bulamadım dewam ediyoruz

bi 10 dakka sigara molası

içeri doğru gittim bu anasını gibtiğim sesi nerden geliyor diye. bişey yok dıbına koyim. kevaşe hala uyuyor ses de yok. neyse dıbına koyim dedim döndüm geri. bir yandan kahve içerken bir yandan da yemekleri falan hazırlıyorum. aynı ses bir daha geldi. ama emindim dıbına koyim kesin içerde bişey oluyor. bu sefer hareket etmedim sakince ne olup bittiğini anlamaya çalıştım. büyük ihtimalle kevaşe uyuyormuş numarası yapıyordu diye düşünüyordum.

rezerved

hediye paketi yapar mısın demeye yüzüm yoktu. 25tl oraya domaldık dıbına koyim. sonra çıktım. hazır yiyecekler ve bi tane de şarap aldım. kevaşe den hala ses yoktu. bende bişey demeden döndüm eve dıbına koyim. baktım ki hala uyuyor. ilk olarak koyduğum notu aldım ordan. sonra yeni yeşil deltayı yatağının başına koydum dıbına koyim. başladım yemekleri hazırlamaya. bi tane de kahve hazırladım hemen kendime. o sırada içeriden bir takım sesler gelmeye başladı. ama kevaşenin odasından değil dıbına koyim.

dewam diyoruz binler

Tamam hadi dinlenmek hakkin

biraz ara verelim binler saat 5de burdayım

Hahahaha amk gidip sexshoptan vibrator aliyo kasiyerin yuz ifadesinede baktibmi hahha

zaten artık yüzsüz bi bin olup çıktığımdan gram utanma olmadı girdim içeri. şimdi bir kadın bir adam vardı ikiside kasada duruyor. valla nasıl bir medeni cesaretse.
usta dedim yeşil dildo alacaktım var mı elinizde? kadın bi anda kahkahayı patlattı dıbına koyim. ama hiç alınmamıştım. sorun değil bana bir kaç tane çeşit çıkardı koydu tezgahın üstüne. hepsini tek tek mıncırdım. yeşil deltanın nasıl bişey olduğu bildiğimden yumuşak olan birini aldım.

hazır benim kevaşe uyurken hem güzel bir masa hazırlamaya zamanım vardı. hemde hediye almaya . yine de uyanır diye kağıda not yazdım, canım hemen gelicem sen kendini yorma, geri yat dedim. aklıma hemen yeşil delta gelmişti. yahu gibtiğim huur giderken yeşil deltayı aldığı kesindi. sex shop aramaya başladım. zaten anasını gibtiğim memleketinde sex shop tabelaları ışık ışıklı oluyor gözüme kestirdim bir tane.

büyük ihtimalle gibtiğim huur yeşil deltayı da alıp gitmişti ordan. bayağı bi toplamaya çalıştım camcı falan çağırdım. dıbını gibtiğim odanın camından ne istediyse. evi tamamen toparladım 2-3 saat içerisinde. bizim kevaşe de uyumuştu. ulan ne yapsam ne etsem böyle fantastik bi akşam yaşasak diyerekten aklıma bir fikir gelmişti.
planları yaparken iki dakika kendime bi kahve hazırladım. onu içerken başladım düşünmeye.

ödedik falan güldü, ulan o değil kasiyer bile güldü bacısını gibeyim. neyse eve bi geldik ki kapı açık. her yer dağalmış camlar falan kırılmış. gibtiğim huur da evde yok. kevaşe evi o halde görünce bir an tansiyonu düştü. onu yerden topladım yatağa yatırdım. hastaneye gidelim mi falan dedim gerek yok dedi. neyse o yatarken ben içeriyi toplamaya başladım. işin garip tarafı yeşil delta her zaman ki yerinde yoktu dıbına koyim.