dıbına koyuyum panpa ilk hikayeni okudum daha kızı gibemedim 2. hikayeni okudum hala gibemedin o kadar benzin yaktın arabanın camlar tuz buz olmuş sen kızı gibene kadar kız senin ananı avradını atanı gibti zaten

Beyler dün fuckbuudy hikayemi anlattım trende gireceği vakit modlar kaldırmış trende girmedi. Bende hikayenin geri kalanına burdan devam edeceğim

Hikaye'nin başı için bu entryden okumaya başlayın orası bittikten sonra burayı takip edin. http://www.incisozluk.com...-anlat%C4%B1yorum-binler/

hay gibiyim seni de ortdıbını da yazdım. ulan ben kıza naptım ki. geldi istedi gibtim gitti. bu dıbına koyim. ne bekliyodu? evlencekmiydik dıbına koyim. ayrica arkadaşını sevdiğimi de biliyor. iki dakikalık am kaşıntısına verdi diye bir de onlamı uğraşıcam. bir şey yazmadım huurya. neyse bizim kevaşe geldi sonunda. oraya gitmeden önce iki dakika şuraya uğramamız lazım dedi. mesaj atmış biri numara kayıtlı değil dıbına koyim. adres vermiş. bu ne falan dedim. hiç eski üniversiteden arkadaş gelmişken görüşmek istiyorum dedi.

kevaşe orda fazla durmadı. 15dakika sonra çıktı. ama ruh hali düzelmiş gibiydi. içerdekini göremedim kız mı erkek mi soramadım da. gülümsüyordu artık. ağzını kapatamayan o çok konuşan kevaşe geri gelmişti. ama tek konu gideceğimiz yerdeki sevgilisiydi. yok onu çok seviyorum. onu benim her şeyim. elli bin kez anlattığı evlenme hikayelerini baştan anlattı.

3lü yapacaklar bunu çözdümde yeşil deltayı buna sokacaklar heralde

neyse arada konuşmaya falan devam ettik kevaşeyle. benimde gibim hafiften düzelmeye başladı. dışarı çıkalım dedi bana. kahve içmiyceksek olur diye komiklik yaptım hala aklımda dıbına koyim. neyse kevaşeyle tekrar buluşmuştuk. ilk tanıştığımızda giydiği asklı ve mini etek vardı dıbına koyim. yüzü falanda düzelmiş. eski güzel kevaşe formuna tekrardan kavuşmuştu. onu öyle görünce tabi direkt gibim kalktı dıbına koyim. güzelliği yapmacıkta olsa çok iyi çünkü lan.

sevgili olmamızı istemediğini biliyordum başka şekilde yaklaşmam gerekiyordu. hayatımda tek güvendiğim ve en çok sevdiğim arkadaşım sendin diyerekten girdim lafa. bayağı duygulu şeyler yazdım kevaşeye. cevap bekledim saatlerce. kaç saat bekletti ve sonunda mesaj gelmişti dıbına koyim. "bize gel" bu lan bunun için saatlerce bekletilir mi dıbını gibtiğim kevaşesi neyse giydim üstümü falan gittim kevaşenin yanına.

neyse çıktık işte oturuyoruz. ben bornozla gidip kahve yaptım hemen. kahveleri içerken canım biz ikimiz harikayız. hepte böyle kalmalıyız. dedim. sence nasıl olur du der demez. ben hala onu seviyorum dedi dıbını gibtiğim kevaşesi. nasıl yani derken, otelde bunu giben lavuğu kastetmiş huur. bir arada konuşuyodu böyle ama ben salaklığına konuştuğunu düşünüyordum. kevaşe bildiğin lavuğu ölümüne seviyordu lan. ama diğer yandan bakınca çatır çatır benimle gibişiyordu. anlamsızdı dıbına koyim.

ya aklıma çok girmişti. çok kötü durumdaydım, eski erkek arkadaşımla da konuşmuştum kafam çok karışmıştı dedi. kevaşeye bak sen adam bunun ağzını burnunu dağıtıyor. dıbını zütüünü ben topluyorum, gidip hala konuşuyor. neyse bişey demedim. canım o zaman şu durumu düzeltmeye çalış lütfen. bu bana olduğu kadar sana da zararlı dedim. gibtiğim huuryu aradı kevaşe.

zaten artık yüzsüz bi bin olup çıktığımdan gram utanma olmadı girdim içeri. şimdi bir kadın bir adam vardı ikiside kasada duruyor. valla nasıl bir medeni cesaretse.
usta dedim yeşil dildo alacaktım var mı elinizde? kadın bi anda kahkahayı patlattı dıbına koyim. ama hiç alınmamıştım. sorun değil bana bir kaç tane çeşit çıkardı koydu tezgahın üstüne. hepsini tek tek mıncırdım. yeşil deltanın nasıl bişey olduğu bildiğimden yumuşak olan birini aldım.

neyse durumu üstü kapalı bişekilde anlattım senin dedim gibtiğim huur arkadaşın kahveyi benim taşaklara döktü dedim. dedim ama bu şekilde değil lan. normal bir kıza nasıl anlatılırsa o şekilde anlattım dıbına koyim. üstü kapalı yani. ya onun öyle deli halleri vardır. bir de aranızdakileri düşününce yapar o salak dedi. benim tarafımı tutması iyidi ama bu benim taşaklarımı eski haline getirmezdi. bir hafta normal bir insan gibi yaşayamadım dıbına koyim.

gibtiğim huuryla bayağı derin derin konuştular. tüm detayları dinleyemedim. ama kevaşe huurya beni iyice kötüleyip düşmanca tavır takındığını gösteriyordu. bunu yanımda söylemesem bu sefer yeşil deltayı kesin zütüme sokacaklar diye düşünürdüm dıbına koyim. ama allahtan yanımda böyle konuştuğu için gibtiğim huurya karşı beni kötüleyerek onun yanında olduğunu göstermeye çalışıyordu kevaşe. neyse konuşma bitti. canım sen eve geç ben halleder halletmez sana söyliycem dedi. tamam hayatım dedim, öptüm bunu çıktım eve gittim.

neyse canım büyütme bişeyim yok iyim falan dedi. tuttum bunu arabaya doğru zütürdüm hastaneye gidelim diye. kızın yüzü dağılmış dıbına koyim. bi gittim ki benim arabanın camlar tuz buz olmuş. lan bunu o huur çocuğu mu yapmıştı? o yaptıysa arabanın benim olduğunu nerden biliyordu? işin daha da kötü tarafı beni nerden biliyodu. bunları kevaşeye tek tek soracaktım ama kızın ağzı yüzü dağılmış bişey demedim.

kevaşe meğer doğum günüm diye çağırmış huur çocuklarını. işin en gibten tarafı ben gidip kevaşeye yeşil delta hediye alıyorum, o gün benim doğum günüm çıkıyor dıbına koyim. dedim inş al sen kullanırsın demez dıbına koyim. öyle gibten bir iki saat geçirdik dıbına koyim. zaten neredeyse gece oldu. gelen huur çocukları bir bir gibtir olup gitmeye başladılar. sonunda kevaşeyle ben yalnız kalmıştık dıbına koyim. ama ne yiyecek kaldı, ne içecek. huur çocukları çekirge ordusu gibi tüm planlarımı gibti gitti. neyse ben hemen hem kevaşeye hem kendime kahve yaptım, oturduk konuşmaya.

ben istersem gider orda giberim. arada yeşil deltayı bile oyuna dahil edip kevaşeye sokabiliyorum. yine de zevkli lan. kim ne derse desin dıbına koyim. biz ikimiz çok güzel gibiş arkadaşıyız. neyse beyler sizin için burda hikaye sona ererken ben kevaşenin evine gitmek üzere arabaya atlıyorum. haydi gibtir olup gidin dağılın. the end bacısını gibtiklerim.

durumu bana böyle anlatınca peki biz dedim? önce sesini çıkarmadı. bu mu yani dedim dıbına koyim. böyle arada sen vericeksin diye zütünü yırtan birimi istiyorsun sürekli peşinde dıbına koyim şeklinde kuracaktım lafı. ama daha insan evladı gibi söyledim. canım biz çok iyiyiz. çok farklı bir ilişkimiz var. aslında gerçeği bilmek istersen hepte böyle kalmasını istiyorum dedi. o an anlamıştım ki, o tanrı ilan etmek istediğim amcığın aslında hiç bir zaman tam anlamıyla benim olmayacaktı dıbına koyim. günü geldiğinde o amcığı başkaları çatır çatır gibecek ve ben aklına bile gelmeyecektim.

anlayacağını biliyordum dedi. senin anlatacağın işi gibeyim dıbına koyduğum. o günden sonra hislerim alınmış gibiydim dıbına koyim. hayatı bir kere daha çözmüştüm. kime ne yaparsam yap yaranamıyosun dıbına koyim. sadece giben yaranıyor işte. ama o giben mecazi anlamda giben. bense şuan gerçek anlamda gibiyorum. yaranabiliyor muyum? hayır. ama gibtiğimle kalıyorum işte. o gün bugündür o isterse gelir ben giberim.

ben de aynı otelden aldım odayı bacısını gibeyim. geçtim odaya gib gibi bi yer. televizyon bile yok dıbına koyim. resmen gibiş için açılmış bir yer gibi. burda gibişten başka bir şey yapamazsın. bi aşağı lobiye inersen tv izleyebiliyorsun bir de küçük bar gibi bişey var. neyse içecek bişey alıp oturdum orda. tv izliyorum. benim kevaşenin yanında lavuk vardı. dedim herhalde o dingil bu. beni gördü kevaşe ses bile etmeden güle oynaya çıkıp gittiler. iyi eğlenceler diye mesaj attım.

Up layın biraz entry girin amk

onada eyvallah dedim. ulan baksanıza dıbına koyim. bi kızı gibmek için yapmadığım züt verenlik kalmadı. yani ben kendimi huur çocuğu diye görüyodum. bu kız bana vermeyerek en büyük huur çocukluğunu yapıyor. ya bildiğin kullanıyor işte kevaşe beni. ama nasıl desem onu gibeyim de nasıl kullanırsa kullansın. o kadar inanmış bir şekilde gibmek istiyorum onu. gözümü çok karartmışım. neyse mesaj gelen adrese geldik. burası falan galiba dedi. hay gibyim seni diyemedim tabi aldım adresi gittim ordaki bakkala sordum iki sokak ileriyi gösterdi. neyse gittik. bi gecekondu dıbını gibyim. bende böyle yerlerden tırsarım. zaten sessiz bir sokak. bizim kevaşe yine bavula yöneldi bir şeyler aldı. benim gelmeme gerek var mı? dedim. sert bi şekilde yok dedi girdi içeri.

kapıyı açar açmaz seni seviyorum diyerekten sarıldı bana. ama niye şimdi bu durduk yere kaç gündür sana mesaj atıyorum yalvarıyorum dıbına koyim. çağırıp kucalıyosun garip. neyse girdim içeri. neyse oturduk gibtiğim huur yok bu sefer. sadece kevaşe ve ben oturuyoruz. kahve yapmış getirdi. açtım tabi hemen konuyu ya canım bu bizim özelimiz. yani ikimiz arasında geçen biraz arkadaşça biraz duygusalca bir şey. o huurya bunu nasıl kullandırtırsın dedim.

evde resmen am a girmeyi bekleyen yannan gibi sabırsız bir şekilde bekliyorum. anasını gibtiğim dakikasını çok iyi hatırlarım hareket etmiyo lan. bekle, bekle, bekle ölüm gibildi dıbına koyim. aradan 3-4 saat geçti canım konuştum onunla dedi elindeki her şeyle birlikte bende şuan. senden parayı alana kadar da ben de kalmasına ikna ettim onu. gel buraya hem sen daha iyi anlarsın her şeyi kaldır ortadan. ikimizde rahat edelim dedi. iyi peki hayatım dedim kapadım anasını gibtiğim telefonunu tekrar kevaşenin eve geçtim. anasını gibyim hayatım resmen benim ev ile kevaşenin ev arasında geçiyordu.