-
551.
+1Yalnızlık pgibolojisine kapılmasaydı belki fiziksel sorunları azalırdı.Bi 30 sene daha yolu vardı adamın. Daha nelerini okuyacaktık, erken göçtün reyiz.. üşüyoruz :((
-
552.
0Hizmetkârlar,
her zaman koşulmuş hayvanlar olarak kalırlar,
altın koşumlarıyla ışıll ışıl parıldasalar bile.
Daha ne diyeyim -
553.
0Korkarak yaşarsan, Yalnızca hayatı seyredersin.
-
554.
0adı okunamayan bi deligibmiş foylosof
-
555.
0(bkz: tanrı katili)
-
556.
0@10 firlamanin bayrak tasiyaniydi amk
-
557.
0biraz takip edildiğinde ister istemez yaşama ve benliğinize bakışınız değişiyor. geride kalmış olan hayattaki hatalarınızı daha net görüyorsunuz. ufak bir sözü bile insanı günlerce düşündürecek kapasitede olabiliyor.
"hayatını tekrar tekrar aynı hayatı yaşayacakmışsın gibi yaşa, istemediğin bir durumla karşı karşıya kalmışsan ve buna boyun eğiyorsan, diğer hayatlarında da aynı şeye boyun eğeceğini düşünerek, sen en güzeli boyun eğme, bu böyle gitmez; bir şeyi çok mu istiyorsun, ama buna cesaret edemiyor musun, diğer hayatlarında da bu şeyi çok isteyip hiç bir zaman cesaret etmediğin için ulaşamaycaksın, o yüzden sen en güzeli aş kendini, yap yapmak istediğini ki sonunda en mutlu şekilde yaşayabileceğin bir kısır döngü oluşturabilmiş ol."
kendisi için basit insanlık için büyük bir söz bana kalırsa. -
558.
0taptığım filozof
-
559.
0saygi duyulmasi gereken buyuk filozof
-
560.
-1good is dead !
-
561.
0aşk, kalbimizin saygısız misafiridir. bize sormadan gelir, bize sormadan gider...
-
562.
010 sayfa okudum deccal adlı kitabı anladığım kadarıyla özet geçebilirim ki hristiyanlık dolayısıyla din düşman
kendi açısından haklı sebepleri var ama ben ateist birisi olarak acıma duygusunu acizlik olarak değil güzellik olarak görüyorum
özet:adam pgibopat beyler -
563.
+2dünyanın gelmiş geçmiş en büyük huurlarından biridir ismi de albenisini artırmıştır
-
564.
0iyiki doğdun tanrıyı öldüren adam
-
565.
-1vizeler bitsin böyle buyurdu zerdüştü okuyacağım şimdilik aforizmalarının olduğu bir kitap var elinmde yarısına geldim
asosyal bir insan nasıl üstinsan olur mk gibtirsin gitsin ben bunu bir asosyal olarak kabul etmiyorum ,asosyal insan çekingenlik, utangaçlık vb duyguları hat safhada yaşar bu nedenle özgür değildir , özgür olmayanda üstinsan olamaz
ayrıca çok çelişkili laflarıda var bir lafında kadınları övüyor diğer lafında itin zütüne sokuyor
işçi sınıfıyla ilgili lafı vardı övüyormu yeriyormu belli değil mk
ben böyle gibik gibik sadece aforizmaları okuduğum için belki yanlış anlıyorum -
566.
-1fikirlerinin tamamen paradokslardan oluştuğu delinin teki.
-
567.
0@456 adam kendi kitaplarında nihilist olduğunu söylüyor ve düşünceleri devlet yapısına kadar nihilizme uyuyor. sen kalkmış kendisine nihilist diyenlerden uzak dur diyorsun. nietzsche tanrı fikrini(bu nasıl bir şeyse) aşmak gibi bir gaye içerisinde değildir. Ecce Homo' da yazdığı gibi daha çocukluk yaşlarından itibaren tanrıya inanmamaya başlamıştır. onun asıl sorunu hiççiliğin yani nihilizmin insanlara getirdiği umutsuzluktur ve amacıda bu umutsuzluğu giderecek hayata dair açılımlar yapmaktır. bu konuda başarılı olmadığını açıklamışmıdır tam hatırlamıyorum ama böyle buyurdu zerdüştün ön sözünde bir çevirmenin yorumunda başarılı olamadığından bahsedilmektedir.
-
568.
0Friedrich Wilhelm Nietzsche (d. 15 Ekim 1844 - ö. 25 Ağustos 1900) ahlâk ve değerler sisteminin kuruluşuna yönelik bir temel çerçevesinde çağının kültür, din ve felsefe görüşlerini eleştiren nihilist Alman düşünür, filolog.Tümünü Göster
Kendi alevlerinizde yanmaya hazır olmalısınız: Önce kül olmadan kendinizi nasıl yenileyebilirsiniz?
Beni öldürmeyen şey güçlendirir.
Ahlak, sürü hayvanının içgüdüsüdür.
(iyinin ve Kötünün Ötesinde, madde 202)
Ahlaksal olay yoktur, yalnızca olayların ahlaksal yorumu vardır.
(iyinin ve Kötünün Ötesinde, madde 108)
Ahlak, evrensel değildir.
(Tan Kızıllığı, Madde 139)
Ahlaka boyun eğme, bir hükümdara boyun eğme gibi kölece ya da mağrur ya da çıkarcı ya da teslimiyetçi ya da budala bir heyecan ya da düşüncesizlik ya da umutsuzluk eylemi biçiminde olabilir. Bu tür boyun eğme aslında ahlaksal değil.
(Tan Kızıllığı, Madde 97)
Ahlak yargıları ve cezalandırmaları, daha az sınırlandırılmış olanlara karşı (özgür olan bireylere karşı) ruhsal olarak sınırlandırılmış olanın gözde intikam biçimidir.
(iyinin ve Kötünün Ötesinde, madde 219)
“Ahlaksal” diye nitelenen yönetmelikler gerçekte, insanlara karşı olup insanların mutluluğunu kesinlikle istemezler. Keza bu yönetmelikler “insanlığın mutluluğu ve refahı” ile bağıntılı olmaktan uzaktır.
(Tan Kızıllığı, 108)
Ahlak, eleştiren elleri ve işkence aletlerini kendisinden uzak tutmak için sadece her türlü korku aracına hükmetmekle kalmaz: Onun güvencesi, kullanmasını çok iyi bildiği bir tür göz boyama sanatında yatar: nasıl “coşturulacağını” bilir. Sık sık, tek bir bakışla eleştirici iradeyi felç etmeyi, hatta kendi tarafına çekmeyi başarır.
(Tan Kızıllığı, Madde 3)
Ahlak; uzun, korkusuz bir sahtekarlıktır.
(iyinin ve Kötünün Ötesinde, madde 291)
Ahlaklılık törelere itaat etmekten başka bir şey değildir (özellikle artık değildir), töreler ne tür olurlarsa olsunlar bu ilke değişmez; bununla birlikte töreler geleneksel tarzda davranmak ve değerlendirmelerde bulunmaktır. Geleneğin emretmediği şeylerde ahlak yoktur. (Tan Kızıllığı, Madde 9) Sadece gelenek olduğu için bir inanca bağlanmak... bu elbette namussuz olmak, korkak olmak, tembel olmak demektir! — Öyleyse, ahlaklılığın ön koşuluna namussuzluk, korkaklık ve tembellik olmuyor mu? (Tan Kızıllığı, Madde 101)
Ahlaklılık yeni ve daha iyi geleneklerin ortaya çıkmasına karşı direnir: aptallaştırır.
(Tan Kızıllığı, Madde 19)
Ahlak ve erdeme ilişkin her sözün ardında, bir sahtekarlık ararım.
Ah bu melankoli. insanın gerçekten boğulabileceği bir deniz var mıdır?
Ah siz ilahi varlıklar, bana çılgınlık verin artık! Çılgınlık verin ki sonunda kendime inanabileyim! Hezeyanlar ve çırpınmalar, ani aydınlıklar ve karanlıklar verin, korkutun beni hiçbir faninin hissetmediği şekilde ateş ve buzla, gümbürtü ve etrafta dolaşan şekillerle, ağlatın ve inletin beni, bir hayvan gibi, süründürün yerlerde; yeter ki ben inançlı biri olayım! Şüphe yiyip bitiriyor içimi. Yasayı öldürdüm; yasa beni, bir cesedin canlı birini korkuttuğu gibi korkutuyor. Eğer ben, yasanın daha fazlası değilsem, o zaman dünyanın en alçak insanıyım. içimde olan yeni ruh, eğer sizden gelmiyorsa, nereden geliyor? Size ait olduğumu ispatlayın bana; bunu sadece çılgınlık ispatlıyor bana.
Arzularımız o kadar şiddetlidir ki bazen birbirimizi parçalamak isteriz. Ama topluluk duygusu bizi durdurur. Lütfen not edin : işte bu, neredeyse ahlakın tanımıdır.
Ah, buldum onu kardeşlerim! işte, en yüce dorukta kanıyor sevinç pınarı benim için! Burada, hiçbir ayak takımının benimle birlikte içemeyeceği bir yaşam var! Akışın nerdeyse pek yoğun geliyor bana, ey haz pınarı! Doldurayım derken, sık sık yeniden boşaltıyorsun kadehi!
Ancak hepiniz beni inkar ettiğiniz zaman size dönmek isterim. Gerçekten, kardeşlerim,o zaman kaybettiklerimi başka gözlerle arayacağım.O zaman sizleri başka başka bir sevgi ile seveceğim.
Av ve zafer için tutkuyla donanan görkemli yırtıcı hayvan, sarışın canavar görmezlikten gelinemez. Bu gizli temel, zaman zaman patlar, hayvan tekrar vahşete döner. Romalı, Arap, Alman, Japon soyluluğu, Homeros'un kahramanları, iskandinav Vikingleri ... tümü de bu gereksinimi paylaşıyorlardı. Nereye gitseler arkalarında "barbar" kavrdıbını bırakan bu soylu ırklar, en yüksek kültürlerinde bile, bunun bilinçliliğini gösteriyor, gururunu taşıyorlardı.
Avrupalı denen şu insan kokteyli-ki aslında epey çirkin bir halk adamıdır!- mutlaka bir giysiye ve gardrop olarak kullandığı tarihe muhtaçtır. Hiçbir giysinin de kendisine gerçekten uymadığını fark ediyor tabii ve değiştiriyor, boyuna değiştiriyor.
Ah! En yüksek umutlarını kaybeden soylular tanıdım ben. Şimdi kara çalmaktalar tüm yüksek umutlarına. Artık küstahça yaşıyorlar, anlık hazlar içinde ve ertesi güne dair hedefleri yok neredeyse... "Ruh, şehvettir!" böyle derlerdi. Bu sırada kırıldı ruhların kanatları; şimdi yerlerde sürünüyor ruhları ve kirletiyor kemirdiği her şeyi... Bir zamanlar kahraman olmayı -
569.
0ilk başlarda ön yargılı yaklaşıp bir faşist olduğunu düşünsem de, sonradan düşünceleri beni büyülemiştir. franz kafka'nın en sevdiği yazardır kendisi ayrıca.
-
570.
+1"biz aslında karşımızdaki insanı sevmiyoruz. onun bizde yarattığı duyguyu, heyecanı, hissi seviyoruz. sevgiyi değil, sevilmeyi seviyoruz; işte insan bu kadar bencil."
friedrich nietzsche
-
kamil hala mod mu
-
bu sozluk acik hava timarhanesi amg
-
ccc rammstein ccc günaydın diler 06 02 2025
-
mentalcel kimsenin sana am borcu yok
-
ördek kardeşiniz pgibolojisini bozmak içinn
-
bu modlar gerizekalı mı
-
ben ossursamda dinlenir
-
pipim inikken 3 kalkınca 13 cm
-
beyler bana eğlence tertipleyin
-
çakra açılınca ne olur
-
ganyotcu kamil ağlama layn
-
gözümü kaynak almış
-
sıçanzii
-
olm onlyfnas mı açsam
- / 1