fransa

Bu ülkedeki rejimin başkanlık sisteminden çok parlamenter sisteme yakın olduğu, Meclisin, Bakanlar Kurulunun, Başbakanın ve Devlet Başkanının güçleri ve görevleri incelendiğinde açıkça görülür. Sonuçta parlamenter cumhuriyet rejiminin üstüne getirilmiş bir yönetim biçimidir. Maurice Duverger, önceki Orleans Hanedanı dönemindeki hükümet örgütlenmesine benzeterek "Orleans parlamenterizmi" lakabını takmıştır.

Hükümet kurulurken güvenoyu verilmez. Fransa Başkanı (başkan demiyorum, ünvanı President de France'tır) Başbakanı atar, Başbakan milletvekili olmak zorunda değildir. Başbakan da diğer bakanları belirler ve Başkana listeyi gönderir. Bunu onaylayıp onaylamamak yine Başkanın takdiridir. Ancak hükümeti düşürme yetkisi Meclis'tedir, Başkan Meclis çoğunluğunun isteğine çok ters bir atama yaparsa hükümet gensoru ile anında düşürülebilir. O yüzden eğer Başkan'ın partisi Meclis'te sandalyelerin yarısından çoğunu kazanmamışsa ya da bir koalisyon kuramamışlarsa Anayasa yetkileri paylaşmaya ve beraber etkinlik göstermeye mecbur kılar.

istikrarı bir noktada dayatır, çünkü Başkanın Meclis'i dağıtabilmesi için : Başbakanın, Senato Başkanının (Senato, hükümeti doğrudan sorgulayamaz ama kimse tarafından da dağıtılamaz) ve Meclis Başkanının kendisine başvurması gerekir. Seçmen tarafından "cezalandırılmaktan" çekinmeleri ve istikrarlı bir yasama dönemi geçirmeleri için Anayasada böyle bir mekanizma vardır.

ileride yaşamayı düşündüğüm Ülke

huur çocuğudur

bu adamlar boşa türkleri hor görmüyor. amk yaş 33 oldu ne zaman şu fransa'da devlet gereksiz bir zam yapsa halk derhal ayaklanıp zütünü gibiyor o hükümetin. çiftçi traktörünü, motorcu motogibletini ya da kamyoncu kamyonunu feda edebiliyor. hatta gerekirse bu uğurda ölüyor. bizdeki gibi ' adam napsın cnm dış güçler rahat bırakmıyor' diyen molozlardan bu fransa'da yok işte. insan imreniyor monuyyum. mesele milli gelirlerinin bizden fazla olması falan da değil. halk bilinçli amk ya. bilinç lan bilinç. insanı hayvandan ayıran en temel özellik. neyse bu kadar entellektüelizm yeter. bir süre sonra uzakdoğudan fransa'ya inmeyi planlıyorum. umarım bir fransız amcığını diller, züt deliğine köklerim.

amk oğulları sakın gitmeyin sigara tak şarap kokan kızlara sahip gibişirken kusarsınız

2018 dünya kupası şampiyonu

2018 dünya kupası finalisti

2018 dünya kupası şampiyonu*

hala ohal var mı?

başkenti:paris
bayrak renkleri: mavi beyaz kırmızı
nüfus:66,9 milyon(2016)

Kendi vatanlarını savunamayacak kadar korkak, Türklere barbar diyip kendi katliamlarını unutacak kadar huur çocuğu bir ülkedir. Fransızlar tartışmasız dünyanın en leş iki milletinden biridir. Diğeri de ingilizlerdir.

eyfel kulesini komple alabilirim

Her şeyi övülen ülke. Ama hayırcılar korkudan Fransa'nın yarı başkanlık sisteminden bahsetmiyorlar bile. işlerine gelmiyor

chplilerin çok övdüğü ülkedir. Övüyorlar övüyorlar ama başkanlık sistemlerini övemiyorlar. ileride bizde isteriz diye. Boş övgüden ibaret bu hayırcıların yaptıkları

Adamların her şeyini övüyorsunuz, sistemlerini övün bence. Yarı başkanlıkla yönetiliyor fransa. Tabi refaha çok önceden ulaştığı için tam anlamıyla başkanlığa geçmelerine gerek yok. Bizim direkt var başkanlık sistemine ihtiyacımız

Yarı başkanlık sistemiyle bile birlikte dünyanın en büyük 5 ekonomisinden biri olmayı başarabiliyorlar. Avrupa'nın en büyük otomotiv üreticisine sahipler. Hepsi doğru bir sistem devlet anlayışı. Girişimin önünü açıyorlar, özgürlüklerde sınırları yok. Bizde Fransa gibi olabiliriz doğru bir sistemle. insanımız fazla, dinamiğimiz fazla. Bunları geçeriz bile. Başkanlık sistemini dopru politikalarla birlikte uygularsak bu 10 yılımızı almaz.

Adamlar yarı başkanlık sistemi ile bile buraya geldiler. Bizim başkanlık sistemi ile ne kadar ileri gidebileceğimizi hayal etmek güç değil. Başkanlık bize savaş getirmeyecek huzur getirecek Fransadaki gibi. Başkanlık bizim ülkemiz için doğru olan sistemdir.

Adamların güneyi ispanya, Kuzeyi ingiltere, Batısı okyanus, Doğusu italya, Kuzey Doğusu Almanya. Bu ülkenin başkanlığa ihtiyacı yok zaten. Adamlar yarı başkanlıkla halledebiliyorlar her türlü devlet meselesini. Kaldı ki Avrupanın bir çok ülkesi başkanlıkla yönetilmiyor bile olsa bunu olumlu göstermek saçmalık. Adamlar "birlik" Tek bir ülke sistem üzerinden hareket etmiyorlar. Bir birlikler. asya yada afrika gibi değil Avrupa çok farklı bir sistem. Avrupa birliği ülkelerin kendi kendini kalkındırmasını basit sistemlerle çözebiliyor.
Biz neyiz ? Etrafımız cehennem biz ortadaki bir cennet. Bundan etkilenmemek gerekir. Ne lazım bize ? Başkanlık lazım, neden başkanlık derseniz çünkü başkanlık devlet mekanızmasını hızlandırır. Politikalarınızı hızlı karara bağlar ve uygularsanız etrafımızdaki bu hızlı esen rüzgarı kontrol edebilirsiniz.

Yarı başkanlık sistemiyle yönetiliyorlar. Dünyanın sosyo ekonomik anlamda en gelişmiş ülkesinden birisi 5 ülke içinde yer alıyor ekonomisi. Üretiyorlar çünkü. Sistemleri devlet mekanizmaları hızlı işliyor. Bizim kaplumbağa hızındaki bürokrasimizin ışık hızına çıkması lazım bu da başkanlık sisteminden geçiyor. Tabi fransa tipi bize uygun değil. Kendimize göre tasarladık uygulayacağız inşallah

Güneyinde fransa kuzeyinde Almanya var bu ülkenin. Hiç bir şekilde bir yerden yasadışı göç yada savaş yeme durumları yok. Ekonomileri sağlam bunların hepsi için doğru bir sistem kullanmışlar yarı başkanlık sistemi. Doğru uygularsan sonuçları böyle oluyor. Bizim anayasamız ve başkanlık sistemimizde buna göre tasarlanmış ülkemizin ihtiyaçlarına göre.