fransa da yaşadığımız seks hikayeleri

makineyi tek elinde tutup, diğer eliyle açıklarcasına konuşmaya başladı. daha canlı şeyler çekmeliyiz dedi, donuk şeyler değil. siz, dedi, şarabınızı için dedi. birbirinize bakarak şarabınızı için, yakınlaşın birbirinizi öpün dedi. ben dur diyene kadar tekrarlayın dedi. tekrarlayın. geri saydı ve başladık. şarabı içiyordum, anis karşımda sahte kahkahalar atıp bana doğru yaklaşıyordu. onun dudaklarına ilk kez o kez dudaklarımı değdirdim. melis sürekli deklanşöre basıyordu çıkırt sesi her geldiğinde o sesin olduğu an ölümsüzleşiyordu. üst üste çekti, üst üste dudaklarımız iyice yapışmıştı. şaraptan koca bir yudum alıp, 20 saniye 30 saniye öpüşüyorduk. şarabı tutan eliyle sırtımma sarılıyordu, şarap kadehi sırtıma dokunuyordu. öpüştükten sonra yeniden şarap içiyor ve yeniden öpüşüyorduk. çarşafa damlayan kırmızı şarap, fotoğraflarda sanki kan akmış gibi bir hava bırakacaktı. siyah beyaz olmasına rağmen.

notumu bırakayımde 85.de kaldım yarın devam edicem sen yaz panpa baya bi yaz

filmi bitti, hızla filmi siyah kutuya koyup yeni filmi taktı. olabildiğince hızlıydı. biz o sırada kadehleri tekrar doldurduk.
melis şöyle bir durup bize baktı. hayır, dedi. içsene şu kadehi hemen dedi, bana. kadehe baktım, içim dolmuştu hepten amk, içesim gelmedi. içemiycem dedim, anis güldü, melis triplere girdi. o an anis elimden kadehi alıp dikti kafasına dibinde birkaç gram şarap bırakıverdi. kendi şarabı hala elindeydi.

melis bana doğru geldi. sırtüstü yatar mısın dedi. yattım. zaten kolum ağrımıştı amk. tamam, dedi. anis üstüne çık dedi, anis robot gibi dediğini yaptı ve iki bacağını iki yana koyup üstüme çıktı. külodumun bir karış üstüne oturdu, karnıma diyebiliriz. karnım zaten şarapla doluydu, kusacak gibi oldum. midem doluydu, anis üstüme çıkmış dolu mideme bastırıyordu. dayanamayacak gibi oldum.

yarın okuduğunuzda up'ınızı verin.

kıvrak zekaya sahip binler gösterin kendinizi
(bkz: bu başlıkta illuminatiyle taşak geçiyoruz)

lan gibiş hikayesi değil de ben melis'in insan anatomisi üzerine düşüncelerini daha çok sevdim. ondan apayrı bir hikaye çıkar amk.

sallıyosun ama güzel hikaye devam panpa

rezerved

he panpa bir de melis'in ilk fotoğrafında melis kilolu biraz fakat hani bu kız insan vücudunun kusursuzluğunu istiyordu falan.

melis anis'in durması gereken şekli gösteriyordu. durun, dedim. anis kalk dedim. anis dizlerinin üstüne oturup üstümdeki ağırlığını bıraktı ama hala karnımın üstünde duruyordu. sadece ağırlığı dizlerindeydi. noldu dedi melis. midem kötü oldu dedim, çok şarapla dolu. mideme oturmasın başka bir poz dene dedim. o an anis kendini bir karış geri çekip gibimin üstüne bıraktı. tamam mı, dedi. miden ağrıyor mu hala. gibimin üstüne oturduğunda pancar gibi kızardım, tamam dedim midemde bir sorun yok böyle.

anis, bir tülden daha ince olan küloduyla gibimin üstünde oturunca, hem gibim bir betona dönüşüyordu, hem de anis'in bunu hissetmemesi bir mucize oluyordu. tamamsanız başlıyorum dedi melis, anis kafasını yukarıya doğru kaldırıp şarap kadehini dudaklarında tuttu, pozunu vermeye başladı.

reserved devam et

devam devam

sanki bana uydurma gibi geldi ya neyse anlat güzel gidiyor panpa

anlat panpa dinliyoz

melis deklanşöre karşıdan bastı, yandan bastı, farklı açılardan basıyordu. dur, dedi anis. dur bir saniye dedi ve çok rahatsız ediyor dedi. boxerımın üstünden gibimi tutup karnıma doğru işaret edecek şekilde gibimi yatırdı. bu sefer de boxer benim gibimi rahatsız etmişti, çünkü uç tarafı iyice lastikliydi ve gibimi öyle yatırdığında gibimin başı tam lastik bölümünde kalıyordu. bir türlü toparlanamadık, ben elimi boxerın içine atıp boxerı iyice yukarı çekmeye çalıştım ama nafileydi. olmuyor böyle dedim. melis kültablasındaki sigarayı sinirle söndürüp yanımıza geldi.

boxerımdan tutup aşağıya çekti kıçım yatakta olduğu için nafileydi. kaldır kıçını dedi, kaldırdım ve boxer'ı tam taşaklarımın altına kadar indirdi. yannanım meydandaydı, şarap kafası olmaya başladığım için pek umursamadım. anis'in zaten umurunda değildi. melis gibimi tutup anis'in arkasına bıraktı. yani külodunun arka tarafında duruyordu gibim böylelikle o gibimin üstüne bastırmıyordu ve ikimiz de rahatsız olmuyorduk. çekmeye devam etti. anis'i arkadan çekmek istediği zaman da gibimi öne almamı söyledi. aldım. böylelikle foto hilesini öğrenmiş oluyordum.

ama gibimi öne aldığımda, anis'in külodu sanki yok gibiydi. sanki o an gibimi dıbının ön tarafına bırakmış gibiydim. azıcık aşağıya bastırsam gibim yavaşça dıbına girecek gibiydi. melis deklanşöre melis'in arkasından ve tepesinden basıyordu. benim gibim her seferinde daha da kalkıyordu. melis, anis'in üçüncü kadehini doldurdu bu çekimde. nerdeyse her açıda bir bardak şarap bitiyordu.

anlat binç 95

güzel hikaye ama bu bine ait değil bence kim ne derse desin

yalancı amk gibtiredin. kgb hikayesi giber

reserved

şarabın bittiğini farketti melis, film de bitmişti. şarap getirip geliyorum, dedi. çıktı odadan. o anda anis kendini üstüme bıraktı. sandviç ekmeği gibi üst üsteydik. çok yoruldum, dedi. şarap da yordu, melis de diyip güldü. ağzının kenarları şarap izleriyle doluydu. dudakları morlaşmıştı, dudağının kenarları ise sanki yeni birinin kanını emmiş vampir gibi duruyordu. parmağımla silmeye çalıştım, dudağıma yapıştı. temizle böyle, dedi. parmakla uğraşma. öpüşmeye başladık. melis odaya girince yavaşça çektik dudaklarımızı, melis kendine de bir kadeh almıştı. bize bakıp gülümsedi, anis'in gözleri kaymıştı hepten. hafif doğruldu, biraz önceki pozisyona döndük. anis gibimi tutup biraz daha öne aldı.