1. 26.
    0
    spor yapanlara en iyi beslenme yÖntemleri

    9 adımda doğru beslenme ve sporun temel taşlarını öğrenin

    Egzersiz sağlıklı yaşamın vazgeçilmez parçası. Ancak kilo vermeye çalışan, kas kitlelerini artırmak için uğraşan ve en önemlisi de kilolarını korumak için çabalayan kişilerde daima “Nasıl bir yol izlemeliyim?” sorusu gündeme geliyor. Egzersizle beraber beslenmenin nasıl bir işbirliği içinde olması gerektiği meselesi karmaşıkmış gibi görünüyor olabilir. Aslında hiçbir şey o kadar zor değil! işin sırrı, “Fark Etmeden Diyet Beslenme ve Eğitim Danışmanlığı’ndan Uzman Diyetisyen Selahattin Dönmez”in vereceği aşağıdaki 9 maddede saklı…

    1 Günde en az 3 ana öğün uygulayın. Ana öğünlere ek olarak tüketilen ara öğünler yakıt desteği sağlamak için yararlıdır. Günde 3 ana, 2-3 ara öğün olmak üzere 5-6 öğün uygulamak performansınızı olumlu yönde etkiler.

    2 Her öğün zengin karbonhidratlı ürünler almaya dikkat edin. Tahıl ürünleri, yağsız kek ve kurabiyeler, ekmek, pilav, makarna, meyve ve patates en favori besin maddeleriniz olmalı. Ancak tabii ki porsiyonlara dikkat ederek! Bunları, çok çeşitli ama az miktarlarda tüketin.

    3 Egzersiz sonrası kaslarda azalan karbonhidratı yenileyin. Antrenmanlarınız sonrasındaki ilk 2 saat içinde erkeklerin 70 gram (kadınların ise en az 50 gram) karbonhidrat içeren besin alması gerekir. Eğer, egzersizlerinizi yaptığınız yerde yiyecek bulamıyorsanız, yanınızda ihtiyacınız kadar karbonhidrat içeren ve kolay taşınabilen yiyecek ve içecekler bulundurmaya özen gösterin. Örneğin, 5-6 bisküvi, 2-3 adet muz ya da 2 dilim ekmek tüketebilirsiniz.

    4 Yoğun egzersizler enerji ve besin gereksinimini artırır. Egzersiz yoğunluğu arttıkça karbonhidrattan sağlanan enerji oranını da artırmalısınız. Enerjinin büyük çoğunluğunun kompleks karbonhidratlardan sağlandığı ve yiyecek tüketiminin arttığı bir diyet ile protein gereksinimini karşılayabilirsiniz.

    5 Vitamin takviyesine dikkat! Aslında yeterli ve dengeli bir diyet yapıyorsanız, ek vitamin/mineral kullanmaya gerek yok. Fakat, yeteri kadar alamadığınızı düşünüyorsanız, günde 1 adet multivitamin/mineral tableti kullanabilirsiniz. Ancak performansı artırmak için “fazla kullanmak daha iyidir,” yaklaşımının doğru olmadığını unutmayın.

    6 Demir ve kalsiyum ekgibliğinizi giderin. Diyetinizde demir ve kalsiyum açısından zengin yiyecek ve içecekler tüketmelisiniz. Örneğin, demir için et, karaciğer ve yumurta imdadınıza yetişirken; kalsiyum için süt ve süt ürünleri en büyük yardımcınız olacak.

    7 Doğal laktasif (müshil) etkisini göz ardı etmeyin. Bazı egzersizlerin, örneğin koşu egzersizinin, olumlu (ya da olumsuz) etkilerinden biri doğal laksatif (müshil) etkisidir. Posa içeriği yüksek bazı yiyecekler (kepekli tahıl ürünleri, kuru baklagiller, kabuklu sebze ve meyveler) de bu etkiyi artırmaktadır. Egzersiz yapıyorsanız diyetinizde bu noktayı da ihmal etmeyin.

    8 Hızlı kilo kaybından kaçının. Haftada 0,5-1,0 kilogram olacak şekilde kilo vermeyi hedeflemeyi deneyin. Unutmayın, diyette sınırlamanız gereken karbonhidrat değil, yağdır. Hızlı kilo verdiğinizde ise yağ dokusu yerine; su ve kas dokusu kaybına uğrarsınız. Kas ağırlığı yağ ağırlığından fazla olduğu için elbiselerin bol gelmesi de sizi aldatmasın.

    9 Bol bol sıvı tüketin. Egzersiz sırasında da sıvı tüketimi asla ihmale gelmez. Egzersiz sırasında ne kadar sıvı kaybettiğinizi, egzersiz öncesi ve sonrası tartılarak saptamalısınız. Pratik olarak, her 0,5 kilogram kayıp için, 2-3 su bardağı su içmelisiniz. Özellikle sıcak havada uzun süreli bir egzersiz yapıyorsanız, örneğin Avrasya Maratonu’na hazırlanıyorsanız, sıvı tüketimi için hazırlık antrenmanlarında pratik kazanmalı ve ayrıntılı bir şekilde nasıl sıvı tüketeceğinizi belirlemelisiniz.

    Başa Dön => (bkz: #88550568)
    Tümünü Göster
    ···
  2. 27.
    0
    ZAYIFLATAN YiYECEKLER

    Kilo vermek için aldığınız günlük kalori miktarını aşağı çekmek yeterli olmayabilir.

    Zayıflamak için hangi besinleri daha az, hangilerini daha çok tüketmeniz gerektiğini bilmelisiniz. işte size kilo kaybetme konusunda çok yardımcı olacak besinler.

    ispanak
    Ispanağın hem kalorisi düşüktür hem de tok tutar. Ayrıca içindeki alfa lipoik asit yağ yakımını hızlandırır.
    domates
    Kalorisi düşüktür ve içerdiği C vitamini kasların daha çabuk kendine gelmesine yardımcı olur.
    brokoli
    Lif açısından zengin bir besindir ve enerji verir.
    soĞan
    Lif açısından zengindir ve düşük kalorili olmasına rağmen enerji verir.
    yabanmersini
    içerdiği antioksidanlar antrenmn sonrası ağrılarını azaltır.
    keten tohumu
    Lif ihtiyacınızı karşılamak için ideal bir besindir. Uzun süre tok tutar. Keten tohumunu protein içeceğinizle birlikte alabilirsiniz.
    portakal
    Kas ağrılarını azaltan C vitamini açısından oldukça zengindir, ayrıca kilo vermeye çalışırken açlık krizlerini önlemek için birebirdir.
    avokado
    Kendinize sandviç hazırlarken tereyağ yerine avokadı kullanın. Bu meyve hem bağışıklık sisteminizi güçlendirir hem de kaslarınızın antrenman sonrasında daha çabuk kendine gelmesine yardımcı olur.
    tavuk gÖĞsÜ
    Az yağ içerir ve içinde bol miktarda protein vardır.
    ton baliĞi
    Protein ihtiyacını karşılamak için en ideal besinlerden biridir. Ayrıca diğer alternatiflere göre çok daha az yağ ve kalori içerir.

    Başa Dön => (bkz: #88550568)
    ···
  3. 28.
    0
    reserved
    ···
  4. 29.
    0
    bi zütlük yer açın
    ···
  5. 30.
    0
    rezerved
    ···
  6. 31.
    0
    reserved
    sadece besin önerileri için pilates daha kolay ve etkili bence
    ···
  7. 32.
    0
    yazin hayat kurtaran meyveleri
    Aslına bakarsanız yaz mevsiminin temel besini meyve diyebiliriz. Zira A.Y. Beslenme Danışmanlığı’ndan Beslenme ve Diyet Uzmanı Aylin Yılmaz’a göre vücudun toksinlerden arınması, kışın alınan kilolardan uzaklaşmak ve fazla yağ dokusundan kurtulmak için yaz meyveleri en değerli besinlerin başında yer alıyor.
    strese karşı kayisi
    ‘Betakaroten’ açısından zengin olduğu için vücut hücre ve dokusuna zarar veren serbest radikallerle savaşarak kanser gibi hastalıklara karşı koruyucudur.
    100 gram, 51 kalori
    yağlara karşı ananas
    ‘Bromelin enzimi’ proteini sindirerek, tembelleşmiş sindirim sistemini temizler.
    100 gram, 52 kalori
    bağırsaklar için erik
    Yüksek oranda lif ve ‘hidroksifenilisatin’ adlı maddeyi içerdiği için bağırsakları çalıştırır.
    100 gram, 66 kalori 1
    kansere karşı Çilek
    Bağışıklık sistemini güçlendirir ve kansere karşı koruyucudur.
    100 gram, 37 kalori
    damar problemlerine karşı kavun
    Kolesterol düşürücü etkisi ile birlikte kalp damar hastalıklarına karşı koruyucu özelliktedir. 100 gram, 30 kalori
    toksinlere karşı karpuz
    içeriğindeki likopen toksinleri atmaya yardımcıdır. Ayrıca çekirdeklerindeki ‘cucurbocitrin’ adlı madde de kan basıncını düşürmeye yardım eder.
    100 gram, 26 kalori
    alkol sonrası detoks için kiraz
    içeriğindeki potasyum, kalsiyum ve C vitamini ile alkolün vücutta yarattığı hasarı tamir eder. 100 gram, 70 kalori
    gut hastalığına karşı Şeftali
    içerdiği A vitamini ile kansere karşı koruyucudur ve gut hastalığına karşı etkili bir ilaçtır.
    100 gram, 38 kalori

    Başa Dön => (bkz: #88550568)
    ···
  8. 33.
    0
    @26 panpa şuan beslenmeyle ilgili bilgiler ekliyorum ilerde antrnman tarzları ve genel programlar hakkında da bilgiler ekliyeceğim. beslenmeyi bilmeden fitness la uğraşmak boşa kürek çekmek olacağı için ilk olarak beslenmeye odaklandım
    ···
  9. 34.
    0
    meyve yemenin de doğru bir zamanı ve şekli var
    Sabah kalvaltısında süt veya yoğurt ile, öğle yemeğinde 2 porsiyon, akşam yemeğinde 1 porsiyon ya da spor yaptıktan sonra meyve salatası ve yoğurt olarak.
    Meyvelerde bulunan lif ile birçok önemli mineral özellikle bağırsak ve böbreklerin temizlenmesi için görev alırken, toksinlerden arınmamıza da yardımcı oluyor.
    Yaz meyvelerinde bulunan antioksidan vitamin, mineral ve su, vücudun su oranının artmasını sağlıyor. Özellikle B grubu vitaminler ile A ve C vitaminleri birçok hastalığa karşı koruyucu görev üstleniyor.
    meyve şekeri
    özellikle ara öğünlerde tüketildiğinde, kan şekerinizin de dengede kalmasını sağlıyor.
    Ancak aşırı meyve tüketimi kan şekerinizi artırabilir ve fazla enerji vücutta yağ olarak depolanabilir.

    Başa Dön => (bkz: #88550568)
    ···
  10. 35.
    0
    vay anasını adam uğraşmış
    ···
  11. 36.
    0
    bugünlük bu kadar yeter
    ···
  12. 37.
    0
    ne kadar yumurta yemelisiniz 1

    Her sabah sarısına ekmeğinizi büyük bir zevkle bandırdığınız yumurta; formda kalmanızı mı sağlıyor, yoksa sağlığınızın amansız düşmanı mı?

    yetersiz haftada 3 kereden az

    Aman dikkat! Yumurta kırmayı bırakırsanız sinirlerinizin hali harap olabilir. Bir adet sıradan yumurta günlük ihtiyacınız olan B12 vitaminine fazlasıyla sahip. Beslenme uzmanı Amanda Ursell’e göre B12 sinirlerinizin etrafına koruyucu bir astar oluşturmak için ideal bir kaynak. Öyle ki, Ursell bu vitaminin ekgibliği halinde geri dönüşü olmayan sinir hasarı yaşayabileceğinizi söylüyor. Başka bir şaşırtıcı bilgi ise Journal of Nutrition dergisinden geliyor: Haftada en az 3 kez yiyeceğiniz yumurta, gelecek yıllarda olası körlük riskinizi azaltıyor. Yumurta ise bu gücünü sarısındaki retinanızı güçlendiren zeaksantin ve lutein karotenoidlerinden (bitkilerin çiçek ve meyve kısımlarında bulunan pigment grubu) alıyor.

    yeterli haftada 6

    Omletlerin bir prospektüsü olsaydı, emin olun şunlar yazardı: Vücudunuzun kalsiyumu emmesine yardımcı olarak osteoporoz riskini azaltır. içeriğindeki selenyum ve E vitamini sayesinde kalp hastalıklarını engelleyebilir. Hatta vücudunuzun yumurta şekline dönmesine karşı sizinle birlikte savaşır. Louisiana Üniversitesi’ne göre kahvaltıda yumurta yiyenler, yemeyenlere göre %55 daha fazla kilo kaybedebiliyor. Dr. Nikhil Dhurandhar; “Yumurtanın içindeki protein tokluk hissinizi %50 artırır ve öğle yemeğindeki kalori alımınızı ortalama 164 kalori azaltır” diyerek yumurtanın hakkını teslim ediyor. Peki ya kolesterol? British Dietetic Association diyetisyeni Pamela Dyson, yumurtanın kolesterol içerdiğini kabul ediyor ancak kanımızdaki kolesterol seviyesi üzerindeki etkisinin doymuş yağ miktarından daha az olduğuna dikkat çekiyor. Ayrıca son araştırmalar yumurtanın LDL’yi (kötü kolesterolü) azalttığını, HDL’yi (iyi kolesterol) artırdığını, böylece kalp krizi ve felç riskini düşürdüğünü gösteriyor.

    Çok fazla haftada 6’dan fazla

    Eğer günde 1 adetten fazlayı geçerseniz, kadim dostunuz yumurta bir anda düşmanınız kesilebilir. American Journal of Clinical Nutrition dergisinde yayınlanan bir sağlık raporuna göre haftada 6 adet yumurta ölüme sebebiyet verecek herhangi bir hastalıkla bağlantılı olmasa da, bu sayı 7 ve üstüne çıkınca işler değişiyor. Öyle ki Harvard Medical School doktoru Michael Gaziano, haftada 7’inin üzerinde yumurta yendiğinde ölüm riskinin %23 arttığını vurguluyor. Hele diyabetten muzdarip erkeklerin yumurtaya yaklaşması ise daha yüksek bir ölüm riski anldıbına geliyor. Kısacası günde 1 adet yumurta doktoru evinizden uzak tutabilir. Ancak siz onun zaten gözetimindeki hastalarından biri değilseniz.

    benim notum Benimde okuyunca kafam karıştı bu yüzden biraz daha araştırma yaptım

    Başa Dön => (bkz: #88550568)
    Tümünü Göster
    ···
  13. 38.
    0
    ne kadar yumurta yemelisiniz 2

    Yumurta, kolesterol konusunda en çok suçlanan besinlerden biri Suçlanan yumurta akı değildir. Ama yumurtanın sarısı, en yoğun kolesterol kaynaklarından biri olarak ateş altındadır. Belki de, son buluşların ışığında cümleyi "ateş altındaydı" diye değiştirmek gerekiyor.

    Kolesterol tartışmalarının ilk başladığı günlerde, yumurta sarısı baş suçluydu. Ama son zamanlarda aksi yönde görüşler belirdi. Haftada iki yumurta yenebileceği söylenmeye başladı.

    acaba son gelinen nokta neresidir sizin için araştırdık

    F. B. Hu ve arkadaşları, 1999'da JAMA'da (Amerikan Tıp Cemiyeti Dergisi) yayınladıkları makalede(1), onbinlerce kişide, kalp ve damar hastalıklarıyla yumurta tüketimi arasındaki ilişkiyi incelediler. Haftada birden az yumurta yiyenlerle, daha fazla yiyenler, yıllar boyu izlendi ve iki grupta koroner kalp hastalığı ve inme (felç) oranları karşılaştırıldı. Kadınlarda da erkeklerde de, yumurta tüketimi alışkanlığı ile bu iki hastalığa yakalanma oranı arasında anlamlı bir bağlantı bulunmadı. Yalnızca, çalışma dışında tutulan, şeker hastalıklı erkeklerde, haftada birden çok yumurta yiyenlerde, daha az yiyenlere göre koroner kalp hastalığı riskinin iki katına çıktığı belirlendi. Aşağıdaki tablo, çalışmanın sonuçlarını özetlemektedir.

    Tabii ki, buradan tereyağda kızarmış sucuklu-pastırmalı yumurta yemenin zararsızlığı gibi bir yargıya varmamak gerekir. Kolesterolün zararı, daha doğrusu kötü dediğimiz LDL kolesterolün zararı su zütürmez bir gerçektir. Fakat LDL kolesterol kalp-damar hastalıklarına yol açarken "iyi kolesterol" dediğimiz HDL kolesterol, bu hastalıklara yakalanma riskini azaltmaktadır. Aldığımız besinlerde yalnız LDL kolesterol(kötü kolesterol) bulunmaz. Kolesterollü yiyeceklerin bazıları, kötü kolseterolün yanında bize HDL kolesterol dediğimiz iyi kolesterolü de sağlar.

    Bir başka çalışmada (2), günde bir yumurta fazla yemekle, toplam kolesterolün 0,111 mmol/L, LDL (kötü) kolesterolün 0,100 mmol/L, HDL (iyi) kolesterolün 0,016 mmol/L ve toplam kolesterolün HDL kolesterole oranınının 0.041 ünite arttığı ve HDL kolesterolün, LDL kolesterole oranının ise yüzde 1,1 azaldığı hesaplandı. Anlaşılacağı gibi, yumurtayla hem iyi, hem de kötü kolsterolümüzü yükseltiyoruz. Bu veriler, koroner kalp krizinde yüzde 2'lik küçük bir artışa karşılık gelmektedir.

    Sözün kısası, artık yumurta yemenin eskisi kadar ürkütücü olmadığını söyleyebiliriz. Aldığımız toplam kolesterolden daha fazla önem taşıyan şeyler var: Toplam yağ tüketim miktarımız ve bunların ne kadarının doymuş ve ne kadarının doymamış yağlardan oluştuğu gibi...
    kaynak: Dr. Ömer Dönderici/ dr. pozitif

    Başa Dön => (bkz: #88550568)
    Tümünü Göster
    ···
  14. 39.
    0
    ne kadar yumurta yemelisiniz 3

    Yumurta hakkında bildiklerimizi değiştirmenin zamanı geldi. Çok değil, bundan birkaç yıl öncesine kadar yumurta bir kolesterol deposu olarak görülüyordu. Ancak son yıllarda yumurta ile ilgili doğru sandığımız birçok şeyin yanlış olduğunu öğrenmeye başladık. Bu yanlışların en başında yumurtanın besin değerleri ile ilgili bilgiler geliyor...

    Geçmişe oranla yumurtadaki yağ oranında büyük bir düşüş gözleniyor. Daha önceleri yumurtanın 100 gramında 11.1 gr yağ varken, bu oran şimdi 8.7'ye kadar geriledi. Ayrıca yumurtada bulunan yağların çoğunluğunun kalp ve damar sağlığını koruyan doymamış yağ asitlerinden oluştuğu öğrenildi. Buna paralel olarak yumurtadaki kolesterol seviyesi de her 100 gramında 185 mg olarak belirlendi. Oysa bu oran daha önceleri 371 mg olarak biliniyordu.

    Amerika'da 15 yıl süren ve 120 bin kişi üzerinde yumurtanın etkisinin öğrenilmeye çalışıldığı bir araştırmanın sonuçları oldukça ilginç. Araştırmada denekler iki ayrı gruba bölünmüş. Birinci gruptakilere günde bir yumurta tüketme izni verilirken, ikinci gruptakiler bütün yemeklerin yumurtayla pişirildiği bir beslenme düzeni izlemişler. Araştırmanın sonucunda yapılan ölçümler ve alınan sonuçlar, yumurtanın kalp ve damar hastalıklarını artırdığı yönünde bir bulgu elde edilemediğini ortaya koymuş. Kötü kolesterolün (LDL) bütün olumsuz özelliklerinin, iyi kolesterol (HDL), B vitamini ve doymamış yağ asitleri ile dengelendiği kanıtlanmış.

    kolay sindirilir
    Yumurta hakkında öteden beri bilinen diğer bir yargı da; yumurtanın sindiriminin zor olduğudur. Oysa, yumurtanın sindirimi, pişirme türüne göre değişir. Rafadan pişmiş yumurtanın sindirimi iki saatten az sürerken, katı pişmiş yumurtanın sindirimi için üç saat gibi uzun bir süre gerekir. Bu süreler aynı zamanda et ve süt gibi besinlerde bulunan proteinlerin de sindirilmesi gereken süre ile aynıdır. Üstelik sanıldığının aksine, bu proteinler karaciğere zarar vermek bir yana dursun, faydalı maddeler içerir. Yumurtanın önerilmediği tek durum, safra kesesi rahatsızlıklarıdır. Çünkü yumurta bu tür rahatsızlıkları olanlarda safra kesesi taşlarına yol açabilir.

    protein ve vitamin kaynağı
    Yumurtada, organizmamızın kendi başına üretemediği bütün proteinlerin üretimi için gerekli aminoasitler bulunuyor... Ayrıca A, D ve B vitaminlerini de yüksek miktarda içeriyor. Fosfor, demir, kalsiyum ve kükürt gibi mineralleri de unutmamak gerek! Yumurtanın yararları saymakla bitmiyor. Havucun gözlere ne kadar faydalı bir besin olduğunu hepimiz biliyoruz. Yumurta da en az havuç kadar gözlere yararlı!.. Yumurtanın sarısında bulunan pigmentler göz dokularında depolanıyor ve serbest radikallerin yarattığı yaşlanma etkilerini azaltıyor. Özellikle yaşa bağlı bir göz rahatsızlığı olan ve sonu körlüğe kadar varabilen 'Armd' probemine karşı önlem almak için yumurta tavsiye ediliyor.
    kaynak :lezzet.com

    Başa Dön => (bkz: #88550568)
    Tümünü Göster
    ···
  15. 40.
    0
    yumurta kan kolesterolünün artmasında ne kadar tesirlidir
    Tavukların yumurtalıklarında üretilen kolesterol, yumurta sarısında Kandaki kolesterolü optimum seviyede tutmak sadece alınan gıdalardaki kolesterol seviyesine değil, aynı zamanda karaciğer başta olmak üzere, ince bağırsak, deri, böbrek üstü bezleri, damar çeperleri, testisler ve yumurtalıklarda sentezlenmesine de bağlıdır (Özen, 1995). Yapılan birçok araştırmada yumurta ile vücutta biriken kolesterol miktarı arasında net bir münasebet belirlenememiştir. Gıdalarla alınan her 100 mg kolesterol, kan kolesterol seviyesini ortalama 1-2 mg artırmaktadır. Yenen her yumurta ise, sağlıklı bir vücutta kan kolesterol seviyesini yalnızca 3-4 mg artırmaktadır. Sağlıklı olmayan kişilerde bile, bu değer koroner kalb rahatsızlıklarına sebep olacak seviyede değildir. Bu yüzden kalb rahatsızlıklarının en önemli sebebinin yumurtadaki kolesterol olduğunu söylemek yanlıştır (McCharen, 1994).

    Nitekim, diyetlerine günde iki yumurta eklenerek üç hafta beslenen kişilerde, yumurtadaki yüksek miktardaki doymamış yağ asitleri sayesinde, kan plâzmalarında LDL seviyesinin yükselmediği belirlenmiştir. Böylece kalb, beyin ve diğer organların damarlarındaki daralma veya tıkanıklık (trombus) oluşumunda, yumurtanın hiçbir tesiri olmadığı ispatlanmıştır. Ayrıca, yumurtada bulunan bol miktardaki E vitamini; doymamış yağ asitlerinin okside olması sonucu, oluşabilecek peroksitlerin, damarların iç kısmındaki (endotel) hücrelere zarar vermesini önlemektedir. Yumurtadaki bu doymamış yağ asitleri, aynen zeytin yağındaki doymamış omega 3 yağ asidi gibi, kandaki HDL (iyi huylu kolesterol) miktarının artmasına yardımcı olmaktadır (Köksal, 1994).

    Bugünkü bilgilerin ışığında; çocukların, gençlerin, gebelerin ve emzikli annelerin günde bir yumurta yemelerinin sağlıkları için yararlı olacağı, damar tıkanıklığı riski olan erişkinlerin bile haftada 3-4 yumurta yemelerinde bir sakınca olmadığı kabul edilmektedir (McCharen, 1994).

    Sağlıklı kişilerde yumurta tüketimi ile kolesterol arasındaki münasebet gösteren Tablo 3'ten anlaşıldığı kadarıyla, deneme sonunda haftada tüketilen yumurta sayısı yarım yumurtadan yirmi yumurtaya çıkarıldığında, serum kolesterolünde pek fazla bir değişmenin olmadığı gözlenmiştir.

    Darü'l-acezede kalan 60-80 yaşları arasındaki 17 sağlıklı kişiye, günlük normal diyetlerine birinci gruba bir, diğer gruba iki yumurta verilmiş. Yedi haftalık deneme sonunda, kolesterol seviyesinin % 70,2 ile % 82,5 kadar artmasına rağmen, ortalama kan kolesterolü; total lipid, trigliserid, LDL seviyelerinde düşüşler gözlenirken; yumurtadaki E vitamini ve doymamış yağ asitlerinin bolluğundan dolayı HDL seviyeleri yükselmiştir. Bu yüzden yumurta yaşlı kişilerde bile, kolesteroldan doğan damar hastalıkları riskine sebep olmamıştır (Arslan ve Özcan, 1986).

    Yapılan bir başka araştırmada; geleneksel Türk yemeklerine günde bir yumurta eklenmesi şeklinde 20 kişi bir ay süreyle denemeye alınmış. Bir ay sonunda kanlarındaki kolesterol seviyelerinde önemli bir değişmenin olmadığı, hattâ kadın deneklerde LDL'nin düştüğü gözlenmiştir. Diğer taraftan koroner kalb hastalığı riski olan kişilere bile yumurta kısıtlamasına gerek olmadığı ifade edilmiştir (Kutlay ve ark, 1990).

    Güney Afrikalı zenciler üzerinde yürütülen bir başka araştırmada, yumurta üretim çiftliğinde çalışan ve günlük kolesterol alımları 1240 mg olan kişilerle, günlük kolesterol alımları 142 mg olan fertler karşılaştırılmış, deneme sonunda her iki gruba ait fertlerin kanındaki kolesterol seviyelerinde önemli bir farklılığın olmadığı belirlenmiştir (Volsret ve ark., 1988).

    Amerika'da yapılan bir çalışmada ise; sağlıklı 24 kişiye günde, 0, 1, 2 ve 4 yumurta verilmiş, kan kolesterol seviyesinde en fazla 3 mg/dl'lik bir artış olduğu ve bu artışların deney sonunda kaybolduğu gözlenmiştir. Bu araştırmadan sonra Amerikan Kalb Derneği kalb hastalarına bile haftada 4-6 yumurta yemelerinin mahzurlu olmayacağını açıklamıştır (Erlaçin, 1985; Anonim, 1994). Boston Kalb Derneği tarafından yapılan bir çalışmada ise, yaşları 30-60 arasındaki 600 kişi 10 yıldan fazla bir süreyle takip edilmiş ve günde en az iki yumurta yedikleri halde sağlıklarında herhangi bir bozulmanın olmadığı gözlenmiştir. Başka bir çalışmada da; 13 hasta üç hafta süreyle günde 15 yumurta ile beslenmiş ve çoğunun kanındaki kolesterol seviyesinde önemli bir artış olmadığı gibi 4 hastanın kolesterol seviyelerinde hafif bir düşme bile belirlenmiştir (Anonim, 2001).

    araştırma sonuçlarına bakarak şu hükümlere varmak mümkündür
    1. Kalb hastalığı riskinde yumurta kısıtlamasına gerek yoktur.
    2. Yetişkin erkeklerin bile günde 3 yumurta yemelerinde hiçbir mahzur yoktur.
    3. Yumurtada bulunan kolesterolün yanında, bol miktarda bulunan E vitamini ve doymamış yağ asitleri, HDL'yi yükselttiğinden, yüksek kolesterolden doğan damar tıkanıklarını önlemektedir.
    4. Yenen her yumurta, sağlıklı kişilerde, kan kolesterolünde geçici olarak 3-4 mg/dl'lik bir artışa sebep olsa da, sindirimden hemen sonra normale dönmektedir. Kolesterole hassas kişilerde bile bu artış tek başına koronik kalb hastalığına sebep olacak seviyede değildir.

    kolesterolü yüksek kişiler ne yapmalıdır
    1. Katı yağları ve kırmızı eti azaltarak, bunun yerine zeytin yağı, tavuk ve balık eti yemeli.
    2. Tam yağlı süt ürünleri yerine, yarım yağlı veya yağsız süt ürünleri tüketmeli.
    3. Hamur işlerini az yemeli.
    4. Meyve ve sebzeyi bol yemeli.
    5. C ve E vitaminini açısından zengin yeşil biber, narenciye, soğan, ceviz, fındık, badem gibi yiyecekler yemeli.
    6. Her gün 30 mg aspirin almalı (Bebek aspirinin yarısı).
    7. Gerektiğinde kolesterol düşürücü ilâçlar almalı.
    8. Sarımsak yemeli veya sarımsak tabletleri almalı.
    9. Fırsat buldukça her gün 5-6 km yürümeli.

    kolesterolü düşük yumurta üretme çalışmaları
    Bütün bunlara rağmen halkın endişelerini gidermek ve yumurtanın daha sağlıklı olması için; bilim adamları tavukların yemlerine bitki sterolleri, doymamış yağ asitleri, selüloz, kolesterol, balık yağı, keten tohumu, mısır, soya ve akdarı gibi maddeler katarak, yumurtadaki omega-3 yağ asidi oranını artırmayı ve kolesterol seviyesini % 35 oranında düşürmeyi başarmışlardır (Çördük ve Demirel, 1996, Naber, ve ark., 1982, Miles, 1998). Ancak kolesterolü tamamen yok etmek mümkün değildir ve gerek de yoktur. Bu çalışmalar halen devam etmekte olup, ekonomik hale getirilmeye çalışılmaktadır.

    netice
    Sağlıklı bir beslenme için; yumurta, et, süt gibi besin maddelerinin öğünlerimizden çıkarılması mümkün değildir. Bu gıdaları zararlı görmek yanlıştır. Yapılan araştırmalar göstermiştir ki, kolesterol problemi olan insanlar bile, bu gıdaları dikkatli ve ölçülü olarak kullandıklarında sağlık problemleri ile karşılaşmamaktadır. Özellikle ülkemizde yumurta tüketiminin diğer ülkelere göre çok az olduğu göz önüne alınırsa, endişenin ne kadar yersiz olduğu anlaşılır. Bu arada şunu da belirtmek gerekir ki, ülkemizde bazı firmaların yarı yarıya düşük kolesterollü yumurta ürettikleri yolunda reklâmlar ile halkımızı yanılttıkları ve haksız rekabete sebep oldukları bir gerçektir. Bu tip suiistimaller yerine halkımızın yumurta konusunda şuurlandırılması ve omega-3 yağ asitlerince zengin yumurta üretimi yönünde çalışmaların yapılması en doğru yol olacaktır.
    kaynak:sizinti.com.tr
    ---
    sonuç olarak

    Beslenmemizde kolesterolden çok, toplam yağ miktarı ve doymuş yağ asitleri oranına dikkat etmemiz gereklidir. Düşük yağlı diyet tüketen sağlıklı bireylerde her gün bir yumurta tüketiminin sakıncası yoktur.

    Eğer kişide kolesterol metabolizması bozukluğu yoksa yeterli ve dengeli olarak tüm besin gruplarını tüketiyorsa ideal vücut ağırlığı koruyorsa, fiziksel olarak aktif ise ve sigara kullanmıyorsa, yumurtanın yüksek kolesterol içeriğinden dolayı endişe duyulmasına gerek yoktur.
    kaynak:kumbasaryumurta.com

    Başa Dön => (bkz: #88550568)
    Tümünü Göster
    ···
  16. 41.
    0
    bugünlük yeter
    ···
  17. 42.
    0
    meŞrubatlardaki gizli tehlike

    Serinlemek için bir şeyler mi içmek istiyorsunuz? Önce bize bir kulak verin.

    Şurası açık ki bir çok ülke meşrubatlara bağımlı. Dışarıda yemek yerken hiç düşünmeden otomatik olarak bir meşrubat siparişi veriyorsunuz. Gazlı içecekler serinletmesine serinletiyor fakat neredeyse fincan fincan yağ içmişsiniz gibi etki yapıyor. Net olmayan, bu meşrubatlara nasıl bağımlı hale geldiğimiz. içerikleri, formülleri ve lezzet katan gizli bileşenleri saklanan, halka açıklanmayan kola tarzı çoğu meşrubatın içinde muazzam oranlarda şeker bulunuyor. Bu bağımlılığın kaynağının da şeker olduğunu varsayıyoruz. Bir sonraki şüpheli kafein ama biz kafeinsiz meşrubatlar da içiyoruz. iyi de elimizde ne kaldı?

    Meşrubatı meşrubat yapan madde tabii ki: Karbondioksit! Namı diğer karbonasyon, yani herhangi bir maddenin karbondioksitle doyurulması. Bir içecekteki karbondioksit kabarcıkları dilinize değdiğinde ‘patlar’ ve dilimizdeki bir enzimle reaksiyona girerek karbonik asit oluşturur. Çoğu asit gibi, karbonik asit de acıtır ama bu tatlı bir acıdır. Kaliforniya Üniversitesi’nde nörobiyolog olan Dr. Earl Carstens’in teorisine göre hafif acı tat, beynin endorfin salgılamasına neden oluyor. Bu da ruh halini olumlu etkiliyor. Bu ruh hali başlangıçtaki ağrıyı ortadan kaldırıyor ve siz de tekrar tekrar denemek istiyorsunuz.

    Şimdi hayatın en önemli gizemlerimden birisinin yanıtını biliyorsunuz: insanlar neden gazlı içecekleri içer?

    Başa Dön => (bkz: #88550568)
    ···
  18. 43.
    0
    yağlarınızı balık yağı ile yakın

    Keten tohumu yağı ya da balık yağı gibi omega-3 yağları bir zamanlar sağlık düşkünlerinin ve spor salonu müdavimlerinin özel ilgi alanında yer alıyordu. Son birkaç yıl içinde, diğer tüketiciler de bu yağların faydalarını benimsedi. Ne yazık ki, vücut geliştirme dünyası, bu beslenme yağlarının ne derece faydalı olduğunu unuttu...

    Neyse ki, son zamanlarda yapılan bir araştırma, omega-3 yağlarına, özellikle de EPA ve DHA zengini balık yağına duyulan ilginin yeniden uyanmasını sağladı. Western Ontario Üniversitesi’nde (London, Ontario, Canada) yapılan bir araştırma, balık yağının, dinlenme sırasında metabolik yağ yakma oranını günde 300–400 kalori kadar arttırdığını ortaya koydu. Ayrıca, yeni yapılan bir araştırma da balık yağının karbonhidrat toleransını arttırabildiğini ve iltihaplanmayı azaltabildiğini ortaya koydu; sağlık ve zindelik için ayrıca birçok fayda sağladığı da ortaya çıktı.

    Ancak, sıkı çalışan sporcuların aradıkları fiziksel görünüme kavuşması için birçok üreticinin tavsiye ettiği minimal dozların çok düşük olduğunu unutmayın. Maksimum fayda sağlamak için bir zayıflama progrdıbına başladığınızda, her bir vücut yağı yüzde değeri için 1 gram balık yağı almalısınız.

    Yani vücut yağınız % 15 ise, 15 gram balık yağı alırsınız. Dört haftanın ardından, her bir vücut yağı yüzde değeri için aldığınız dozu 0,5 grama düşürün. Vücut yağınızın yüzde değeri hakkında kesin bir bilginiz yoksa, ilk dört hafta boyunca 12–15 gramla devam edin ve ardından 6–7 grama indirin.

    Başa Dön => (bkz: #88550568)
    ···
  19. 44.
    0
    reserved
    ···
  20. 45.
    0
    kilo verme rehberi

    Sağlıklı bir şekilde kilo vermek istiyorsanız, işte yapmanız ve yapmamanız gereken şeyler.

    ÜÇ saatte bir yemek yiyin

    Eğer yağ oranınızı düşürmek istiyorsanız, yemek yemek için ölesiye acıkmayı beklemeyin ve daha kısa aralıklarla beslenin. Eğer iki öğün arasındaki süreyi uzun tutarsanız, vücudunuz stres hormonu olarak da bilinen kortizol salgılar. Bu hormon da vücudun yağ depolamasına neden olur. Liverpool John Moores Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma da benzer bulgular içeriyor. Buna göre her gün birbirine yakın miktar ve öğün sayılarında beslenenlerin kilo verme şansı çok daha fazla. Başka bir deyişle istikrar, kilo kaybetmek için çok önemli.

    fazla meyve suyu iÇmek

    Antrenmanınızı tamamlayıp eve geldiniz. Haliyle susamış durumdasınız. Buzdolabınızı açtınız ve meyve suyuna uzandınız. Artık kana kana içebilirsiniz. Pek çoğumuzun tekrarladığı bu hata, spor yapmamızın amacı ile ters düşüyor. 200 gram meyve suyunda (yani yaklaşık 1 bardak), 100 ila 120 arasında kalori bulunur. Yani 2-3 bardak meyve suyu sporda harcadığınız tüm kalorileri geri almanızı sağlar. Meyvelerin faydalarından yararlanmak istiyorsanız, suyunu içmek yerine kendisini yiyin.

    rahatlayin ve ÇiĞneyin

    Sizi gaza getiren müzikleri koşu bandına saklayın ve yemek yerken daha sakin müzikleri tercih edin. Araştırmalara göre, yemek sırasında sakinleştiren türde müzik dinleyenler, lokmalarını daha yavaş çiğniyor. Bu da daha az yemekle doymaları anldıbına geliyor. Bir diğer araştırma ise ağza alınan lokmayı 20-30 kez çiğneyenlerin, bu alışkanlıklarını terkettikleri zaman %70 daha çok kalori aldığını gösteriyor.

    fazla kuruyemiŞ yemek

    Fındık, ceviz, badem… Sağlıklı yağlar ve protein miktarı açısından oldukça yararlı olan kuruyemişler, tıpkı meyve suyu gibi fazla tüketildiğinde faydasından çok zararı olur. Kısaca günde bir avucu aşmamanızda fayda var.

    uyanin ve koŞun

    Bir taşla iki kuş vurmak istiyorsanız, sabah güne koşarak başlayın. Loughborough Üniversitesi’nin yaptığı bir araştırmaya göre 60 dakikalık aerobik egzersizi yapan bir kişinin iştahı geçici olarak azalıyor. Bunun sebebi ise artan vücut ısısının midedeki kanı başka bölgelere dağıtması. iştahtaki bu geçici azalmanın süresi ise bir ya da iki saat.

    kilo vermek iÇin ÖĞÜn atlamak

    Atılacak en hatalı adımlardan biridir. Çünkü öğün atladığınızda, vücut paniğe kapılır ve sahip olduğu kalorileri stoklamaya başlar. Dahası, öğün atlayarak ciddi oranda kas da kaybedebilirsiniz ki, bu da metabolizmanız açısından pek de iyi bir gelişme sayılmaz. Düzenli olarak kilo vermek için öğün atlamak yerine, her gün 5-6 öğün yemek ve toplamda 2000 kalori sınırını aşmamak gerekir.

    meyankÖkÜnden faydalanin

    Bu besinde bulunan glycyrrhetinic asit zayıflamak için ideal, çünkü bu asidin içinde bulunan enzimlerin iştah kapayıcı bir özelliği var. Nasıl mı kullanacaksınız? Toz halinde aldığınız meyankökünü suda kaynatıp içmeniz yeterli.

    diyet iÇecekler iÇmek

    Evet, diyet içecekler normal içeceklere oranla çok daha az kalori içerir ancak uzun vadede bu içecekler de kilo aldırır. Araştırmalara göre bu tatlı (ancak şekersiz) içecekler alındığında beyne bir uyarı gider ve vücut yüklü bir kalori alımı beklentisi içine girer. Sonuçta beyin uyarıyı almış ve ok yaydan çıkmıştır. Vücut da bir türlü gelmeyen o yüklü kaloriyi, diğer yiyeceklerden alarak telafi eder.

    karbonhidrati kesmek

    Zayıflamak için karbonhidratı tamamen kesmenize gerek yok. Tek yapmanız gereken seçici ve ölçülü davranmanız. Kepek ekmeği ya da kahverengi pirinçte bulunan karbonhidratlar, çok daha ağır bir şekilde kana karışır. Bu da yemek yedikten kısa süre sonra tekrar acıkmanızı engeller. Vücudun enerji kaynağı açısından ilk tercihi karbonhidratlardır; ancak yeterli miktarda alınmadığı zaman, vücut da diğer alternatiflere yönelmek zorunda kalır.

    Başa Dön => (bkz: #88550568)
    Tümünü Göster
    ···